Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1616 E. 2023/1085 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1616 Esas
KARAR NO: 2023/1085 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/04/2021
NUMARASI: 2017/514 E. – 2021/94 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; “…” markasının müvekkili şirkete ait tescilli ve kendi iş kolunda tanınmış bir marka olduğunu, müvekkili şirketin de 23 yılı aşkın bir süredir ticari faaliyetlerine devam eden saygın bir firma olduğunu, elektrik pano sektörünün en eski ve deneyimli kuruluşlarından biri olan …’nun, müşterileri, çalışanları, iş ortakları ve çevresi için en doğrusunu yapmaya çalışan ve kendisini dürüstlüğe adayan insanlar tarafından 1968 yılında kurulduğunu, onların prensipleri, değerleri ve sözlerinin şirketlerinin temelini oluşturduğunu ve bu değerlerin nesilden nesile taşındığını, müvekkili şirketin aynı zamanda ticari unvanının da ayırt edici unsuru olan “…” ifadesi ve logosunun TPMK nezdinde 14/02/2007 tarih, … nolu başvuru ile tescil edildiğini, her türlü elektrik malzemeleri alımı, satımı, ithalatı, ihracatı, imalatı ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işlerin müvekkilinin iştigal alanında olduğunu, davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarına göre faaliyet alanlarının hemen hemen aynı olduğunu, davalının ticari unvanının “…” olarak başlamasına karşın, piyasada “…” unvanını kullanarak müvekkilinin iş çevresinden faydalanarak haksız rekabet kurallarını ihlal ettiğini, aynı alanda faaliyet gösteren davalının “…” markasını kendi adına tescil ettirmek için başvuruda bulunduğunu, bununla da yetinmeyen davalının, GOOGLE arama motorunda “…” ifadesi ile yapılan aramalarda kendi iletişim bilgilerini arama sonuçlarında en görünür şekilde kullandığının tespit edildiğini, “…” veya “…” ibarelerinin davalı şirket tarafından şirket unvanı ve marka gibi kullanılmasının haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkili şirkete zarar verdiğini, 6769 sayılı Kanunun 7. maddesi ve mevzuat hükümlerinin davalının bu eylemini yasakladığını, davalının haksız rekabete girişerek müvekkilinin iş çevresinden haksız faydalandığını, üstelik haksız eylemin bilerek ve isteyerek gerçekleştirildiğini, müvekkilinin marka mevzuatından kaynaklanan haklarından kaynaklı olarak, davalının eyleminin de kasıt içerdiği dikkate alınarak, müvekkilinin manevi zararına karşılık toplam 20.000,00 TL talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle; öncelikli olarak Google arama motorunda müvekkilinin markasını haksız rekabet oluşturacak şekilde davalı tarafça kullanımının önlenmesine, dava sonucunda tamamen yasaklanmasına, yine tedbiren davalının tüm ürün, kartvizit, internet reklamı, tabela vb tanıtım aracından “…”, “…” ve benzeri şekilde müvekkilinin marka ve ticari unvanı ile iltibas oluşturacak ibarelerin kullanımının tedbiren durdurulmasına, dava sonunda tamamen yasaklanmasına, davalının davaya konu marka tescilini, yargılama devam ederken, üçüncü kişilere devretmesinin önlenmesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet vermemek adına marka tescil işlemlerinin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, TPMK … başvuru ile tescili talep edilen ve müvekkilinin markasına tecavüz eden davalı markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, müvekkilinin kazanç kaybına yönelik davalı kayıtlarının tetkikinden sonra talepleri yükseltmek üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi zararın davalıdan faizi ile birlikte tahsiline, manevi zarara karşılık 20.000,00 TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH:Davacı vekili 12/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; 18/11/2016-31/12/2016 dönemi için 29.891,65 TL, 01/01/2017-23/05/2017 dönemi için 235.448,20 TL olmak üzere toplamda 265.339,85 TL maddi tazminatın her bir dönem için dönem başından itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde;müvekkili şirketin Fikri ve Sınai Haklara saygılı bir firma olduğunu, sektörde tanınmış bir firma olduğunu, davacının müvekkiline ait … başvuru nolu markası ile ilgili ileri sürmüş olduğu taleplerinin yerinde olmadığını ve kabul edilemez olduğunu, Yargıtay’ın markada iltibas ve benzerlik incelemesi yapılırken markalarda bütünlük ilkesi ve toplu kanaat ilkesini benimsemiş olduğunu, markaların bu ilke kapsamında da değerlendirildiğinde hiçbir şekilde benzerlik içermediğinin açıkça görüldüğünü, kısa markalar söz konusu olduğunda dahi bir harfin dahi müşterinin algısını değiştirebileceğinin kabul edildiğini, diğer yandan davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin de yerinde olmadığını, davacının tedbir talebinin de yerinde olmadığını, tüm bu nedenlerle; başkaca her türlü dava, talep ve beyanda bulanma hakları ile davacı tarafın yeni delillerine karşı beyanda bulunma ve yeni delil sunma hakları saklı kalmak kaydıyla ve davacının dilekçesinin aleyhe olan hususları kabul edilmemekle beraber; mahkemenin takdir ve tespit edeceği diğer sebeplerle işbu haksız ve hukuka aykırı tedbir talebinin ve davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 29/04/2021 tarihli 2017/514 E. – 2021/94 K. sayılı kararıyla; “…Somut olay incelendiğinde, davacının davalıya ait markanın başvuru tarihinden önce tescil edilen ticaret unvanı ile markasının esas unsuru olan “…” ibaresinin davalının markasında aynen yer aldığı, davalının bu markayı davacının markasının da tescilli olduğu ürünleri üzerinde, internet ortamında ve ticari faaliyetlerinde kullanmasının davacının markası ve iş ürünleri ile davalının markasının ve iş ürünlerinin karıştırılmasına neden olabileceği, bu nedenle davalının bu markayı her iki markanın ortak tescilli oldukları mal ve hizmetler için kullanmasının davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğu, bu nedenle davacının haksız rekabetin ve marka hakkına tecavüzün tespitini ve durdurulmasını talep edebileceği, ayrıca maddi ve manevi tazminat talep edebileceği, davalının markasının tescilli olmasını SMK’nun 155/1. maddesi uyarınca savunma olarak ileri süremeyeceği kanaatine varıldığı, davacı tarafça lisans bedeline göre maddi tazminat talep edilmişse de, davalının incelenen ticari kayıtları tutulurken marka kaydına yer verilmemesi nedeniyle ayrıştırma yapılamadığı, ticari kayıtları üzerinde “…” markası ile satışını yaptığı mal ve hizmetlerin miktarının ve satış bedellerinin kesin olarak tespit edilemediği, bu nedenle maddi tazminat tutarının tam ve kesin olarak tespitinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, maddi tazminatın TBK’nun 50. maddesi uyarınca mahkememizce belirlenmesi gerekmiş, tarafların ciroları, ticari hacimleri, davalının kusurunun ağırlığına göre 40.000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı sonucuna varıldığı” gerekçesiyle; Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, -Davalının davacıya ait … Tescil numaralı “…” markası ile karışıklığa neden olacak şekilde benzer olan “…” markasının davacının markasının tescilli olduğu mal ve hizmetlerde kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun TESPİTİNE, -Davalının “…” markasını “ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar, kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, Cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, MP3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları, cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri, manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları, bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar, manyetik/optik okuyuculu kartlar, elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama, kontrol cihazları ve araçları, fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezinstanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrikli ziller, elektrik elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler” ürünleri üzerinde ve bu ürünlerin bir araya getirtilmesi hizmetlerinde ayrıca kartvizit, internet reklamı, tabela vb tanıtım araçlarında kullanmasının yasaklanmasına, -40.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Davalının … numaralı “…” markasının 9.sınıftaki “ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar, kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, Cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, MP3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları, cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri, manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları, bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar, manyetik/optik okuyuculu kartlar, elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama, kontrol cihazları ve araçları, fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezinstanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrikli ziller, elektrik elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler” emtiaları ve 35.sınıftaki ” ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar, kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, Cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, MP3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları, cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri, manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları, bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar, manyetik/optik okuyuculu kartlar, elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama, kontrol cihazları ve araçları, fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezinstanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrikli ziller, elektrik elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler mallarının bir araya getirilmesi (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemlerle sağlanabilir)” hizmetleri için KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE, -Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; maddi tazminat talebinin lisans bedeline ilişkin olup, mahkemenin teknik bilirkişilerce belirlenen lisans bedelini kendi hukuk bilgisi ile fahiş derecede düşürmeye hak ve yetkisinin bulunmadığını, Lisans bedelinin hesaplanmasının, davalının elde ettiği kazanca göre belirlenebilir bir husus olmadığını, hakimin hukuk bilgisi ile kanaat yürütebileceği bir alan da olmadığını, mahkemenin gerekçesinin SMK 151. Madde gerekçesi ile de çeliştiğini, gerekçede, maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen hesaplama metodları arasına önceki düzenlemelerde yer alan “hakkın kullanılması ile” ibarelerinin yer almadığını, mahkemenin lisans bedelini düşük belirlemesi gerekçesinin 6769 Sayılı kanunun ruhuna da aykırı olduğunu.-Mahkemenin manevi tazminat miktarını da 10.000 TL olarak fahiş derecede düşük belirlediğini, bu rakamın yoksulluk sınırının da altında kaldığını.-Mahkemenin bilirkişi raporu ile tespit edilen lisans bedeline göre ıslah ettikleri tazminat taleplerinden takdir indirimi yaptıktan sonra, reddedilen kısım yönünden aleyhlerine yargılama giderine hükmetmesinin yerinde olmadığını, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; tarafların markalarının birbirinden farklı olduğunu, davacının “…” markası ile müvekkilinin “…” markasının bütün olarak incelendiğinde karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını. -Somut olayda müvekkili aleyhine tazminat doğmayacağının gerek Yargıtay kararları, gerekse mahkemece alınan ilk rapor ile sabitken, mahkemenin aksi yönde karar vermesinin kabul edilemeyeceğini, davacının iddialarını kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkilinin … numaralı “…” markasının tescilli olduğunu, markaya tecavüz ve haksız rekabette bulunulduğundan bahsedilemeyeceğini, müvekkilinin dava konusu markayı kullanmadığını tescilli başka markalarının da bulunduğunu, Mart 2018 tarihli raporda, dava konusu markanın davalı adına tescilli olduğu sürece markanın kullanımının marka hakkına tecavüz teşkil etmeyeceği görüşünün ifade edildiğini. -İstanbul Anadolu C.Başsavcılığının 2019/108545 sayılı soruşturma dosyasında müvekkili hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini. -Müvekkilinin … markasını kullanmadığını ve marka üzerinde hiçbir gelir elde etmediğini 30/03/2018 tarihli raporda, internet sitesi meta tag’lerinde “…” tanımlamasının yapılmadığını ayrıca internet sitesi içeriklerinde de “…” şeklinde bir ibare yer almadığının görüldüğünün beyan edildiğini, hükme esas alınan raporun ise son derece çelişkiler içeren dayanağı bulunmayan bir rapor olduğunu, hükme esas alınan ek raporu tanzim eden bilirkişinin 8. Sayfasında büyük puntolarla “sektör bilirkişisinin raporuna göre yeni ek rapor yazılması gerektiğinin” ifade edildiğini, müvekkilinin tüm defter ve ticari kayıtlarının incelendiğini, hiçbirinde elde edilen gelirlerin … markası ile elde edildiğine dair kayıt bulunmadığını, müvekkilinin ticari hayatına … markası ile devam ettiğini, TSE ve uluslararası itibarı olan ürün belgelerinde yer alan markasının … markası olduğunu, tüm gelirlerinin bu markalı ürün satışından elde edildiğini, müvekkilinin yapmış olduğu tüm … satışlarının … markası ile yapıldığının kabulünün gerçeği yansıtmadığı gibi hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin ticari kayıtlarındaki faturalarda açıklama kısmında geçen … ibaresinin genel bir tanım olup, satışa konu ürünün cinsini temsil ettiğini, teknik olarak …’nun bileşenlerinin de bulunduğunu, mali müşavir bilirkişiden alınan son ek raporda da net bir hesaplama yapılmadığını, teknik/sektör bilirkişisinin yapacağı inceleme akabinde yeniden rapor hazırlanabileceğinin belirtildiğini, mahkeme tarafından davacının iddialarının somut bir şekilde hesaplanmadan ve mahkemede kesin bir kanaat oluşmadan tazminata karar verildiğini beyanla mahkeme kararının aleyhe yönler yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya arasında bulunan Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları incelendiğinde; 14/02/2007 başvuru tarihli, olduğu, 12/02/2008 tescil tarihli ve … tescil numaralı “…” markasının 09.sınıfta davacı adına tescilli olduğu, 19/04/2017 tescil tarihli ve … numaralı “…” markasının 09. ve 35. sınıflarda davalı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece Bilgisayar ve Bilişim bilirkişisi … ve Marka Vekili …’den oluşan heyetten alınan 30/03/2018 tarihli raporda; davalının Google arama motorunda kullandığı “…”lerin incelendiğini, bu inceleme için web.archive.org sayfasında ve davalının güncel internet sitesi incelendiğinde, ‘…’ tanımlamasının yapılmadığını, ayrıca incelenen internet sitesi içeriklerinde de ‘…’ şeklinde bir ibarenin yer almadığını, “Adwords Kampanya Türlerine Göre İnceleme” yapıldığında, Google arama motorunda aramalar yapıldığını ve yapılan aramalar neticesinde, davalının internet sitesinin “Yalnızca Arama Ağı” kriterlerinde çıktığının tespit edildiğini, Google Arama motorunda “…” olarak arama yapıldığını ve çıkan sonuçta tarayıcının sağ tarafında ve davacının internet sitesinin hemen altında, davalının internet sitesi olan www…com sayfasının çıktığını, … tescil numaralı “…” markasının 09.sınıfta davacı adına tescil edilmiş olduğunu, somut olayda, davacının “…” unsurlu markasının tanınır olduğunu beyan etmekte ise de; taraflarına tevdi edilen dosya kapsamında, dava konusu markanın tanınmış olduğunu tespit eder yeterlilikte delil ibraz edilmemiş olduğunu, markaların tanınmış olduğu yönünde bir tespit yapılamadığını, … tescil nolu “…” markasının 09.ve 35.sınıfta davalı adına tescil edilmiş olduğunu, taraf markalarının bir bütün olarak incelendiğinde; markaların esas unsurlarının “…” ve “…” ibareleri olduğunu, markaların ayırt edici unsurlarının benzer olduğunu, markaların ortak tescil sınıfı olan 09.sınıfta davalının … tescil nolu “…” markasının “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar. Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrikli ziller, elektrik, elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler” emtialar yönünden hükümsüzlüğü şartlarının olup olmadığının takdirinin Mahkemeye ait olduğunu, dava konusu markanın davalı adına tescilli olduğu sürece markanın kullanımının marka hakkına tecavüz teşkil etmeyeceğini beyan etmişlerdir. Mahkemece Marka vekili …, Elektrik Mühendisi …’ndan oluşan heyetten alınan 30/04/2019 tarihli raporunda; markaların benzerlik analizinde, markaların her ikisinin de esas unsurunun “…” ibaresi olduğunu, özetle; esas unsurda birebir örtüşmenin söz konusu olduğunu, diğer yandan; “…” ibaresinin davacı firmanın ticaret unvanının da esas unsuru olduğunu, davacı firmanın ticaret unvanının tescil tarihinin, davalı firmanın ticaret unvanından önce olduğu gibi, davalı markasının tescilinden de önce olduğunu, firmaların aynı sektörde iştigal ettiklerini, ilgili tüketici kesiminin ortalama tüketici olduğunu, tescilli markaların tescilli oldukları mal ve hizmetlerin karşılaştırılması neticesinde, 09.sınıfta “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar (veri işlem, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar bilgisayar yazılımları ve bilgisayar çevre donanımları dahil) Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları (elektrik, elektronikte kullanılan kablolar ve güç kaynakları dahil); kablo kanalları” mal ve hizmetlerinde örtüşme olduğunun görüldüğünü, sonuç olarak; bütüncül izlenimde, markaların benzer olduğunu ve yine 09.sınıfta bu mal ve hizmetlerde tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin söz konusu olduğunu beyan etmişlerdir. Davacı taraf lisans bedeline göre maddi tazminat talep ettiğinden taraflara ait ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi Mali Müşavir … tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 19/10/2020 tarihli raporda; Marka vekili … ve Elektrik Mühendisi …’nun mahkemeye sunmuş oldukları 30/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda ” Bütüncül izlenimde, markaların benzer oldukları ve 09.sınıfta mal ve hizmetlerde tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin söz konusu olduğu “sonuç ve kanaatine vardıklarını, davalı … Limited Şirketi’nin 2016-2017 yılına ilişkin gelir tablosu üzerinde yapılan inceleme ve tespitlerde; davalı … Ticaret Limited Şirketi’nin 2016-2017 yılına ilişkin gelir tablosu ve mahkeme tarafından incelenmesi talep edilen kıst dönem (18/11/2016-31/12/2016)-(01/01/2017-23/05/2017) dönemi üzerinde yapılan incelemede şirketin %17’lik karlılık oranı ile çalıştığının tespit edildiğini, İstanbul Ticaret Odası marka lisansı ile ilgili yazılarında:”….sözleşmenin olmaması durumunda ise, söz konusu ürünün cirosunun %10 oranında rakamın emsal lisans bedeli olarak tespit edilebileceği” hususunda görüş bildirildiğini, davalının dava dönemini kapsayan dönemde elde etmiş olduğu ciro ve ödemesi gereken lisans bedelinin hesaplanmasında; 18/11/2016-31/12/2016 tarihleri arasında davalının dava dönemi cirosunun 330.920,87, lisans bedeli oranının 0,10, lisans bedelinin 33.092,08 TL olduğu; 01/01/2017-23/05/2017 tarihleri arasında davalının dava dönemi cirosunun 2.565.449,00, lisans bedeli oranının 0,10, lisans bedelinin 256.544,90 TL olduğunu, davalının davacıya 2016 yılı için 33.092,08 TL yılı için 256.544,90 olmak üzere toplam 289.636,98 TL lisans bedeli ödemesi gerektiğini, manevi tazminatın tazminat sahibinin tasarım hakkına yapılan tecavüz nedeniyle tasarımcının ya da tasarım hakkı sahibinin toplum içinde itibarı, statü ve güvenin sarsılmasının karşılığını giderilmesi olduğunu, manevi tazminatın tarafların kusur ve tutumları doğrultusunda tamamen Mahkemenin takdirinde bulunduğunu beyan etmiştir. Mahkemece Yeminli Mali Müşavir bilirkişi …’den alınan 02/03/2020 tarihli ek raporda; Marka vekili … ve Elektrik Mühendisi …’nun mahkemeye sunmuş oldukları 30/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda “Bütüncül izlenimde, markaların benzer oldukları ve 09.sınıfta mal ve hizmetlerde tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin söz konusu olduğu” sonuç ve kanaatine vardıklarını, şirket merkezinde davalı vekili ve şirket yetkilisi huzurunda yapılan incelemede şirket yetkilisinin faturalar da pano olarak yazılan emtialarını aslında farklı markalar olduğunu bunun ile ilgili mahkemeye evraklar sunacaklarını ve sektörel bilirkişi incelemesi talep edileceğini, satılan emtiaların “…” markalı ürün olmadığını kanıtlayacaklarını belirttiklerini, sektör bilirkişisi yapacağı incelemede satılan emtialarını Marka vekili … ve Elektrik Mühendisi …’nun mahkemeye sunmuş oldukları 30/04/2019 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlerin dışında bir tespit olması durumunda mali bilirkişi olarak yeniden ek rapor yazılmasının gerekeceğini, mali bilirkişi olarak Marka Vekili ve Elektrik Mühendisinin tespitleri doğrultusunda davalının defter ve belgelerinde “…” açıklamalı emtia satışlarının dava konusu ürün olduğunun kabul edildiğini, davalı … Limited Şirketinin 2016-2017 yılına ilişkin gelir tablosu üzerinde yapılan inceleme ve tespitlerde; Davalı … Ticaret Limited Şirketinin 2016-2017 yılına ilişkin gelir tablosu ve mahkeme tarafından incelenmesi talep edilen (18/11/2016-31/12/2016) -(01/01/2017-23/05/2017) dönemi üzerinde yapılan incelemede davalının pano açıklaması ile düzenlemiş oldukları satış faturaları ve bu faturalar üzerinde elde etmiş oldukları gelirin; 18/11/2016-31/12/2016 döneminde pano adlı satılan ürünün brüt satış tutarının 199.277,66 TL olduğunu, 01/01/2017-23/05/2017 döneminde … adlı satılan ürünün 1.569.654,66 TL olduğu, toplamda 1.768.932,32 TL olduğunu, Mali bilirkişi olarak Marka vekili … ve Elektrik Mühendisi …’nun mahkemeye sunmuş oldukları 30/04/2019 tarihli bilirkişi raporu kaynak alınarak hesaplama yapıldığını, bilirkişi heyet raporunda “Bütüncül izlenimde, markaların benzer oldukları ve 09.sınıfta mal ve hizmetlerde tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin söz konusu olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığını, bu kapsamda Mahkemenin İstanbul Ticaret Odasından talep etmiş olduğu lisans bedelinin de cevap olarak geldiğini ve yeni hesaplamanın bu oran üzerinden hesaplandığını, İstanbul Ticaret Odasının 03/03/2020 tarih ve … sayılı yazısında toplam cironun %15’inin lisans bedeli olarak belirlenmesinin uygun olacağının, davaya konu olan firma eğer birden fazla marka ile ciro elde etmiş ise tecavüze konu markadan elde ettiği ciro toplam ciroda belirlenerek, tecavüze konu olan markadan elde ettiği cironun %15’inin lisans bedeli olarak belirlenmesinin uygun olacağına dair görüş bildirildiğini, davalının dava dönemini kapsayan dönemde elde etmiş olduğu ciro ve ödemesi gereken lisans bedelinin; 18/11/2016-31/12/2016 dönemi satılan ürünün Pano, Brüt satış tutarının 199.277,66 TL olduğu, lisans bedeli oranının %15, Lisans bedelinin 29.891,65 TL olduğunu, 01/01/2017-23/05/2017 dönemi satılan ürünün Pano, Brüt satış tutarının 1.569.654,66 TL olduğunu, lisans bedeli oranının %15, Lisans bedelinin 235.448,20 TL olduğunu, toplam brüt satış tutarının 1.768.932,32 TL olduğunu, toplam lisans bedelinin 265.339,85 TL olduğunu, davalının davacıya 2016 yılı için 29.891,65 TL, 2017 yılı için 265.339,85 TL lisans bedeli ödemesi gerektiğini, Mahkemenin yeni bir sektör bilirkişisi raporunu uygun görmesi durumunda sektör bilirkişisinin raporuna göre yeni ek rapor yazılması gerektiğini, manevi tazminat, tazminat sahibinin tasarım hakkına yapılan tecavüz nedeniyle tasarımcının ya da tasarım hakkı sahibinin toplum içinde itibarı, statü ve güvenin sarsılmasının karşılığının giderilmesi olduğunu, manevi tazminatın tarafların kusur ve tutumları doğrultusunda tamamen Mahkemenin takdirinde bulunduğunu beyan etmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekilinin dava dilekçesinde, tescilli ticaret unvanı ve markasından kaynaklanan haklarına dayanarak, davalı adına tescilli … başvuru numaralı “…” markasının hükümsüzlüğünü, davacı markasına tecavüzün tespiti, meni, refi ile maddi ve manevi zararlarının tazminini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde taraf markalarının benzer olmadığını, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını ileri sürmüşse de, taraflar adına tescilli markaların karşılaştırılmasında davalı markasında, davacının … markasının birebir yer aldığı, markanın başına getirilen ve … ibaresinin ilk hecesini oluşturan “…” ibaresi ve şekil unsurunun davalı markasına ayırt edicilik katmadığı anlaşılmakla, markaların ortak/benzer sınıflarında, davalı markasının kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı vekilinin markanın kullanılmadığını, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da internet sitelerinde markanın kullanımına rastlanmadığını, markanın kullanımı nedeniyle gelir elde etmediğini ileri sürmüştür. Davacı vekili, davalının … markasını kullanımının davacı markasına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek, tecavüzün tespiti, meni ve refi ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep etmişse de, dosya kapsamına davalı markasının kullanımına ilişkin delil sunulmadığı, mahkemece alınan 30/03/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda internet sitesinde, Google arama motorunda meta tag olarak kullanılmadığının tespit edildiği, mali müşavir bilirkişi raporlarında ise davalının faturalarında ve ticari kayıtlarında “…” markasının kullanımına rastlanmadığı anlaşılmıştır. Dava 23/05/2017 tarihinde açılmıştır. 6769 Sayılı Yasa’nın 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu tarihten önce yürürlükte bulunan 556 Sayılı KHK’da SMK 155. Madde de düzenlenen, sınai mülkiyete konu haklara tecavüz davasında, sonraki tescil tarihli hakların savunma gerekçesi yapılamayacağına yönelik bir düzenleme bulunmadığı, Yasanın yürürlüğe girdiği 10/01/2017 tarihi ile, 23/05/2017 tarihleri arasında markanın kullanımının ise ispatlanamadığı, davalı markasının kötüniyetli tescil edildiğine dair bir iddianın ileri sürülmediği ve bu yönde bir tespitin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece markaya tecavüzün tespiti, meni ve refi ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamında davalının … markasını kullanımına ilişkin somut delil bulunmamasına rağmen, sırf markanın tescilli oluşundan hareketle, hükümsüzlüğüne karar verilen mal ve hizmet sınıfı yönünden, markaya tecavüzün tespiti, meni ve refine karar verilmesi yerinde görülmemiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, tazminat miktarlarına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, mahkeme kararının kaldırılmasına, davalı markasının kısmen hükümsüzlüğüne ilişkin mahkeme hükmünün aynen tekrarına, markaya tecavüzün tespiti, meni, refi ile maddi ve manevi tazminata ilişkin davanın reddine karar verilmiş, kazanılmış haklar korunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353-1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı vekil istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 29/04/2021 tarihli 2017/514 E. – 2021/94 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, A-Davalının … numaralı “…” markasının 9.sınıftaki “ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar, kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, Cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, MP3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları, cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri, manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları, bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar, manyetik/optik okuyuculu kartlar, elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama, kontrol cihazları ve araçları, fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezinstanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrikli ziller, elektrik elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler” emtiaları ve 35.sınıftaki ” ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar, kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, Cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, MP3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları, cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri, manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları, bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar, manyetik/optik okuyuculu kartlar, elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama, kontrol cihazları ve araçları, fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezinstanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrikli ziller, elektrik elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler mallarının bir araya getirilmesi (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemlerle sağlanabilir)” hizmetleri için KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE, fazlaya ilişkin hükümsüzlük talebinin reddine, -Karar kesinleştiğinde TPMK’ya bildirilmesine, B-Davacının markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni, refi ile maddi ve manevi tazminat talebinin REDDİNE, 4-İlk derece yargılaması yönünden; A-Markanın hükümsüzlüğü davası yönünden alınması gereken 269,85 TL maktu harç ile markaya tecavüzün tespiti, meni ve refi davası yönünden 269,85 TL, maddi tazminat davası yönünden 269,85 TL, manevi tazminat davası yönünden 269,85 TL olmak üzere toplam 1.079,40 TL harcın peşin alınan 4.562,74 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan bakiye 3.483,34 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, B-Davacı vekiline marka hükümsüzlüğü davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, C-Davalı vekiline marka hükümsüzlüğü davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, Ç-Davalı vekiline reddine karar verilen markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, D-Davalı vekiline reddine karar verilen maddi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, E-Davalı vekiline reddine karar verilen manevi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, F-Davacı tarafından yatırılan 269,85 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 301,25 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, G-Davacı tarafından yapılan 100,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 5.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.600,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre (%25) 1.400,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, Ğ-Davalı tarafından yapılan toplam 216,60 TL yargılama giderinden, davanın red ve kabul oranına göre (%75) 162,45TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf yargılaması yönünden; a-Davacı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmediğinden davacı yandan alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf harçtan peşin alınan 59,30 TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, b-Davalı vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine,c-İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 48,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 210,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ç-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 13/07/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.