Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1624 E. 2021/1812 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1624 Esas
KARAR NO: 2021/1812
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/65
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; davalının TPE nezdinde 05/05/2014 Tarih ve … sayı ile tescilli bulunan “…” markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkin edilmesine, davalının davaya konu … sayılı “…” marka tescilini, yargılama devam ederken, üçüncü kişilere devretmesinin önlenmesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, verilecek ihtiyati tedbir kararının hüküm kesinleşinceye karar devamına, davalının hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talep edilen “…” markasını esasa ilişkin karar tarihinden itibaren kullanmasının önlenmesine, bu çerçevede davalının söz konusu markayı ürün ve/veya hizmetler üzerinde kullanmasının, bu markayı taşıyan ürünleri veya hizmetleri depolamasının, elde bulundurmasının, satışa arzının, ithal ve ihracının önlenmesine, markanın davalı tarafından reklam ve tanıtım malzemelerinde, antetli kağıtlarda, irsaliyelerde, fiyat listelerinde, faturalarda ve sair basılı evraklarda kullanılmasının da önlenmesine, davalının davaya konu “…” markasını esasa ilişkin karar tarihinden itibaren talepleri doğrultusunda verilecek karara aykırı biçimde kullanmaya devam etmesi durumunda; davalının “…” markasını taşıyan hali hazırda üretmiş/ürettirmiş, imal etmiş/ettirmiş, depolamış ya da dağıtmış olduğunu, ürün, ürün ambalajı ve markayı üzerinde taşıyan her türlü materyalin bulundukları yerden toplatılarak, imha edilmelerine, söz konusu markayı taşıyan ürün, ürün ambalajı ve her türlü materyalin imali için kullanılan alet, edevat ve kalıpların, filmler ve klişelerin ve bunların monte edilmiş olabileceği elektronik ve sair kayıt alet ve araçlarının ve bunlara ait disk ve disketlerin dahi toplanmasına ve imha edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: İlk derece mahkemesince 19/04/2021 tarihli ara karar ile; davalıya ait … tescil numaralı “…” markasının hükümsüzlüğünün talep edildiği, söz konusu markanın üçüncü kişilere devri halinde davacının zarara uğrayabileceği, HMK 390/son maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği anlaşılmakla, dava konusu … tescil numaralı marka tescil belgesinin dava sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere devrinin önlenmesi yönünde takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği görülmüştür.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ: İhtiyati tedbire itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle; davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, asılsız iddialara değer atfedilerek tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin 21.06.2013 tarihinde Çin’li oyuncak üreticisi … Ltd şirketi ile 2 yıllık distribütörlük anlaşması imzaladığını, müvekkilinin distribütörlük süresi içerisinde ithalatlarına devam edip “…” ibareli marka adı altında satışlarına devam ettiği gibi bu süreç içerisinde TPMK’da marka tescil başvurusunda bulunduğunu ve “…” ibareli markanın müvekkili adına 07.03.2013 tarihinden 10 yıl süreyle geçerli olmak üzere 05.05.2014 tarihinde tescil edildiğini, marka üzerine ihtiyati tedbir konulmasını gerektirir bir durum bulunmadığını, bu sebeplerle 19.04.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI: Mahkemece 30/06/2021 tarihli ara karar ile; dava marka hükümsüzlüğü davası olup, yargılama sırasında davaya konu markanın üçüncü bir kişiye devredilmesi halinde taraf teşkilinden değişiklik yapılması gerekeceği, bu durumun yargılama sürecini uzatacağı ve davacının hakkını elde etmesini güçleştirebileceği, davalı tarafa ait markanın tescil kaydı üzerinde üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için tedbir koyulmasının davalının tarafın marka kullanımını ve ticari hayatını etkilemeyeceği, kaldı ki markanın devri için haklı bir gerekçe sunmaları halinde ihtiyati tedbir kararının yeniden gözden geçirilebileceği gerekçeleriyle davalı tarafın ihtiyati tedbir kararına yaptıkları itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Cevap imkanı tanınmadan, herhangi bir araştırma yapılmaksızın davanın açıldığı gün ve teminatsız olarak davacı lehine ihtiyati tedbir kararı verilmesi hukuka aykırı olduğunu, Davacı tarafın hukuki bir menfaati bulunmadığından, davanın hukuki yarar şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davacının Çin’de faaliyet gösteren şirket ile sözleşme akdettiğini ve “…” markası ile ilgili yetkili kılındığını beyan etmiş ise de işbu sözleşmenin niteliği açık ve net bir şekilde belirtilmediği gibi, ayrıca sözleşmenin Çin’ce hazırlandığı ve içeriğinin anlaşılamadığını, Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleri ve marka sicili göz ardı edilerek, salt taraflar arasında yapılmış adi bir sözleşmeyle davacının Türk Hukuk Sistemi nezdinde “…” markası üzerinde hak sahibi olduğunu iddia etmesinin de mümkün olmadığını, Davacının davasını yanlış tarafa yönelttiğini, bu sebeple husumet itirazında bulunduklarını (Marka sicili nezdinde yasal hak sahibi olan müvekkilin bilgisi ve rızası dahilinde … A.Ş. ve … A.Ş. tarafından kullanıldığı, davanın unvanı verilen şirketlere yöneltilmesi gerekirken, pasif dava ehliyeti bulunmayan müvekkile yöneltilmiş olması sebebiyle) davanın husumet yönünden de reddinin gerektiğini, İşbu davanın yasal süreden sonra ve kötü niyetli olarakaçıldığını, SMK’nun 6. maddesindeki 5 yıllık hak düşürücü süreden sonra davanın 19.04.2021 tarihinde açıldığı gözetildiğinde davanın süre yönünden reddinin gerektiği.” beyanıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir.
GEREKÇE: Dava, markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkin istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki talep üzerine mahkemece “Markanın davalı adına tescilli olması halinde dava sonuna kadar 3.kişilere devrinin önlenmesi” konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmiş, davalının tedbire itirazı duruşmalı inceleme sonucunda reddedilmiş, bu karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Yargılama sırasında davaya konu markanın üçüncü bir kişiye devredilmesi halinde taraf teşkilinin yeniden sağlanmasının gerekeceği, bunun da yargılamayı uzatacağı ve tarafların hakkını elde etmesini güçleştirebileceği, davalı tarafa ait markanın tescil kaydı üzerinde üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için tedbir koyulmasının davalının tarafın marka kullanımını ve ticari hayatını etkilemeyeceği, kaldı ki markanın devri için haklı bir gerekçe sunmaları halinde ihtiyati tedbir kararının yeniden gözden geçirilebileceği ilk derece mahkemesi kararından anlaşılmakla, bu konudaki istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Ancak mahkemece ihtiyati tedbir kararının uygun bir teminat karşılığında verilmesi gerekirken teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf isteminin kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın gereği için ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/65 esas sayılı dosyasında verilen 19/04/2021 tarihli tedbir kararı ile itirazın reddine yönelik olarak verilen 30/06/2021 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde, mahkemece uygun bir teminat karşılığında tedbir kararı verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 5,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 167,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.21/10/2021