Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/167 E. 2022/2142 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/167 Esas
KARAR NO: 2022/2142
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/09/2020
NUMARASI: 2020/257 E. – 2020/594 K.
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
KARAR TARİHİ: 22/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın muhatap olarak bulunduğu icra dosyasına konu 30/05/2018, 30/06/2018, 30/06/2018, 06/07/2018, 30/07/2018 tarihli çeklerin ibraz edilmesine rağmen karşılıksız çıktığını, bunun üzerine banka sorumluluk tutarının ödenmesinin talep edildiği, ancak davalı banka tarafından çekteki imzalar ile banka nezdinde bulunan imzaların uyuşmadığını, banka sorumluluk tutarını ödemeyen bankaya karşı Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı bankanın dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından çek sorumluluk bedelinin ödenebilmesi için çek yaprağının kanunen zorunlu unsurları eksiksiz taşıması gerektiğini, çek üzerinde yer alan imzanın keşideci şirketin banka nezdindeki imza sirkülerine göre şirketi temsile yetkili kişinin imzasını taşımadığı anlaşıldığından banka sorumluluk bedelinin usul ve yasalar uyarınca ödenmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.03.2020 tarih ve 2020/257 Esas – 2020/594 Karar sayılı kararıyla; “…somut olayda her ne kadar muhatap bankanın çekteki keşideci imzasını kontrol etme yükümlülüğü bulunmakta ise de basiretli bir tacir gibi objektif özen yükümlülüğü altında bulunan bankaların sadece çıplak gözle yapılan incelemeyle yetinmemesi gerektiği, konusunda uzman ehil kişilere bu hususta bir teknik inceleme yaptırması, gerekirse keşideci ile irtibata geçmesi gerektiği, basiretli bir iş adamı gibi davranan bankaların düşüncesizliği veya deneyimsizliğinin söz konusu olamayacağından, gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalı bankanın kusurlu olduğu, davaya konu çekin süresinde ibraz edilip karşılığının çıkmadığı, buna göre her bir çek yaprağı için çek karnesi vermiş olan davalı bankanın 5941 sayılı Kanunu’n 3.maddesi gereğince asgari ödeme sorumluluğu bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Dava konusu çekler, keşideci … San. Ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisinin imzasını taşımadığını, çek takas merkezi aracılığı ile fiziken ibraz edildiğinden imza kontrolünün yapılamadığını, çekin bankaya ibrazında yapılan incelemede ise imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı görüldüğünden, müvekkil bankanın çek sorumluluk tutarı ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, Çekin zorunlu unsurlarından olan imzanın müşteriye ait olup olmadığı hususunun mahkeme tarafından yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi gerektiğini, müvekkil bankanın özen yükümlülüğü içerisinde çek üzerinde gerekli incelemeyi yaptığını, Davacının ödeme emrinde talep etmiş olduğu faiz talebinin yasal bir dayanağının bulunmadığını, mahkeme tarafından faiz konusundaki itirazlarımız değerlendirilmeden karar verildiğini, çekteki imzanın keşideciye ait olmaması nedeni ile çekin arkasına bu konuda gerekli şerh düşülmüş olup, bankanın ödeme yükümlülüğünü geciktirmesi söz konusu olmadığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 5 adet çekten kaynaklı yasal yükümlülük tutarları ve işlemiş faizlerinin tahsili için toplam 12.790,40 TL’nin faizleri ile birlikte tahsili için ilamsız icra takiplerine geçildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı, beş adet karşılıksız çekin banka sorumluluk bedeli talebinin davalı tarafından reddedilmesi üzerine bedelin tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalının itirazı üzerine itirazın iptali davası açmış; davalı, çekteki imzalar ile banka nezdinde bulunan imzaların uyuşmadığını, bu nedenle ödeme yükümlüğünün bulunmadığını, icra takibine yönelik itirazın haklı olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; “… Davanın kabulü ile 8.000,00 TL asıl alacak, 4.790,40 TL çek kanunu gereğince gecikme faizi olmak üzere toplam 12.790,40 TL alacak yönünden davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına, -Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 1.600,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine.” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının davalı bankaya ait takibe konu beş çekin hamili olduğu, çeklerin süresinde ibrazı ile karşılıksız çıktıkları ve bu hususun çekler üzerine şerh edildiği, 5941 Sayılı Kanunun 3/3.maddesi gereğince davacı hamilin muhatap bankaya çek asgari sorumluluk bedelinin ödenmesi için başvurması üzerine davacıya yasal sorumluluk bedelinin ödenmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle reddedilmesi hatalı olduğundan; mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde usule aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yargılaması yönünden davalıdan alınması gereken 873,71 TL harçtan, peşin alınan 218,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 655,32 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.22/12/2022