Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1626 E. 2023/879 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1626 Esas
KARAR NO: 2023/879 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/06/2021
NUMARASI: 2016/18 E. – 2021/449 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı taraf icra takibi başlattığını, takipten haciz konulan … plakalı aracın motorlu taşıtlar vergisinin 2016 yılı ilk taksitinin ödeyecekleri zaman haberdar olduklarını, dosyada usulsüz kesinleştirme olduğunu, gayrimenkullere haciz konulduğunu, icra dosyasında yapılan usulsüz tebligat nedeniyle dava açıldığını, takip konusu bono üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin karşı tarafa hiçbir borcunun olmadığını, borca, faiz istemine ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, icra takibine imzaya asıl ve tüm ferileriyle birlikte itiraz ettiklerini, İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz ile takip yolu ile yapılan takipte borca, imzaya ve tüm ferilerine itirazlarının kabulünü, takibin müvekkili yönünden iptalini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, imza incelemesi yapılmasını, icra takip işlemlerinin dava sonuna kadar durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini, davaya konu bono üzerinde müvekkili adına atılan imzaların sahte olduğunu, takibe konu olan bono miktarı ve tüm dosya kapsamında davalılara borçlu olmadıklarının tespitini, takibin müvekkili yönünden iptalini, davalıların kötüniyet tazminatına mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.
CEVAPLAR: Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın tamamen kötü niyetli olup satış aşamasına gelmiş olan icra takip işlemlerinin devamına engel olmak ve süre kazanmak için açıldığını, davacı/borçlunun İstanbul Anadolu 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/8 Esas ve 2016/9 Esas sayılı dosyasında itiraz ve şikayette bulunulduğunu, şikayet ve itiraz dosyaları birleştirilerek 15.01.2016 tarihinde itiraz ve şikayetin reddine karar verildiğini, İstanbul Anadolu 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/63 Esas sayılı dosyası ile kıymet takdirine itiraz edildiğini, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/3180 Soruşturma sayılı dosyası ile müvekkili hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, takip dosyasına dayanak teşkil eden senede ilişkin olarak davacı borçluya 24.08.2015 tarih … yevmiye numarası ile …bank A.Ş. İdealtepe Şubesi aracılığı ile ödememe protestosu gönderildiğini, herhangi bir ödeme girişiminde bulunulmaması üzerine yasal yollara başvurulması zaruriyeti doğduğunu, davacının usul ve yasaya aykırı borca, imzaya ve tüm fer’ilerine yönelik tüm itirazlarının reddini, takibin devamını, davacı yanın borçlu olduğunun tespitini, ihtiyati tedbir talebinin reddini, davacı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddi ile davacı yan adına kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davanın kötü niyetli olarak açılması sebebi ile uğrayacakları herhangi bir zararda dava açma haklarının saklı kaldığını belirterek yargılama gideri ile birlikte 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 4667 sayılı kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı tarafa vekalet ücretinin yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın tamamen kötü niyetli olup satış aşamasına gelmiş olan icra takip işlemlerinin devamına engel olmak ve süre kazanmak için açıldığını, davacı/borçlunun İstanbul Anadolu 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/8 Esas ve 2016/9 Esas sayılı dosyasında itiraz ve şikayette bulunulduğunu, şikayet ve itiraz dosyaları birleştirilerek 15.01.2016 tarihinde itiraz ve şikayetin reddine karar verildiğini, İstanbul Anadolu 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/63 Esas sayılı dosyası ile kıymet takdirine itiraz edildiğini, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/3180 Soruşturma sayılı dosyası ile müvekkili hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, takip dosyasına dayanak teşkil eden senede ilişkin olarak davacı borçluya 24.08.2015 tarih … yevmiye numarası ile … bank A.Ş. İdealtepe Şubesi aracılığı ile ödememe protestosu gönderildiğini, herhangi bir ödeme girişiminde bulunulmaması üzerine yasal yollara başvurulması zaruriyeti doğduğunu, davacının usul ve yasaya aykırı borca, imzaya ve tüm fer’ilerine yönelik tüm itirazlarının reddini, takibin devamını, davacı yanın borçlu olduğunun tespitini, ihtiyati tedbir talebinin reddini, davacı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddi ile davacı yan adına kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davanın kötü niyetli olarak açılması sebebi ile uğrayacakları herhangi bir zararda dava açma haklarının saklı kaldığını belirterek yargılama gideri ile birlikte 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 4667 sayılı kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı tarafa vekalet ücretinin yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/06/2021 tarihli 2016/18 E. – 2021/449 K. sayılı kararıyla; mahkemece Adli Tıp Kurumu ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden alınan bilirkişi raporlarında, inceleme konusu belgelerin metninde yer alan imzalar ile mukayese belgelerdeki imzalar, farklı tip-nitelikte optik aletler ve imza incelemelerinde geçerli yöntemler kullanılarak, “grafolojik, grafometrik ve kaligrafık esaslar” dâhilinde teknik incelemesi ve karşılaştırmalarının yapıldığı ayrı ayrı raporlar alındığı, alınan tüm raporlarda bonoda davacıya atfen atılan imzaların davacının eli ürünü olduğunun belirtildiği, davacı vekilinin alınan raporlara hukuki mütalaa sunarak itiraz etmiş ve yeniden rapor alınmasını talep etmişse de, alınan raporlarda usulüne uygun inceleme yapıldığından yeniden rapor alınmadığı gerekçesiyle; davaya ve takibe konu bonodaki imzalar davacının eli ürünü olduğundan davanın reddine, davacı ve davalıların kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin usulsüz tebligatlarla kesinleştirildiğini, bono üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin alacaklı görünen davalılara borcunun olmadığını ileri sürerek açtıkları davanın hüküm vermeye elverişli olmayan raporlar doğrultusunda reddedildiğini, takip konusu bono üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, mahkemece Adli Tıp Kurumu’ndan alınan 08/05/2019 tarihli raporda yeterli inceleme ve gerekçelendirme yapılmadan imzanın kuvvetle muhtemel müvekkilinin eli ürünü olduğu kanaatine varıldığını, mahkemenin itirazları üzerine 16/07/2019 tarihli duruşmada ek rapor alınmasına karar vermişse de, 09/03/2020 tarihli raporda da itirazlarının değerlendirilmediğini, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda bilirkişilerin, kanaatlerini rapora yazmakla yetinerek çelişkiler ile ilgili bir değerlendirme yapmadıklarını, dosyaya ibraz ettikleri uzman görüşünde açıkça “…dava konusu senedin “ödeyecek” bölümünde … adına atfen atılı imza ile …’a ait karşılaştırma imzaları arasında tanı unsurları bakımından kısmi benzerlikler görünmekle birlikte, belirgin derecede ve önemli farklılıklar saptandığının…” belirtilerek “Verilerin ortaya çıkardığı gerçek nedeniyle hatalı kanaat oluşma riskinden dolayı söz konusu imzaların … eli ürünü olup olmadığı hususunda müspet ya da menfi bir kanaat bildirmek mümkün olmamıştır.” şeklinde bir kanaate varıldığını, mahkemenin çelişkileri giderecek yeni bir rapor almadan karar verdiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; dosya kapsamında bulunan dört bilirkişi raporunda da imzanın davacının eli ürünü olduğunun saptandığını, 12.02.2016 tarihinde adli kriminal teknolojik inceleme ve faaliyet bürosuna(aktif kriminal bürosu) müracaatları neticesinde uzman teknik(mütalaa) raporu tanzim edilmiş olup raporun sonuç kısmında ”belgeler üzerinde ”…” adına atfen atılı bulunan söz konusu imzaların … eli ürünü olduğu kanaatine varılmıştır” şeklinde görüş belirtildiğini, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapor ve ek rapor ile İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda da imzaların … eli ürünü olduğunun saptandığını, davacı tarafça sunulan mütalaanın son raporda “tespiti istenen hususla ilgili düzenlenmiş rapor” başlığı altında incelendiğini, İcra Mahkemesinde davacı tarafça açılan davanın reddine karar verildiğini ve kesinleştiğini beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davaya konu İstanbul Anadolu 12.İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının incelemesinde; davalı …’in davacı ve dava dışı … hakkında 02/07/2015 düzenleme ve 20/08/2015 ödeme tarihli üzerinde iki adet … adına atfen atılı imza bulunan, lehtarı .., keşidecisi … olan 100.000 (yüz bin) USD tutarlı bono nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla 100.000,00 USD asıl alacak, 300,00 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 100.300,00 USD ve 167,71 TL protesto masrafının tahsili amacıyla icra takibi başlattığı görülmüştür. Takibe ve davaya konu bono incelendiğinde; davacı … tarafından davalı … lehine düzenlendiği, kefil olarak …’ın senedi imzaladığı, bononun arka yüzünde; ilk cirantanın … olup, senedi …’e ciroladığı görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’nden alınan 08/05/2019 tarih ve …- 101. 01.02-2018/109368 tarihli raporda; Dava konusu olan alacaklısı …, borçlusu …, kefili … olan, 02/07/2015 düzenlenme, 20/08/2015 ödeme tarihli,100.000 Amerikan Doları bedelli senet (…) ile davacı …’a ait mukayese yazı/imzalarını içerir belgeler karşılaştırıldığında; inceleme konusu senette … adına atılı basit tersimli imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların kuvvetle muhtemel …’ın eli ürünü olduğu belirtilmiştir. Davacı vekilinin bu rapora karşı; Yargıtay içtihatlarına göre rapor düzenlenmediğini belirtmiş ve Adli Belge İnceleme Uzmanı Bilirkişi …imzalı 07.09.2020 tarihli uzaman görüşünü mahkememize ibraz etmiştir. Bu raporda; söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olup olmadığı hususunda müspet ya da menfi bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığı” belirtilmiştir. Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’nden alınan 09/03/2020 tarih ve …- 101. 01.02-2019/86428 tarihli EK raporda; Borçlusu …, kefili … ve alacaklısı … olan, 02/07/2015 tanzim ve 20/08/2015 ödeme tarihli, 100.000 Amerikan Doları bedelli senetteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda; evvelce verilmiş 08/05/2019 tarih ve 2018/109368/8357/7994 sayılı raporumuza eklenecek bir husus bulunmadığı belirtilmiştir. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının … – 252/2020 sayılı raporunda; inceleme konusu belgelerin metninde yer ala imzalar ile mukayese belgelerdeki imzalar, farklı tip-nitelikte optik aletler ve imza incelemelerinde geçerli yöntemler kullanılarak, “grafolojik, grafometrik ve kaligrafık esaslar” dâhilinde teknik incelemesi ve karşılaştırmaları yapılmıştır. Ayrıca, yüksek çözünürlükte tarayıcı ve bilgisayar programlan ile taranıp rapora aktanlarak, analitik incelemeye ve objektif denetime uygun hale getirilmiştir. İnceleme konusu 02/07/2015 düzenleme ve 20/08/2015 ödeme tarihli, alacaklısı … olan, 100.000 (yüz bin) USD tutarlı senet aslı metninde yer alan … adına atfen atılı borçlu imzalan ile …’a ait mukayese imza örnekleri arasında yapılan karşılaştırmada (Resim 2,3), imzanın başlangıç ve bitiriliş çizgi ve hareketleri, iç gövde büklümleri, gramalann şekil ve biçimlendirilişi, bağlantı ve orantılan, imza eğim ve ölçüsü, hız, genel görünüm ve işlekliği gibi kaligrafık özellikler bakımından önemli derecede uygunluk ve benzerlikler saptandığı gerekçesiyle inceleme konusu borçlu imzasının …’ın eli ürünü olduğu belirtilmiştir.
G E R E K Ç E: İmza inkarına dayalı menfi tespit davasında, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Davaya konu senette davacı …’ın keşideci olarak iki adet imzasının bulunduğu, senedin görünüşte ciro silsilesi düzgün, unsurları tam kambiyo vasfında bulunduğu ve davalı alacaklının bonoda yetkili hamil olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun usulüne uygun olmadığını ileri sürmüşse de, davacının imza örneklerinin mahkeme huzurunda alındığı, 02/07/2015 tanzim tarihli bonodan önceye ve sonraya ait yeterli sayıda imzaların bulunduğu belge asıllarının celp edildiği, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda Büyüteç, Stereo Mikroskop ve Laboratuvar ortamında inceleme cihazları kullanılarak, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığında görevli bilirkişiler tarafından ise yüksek çözünürlükte tarayıcı ve bilgisayar programları ile taranarak ve rapora aktarılarak inceleme yapıldığı, yapılan incelemede senetteki imzaların davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, davalı tarafça sunulan teknik görüşün de bilirkişi heyeti tarafından raporda değerlendirmeye alındığı, incelemenin usulüne uygun olduğu, bilirkişi raporlarına yönelik itirazların yerinde olmadığı kanaatine varılmış, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 07/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.