Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1644 E. 2023/900 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1644 Esas
KARAR NO: 2023/900
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/06/2021
NUMARASI: 2018/625 2021/488
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili davaya konu Keşidecisi …Ltd.Şti.,Lehtarı davacı şirket, cirantaları …Ltd.Şti. ve …A.Ş., hamili davalı şirket olan 07/07/2018 keşide tarihli, 45.000-TL bedelli … seri numaralı … bank A.Ş.’ye ait çekte lehtar olarak gösterildiğini, çekin üzerindeki kaşe ve imzanın davacıya ait olmadığını, müvekkili şirket davaya konu çek ile ilgili herhangi bir tarafla herhangi bir ticari ilişki de bulunmadığını, bu husus ticari defter incelemesi ile tespit edilebileceğini, davalı firma, müvekkili şirkete arayarak lehtarı göründüğü çekin karşılıksız çıktığını, ödeme yapıp yapmayacaklarını, ödeme yapılmaz ise icra takibi başlatacaklarını 12/07/2018 tarihinde beyan ettiklerini, davacı müvekkil bu şekilde davaya konu çekten haberdar olduğunu, 12/07/2018 tarihi itibariyle icra tevzi bürolarında yapılan sorgulamada davacı müvekkile karşı henüz başlatılmış bir icra takibinin bulunmadığını, müvekkili şirketin haksız bir icra takibine maruz kalması an meselesi olduğunu, davacı lehtarı olarak göründüğü ancak imzası kendisine ait olmayan bir çek nedeniyle bankalar ve ticari mecralarda telafisi imkansız zararlara uğrayacağını, yukarıda açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla, dava konusu çekin tahsili halinde, müvekkili şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan davaya konusu çekin sadece davacı müvekkilin yönünden İİK md. 72 çerçevesinde teminatsız veya uygun görülecek bir teminat mukabilinde yargılama neticesi verilecek kararın kesinleşmesine kadar ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemele icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile borçlu olunmadığının tespitini, dava konusu çekin davacı yönünden iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini, müvekkili ile dava ihbar edilen … Arasında 6361 sayılı yasa gereğince 06/02/2018 tarihli faktoring sözleşmesi akdedildiğini ve anılan sözleşme gereğince dava ihbar edilen faktoring müşterileri 3. şahıslardan olan alacakları temlik alınarak ön ödeme yoluyla finansman sağladığını, dava konusu çekin dava ihbar edilen … tarafından ödenmesi üzerine müşterilerine iade etmek için bir çok girişimde bulunulduğunu, ancak ulaşılamadığını, çekin iade edilemediğini, ancak çekin müşteri tarafından ödenmiş olması nedeniyle çekin meşru hamili müşterileri ihbar edilen … olduğunu, bu nedenle müvekkili şirkete husumet yönetilemeyeceğini ve davanın öncelikle husumet yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davanın esasına girilmesi halinde ise 6361 sayılı yasanın 9/3 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle, davanın husumet yönünden reddini, davanın esasına girilmesi halinde ise esastan reddini, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap vermiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Davacının davasının kabulü ile, davaya konu … bank A.Ş. Şerifali ŞB.’ne ait, 07/07/2018 keşide tarihli, 45.000 TL bedelli, … çek numaralı, keşidecisi … Taahhüt Danışmanlık San. Ve Tic. Ltd. Şti., lehtarı … İnşaat San. Tic. Ve Turz. Ltd. Şti. olan çek dolayısıyla, davacının davalıya 45.000-TL. borçlu olmadığının tespitine,…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket çekin iyi niyetli meşru hamili olduğunu, çek faktoring sözleşmesine istinaden ve faktoring kanununa, mevzuata uygun olarak ödeme vasıtası olarak alındığını, yasal yükümlülüklerinin; … PLASTİK GERİ DÖNÜŞÜM İNŞ. İTH. İHR. SAN. VE TİC. A. Ş arasında imzalanan Faktoring Sözleşmesi nedeniyle ödeme vasıtası olarak müvekkil şirkete temlik ve teslim edildiğini, müvekkili şirketin yükümlülüklerini yerine getirerek, davadışı borçlu ile çekin ciro alındığı şirket arasındaki mal ve hizmet alım-satımını belgelendirdiğini, faktoring mevzuatından doğan fatura ile tevsik edilme şartı yerine getirildiğini, davacı vekilince öne sürülmüş olan kişisel nedenler ve def’iler müvekkili şirkete karşı ileri sürülemeyeceğini, 6361 sayılı Kanun un 9/3 maddesine göre kişisel definin faktoring şirketine karşı ileri sürülebilmesi için defi ileri süre kişinin faktoring ilişkisinin tarafı olması gerektiğini, karara esas alınan bilirkişi raporu eksik inceleme ile düzenlenmiş olup kararın hukuka aykırı olduğunu, sadece davacının beyan ettiği delillerin incelendiğini, vekaletname gibi belgelerin sorulması ticari defterlerin incelenmesi gerektiğini, davacı adına kambiyo senedi imzalamaya yetkilendirilmiş bir şahıs var ise bulunabileceğini, şirket yetkilerinin ticaret odasından sorulması ve çekin vekaleten keşide edilme ihtimaline binaen bankalardan ve noterliklerden temsil yetkisi verilen kişilerin sorulması gerektiğini, cirantaların çek karnesi aldığı bankalardan ödenen ve karşılıksız kalan çeklerin görüntülerinin istenerek bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, raporda İmzanın kasten veya bilinçsiz olarak eksik/yanlış atılmış olma veya yıllar içerisinde değişmiş olma ihtimalleri de göz önünde bulundurularak bir inceleme yapılmadığını, bu hususun olağan hayatın akışına uygun olup bilirkişice buna ilişkin bir inceleme de yapılması gerektiğini, kaldı ki zamanla dahi kişilerin imzalarının değişme olasılığının bulunmadığını, bu itirazlarının yerel mahkeme huzurunda da ileri sürülmüş olup mahkemece dikkate alınmadığını, bilimsellikten uzak bir bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması hukuka aykırı olduğunu, söz konusu rapora itiraz etmelerine rağmen, mahkemece tek bir bilirkişi raporu aldırıldığını ve rapora teknik hususlarda yapmış oldukları itirazlarının da dikkate alınmadan hüküm kurulmuş olduğunu, ek rapor alınmadığını, bu husus hukuka aykırı olduğunu ve kararın kaldırılması gerektiğini, imza incelemesinin son derece uzmanlık eğitim ve deneyim gerektirmekte iken mahkemece tek bir raporla hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, dava kapsamında teknik bir bilirkişi heyetinde ya da adli tıptan rapor alınması gerektiğini, söz konusu raporun denetlenebilirliği olmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Davaya konu çek sureti incelendiğinde;… bank A.Ş. Şerifali Şubesi’ne ait olan çekin, keşidecisinin dava dışı …San. ve Tic. Ltd.Şti., çek lehdarı ve ilk cirantanın davacı … San.Tic.Tur.Ltd.Şti., ikinci cirantanın dava dışı … San. Ve Tic.Ltd.Şti., üçüncü cirantanın dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş. Ve hamilin davalı … Faktoring A.Ş., keşide tarihinin 07/07/2018, keşide yerinin İstanbul, çek numarasının … ve çek bedelinin 45.000-TL. olduğu görülmüştür. Bilirkişi İ.Ü. Adli Tıp Enstitüsü Adli Bilimler ve Belge İnceleme Öğr. Üyesi Dr. … tarafından hazırlanan 07/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda, “…ihtilaf konusu 07/07/2018 tarihli, 45.000-TL bedelli çek, arkasında yer alan … adına atılı şüpheli borçlu imzası ve kaşesinin, davacı …’ın dosyada mevcut imza ve kaşe örnekleriyle göstermiş olduğu farklılıklar nedeniyle kendisinin eli ürünü olmadığı…”yönünde görüş beliritlmiştir.
GEREKÇE Dava, imza inkarına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda çekteki 1.ciranta imzasının …’ın el ürünü olmadığı tespit edilmiş olup dosyada mevcut Ticaret Sİcil kayıtlarına göre çek tarihi olan 07.07.2018 itibarı ile davacı şirket yetkilisinin … olduğu, bilirkişi raporunda çekten önceki tarihli ve sonraki tarihli evrak asıllarının incelendiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporu hükme ve denetime elverişli olup davalı yanca bilgileri bildirilip toplanmayan herhangi bir delil bulunmadığı da dikkate alındığında raporun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık görülmemiştir. Davalı iyiniyetli ve meşru hamil olduğunu imza sahteliği iddiasının kendisine karşı ileri sürülemeyeceğini, defter incelemesi yapılması gerekliliğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür. İmza defi mutlak defi olup herkese karşı ileri sürülebilir, Davacının çekte görünürde 1.ciranta olarak yer aldığı, davalı faktoring şirketinin ise faktoring sözleşmesini çekte 3.ciranta olan … Şirketi ile yaptığı, davacı ile ihbar olunan 3.ciranta arasında ciro ilişkisi olmadığı dikkate görülmektedir. Bu durumda çekte imzanın davacı şirket yetkilisi eli ürünü olmadığı tespit edilmiş olmakla başkaca inceleme yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 3.073,95 TL harçtan, peşin yatırılan 709,20TL ve 59,30TL’nin mahsubu ile bakiye 2305,45TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.09/06/2023