Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1589 E. 2023/717 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1589 Esas
KARAR NO: 2023/717
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2021
NUMARASI: 2015/951 2021/118
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar verkili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilleri … ve … ile davalı … A.Ş. Arasında yapılan adi yazılı sözleşme ile davalı … tarafından Beyoğlu … Mah. … pafta, … ada, … parselde inşa edilecek binada, … Blok kat:… … numaralı bağımsız bölümün inşa edilip 09/11/2013 tarihinden 1 yıl içinde teslim etmesi şartıyla toplam 300.000,00 USD bedelle satışı konusunda anlaşmaya varıldığını, satış bedelinin 11/11/2013 – 5.000,00 USD, 25/11/2013 – 65.000,00 USD, 25/02/2014 – 50.000,00 USD, 25/05/2014 – 50.000,00 USD, 25/08/2014 – 50.000,00 USD ve 25/12/2014 – 80.000,00 USD olarak taksitlendirildiğini, 11/11/2013 – 5.000,00 USD miktarlı taksitin elden makbuz mukabili, 25/11/2013 – 65.000,00 USD miktarlı taksitin elden bono karşılığı, 25/02/2014 – 50.000,00 USD miktarlı taksitin elden bono karşılığı, 25/05/2014 – 50.000,00 USD miktarlı taksitin bu taksit karşılığında düzenlenen bononun üçüncü …’ya onun da …’ye ciro etmesi nedeniyle 25/06/2014 tarihinde … Bankası Demirciler Şubesi üzerinden bu kişiye, 25/08/2014 – 50.000,00 USD miktarlı taksitin bu taksit karşılığında düzenlenen bononun üçüncü …’ye ciro etmesi nedeniyle 25/09/2014 tarihinde … Bankası Küçükesat Şubesi üzerinden bu kişiye ödenmek suretiyle 25/09/2014 tarihi itibariyle toplam 221.000,00 USD ödeme yapıldığını ancak davalı …’nın 1 yıllık süre içerisinde inşaata dahi başlamadığını, bu sebepten yapılan görüşmeler sonrası 25/12/2014 – 80.000,00 USD miktarlı taksitin ödemesinin ertelendiğini, 25/12/2014 – 80.000,00 USD miktarlı taksit nedeniyle verilen bononun iade edildiğini ve ancak bu bono yerine davalı …’ya davacı …’in ortağı olduğu … Tur. İnş. San. Ve Tic. A.Ş.’nin keşideci olduğu 31/08/2015 tarih ve 27.000,00 USD miktarlı çek ile davacılar … ve …’in birlikte keşideci oldukları 52.000,00 USD bedelli bononun davalı …’ya verildiğini, ancak 24/12/2014 tarihinde satış sözleşmesine konu bağımsız bölümün dahil bulunduğu yapının üzerinde inşa edileceği arsanın üçüncü … Yapı San. AŞ’ye satıldığını ve bu arsa üzerinde yapılacak işlerin davalı … ile … AŞ arasında %50 oranında paylaşılacağın öğrenmeleri üzerine Beyoğlu … Noterliği’nin 09/09/2015 tarih ve … yevmiye nolu evrak üzerinden keşide edilen ihtarname ile feshedilmiş ve satış bedeli olarak satıcıya ödenmiş olan 221.000,00 USD ile 27.000,00 USD’lik çek ve 52.000,00 USD’lik bononun iadesi talep ettiklerini, kaldı ki sözleşmenin resmi yazı şeklinde yapılmaması nedeniyle geçersiz olması nedeniyle zaten tarafların aldıklarını iade ile yükümlü olduklarını, ancak buna rağmen davalı …’nın iadesi istenen 27.000,00 USD’lik çek ve 52.000,00 USD’lik bonoyu kötü niyetli olarak üçüncü kişilere devretmesi sonucu 27.000,00 USD’lik çek bakımından Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ve 52.000,00 USD’lik bono bakımından ise Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak çekteki ciro zincirinin sırası ile … A.Ş., …, … ve … ve Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak çekteki ciro zincirinin sırası ile … A.Ş., …, … ve … şeklinde olduğunu, oysa ciro zincirinde yer alan tüm şahısların ilk ciranta … A.Ş ile irtibatlı kimseler olmaları nedeniyle ilk ciranta … A.Ş’nin temel ilişkiden ve ciro edilen kıymetli evraklarından dolayı davacılardan herhangi bir alacakları olmadığını bildiklerini veya en azından bilebilecek durumda olduklarını çünkü …’nın … A.Ş’nin mali müşaviri, …’in mali müşavir …’nın çalışanı ve son ciranta …’nün ise mali müşavir …’nın iş ortağı olduğunu, aynı zamanda … ve …’nün davalı … A.Ş ile demir ticareti yaptığı iddia olunan … Ltd. Şti’nin ortakları olduğunu ve bu nedenle tüm cirantalar ile davalı borçlu arasında organik nitelik teşkil edecek şekilde hukuki ve fiili irtibat olduğunu, bu nedenle davacılar ile davalı … A.Ş arasında meydana gelen ilişkinin geçersiz olduğunu ve bu geçersizlik nedeniyle davacıların davalı …’ya herhangi bir borçları olmadığını ve de geçersiz ilişki nedeniyle verilen takip dayanağı kambiyo senetlerinin karşılıksız kaldığını bildiklerini veya bilebilecek durumda olduklarını, bu nedenle iktisapta kötü niyetli olduklarını veya en azından bilebilecek durumda olmaları nedeniyle iktisapta ağır kusurları olduğunu, bu nedenle takip dayanağı kambiyo senetleri nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini ve Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı takip dosyalarının davacılar bakımından iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı …, … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’nın davalı … AŞ’nin (Önceki adı … Tur. San. Ve Tic. A.Ş.) mali müşaviri olduğu hususunun doğru olduğunu …’nın 01/01/2008 tarihinden bu tarafa bu firmanın mali müşavirlik görevini yürütmekte olduğunu, bu firmanın merkezi Ankara’dan İstanbul’a taşınmasına rağmen bu görevine devam ettiğini, müvekkili …’nın mali müşavirlik görevi dışında 01/10/2012 tarihinde kurulan … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin ortağı olduğunu ve sunulu 10/05/2013 tarihli faturadan anlaşılacağı üzere …’ya inşaat demiri sattığını, yine ekte sunulu 2013-2014 yıllarına ait muavin defter dökümünden anlaşılacağı üzere davalı … AŞ’nin müvekkili …’nın sahibi olduğu … Ltd. Şti’ye 556.955,10 TL borcu olduğunu, davalı … AŞ’nin borcu mukabili …’ya 55.125,00 TL, 54.665,00 TL, 53.000,00 TL, 136.400,00 TL ve 304.000,00 TL miktarlı ve toplamı 603.190,00 TL olan çekler verdiğini ve ancak bu çeklerden 10/07/2013 tarih ve 136.400,00 TL miktarlı çek ile 10/07/2013 tarih ve 304.000,00 TL miktarlı ve toplamı 440.400,00 TL olan iki adet çekin karşılıksız kaldığını, anılan dönemde davalı … finansal krize girmiş olduğundan ve davalı …’nın sahibi …’de arkadaşı olduğundan bu çeklerin davalı …’ya iade edildiğini ve şirketin zor durumdan çıkmasının beklendiğini, bir süre sonra iade edilmiş olan çekler nedeniyle … AŞ’nin davacı … ve …’in keşideci olduğu 25/12/2014 tarihli ve 80.000,00 USD miktarlı bononun kendisine verildiğini ancak daha sonra …’nın talebi üzerine 80.000,00 USD’lik bononun yeniden iade edildiğini ve 2015 yılının Ocak ayında …’nın … ve …’e ait 31/05/2015 ödeme tarihli ve 52.000,00 USD’lik bonoyu ile davacı … AŞ’nin keşideci olduğu 31/08/2015 tarihli ve 27.000,00 USD’lik çeki kendisine verdiğini, bilahare 31/05/2015 ödeme tarihli 52.000,00 USD’lik bononun yeniden … AŞ’ye iade edildiğini ve bunun yerine davaya konu edilen 30/07/2015 tarih ve 52.000,00 USD’lik bononun kendisine verildiğini ve böylece borca mahsuben verilen kıymetli evrakların üç defa değiştiğini ancak müvekkili …’nın davalı … A.Ş ile davacılar arasındaki ihtilafı bilmesinin mümkün olmadığını ve sadece alacağını tahsil amacıyla dava konusu kambiyo senetlerini aldığını, ayrıca davalı müvekkili …’nın üçüncü kişi … Tic. AŞ’nin de mali müşaviri olduğunu, müvekkili diğer davalı …’in ise … AŞ’nin sigortalı elemanı olmakla birlikte müvekkili …’ya ait müşavirlik bürosunda …’nın gözetim ve denetimi altında … AŞ’nin muhasebe kayıtlarını tutmakta olduğunu ve bu sebeple aynı adreste bulunduklarını, aralarındaki güven nedeniyle de …’nın dava konusu kambiyo senetlerini …’e ciro ettiğini, müvekkili diğer davalı …’nün ise yine müvekkili … ile aynı adreste mali müşavirlik yapmakta olduğunu ve … ile …’nün … Ltd. Şti.’nin ortakları olduğunu ancak buna rağmen ciranta sıfatıyla davalı olan müvekkillerinin davacılar ile … AŞ arasındaki ticari ilişkiyi bilmelerinin mümkün olmadığını, kambiyo senetlerindeki mücerretlik ilkesi nedeniyle açılmış olan davanın reddi ile %20 oranındaki tazminatın davacılardan tahsilini cevaben talep etmiştir. Davalı … A.Ş’ye tebligat yapılmış ise de davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: “Davacılar … – … ile davalı … AŞ arasında akdedilmiş olan sözleşmenin gayrimenkul satışını konu alması ve gayrimenkul satış sözleşmelerinin 6098 sayılı TBK m.237 resmi şekilde düzenlenmediği takdirde geçersiz olması ve geçersiz bir satış sözleşmesi nedeniyle taraflar aldıklarını iade ile yükümlü olduklarından, davacılar … – … ile bu davacılar hesabına davalı … AŞ’ye dava konusu çeki veren davacı … AŞ’nin davalı … AŞ’ye borçlu olmadıkları ve … AŞ’nin dava konusu bono ve çeki davacılara iade ile yükümlü olduğu, davalı ciranta …’nın … A.Ş’nin uzun yıllardan beri mali müşavirliğini yaptığının, davalı ciranta …’in yine diğer diğer davalı …’ya ait müşavirlik bürosunda …’nın gözetim ve denetiminde 3. Kişi … AŞ’nin muhasebe kayıtlarını tutmakta olduğu hususunun ve davalı ciranta …’nün ise yine davalı ciranta …ile aynı adreste mali müşavirlik yaptığının kabul edilmiş olması nedeniyle her 3 davalı cirantanın davalı lehtar ve kendilerinden önceki ciranta … AŞ’nin defter ve belgelerine kaydedilecek hususlar ile bu kayıtlara dayanak teşkil eden belgelerin nitelik ve içeriğini bilmelerinin mesleklerinin gereği olması, davalı … tarafından dava konusu bono ve çekin lehtar … AŞ tarafından demir ticaretinden kaynaklanan borç nedeniyle ortağı olduğu … Ltd. Şti’ne verildiğini iddia etmiş olmasına rağmen dava konusu bono ve çekte … Ltd. Şti’nin herhangi bir cirosunun mevcut olmaması nedeniyle bu iddianın ispat edilememiş olması ve yine davalı ciranta …’nın aralarındaki güven nedeniyle dava konusu çek ve bonoyu …’e ciro ettiğini beyan etmiş olması karşısında dava konusu çek ve bononun, davalı … ile diğer davalı … arasında çek ve bononun cirosunu gerektiren borçlandırıcı herhangi bir ilişki olmadan dava konusu çek ve bononun davalı ciranta …’e ciro edildiği ve yine … tarafından da dava konusu çek ve bononun diğer davalı …’ye cirosunu gerektirir borçlandırıcı herhangi bir hukuki işlem olmadan dava konusu çek ve bononun davalı …’ye ciro edilmiş olduğu anlaşıldığından ve her ne kadar davacılar, davalı …, … ve …’nün dava konusu çek ve bononun karşılıksız kaldığına yönelik şahsi def’ileri ve bu kapsamda dava konusu çek ve bononun geçersiz sözleşme nedeniyle karşılıksız kaldığını ispat külfeti altında ise de davalılar …, … ve …’nün aynı mali müşavirlik bürosunun elemanları olarak davalı … AŞ’nin muhasebeleştirilmesi gereken bir işlemden dolayı dayanak belgeleri ile birlikte bilmeleri gerektiğinden ve en azından bilebilecek durumda olduklarından 4721 sayılı TMK m.3/2 kapsamında ve halen yürürlükte olan 14/02/1951 – 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı doğrultusunda durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermedikleri anlaşılan davalılar …, … ve …’nün iyi niyet iddiaları dinlenemeyeceği… gerekçeleri ile neticeten; “-Davanın KABULÜ İLE; 1-Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak 28/05/2015 tanzim, 30/07/2015 tediye, 52.000,00 USD bedelli, keşidecisi … ve …, lehtarı … A.Ş olan, ciro zinciri sıra ile … A.Ş, …, … ve … şeklinde olan bonodan dolayı davacılar … ve …’in borçlu olmadığının tespiti ile Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının bu davacılar bakımından İPTALİNE, Takip kötü niyetle yapıldığından takip konusu alacağın %20’si oranındaki tazminatın davalı alacaklıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE, 2-Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak … Bankası A.Ş. Güngören Şubesi muhataplı, keşidecisi … San. Ve Tic. A.Ş olan, lehtarı … AŞ, İstanbul 31/08/2015 keşide tarihli ve 27.000,00 USD miktarlı, ciro zinciri sıra ile … A.Ş, …, … ve … şeklinde olan … seri nolu çekten dolayı davacı … San. Ve Tic. A.Ş’nin borçlu olmadığının tespiti ile Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının bu davacılar bakımından İPTALİNE, Takip kötü niyetle yapıldığından takip konusu alacağın %20’si oranındaki tazminatın davalı alacaklıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, İcra dosyasındaki paranın karar kesinleşinceye kadar davacılara iade edilmeyecek ve davalılara da ödenmeyecek şekilde DEVAMINA, ..” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF: Davalı …, … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin bir dönem diğer davalının da mali müşavirliğini yaptıklarını, mali müşavirin görevleri belli olduğunu, mahkemenin kabul gerekçesinde belirttiğinin aksine mali müşavirin yapılacak işlemden dolayı dayanak belgeyi bilmesi gibi bir görevinin olmadığını, diğer davalı … A.Ş.nin kendi müşterileri ile yaptığı anlaşmalar mali müşavirin yapması gereken işlemlerle ilgli bir konu olmadığı için …’nın ofisine gönderilmediğini, bu nedenle de müvekkillerin yapılan sözleşmelerden ve bu sözleşmelere istinaden alınan senetlerden haberi ve bilgisi olmayacağını, diğer davalı … A.Ş.nin, davacılar ile yaptığı sözleşme ve aralarındaki anlaşmazlık hakkında müvekkillerin bilgisinin olmadığını, olmasının da beklenemeyeceğini, müvekkilinin ortağı olduğu şirketin …’ya demir sattığını ve karşılığında bu senetleri aldığını, kambiyo senetlerinin sebepten mücerretlik ilkesi gereğince doğumuna sebep olan ilişkiden bağımsız ve soyut olduğunu, müvekkillerinden …’nın o günkü limit durumuna göre sahibi olduğu … Ltd.Şti.nin alacaklı olduğu bono ve çekleri de bankalara teminat olarak gösterip, şirket adına veya şahsi kredi kullandığını, davacıların keşide ettiği evraklar şahsi kredi kullanımı için bankaya verildiğinden şirket cirosu atılmadığını, diğer müvekkili …’nün dosyada bulunan 02/3/2016 tarihli T.Ticaret Sicil Gazetesinden anlaşılacağı gibi 26/02/2016 tarihinden itibaren şirket ortaklığından ayrılmış olup, şirketten alacağına karşılık dava konusu senetleri aldığını, bu senetler ödenmeyince de eski ortağı dahil icra takibini başlatmış ve alacağını tahsil yoluna gittiğini, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi haklılıklarını ortaya çıkardığını, müvekilleri ile, davacılar arasında akdi veya güvene dayalı hiçbir ticari ilişkiolmadığını, Muavin Defter ve açılış-kapanış tasdikli Yevmiye Defterinden belli olduğu gibi; davalılardan … A.Ş.nin müvekkillerinden …’nın sahibi olduğu şirkete 2013 yılında 719.735.10.-TL. Borçlu olduğunu, bu miktarın 291.351.-TL. dava dışı …tan tahsil edilmiş olup, … bakiye borcuna karşılık davacıların senetlerini verdiğini; davacıların dava konusu alacağın …tan tahsil edildiği ve kendilerinden mükerrer tahsilat yapılmaya çalışıldığı yönündeki iddiasının gerçekçi olmadığını, bilirkişi raporundan da anlaşıldığı gibi diğer davalı … A.Ş.den borcuna karşılık olarak alınan dava konusu bono ve çek usulüne uygun tutulmuş olan ticari defterlere işlendiğini, 2015 yılı açılış kaydında gözüken 556.955,10.-TL.lık alacağa karşılık diğer davalı … A.Ş., … San. ve Tic.Ltd. Şti.ne toplamda 12 adet bono ve 1 adet çek ile ödeme yaptığını, ilgili senetlerin USD (Amerikan Doları) üzerinden düzenlenmiş olup, yapılan tahsilatlar kur farkları dikkate alınarak defter kayıtlarına alındığını, bu senetlerden 31.8.2015 tarihli 27.000.-USD.lık çek ve 30.7.2015 tarihli 52.000.-USD.lık bono şirket ortaklarından …’ye verildiğini ve ilgili kayıt 131 – Ortaklardan Alacaklar hesabında resmi defterlere işlendiğini, 26/02/2016 tarihinde şirketten ayrılan ve alacağına karşılık olarak bu senetleri alan … ödeme olmayınca davacılar ve eski ortağına karşı icra takibi başlattığını, Ankara …İcra Müd.nün …–… sy. dosyalarına açılan taleplerden anlaşılacağı gibi; borçlular arasında ayrım yapılmadığını, aynı zamanda tapularına haciz konulduğunu, bu hacizler neticesinde borçlulardan …’dan tahsil edilebildiğini, icra dosyalarının 14/3/2017 tarihinde harcı ödenerek kapatıldığını, müvekkilinin alacağını alamadığı gibi, bir de üstüne gayrimenkullerinden olduğunu, bu olayda iyi niyetli 3.şahıs olan müvekkil mağdur olup, telafisi zor büyük bir zarara uğradığını,dava konusu icra dosyalarının borçlarının üsteki ciranta … tarafından ödenmesi nedeniyle davacıların müvekkillere yönelik mesnetsiz iddialarının hukuki bir geçerliliğinin de kalmadığını, mahkemenin davacılar ile diğer davalı … A.Ş. arasında yapılan sözleşmeyi Gayrimenkul Satış Sözleşmesi olarak değerlendirmesi ve bu sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğunu kabulünün hatalı olduğunu, sözleşmenin Gayrimenkul Satış Sözleşmesi olmayıp, “Yatırım Ve İşletme Sözleşmesi” olduğunu, bu sözleşmede tarafların kar ve zarara ortak olduğunu, resmi şekilde yapılması zorunlu olmadığını Davacıların verdiklerinin iadesini iyi niyetli müvekkillerinden değil, ancak sözleşmenin tarafı olan diğer davalı … A.Ş’den isteyebileceğini, Ankara …İcra Müd.nün … sy. dosyası ile takibe konulan 52.000.-USD.lık senet davacı borçlu tarafından “nakden” kaydıyla düzenlendiğini, davacılar ile diğer davalı … arasında düzenlenen Yatırım ve İşletme Sözleşmesinde dava konusu senetlerin bahsi geçmediğini, diğer davalı …’ün dava dilekçesine cevap vermemesi davayı inkar ettiği anlamına geldiğinden davacı-borçlu tarafından “nakden” kaydı ile düzenlenen bononun …’ten alınan borç para karşılığı düzenlendiğinin kabulünün gerektiğini, “Nakden” kaydı bulunması nakit verildiğine karine oluşturup, aksinin yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini, iddianın ispatlanamadığını, davacıların şahıs borcu için neden şirket çeki verdiklerini dava boyunca açıklayamadıklarını, davacıların icra takiplerine konu yapılan senetlerin diğer davalı … A.Ş. ile yapılan sözleşmeye istinaden verildiğini yazılı bir belge ile ispatlayamadıklarını, davanın kabulü yerine reddi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili ek beyan dilekçesinde mahkemenin uyuşmazlığı heyet mahkemesi olarak görmesi gerekirken tek hakimle karar verilmiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçluların … San. A.Ş., …, … ve … AŞ olduğu, 31/08/2015 tarih … seri nolu 27.000,00 USD bedelli çeke dayalı olarak, 27.000,00 USD asıl alacak, 19,50 USD işlemiş faiz, 2.700,00 USD çek tazminatı olmak üzere toplam 29.719,50 USD’nin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsili talebi ile kambiyo senedine dayalı takip başlatıldığı görülmüştür. Takip dayanağı olan … Bankası Güngören Şubesi’ne ait 27.000 USD bedelli 31.08.2015 Tarihli … seri nolu çek sureti incelendiğinde; keşidecinin … A.Ş., lehtar cirantanın … A.Ş olduğu, ciro zincirinin sıra ile … A.Ş, …, … ve … şeklinde olduğu ve bu çekin 31/08/2015 tarihinde ibraz edilmiş olduğu görülmektedir. Dava dosyasına celp edilen Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı …, borçluların … San. A.Ş., davalı …, davalı …, … ve … olduğu, 30/07/2015 tarih 52.000,00 USD bedelli bonoya dayalı olarak, 52.000,00 USD asıl alacak, 183,08 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 52.183,08 USD’nin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsilini talep edildiği görülmektedir.Takip dayanağı 52000 USD bedelli bono örneğinin incelenmesinde, keşidecilerin … – … olduğu, lehtarın … A.Ş olduğu, tanzim tarihinin 28/05/2015 – Beykoz/İstanbul ve ödeme tarihinin 30/07/2015 olduğu, bono arkasındaki ciro zincirinin sıra ile … Yapı A.Ş., …, … ve … şeklinde olduğu görülmektedir. 04/11/2013 tarihli …-Residence Taksim Yatırım Ve İşletme Sözleşmesi ile; davalı … AŞ’nin davacılar … ve … arasında davalı … AŞ’nin proje sahibi olduğu, Beyoğlu … Mah. … pafta, … ada, … parselde inşa edilecek binada, … Blok kat:… … numaralı studio tipi bağımsız bölümün sözleşme tarihinden 1 yıl içinde teslim edilmek üzere 300.000,00 USD bedelle satıldığı ve KDV’nin teslim sırasında ayrıca ödenecek olduğu, bu bedelin 5.000,00 USD’sinin 11/11/2013 tarihinde peşin olarak ödendiği, bakiyenin ise 25/11/2013 tarihinde 65.000,00 USD, 25/02/2014 tarihinde 50.000,00 USD, 25/05/2014 tarihinde 50.000,00 USD, 25/08/2014 tarihinde 50.000,00 USD ve 25/12/2014 tarihinde 80.000,00 USD olarak taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığı görülmüştür.Davacılar … ve … tarafından davalı … A.Ş’ aleyhine keşide edilen Beşiktaş … Noterliği’nin 09/09/2015 tarih ve … yevmiye nolu evrakı üzerinden keşide ettikleri ihtarname ile bağımsız bölümün teslim edilerek tapusunun verilmemesi nedeniyle sözleşmeyi feshettikleri ve ödenmiş olan 221.000,00 USD’nin yasal faizi ile birlikte iadesini talep ettikleri görülmektedir.Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/795 Esas sayılı dosyası üzerinden grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişi …’dan alınmış olan 04/01/2015 tarihli bilirkişi raporu ile; Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak teşkil eden bonodaki imzanın davacı …’in elinden çıkmış olduğu keza aynı dosya üzerinden aynı bilirkişiden alınan aynı tarihli bilirkişi raporu ile de takip dayanağı bonodaki imzanın davacı …’in ile ürünü olmadığı tespit edilmiş ve bu dosya üzerinden verilen 02/02/2016 tarih ve 2016/111 Karar sayılı karar ile takip dosyasının davacı … bakımından durdurulmasına karar verilmiştir. Mahkemece imza incelemesi yönünden adli tıp öğretim üyesi bilirkişi Prof. Dr. …’ten alınan 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; takip dayanağı bonodaki imzanın davacı …’in ile ürünü olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. SMM bağımsız denetçi bilirkişi …’dan alınan 19/06/2018 tarihli bilirkişi raporu ile ; üçüncü kişi … Ltd. Şti tarafından sunulan 2013-2015 yıllarına ait ticari defterlerin incelenmesinde ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, dosya kapsamıyla mübrez makbuzlardan taşıma satış bedeli olan 300.000,00 USD’den 221.000,00 USD’nin davalı …’ya ödenmiş olduğu, bakiyenin 79.000,00 USD olduğu, davacı … AŞ tarafından keşide edilen 31/08/2015 tarih ve 27.000,00 USD miktarlı çek ile davacı …’in tanzim etmiş olduğu 30/07/2015 vade tarihli 52.000,00 USD miktarlı bononun davacılar tarafından davalı … AŞ’ye verildiği ve davalı … AŞ’nin borcuna karşılık diğer davalılar … ve …’nün ortağı olduğu … Ltd. Şti’ye giriş kaydının yapıldığı, davacılar ile … dışındaki davalılar arasında akdi veya güvene dayalı herhangi bir ilişkinin bulunmadığı, iptali talep edilen kambiyo senetlerinin dava dışı … Ltd. Şti kayıtlarında beklediği, davalı … A.Ş’nin sözleşmeden kaynaklanan edim borcunu ifa etmemesi nedeniyle davacılar zararına katlanması gerektiği yönünde görüş belirtilmiştir.
GEREKÇE Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılardan …, … ve … vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalılar vekili ek beyan dilekçesinde; uyuşmazlığın heyetçe yürütülmesi gerekirken tek hakimle karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüş olup anılan husus kamu düzenine ilişkin olmakla re’sen inceleme yapılmıştır. Görev kuralları dava tarihine göre değerlendirilecektir. Dava konusu kambiyo senetlerin toplam değeri 79.000USD’dir. Davacı tarafça da yerinde olarak dava değeri 239.299,00TL üzerinden harçlandırılmıştır. Dava tarihi itibarı ile yürürlükte olan 6545 sayılı Kanun’un 45.maddesi ile değişik 5235 sayılı Kanun’un 5/3.maddesi gereğince dava değeri 300.000 Türk Lirası üzeri olan davalarda yargılamanın heyet olarak yürütüleceği düzenlenmiş olmakla somut uyuşmazlıkta harçlandırılan dava değeri itibarı ile uyuşmazlığın tek hakimle görülmesinde kamu düzenine aykırılık bulunmamaktadır. Davacılar iddialarında; davacı … ve … ile davalılardan …Şti arasında 04/11/2013 tarihli …-Residence Taksim Yatırım Ve İşletme Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye konu taşınmazın bedelinin 300.000USD olduğu, bu bedelin 221.000USD’lik kısmın ödendiğini, bakiye kısım için verilen 80.000USD’ lik senedin ise davacılara iade edilerek bu senedin yerine 52.000USD bedelli bono ve 27.000USD bedelli çek verildiğini, ancak bonoda davacı …’in imzası olmadığını, yine 27.000USD bedelli çekin ise davacı …’in ortağı olduğu …şirketi keşidesi ile davalı şirkete verildiğini, ancak taşınmazın üçüncü kişiye devredildiğini, sözleşme geçersiz olduğundan sözleşme gereği verilenlerin iadesi gerektiğini, davalı …’nın davalı … şirketinin muhasebecisi olduğunu, davalı …, … ve …’nün aynı adreste çalıştıklarını, davacı … şirketi keşideci olduğu çek yönünden davalı takip alacaklısının cirosunun ibrazdan sonra çeke eklendiğinin de dikkate alınması gerektiğini belirterek, davalıların kötüniyetli olduğunu ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunmuşlardır.Davaya konu 52.000USD bedelli bono yönünden yapılan imza incelemesinde bonodaki imzanın davacılardan … eli ürünü olmadığı tespit edilmiş olmakla davacı …’in 52.000USD bedelli bono yönünden borçlu olmadığının tespitine yönelik verilen karar yerindedir. Davacılar … ve … ile davalı …şirketi arasındaki … &Residence Taksim Yatırım ve İşletme Sözleşmesi incelendiğinde; sözleşmede davalı şirketin Beyoğlu ilçesi, … ada … parseldeki … nolu bağımsız bölümün davacı gerçek kişilere devrini, davacıların ise bedel ödemeyi üstlendiği, keza sözleşmenin müteakip kısımlarında taşınmazın yönetim ve işletilmesinin davalı şirket tarafından üstlenildiğine ilişkin hükümlerin de yer aldığı görülmektedir. Sözleşme gayrimenkul satış vaadini de barındırdığından bu kısımları yönünden resmi şekilde yapılması gerekir. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi resmi şekilde yapılmaması nedeni ile geçersiz olup davalı şirket tarafından edimin ifa edilmeyerek taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye devredildiği de sabit olmakla sözleşmenin tarafları aldıklarını iade ile yükümlüdürler. Davaya konu senetlerin bilgileri sözleşmede yer almamaktadır. Davacı sözleşmedeki senedin iade alınıp davaya konu iki senedin alındığını ileri sürmüş, mahkemenin gerekçesinde de senetlerin sözleşme borcuna yönelik olarak verildiği kabul edilmiştir. Karara karşı davalılardan …Şirketi kanun yoluna başvurmamış olmakla davaya konu senetlerin davacılar ile davalı şirket arasındaki sözleşme gereği verildiğinin kabulü yerindedir. Kambiyo senetleri ise illetten mücerrettir. Kural olarak keşideci, aralarında temel ilişki olmayan ciranta ve hamile karşı şahsi defileri ileri süremez. Ancak kambiyo senedi devralanın da iştiraki ile, borçlunun lehtar veya hamile karşı haiz olduğu şahsi def’ilerini bertaraf etmek amacıyla devredilmiş ise, borçlu devreden karşı haiz olduğu şahsi def’ileri devralana karşı da ileri sürebilir. Somut uyuşmazlıkta; davalılar …, …, … sözleşmeye taraf değil ise de, davalı …’nın 2008 yılından beri davalı …Şti’nin muhasebecisi olduğu, davalının cevap dilekçesinde senetlerin güven ilişkisi gereği …’e verildiğini beyan ettiği, her üç davalının aynı adreste çalıştıkları, davalı …’nün muhasebeci olup aynı zamanda davalılar … ve …’nün dava dışı …Ltd Şti’nin ortağı oldukları, davalı …’nın savunmasında senetlerin davalı …Şti ile ortağı olduğu … Ltd Şti arasındaki demir alım satımı nedeni ile verildiğini iddia etmiş ise de; senetlerde dava dışı şirketin cirosunun olmadığı, davalı … vekili istinafında senetlerin davalının şirket ortaklığından ayrılması nedeni ile verildiğini ileri sürmüş ise de; bu hususun HMK 141. md gereğince savunmanın genişletilmesi kapsamında olduğu gibi senetlerde dava dışı bu şirketin cirosunun da olmadığı dikkate alındığında mahkemenin davanın kabulü kararı yerinde görülmüştür.Açıklanan nedenlerle HMK 355. md gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde davalılar …, … ve … vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı …, … ve … vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 16.346,51-TL harçtan, peşin alınan 4.057,47-TL harcın mahsubu ile bakiye 12.289,04-TL harcın davalılar …, … ve …’den alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı …, … ve … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, -Davacıların gider avansından kullanıldığı anlaşılan 5,50-TL istinaf masrafının davalı …, … ve …’den alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/04/2023