Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1640 E. 2021/1723 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1640 Esas
KARAR NO: 2021/1723
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/06/2021
NUMARASI: 2020/712 2021/479
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; “Davalı ile müvekkili şirket arasında akdedilen dilekçede ayrıntılı olarak belirtilen Finansal Kurumlar Birliğine tescilli finansal kiralama sözleşmelerinin fesh olunduğunun tespitini, mülkiyeti müvekkile ait olan; temerrüt nedeniyle feshedilen finansal kiralama sözleşmeleri ile kiralanan araçların tüm standart ekipman ve ekstra aksesuarları ile birlikte malların müvekkili şirkete aidiyetinin tespiti ile aynen iadesini olmadığı takdirde bedelin iadesini” talep etmiştir.
CEVAP: Davalı müflis şirket vekili ise cevap dilekçesi ile; “müvekkili şirketin merkezi SAMSUN’da olup açılmış olan davada, HMK m. 6/1 ve m. 10 düzenlemeleri uyarınca Samsun Mahkemelerinin yetkili olduğunu, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.10.2020 tarihli, 2018/801 E. 2020/600K. sayılı kararı ile müvekkili şirketin iflasına karar verildiğini, verilen karar henüz kesinleşmediğini, 03.11.2020 tarihli Samsun İcra Müdürlüğünün kararı ile iflas içi faaliyete karar verildiğini, müvekkili şirketin iflas içi faaliyetlerini finansal kiralama sözleşmesine konu araçları kullanarak gerçekleştirdiğini, öncelikle davanın İİK md. 194 düzenlemesi uyarınca ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonraya kadar durdurulmasını, davacı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “davanın finansal kiralama sözleşmesine konu malın iadesi amacıyla açıldığı, aleyhine dava açılan müflis davalı hakkında Samsun ATM’nin 2018/801E. 2020/600K.sayılı ilamına istinaden 14/10/2020 günü saat 10:48 itibariyle iflas kararı verildiği ve iflas kararının halihazırda kesinleşmemesi ile birlikte tasfiyenin adi tasfiye şeklinde devam ettiği, buna mukabil iş bu davanın ise davanın iflas tarihi sonrası ve 07/12/2020 tarihi itibariyle açıldığı Samsun İcra Dairesinden gelen 20/04/2021 tarihli yazı içeriğine ve iş bu dava dosyası tevzi form içeriklerine göre kayden açık olduğu, finansal kiralama sözleşmesi gereği teslim olunan malın iadesine yönelik olarak açılan emsal davada olduğu üzere, aleyhine dava açılan davalı şirket hakkında iflas kararının yargılama sırasında verilmesi halinde husumetin iflas idaresine yöneltilerek davaya kayıt kabul davası olarak devam edilmesi ve iflas tarihi itibarıyla saptanan alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesinin esas olduğu (Yargıtay 19. HD. 2016/4573E. 2017/2796K.sayılı ilamı), bu suretle finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak açılmış olan davada yargılama sırasında iflas kararı verilmesi sırasında davaya kayıt kabul davası olarak devam edeceği Yargıtay uygulamasına göre sabit olduğuna göre iflasın açıldığı tarihten sonra finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak dava açılması durumunda ise bu durumun ayrıca irdelenmesi gerektiği, davanın, “finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan malın aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkin olarak açıldığı, ancak bu davanın, davalı hakkında iflasın verildiği 14/10/2020 günü sonrası ve 07/12/2020 tarihi itibariyle açılmış olması karşısında, Yargıtay uygulamasında kabul olunduğu üzere dava artık kayıt kabul davası olarak nitelendirilmesi gerektiği” (Yargıtay 23. HD. 2014/2991E. 2014/8259K.sayılı ilamı), HMK’nın 24/1, 25 ve 26.maddeleri ile 04.06.1958 tarih ve 15/6 sayılı İBK uyarınca, hukuki nitelendirmenin hakime ait olup, hakim tarafların dayandıkları maddi vakıalar ve talep sonucu ile bağlı ise de tarafların hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmadığı, davanın iade davacı olarak açılması kayıt kabul davası olduğu gerçeğini değiştiremeyeceği, İİK m.235/f.2 hükmün içeriği dikkate alındığında sıra cetveline itiraz davalarının bir alacağın tespitine ilişkin davalar olup bu davada alacağın tamamen ya da kısmen cetvele kayıt olunup olunmayacağı hakkında karar oluşturulacağı, kanun metninden ya da Yargıtay uygulamasından da anlaşıldığı üzere bu alacağın niteliği üzerinde kanun koyucu herhangi bir ayrım yapılmayacağı, o halde kanunun yapmadığı ayrımın mahkemece yapılabilmesi bu nedenle de mümkün olmadığı, bir başka deyişle alacağın konusu para alacağı olabileceği gibi para dışında bir eşyanın dahi alacağın konusu olabileceği, kaldı ki Yargıtay uygulamasında tapu iptali olmadığı takdirde tazminat amaçlı olarak açılan davanın iflas tarihi sonrası açılması sonrasında davanın kayıt kabul davası olarak görülmesi gerektiği yönünde dahi yargısal uygulamanın ayrıca mevcut olduğu (Yargıtay 23. HD 2014/4791; 39K.ve 12/01/2015 tarihli ilamı), o halde davacının açmış olduğu davanın, iflas tarihi sonrası açılmış olmakla İİK m.235 hükme dayalı kayıt ve kabul davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, İİK’nın 235. maddesi uyarınca, sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur olduğu, dava dosyasındaki belgelerden anlaşıldığı üzere davalı şirket hakkında Samsun ATM’nin 2018/801E.sayılı dosyasına istinaden 14/10/2020 tarihi itibariyle iflas kararı verildiği, o halde davacının, iflas kararı verilen Samsun ATM nezdinde dava açması gerektiği, esasen gerek açıklanan hüküm gerek Yargıtay uygulaması dikkate alındığında davada Samsun Asliye Ticaret Mahkemelerinin kesin yetkili bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle mahkemenin HMK m.114/f.1-bent (ç) ve HMK m.115/f.2 hükmü uyarınca kesin yetkili olmaması karşısında, davanın dava şartı yokluğundan ve usulden reddine, talep halinde, dava dosyanın kesin yetkili Samsun Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davayı terditli olarak açtıklarını, öncelikli talebin finansal kiralama sözleşmelerinin feshinin tespiti ile bu sözleşmelere konu yukarıda yazılı malların kendilerine aynen iade ve teslimine karar verilmesi olduğunu, iade ve teslimi mümkün olmayan malların bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkil şirkete verilmesi talebinin ise ilk talebimizin sonucuna bağlı olduğunu, bu nedenle mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel mahkemece iş bu dava hatalı olarak iflas masasına kayıt kabul davası olarak nitelendirildiğini, kesin yetkiye dair dava şartı yokluğundan usulden ret kararı hatalı olduğunu, karar tarihinde iflas idaresince oluşturulmuş bir sıra cetvelinin de bulunmadığını, alacağın ne kadarlık kısmının iflas idaresince kabul edildiğinin henüz belli olmadığını, mahkemenin dayandığı Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/4573 Esas ve 2017/2796 Kaar sayılı kararında ikinci alacaklılar toplantısına kadar durma kararı verilmesi ve sonuca göre sürece devam edimesi gerektiğinin vurgulandığını, ikinci alacaklılar toplantısı henüz yapılmadığını,” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: Finansal Kurumlar Birliği’nde … tescil numaralı 10.05.2017 tescil tarihli … numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve ekleri ile (EK-1/A). Finansal Kurumlar Birliği’nde … tescil numaralı 19/01/2018 tescil tarihli … numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve ekleri ile (EK-2/A). Finansal Kurumlar Birliği’nde … tescil numaralı 21.09.2017 tescil tarihli … numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve ekleri ile (EK-3/A). Finansal Kurumlar Birliği’nde … tescil numaralı 23.08.2017 tescil tarihli … numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve ekleri ile (EK-4/A). Finansal Kurumlar Birliği’nde … tescil numaralı 28.08.2015 tescil tarihli … numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve ekleri ile (EK-5/A).
GEREKÇE: Dava, finansal kiralama sözleşmelerinin fesh edildiğinin tespiti, sözleşmeye konu malların davacıya aidiyetinin tespiti ve iadesi, iadesi mümkün olmayan mal bedelinin davalıdan tahsili talebiyle açılmıştır. İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29.06.2021 tarih ve 2020/712 Esas – 2021/479 Karar sayılı kararıyla; “Davalı hakkında Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2020 tarih ve 2018/801E. 2020/600 K.sayılı ilamıyla iflas kararı verildiği, iş bu davanın ise iflas tarihi sonrası 07/12/2020 tarihinde açıldığı, davanın iflas tarihi sonrası açılmış olmakla İİK m.235 hükme dayalı kayıt ve kabul davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, İİK’nın 235. maddesi uyarınca davanın iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur olduğu, bu durumda Samsun Asliye Ticaret Mahkemelerinin kesin yetkili bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davalı hakkında iflas kararı verilmiş olmakla, iflas kararının verilmesinden sonra davalı müflise karşı açılacak “alacak” istemli davaların kayıt kabul davası olarak nitelendirilmesi yerinde olacak ise de; somut olayda davacının davasını terditli olarak açtığı, öncelikli talebinin finansal kiralama sözleşmelerinin feshinin tespiti ile sözleşmeye konu malların aynen iade veya teslimine karar verilmesi olduğu, iade ve teslimin mümkün olmaması halinde ilk talebin sonucuna bağlı olarak bedel iadesinin istendiği, buna göre davanın kayıt kabul davası olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, mahkemenin davayı kayıt kabul davası olarak nitelendirerek kesin yetki kuralının varlığı düşüncesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair verdiği karar hatalıdır. Mahkemece, davaya devam edilerek karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/06/2021 tarih, 2020/712 esas, 2021/479 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya devam edilip bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 37,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 199,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.07/10/2021