Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1643 E. 2023/870 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1643 Esas
KARAR NO: 2023/870 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/06/2021
NUMARASI: 2019/390 E. – 2021/536 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili aleyhine davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … ve … esas sayılı icra dosyaları ile icra takipleri başlatıldığını, ihtiyati haciz kararı alınarak her iki icra takibine konu toplam borç miktarının 35.284,85-TL’lik kısmını cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldıklarını, oysa ki çeklerdeki lehtar ciranta imzalarının müvekkili şirket yetkili temsilcilerinin eli ürünü olmadığını, çeklerin cirantalarından … Kimyasalları yetkilisi … hakkında hırsızlık ve dolandırıcılık eylemleri nedeniyle Mersin C. Başsavcılığının 2018/50927 soruşturma sayılı dosyası ile şikayette bulunduklarını, … ‘ın müvekkili şirketin eski bayilerinden olduğunu, müvekkilinin güvenini kazandığını, müvekkilinin Güneydoğu Bölgesinde birkaç müşterisinden tahsilat yapılacağını söyleyince, tahsilatları kendisinin yapıp Mersin’e gelirken getirebileceğini söylediğini, takibe konu çekleri müvekkilinin müşterisinden teslim aldığını ancak getirmeyip, kaybettiğini söylediğini, bu çeklerin … tarafından müvekkili adına sahte olarak imzalanıp …’e teslim edildiğini tahmin ettiklerini, çeklerde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, çekin borçlusu olmadığını beyanla, müvekkilinin çeklerdeki imza sahte olması nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ihtirazi kayıtla 12/12/2018 tarihinde icra tehdidi altında ödenen 35.284,85-TL’nin 12/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu çeklerin faktoring işlemi kapsamında müvekkili tarafından ciranta olarak bulunan … -… Kimyasalları’dan devralındığını, kanuna uygun faktoring sözleşmesi ile çekin alımına sebep olan fatura ile birlikte devralındığını, çek bedelini müşterisi … – … Kimyasalları tarafından ödediğini, müvekkilinin çek üzerindeki ciranta olan davacıya ait imzanın sahte olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığını, araştırma yapma mecburiyetlerinin olmadığını, davacının Ticaret Sicil Müdürlüğü ve Noterler Birliği’nden çek keşidesi konusunda birilerine vekalet ve yetki verip vermediğinin araştırılması gerektiğini, belirterek davanın reddini savunmuştur.
MAHKEME KARARI: İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/2021 tarihli 2019/390 E. – 2021/536 K. sayılı kararıyla; davalı vekilinin müvekkilinin basiretli tacir gibi davranarak çekleri keşideciden almadığını ileri sürmüşse de, bu durumun çeklerdeki imzanın sahteliği ve mutlak def’i yönünden davanın esasını etkilemediği, hazırlık ifadelerinden davacı şirketin alması gereken çekleri güven ilişkisine dayalı olarak vekaleten dava dışı …’ın teslim aldığı, şirket kaşesine sahte imza atmak suretiyle yetkisiz bir şekilde ciro yoluyla tedavüle çıkardığı, bir kısım çekleri tahsil ettiği halde davacı şirkete aktarmadığı, dava konusu çekleri davacının ciro etme iradesi ve bu yönde dava dışı şahsa temsil yetkisi tanımadığı halde sahtecilik yaparak ciro ile tedavül ettirdiği, davacının lehtar ciranta üzerindeki imzaları ve ciroları eylemli olarak benimsediğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı, senetteki taahhüdün hükümsüzlüğüne ilişkin mutlak def’ilerden olan sahte imza savunmasının davalı factoring firmasına karşı ileri sürülmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle; ” Davanın KABULÜ ile; -İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas ve … esas sayılı icra takip dosyaları kapsamında takiplere dayanak teşkil eden çeklerdeki imzanın davacı lehtar ciranta şirket temsilcisinin eli ürünü olmadığı anlaşılmakla cebri icra tehdidi altında ödenen toplam 35.284,85-TL’nin ödeme tarihi olan 12/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin 35.248,85 TL’nın kendilerinden alınarak davacıya ödenmesi yönündeki kararın fahiş derecede hatalı olduğunu, müvekkiline ödeme yapılırken tahsil harcı, cezaevi harcı ve bir takım masraflar kesilerek ödeme yapıldığını, bu tutar yönünden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, mahkemece imza incelemesi yapılarak hüküm kurulduğunu, başkaca araştırma yapılmadığını, davacının Ticaret Sicil Müdürlüğü ve Noterler Birliği’nden çek keşidesi konusunda birilerine vekalet ve yetki verip vermediğinin araştırılması gerekirken araştırılmadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davalı alacaklının, davacı borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında … Bankası Pazarcık/Kahramanmaraş Şubesi’ne ait, keşide yeri Pazarcık, keşide tarihi 30/11/2018 olan 12.000 TL bedelli, keşidecisi … Yapı Malzemeleri San. Ve Tic. Ltd. Şti., Lehtarı … A.Ş, olan, çekin arkasında sırasıyla lehtar ciranta adına atılan kaşe ve imza, … -…, … A.Ş. Ve iptal edilmiş … Faktoring A.Ş. Ciro ve imzasının bulunduğu çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığı, borçlu … A.Ş. Tarafından 12/12/2018 tarihinde 13.764,82 TL ödendiği anlaşılmıştır. Davalı alacaklının, davacı borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında …Bankası Pazarcık/Kahramanmaraş Şubesi’ne ait, keşide yeri Pazarcık, keşide tarihi 15/11/2018 olan 18.000 TL bedelli, keşidecisi … San. Ve Tic. Ltd. Şti., … A.Ş, olan, çekin arkasında sırasıyla lehtar ciranta adına atılan kaşe ve imza, … Kimyasalları-…, … A.Ş. Ve iptal edilmiş… A.Ş. Ciro ve imzasının bulunduğu çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığı, borçlu…İnşaat A.Ş. Tarafından 12/12/2018 tarihinde 21.520,03 TL ödendiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince Adli Tıp Kurumu’ndan alınan 03/11/2020 tarihli raporda; inceleme konusu çeklerin arka yüzünde … İnşaat A.Ş. kaşe izi kaşe izi üzerinde atılı 1. ciro imzası ile davacı şirket yetkili temsilcisi …’ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği, imzaların… eli ürünü olmadığının beyan edildiği anlaşılmıştır….A.Ş. Vekilinin Mersin C.Başsavcılığının 2018/50927 Soruşturma numaralı dosyası ile, … hakkında hırsızlık ve dolandırıcılık suçundan şikayette bulunduğu anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: İmza inkarına dayalı menfi tespit ve istirdat davasında, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece davaya konu iki adet çek üzerinde lehtar ciranta olarak kaşe ve imzası bulunan davacı … A.Ş. Yetkilisinin mahkeme huzurunda alınmış imzaları ile, imzalarının bulunduğu belgelerin toplanarak Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden rapor alındığı, alınan raporda davacı şirkete atfen atılan imzaların davacı şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edildiği, davalı vekilinin esasen bilirkişi raporuna itirazının bulunmadığı, imza inkarı mutlak def’ilerden olup herkese karşı ileri sürülebileceği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, davacının Ticaret Sicil Müdürlüğü ve Noterler Birliği’nden çek keşidesi konusunda birilerine vekalet ve yetki verip vermediğinin araştırılması gerekirken araştırılmadığını ileri sürmüşse de, davalı iddiası somut delile dayanmadığından, mahkemece araştırılmamasında usule aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekilinin İcra Müdürlüğünce davacıdan yapılan tahsilatlardan kesinti yapılarak kendisine ödendiğini, tamamının istirdadına karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüşse de, davacı borçludan tahsil edilen tutarların istirdadına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 2.410,30 TL harçtan, peşin alınan 602,57 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 1.807,73 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 22,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 07/06/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.