Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1689 E. 2023/901 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1689 Esas
KARAR NO: 2023/901
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/03/2020
NUMARASI: 2018/778E., 2020/180K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Keşidecisi … San. Tic. Ltd. Şti Lehtarı … olan 30/09/2016 düzenleme tarihli 25.000TL tutarlı çekin müvekkili tarafından ciro edilmediği halde, müvekkilinin imzasının taklit edilerek Bakırköy .. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konu edildiğini, çekin müvekkili lehine düzenlendiği ancak keşidecinin talebi üzerine ciro edilmeksizin çekin keşideciye iade edildiğini, keşideci tarafından müvekkilin imzasının taklit edilmek suretiyle çekin yeniden tedahüle sokulduğunu, müvekkilin çeki iyi niyetle iade etmesine rağmen muvazalı şekilde sahte imzayla müvekkili adına ciro edilmesi nedeniyle müvekkilin de çek borcundan sorumlu olmadığını ileri sürerek, takibin tedbiren durdurulmasına çek ve Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili beyanında özetle; müvekkilinin çekin meşru halinde olduğunu, daha önce Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/309 Esas sayılı dosyasında takipsiz bırakıldığını, müvekkilinin davacı ile keşideci tarafından dolandırılmak suretiyle zarara uğratıldığını, davacının oğlu … tarafından Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/888 Esas sayılı dosyasında zayi nedeniyle iptal davası açıldığını, müvekkilinin meşru hamil olması nedeniyle dosyaya müdahil olduğunu, çekin keşideciye iade edildiği iddiasının yanında zayi nedeniyle iptal davası açılmasının iyi niyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “Davacının davasının kabulü ile; Bakırköy .. . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile bu dosyada takibe konu edilen Keşidecisi … Tic Ltd Şti olan … Bankası Bakırköy Dikilitaş şubesine ait … çek nolu 30/09/2016 keşide tarihli 25.000,00TL çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, Takip haksız olmakla birlikte kötüniyetli olmadığından davacının kötüniyet tazminatının reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf isteminde özetle; Davacı ile keşideci arasında dolandırılmak sureti ile müvekkilinin zarara uğratıldığını, davacının oğlu … tarafından çek iptal davası açıldığını, çekin bankaya ibrazı sırasında davanın açıldığı hususunun öğrenildiğini, asli müdahale dilekçesi verilerek ödeme yasağı alınmasının önüne geçildiğini, Müvekkilinin iyiniyetli ve yetkili hamil olup imzanın sahteliği definin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, çekin senet borçlusu …’dan borcuna karışılık alındığını, protokolün dosyaya sunulduğunu, çek karışılıksız çıkınca takip başlatıldığını, Mahkemenin kararının kambiyo hukuku ilkelerine açıkça aykırı olduğunu, davacı lehtarın, kendi imzasının dava dışı keşideci tarafından takit edildiğine ilişkin iddianın yetkili ve iyiniyetli hamil davalıya karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin kötüniyetli olmaması nedeni ile davacının çekten sorumlu olduğunu, Yargıtay HGK 2014/806, 2016/298K sayılı ilamının dava konusu olay ile birebir aynı olduğunu, Yargıtay’ın anılan kararına göre lehtar imzasının sahteliği nedeni ile davacı lehtarın iyiniyetli şekilde çeki elinde bulunduran davalıya karşı sorumlu olmayacağına ilişkin yerel mahkeme kararının usul yasaya aykırı olup davacının imza sahteliği iddiası ile borçtan kurtulamayacağını, müvekkilinin mağdur olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME Dava konusu çek sureti incelendiğinde; …Bankası Dikilitaş Şubesi’ne ait 30.09.2016 Tarihli 25.000TL bedelli çekin keşidecisinin dava dışı ….Ltd Şti, lehtarın davacı … Teks … olduğu, sırasıyla arka yüzündeki cirantaların davacıya atfen …, dava dışı ..Şti, …, davalı …, … olduğu çekin 10.10.2016 da ibraz edildiği, karşılıksız olması nedeni ile ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır. Davaya konu Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyada davalı … tarafından davacı … ile keşideci ve diğer cirantalar hakkında kambiyo senedine dayalı takip başlatılmıştır.Mahkemece grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişi …’dan rapor alınmış olup raporda senetten önceki ve sonraki tarihli evrak asılları ve bir kısım fotokopi belgelerin incelendiği neticeten 1.ciranta imzasının …’ in eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı yönünde görüş belirtilmiştir.Davalı vekili, davacının oğlunun çek iptal davası açtığına ilişkin dava dilekçesi örneği ve Suat İnanır ile yapılan protokol suretini dosyaya sunmuştur.
GEREKÇE Dava, imza inkarına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; çekteki 1.ciranta imzasının davacının el ürünü olmadığı tespit edilmiş olup davalı taraf, bilirkişi raporuna ilişin herhangi bir istinaf sebebi ileri sürmemiştir. Davalı istinafında; iyiniyetli ve meşru hamil olduğunu imza sahteliği iddiasının kendisine karşı ileri sürülemeyeceğini ileri sürmüş ise de, imza defi mutlak defi olup herkese karşı ileri sürülebilir. Davalının kendi cirantası ile olan borç ilişkisi ve kendi cirantası ile yapıldığı belirtilen protokol iş bu davada esasa etkili olmadığından mahkemece sair itirazlar yerinde görülmeyerek davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1846,22TL harçtan, peşin yatırılan 461,59 TL’nin mahsubu ile bakiye 1384,63TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 11,00TL tebligat giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.09/06/2023