Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1605 E. 2021/1691 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1605 Esas
KARAR NO: 2021/1691
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/615
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davaya asli müdahil olmak için talepte bulunan … vekili 09/11/2020 tarihli tedbir talepli dilekçesinde; TPE nezdinde 06/06/2017 tarihinde rüçhan hakkından yararlanmak için yapmış oldukları başvuru ve/veya işbu dava sonuçlanana kadar mevcut unvanlarının tedbiren korunmasını, bu kapsamda İstanbul Ticaret Odasına müzekkere yazılmasını, davalı … A.Ş. tarafından olası … isimli ürünlerin üretim, ithalat, satış, dağıtım, satmaya yönelik teklif, fuar alanına çıkarma, reklam, tanıtım ve kişisel amaçlar dışında her ne amaçla olursa olsun elde bulundurma da dahil olmak üzere ticari faaliyetlere konu edilmesinin derhal ve tedbiren sonlandırılmasını, asli müdahillikleri doğrultusunda davalarının kabulü ile marka tecavüzünün tespitini, men’ini, haksız rekabetin tespitini ve men’ini, TTK’nun 50. ve 52. maddeleri gereğince, ticaret unvanını kanuna aykırı olarak kullanan …’e işbu dava kapsamında, bunun men’ini, tescilli unvanın değiştirilmesini veya silinmesini, yapılmış tüm basılı yazılı sosyal medyadaki unvanların ortadan kaldırılmasını, dava sonucunun tirajı en yüksek ülke genelinde yayın yapan bir gazetede yayınını, davalı şirket … A.Ş.’nin müvekkili şirket nezdinde oluşturduğu zararların tazmini için şimdilik toplamda 5.000 TL olmak üzere 2.500 TL maddi tazminat ve 2.500 TL manevi tazminatın davalı şirket … A.ş’den alınarak müvekkili şirkete verilmesini, talep etmiştir.
TEDBİR KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarihli 11.11.2020 tarihli 2017/615 E. sayılı ara kararıyla; “İhtiyati tedbir talebinin kısmen KABULÜNE, kısmen REDDİNE, -Asli müdahale talep edenin … A.Ş.’nin mevcut ticaret unvanının korunması için İstanbul Ticaret Odasına müzekkere yazılması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin REDDİNE, -Asli müdahilin diğer ihtiyati tedbir talebinin KABULÜNE, asli müdahale talep eden tarafından bir haftalık kesin süre içerisinde 300.000,00 TL nakdi veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edildiği takdirde davalı … A.Ş. tarafından olası “…” markalı ürünlerin üretim, ithalat, satış, dağıtım, satmaya yönelik teklif, fuar alanına çıkarma, reklam, tanıtım ve her türlü ticari faaliyetlere konu edilmesinin tedbiren yasaklanmasına” karar verilmiştir. Davalı vekilinin tedbir kararına itirazı üzerine, mahkemece duruşmalı olarak inceleme yapılmıştır.
İTİRAZIN REDDİ KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarihli 01.12.2020 tarihli 2017/615 E. sayılı ara kararıyla; “Davalının ihtiyati tedbir kararına yapmış olduğu itirazın REDDİNE” karar verilmiştir. Davalı vekili karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DAİREMİZİN KARARI; Dairemizin 22/03/2021 tarihli, 2021/302 Esas, 2021/594 Karar sayılı kararı ile, “6769 Sayılı SMK 159/1 maddesinde; “Bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbir kararı verilmesini mahkemeden talep edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Asli Müdahil tarafça, Türkiye’de tescilli markasından kaynaklanan haklarına dayanılmış ve alınan bilirkişi raporu ile davalı şirketin iştigal alanının, davacı markasının koruma kapsamında bulunduğu tespit edilmiştir. Mahkemece, tarafların marka başvurularının son halini gösterir tescil kayıtları getirtilmemiş, taraf markalarının hangi mal ve hizmet gruplarında tescil edildiği tespit edilmemiştir. Mahkemenin verdiği ihtiyati tedbir kararında, tedbirin sınırlarının çizilmesi ve … markasının hangi mal ve hizmetler yönünden kullanılmasının önlenmesine karar verildiği açıklanması gerekirken, ayrım yapılmaksızın ” ‘…’ markalı ürünlerin üretim, ithalat, satış, dağıtım, satmaya yönelik teklif, fuar alanına çıkarma, reklam, tanıtım ve her türlü ticari faaliyetlere konu edilmesinin tedbiren yasaklanmasına, karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, 01/12/2020 tarihli mahkeme ara kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, taraf marka tescil kayıtları getirtilerek, taraf markalarının tescil sınıfları ve asli müdahil ve davalı şirketin iştigal alanı karşılaştırılarak, hasıl olacak sonuca göre tedbire itirazın değerlendirilerek karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir. Mahkemece marka tescil kayıtları celp edilmiş, dosya kapsamında alınan 07/06/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu dosyaya ibraz edilmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 15/06/2021 tarihli 2017/615 Esas sayılı kararıyla; “… Bilirkişi raporunda taraflara ait marka tescil kayıtlarına göre; davalı şirketin markasının yalnızca 06. sınıfta “değerli olmayan maden cevherleri” emtiası için tescilli olduğu, tescilli olduğu diğer sınıflarda maden arama, kazı ve sondaj yapma vb. iştigal alanında yer alan faaliyetleriyle ilgili mal ve hizmetler için tescil edilmediği, asli müdahale talep eden adına tescilli … sayılı “…” markasının ise bu tür faaliyetlerle ilgili makine ve her türlü araç, gereç ile parçaları, bunların bakım ve tamirinin yanı sıra maden arama ve sondaj yapma, kırma, delme hizmetleri için 07, 19 ve 35. sınıfta tescilli olduğu, davalının faaliyetlerinin de bu mal ve hizmetlerle ilgili olması nedeniyle asli müdahilin marka haklarına tecavüz teşkil ettiğine dair görüş bildirildiği, bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği” gerekçesiyle; İhtiyati tedbir kararına yapılan itirazın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, – Mahkemenin 11.11.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA, Asli müdahil tarafından 1 haftalık kesin süre içerisinde 300.000,00 TL nakdi veye muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edildiği takdirde davalı … A.Ş tarafından “…” markasının asli müdahilin … tescil numaralı “…” markasının tescilli olduğu 07, 19 ve 37.sınıflar kapsamındaki mal ve hizmetlerde kullanmasının, üretim yapmasının, ithal etmesinin, satmasının, dağıtmasının, satmaya yönelik teklif sunmasının, fuar alanlarına çıkarmasının, reklam, tanıtım ve her türlü ticari faaliyetlere konu etmesinin TEDBİREN YASAKLANMASINA, Asli müdahil tarafından daha önce teminat yatırıldığından yeniden teminat alınmasına yer olmadığına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin tedbir kararı ile müvekkilinin tüm ticari özgürlüklerinin yaptırama bağlanmış olacağını, müvekkilinin ticari faaliyetlerine devam edemez hale geleceğini, menfaat dengesinin irdelenmediğini, davanın 4 yıldır derdest olduğunu, tedbirler nedeniyle ekonomik anlamda telafisi güç zararlara uğrayacağını, verilen tedbir kararının ölçülülük ilkesini ihlal ettiğini, davacı tarafın yargılama devam ederken davayı kazanmış gibi gayesine ulaştığını, tedbir kararı ile depo edilmesi kararlaştırılan 300.000 TL teminatın müvekkilinin olası zararlarını karşılamadığını beyanla tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Asli Müdahil vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevabında; … markasının müvekkilinin adına tescilli olduğunu, WIPO nezdinde rüçhan tarihinin davalının marka tescilinden önce olduğunu, daha önce dosya kapsamında davalı tarafa teminat yatırması için süre verildiğini, ancak kesin süre içerisinde teminat yatırılmadığını, dosya kapsamında bulunan İstanbul Anadolu 7.ATM nin 2019/521 E.numarası ile görülen dosyada alınan rapor ile dosya kapsamındaki raporlar gözönüne alınarak davalının … markasını kullanarak müvekkilinin markasının itibarı üzerinden haksız kazanç elde etmesine sebep olduğunu, müvekkili tarafından depo edilen teminatın davalıya yatırılması için süre verilen teminat miktarı ile aynı olduğunu, mahkemenin tedbir kararı ile tedbirin sınırlarının çizildiğini beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkemece celp edilen marka tescil kayıtlarından; …’e ait 09/05/2017 başvuru, 04/02/2020 tescil tarihli, … tescil numaralı “…” markasının 06, 07, 08, 09, 12, 16, 17, 35, 36, 37, 40, 42. sınıflarda tescil edildiği, asli müdahil … şirketine ait 05/06/2017 başvuru, 24/10/2018 tescil tarihli, … tescil numaralı “…” markasının; 04, 06, 07, 08, 09, 11, 12, 16, 17, 19, 35, 36, 37, 41, 42, 45. sınıflarda tescil edildiği görülmüştür. Mahkemece alınan 07/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketin faaliyet alanının “her türlü maden, inşaat, sanayi ve iş makineleri, yeraltı ve yerüstü kaya delme makineleri, dozerler, kepçeler, ekskavatörler, yol yapım ve kaplama makineleri, kömür veya kaya kesicileri, tünel ve kuyu açma makineleri ile delme ve sondaj makinelerinin imalatı ile bunlara ait yedek parçaları, teçhizat ve ekipmanlarının üretimi, toptan ve perakende alımı satımı, dağıtımı, ithalat ve ihracatını yapmak, her türlü maden, inşaat, sanayi ve iş makineleri, cihazları ile bunlara ait parçaların, teçhizat ve ekipmanlarının bakımı, arıza, tadilat servis hizmetlerini vermek” şeklinde tanımlandığı, …’e ait … tescil numaralı “…” markasının tescilli olduğu 7. sınıftaki “Tarım ve hayvancılık, ziraat sektörlerinde ve tahıl/meyve/sebze/gıda işlenmesinde kullanılan makineler ve robotik mekanizmalar, içecek yapım ve işleme makineleri, Rulmanlar, bilyalı veya masuralı yataklar, lastik sökme ve takma makineleri, matbaa makineleri, ambalaj makineleri, doldurma-tapalama ve kapatma makineleri etiketleme makineleri, tasnifleme makineleri ve yukarıda sayılan makinelerle aynı işleve sahip robotlar ve robotik mekanizmalar (elektirkli plastik kapama/mühürleme cihazları (paketleme) dahil), tekstil makineleri, galvanizle kaplama ve elektroliz (akımla kaplama) makineleri, elektrikli açma kapama mekanizmaları, makine ve motorlar için silindir contaları” emtiasının davalı şirketin faaliyet alanı ile ilgisinin bulunmadığı, asli müdahil adına tescilli olan … tescil numaralı “…” markasının tescilli olduğu 7, 19 ve 37. sınıftaki mal ve hizmetler için “…” markasının davalı şirket tarafından kullanılmasının asli müdahilin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğuna dair görüş bildirilmiştir. Mahkemenin 30/05/2019 tarihli kararıyla, yaklaşık ispat kuralının gerçekleşmediği gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Dairemizin 16/09/2019 tarihli 2019/1843 Esas-2019/1742 Karar sayılı kararıyla; “… ibaresi üzerinde öncelikli hak sahipliği iddiasının yargılama konusu olduğu, davacının … sayılı … markasının tescil sahibi yurt dışı menşeli … şirketi ile davacı şirket arasındaki ilişkinin de kayıtlar toplandıktan sonra değerlendirileceği, ancak … sayılı … markasının WIPO nezdinde 25/04/2017 rüçhan tarihli oluşu,davacı tarafça sunulan belgeler, dosya kapsamı dikkate alınarak tarafların menfaatleri arasında ciddi bir denge kurulması bakımından, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 159/2-c bendinde düzenlenen “ters teminat” tedbirine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle; davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne kısmen reddine, SMK 159/2-c maddesi gereğince davalı tarafça 300.000,00 TL nakdi yada gayrı nakdi teminatın karar tarihinden itibaren bir hafta içerisinde mahkemeye depo edilmesine karar verilmiş, davalı tarafça süresinde teminat yatırılmadığından, tedbir kararı kendiliğinden kalkmıştır.
GEREKÇE: Mahkemenin 11.11.2020 tarihli tedbir kararına itirazın reddi kararı üzerine, davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunulduğu ve Dairemizin 22/03/2021 tarihli kararıyla, tarafların marka tescil kayıtları getirtilerek incelendikten sonra tedbir kararının sınırlarının çizilmesi ve … markasının hangi mal ve hizmetler yönünden kullanılmasının önlenmesine karar verildiğinin açıklanması gerekirken eksik inceleme ile karar verildiğinden bahisle, Dairemizin kararında belirtilen eksiklikler yönünden inceleme yapılarak itiraz yönünden karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Mahkemece marka tescil kayıtları getirtilerek, bilirkişi incelemesi yapılmış ve istinaf başvurusuna konu 15/06/2021 tarihli ara karar ile davalı itirazın kısmen kabulüne karar verilerek, önceki tedbir kararı kaldırılmış ve yeni bir tedbir kararı verilmiştir. Dosya kapsamının incelenmesinde, mahkemenin 30/05/2019 tarihli tedbir red kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine, Dairemizin 16/09/2019 tarihli 2019/1843 Esas-2019/1742 Karar sayılı kararıyla; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne kısmen reddine, SMK 159/2-c maddesi gereğince davalı tarafça 300.000,00 TL nakdi yada gayrı nakdi teminatın karar tarihinden itibaren bir hafta içerisinde mahkemeye depo edilmesine karar verildiği, davalı tarafça süresinde teminat yatırılmadığından, tedbir kararının kendiliğinden kalktığı, davacı vekilinin yeniden tedbir talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafın istinaf dilekçesinde tedbir kararı ile, ticari faaliyetlerine devam edemez hale geleceğini, ölçülülük ilkesinin ihlal edildiğini, teminatın yetersiz olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmışsa da, dosya kapsamına sunulan deliller, alınan bilirkişi raporu, marka tescil kayıtlarından tedbir yönünden yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu, davalı tarafın Dairemizin 16/09/2019 tarihli kararıyla, davalı tarafın 6769 Sayılı SMK 159/2-c maddesi gereğince hükmedilen teminatı yatırmadığı, ölçülülük ilkesinin ihlal edildiğine ve teminatın yetersiz olduğuna yönelik istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığı, mahkeme kararında tedbirin sınırlarının çizildiği kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.06/10/2021