Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1710 E. 2021/1811 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1710 Esas
KARAR NO: 2021/1811
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2021
NUMARASI: 2020/960 2021/622
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı/borçlu arasındaki antrepo ardiye vb. iş ilişkisinden kaynaklı cari hesap ekstresine dayalı dört adet fatura alacağı süresinde ödenmediğininden davacı tarafından Bakırköy … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasıyla davalı/borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun vekili aracılığıyla 06.11.2020 tarihinde “borca, faize, ve tüm ferilerine” itiraz ettiğini, İtiraz üzerine 10.11.2020 tarihinde icra müdürü tarafından icra takibinin durdurulduğunu belirterek, Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, icra takibi durduğundan karşı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 29/03/2021 tarihli dilekçesi ile HMK 124 maddesi uyarınca huzurdaki davada sehven müvekkili şirket yetkilisi olan …’a ait başka bir şirket olan … LİMİTED ŞİRKETİ gösterildiğini, alacağa konu cari hesap ekstresi incelendiğinde alacaklının … LTD. ŞTİ. olduğunun görüleceğini belirterek huzurdaki davada davacı, icra takibinde alacaklı olan tarafın … LTD. ŞTİ. olarak değiştirilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın HMK 124 gereğince taraf değişikliğine dair talebine muvafakati olmadığını, davanın tarafının … Ltd Şti olarak değiştirilmeye çalışılması usul ve yasaya aykırı olmakla açıkça davanın tarafı olan …ne müvekkilimin herhangi bir borcunun olmadığını ispatlar nitelikte olduğunu, müvekkilinin davanın ve icra takibinin tarafı olan alacaklı olarak görülen … Limited Şirketi’ne borcu olmadığını belirterek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.07.2021 tarih ve 2020/960 Esas – 2021/622 Karar sayılı kararıyla; “…takip konusu faturalarda davalı şirketin yer almadığı, faturada ismi yazılı gönderen konumundaki … Ltd. Şti. sicil adresi davacı şirketinki ile aynı olduğu, ancak her iki şirketin birbirinden bağımsız, ayrı tüzel kişiliği bulunan şirketler olduğu, davacının, alacağının tahsili için öncelikle faturada yer alan şirket olması gerekmekte iken takibi faturada yer almayan ve faturada hiçbir sıfatı bulunmayan davacı tarafından takibin başlatılması nedeniyle davanın pasif husumet nedeniyle reddine, koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatının reddine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Mahkemenin kararında ‘davalı borçlunun faturalarda yer almadığı’ tespitinin hatalı olduğunu, faturaların davalı adına olduğunu, İcra takibi başlatılırken alacaklı … şirketi seçilecek iken yine davacı uhdesindeki diğer şirketin sehven seçildiğini, bu durumun maddi hatadan kaynaklandığını, HMK.124/3 maddesi gereğince alacaklı tarafın değiştirilmesi talebinin mahkemece kabul edilmemesinin hatalı olduğunu,” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yargılamaya devam edilmesi istenmiştir. Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “İcra takibinde davacı şirketin alacaklı gösterilmiş olması karşısında, devamında açılan itirazın iptali davasının icra dosyasındaki taraflar arasında görülmesi zorunlu olup, taraf değişikliği yoluna gidilmesinin mümkün olmadığını, Davalının davacıya borcunun bulunmadığını ve bunun da davacı dilekçeleriyle ikrar edildiğini, davanın esastan reddi gerekirken, pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu,” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın esastan reddine karar verilmesi istenmiştir.
DELİLLER: Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu … hakkında 306.249,00 TL fatura alacağı üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Takip konusu faturalar incelendiğinde faturalarda alıcının …, gönderenin … Ltd. Şti. olduğu, davalı borçlunun faturalarda yer almadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı faturalara dayalı olarak başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış; davalı, aralarında ticari ilişki bulunmadığı, davacıya borcunun bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir. Davacı vekilinin 29.03.2021 tarihli dilekçesi ile, “Alacaklı … firmasının alacağı için takip başlatılmak istenirken, şirket yetkilisinin ortağı olduğu diğer şirketin sehven alacaklı olarak seçildiğini, HMK.124/3 maddesi gereğince davacı adının değiştirilmesi.” talep edilmiş; mahkemece bu talep kabul edilmeksizin “davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine” karar verilmiştir. Hüküm her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İtirazın iptali davaları, takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava türüdür. İcra takibini hangi alacaklı başlatmış ise takibe itiraz üzerine açılacak itirazın iptali davası da o alacaklı tarafından açılmalıdır. Buna göre icra takibindeki alacaklı aynı kalacağı için itirazın iptali davasındaki alacaklının HMK.124.maddesi yoluyla değiştirilmesine imkân bulunmadığından, davacı vekilinin istinafı yerinde görülmemiştir. Açıklanan husus gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin husumetten davanın reddi kararı yerinde olmakla birlikte; somut olayda faturalarda yer almayan tarafın davalı değil davacı olduğu göz önüne alındığında, pasif değil aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerekecektir. Bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kamu düzenine ilişkin bu husus yönünden kararın kaldırılarak, yeniden hüküm kurulması yoluna gidilmiştir. Bir davada, davacı ve davalı sıfatının kime ait olduğu tamamen maddi hukuka göre belirlenir. Dava dilekçesinde, davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler şeklen taraf ise de; hakkın sahibi veya kendisine karşı hakkın himayesi istenmesi gereken kişiler olmadıkları belirlenir ise, davanın sıfat yokluğundan (husumetten) reddi gerekir. Husumetten red kararı usule ilişkin bir karar olmayıp; davada taraf olarak gösterilenlerden birinin taraf sıfatının bulunmadığını belirleyen esasa ilişkin bir karardır. Husumetten red kararı, davada taraf olarak gösterilenler arasında kesin hüküm teşkil eder. Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken bir husustur. Buna göre mahkemenin husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair vermiş olduğu karar yerinde olduğundan, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE, 3-Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2021 gün, 2020/960 Esas, 2021/622 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 4-Davanın aktif husumet nedeniyle REDDİNE, 5-İlk derece yargılaması yönünden; A)Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30 TL ilam harcından, peşin alınan 4.478,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.419,06 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, B)6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, C)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, D)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine, 6-İstinaf yargılaması yönünden; A)Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının talebi halinde kendisine iadesine, B)Davalıdan harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, C)İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 5,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 167,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, D)Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, E)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.21/10/2021