Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1571 E. 2021/1772 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1571 Esas
KARAR NO: 2021/1772 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2021 tarihli ara karar
NUMARASI: 2021/142 E.,
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin atıştırmalık çerez sektöründe dünyadaki en büyük satıcı ünvanına sahip olduğunu, 215’ten fazla ülkede faaliyet gösterdiğini, Türkiye’de de 1962 yılından bu yana sektöründe hizmet verdiğini, ayrıca TPMK nezdinde markalarının bulunduğunu, bu markalardan …, …, … ve … markalarının da tanınmış marka olarak tescilli olduğunu, davalının ise … numaralı … marka başvurusunu yaptığını, bu marka başvurusundan müvekkilinin haberdar olduğunu, davalıya bu konuda 25/03/2020 tarihli ihtarname gönderdiklerini ve marka başvurusunun geri çekilmesi ile ihlale dayalı kullanımlarının durdurulmasını talep ettiklerini, ancak davalının 06/05/2020 tarihli ihtarnameyle bu talepleri reddettiğini, konuyla ilgili Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/20 D.İş sayılı dosyasında tespit yaptırdıklarını, yapılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alındığını, davalının müvekkiline ait markayla ayırt edilemeyecek derecede benzer şekilde … markasını tescil ettirdiğini, davalı iş yerinde 90.000 adet …gless ibareli cips ürünü tespit edildiğini, davalının eylemlerinin markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, davalıya ait … numaralı … markası ile … numaralı … markasının hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, ayrıca markaya tecavüzün ve haksız rekabet oluşturan fiillerin durdurulması bakımından bu … markalı tüm ürünlerin üretiminin satışının ve dağıtımının kullanımının durdurulmasına, ürünlere, ambalajlara ve üretimde kullanılan ürün ve kalıplara el konulması ve her iki markanın 3.kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Davalı vekili; davada hükümsüzlük talep edilmekle davalının ikametgahının da Gaziantep olması nedeniyle SMK’nun 156/5 maddesi gereğince Gaziantep Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davacının tespit raporuna dayanmakta ise de; tespitin sadece 3 ambalajla ilgili olup aslında markaların kelime, harf, diziliş ve fonetik anlamında herhangi bir benzerliği bulunmadığını, kaldı ki müvekkilinin markalarının tescilli olduğunu, müvekkilinin kullandığı ambalaj tasarımının … numara ile tescilli olduğunu, davacının dava tarihinden önceki beş yıllık süre içinde markasını itirazına dayanak gösterdiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi olarak kullandığına ilişkin ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğuna ilişkin delil sunması gerektiğini bildirerek ihtiyati tedbir talebinin reddine, dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek tescilli ambalaj tasarımı ve raporda yer almayan ambalajların da değerlendirilmek suretiyle yeniden bilirkişi raporu alındıktan sonra ihtiyati tedbir konusunda karar verilmesini istemiştir. Mahkemece tensiple birlikte davacı yanın davalı şirkete ait dava konusu markaların üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak kabulü ile; davalıya ait 2018/15524 tescil numaralı ve 2019/134852 tescil numaralı markaların dava sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere devir ve temlikinin ihtiyati tedbiren önlenmesine, tedbirle ilgili TPMK Markalar Dairesi Başkanlığına bilgi verilmesine, davacının diğer tedbir taleplerinin ise mürafaalı olarak değerlendirilmesine karar verildiği, 02/07/2021 tarihinde yapılan duruşma sonunda ise yaklaşık ispat koşulu dikkate alınarak davalı vekilinin marka devrine ilişkin tedbir kararına dair itirazının kısmen kabulü ile; bu günden itibaren davacı tarafça yatırılacak 5.000,00 TL nakdi gayrinakdi teminat karşılığında davalıya ait … tescil numaralı ve … tescil numaralı markaların dava sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere devir ve temlikinin ihtiyati tedbiren önlenmesine, bu konuda tedbirle ilgili TPMK Markalar Dairesi Başkanlığına müzekkere yazılmasına, davacı vekilinin sair tedbir talebinin kabulü ile; 100.000,00 TL teminat karşılığında davalıya ait … markalı tüm ürünlerin üretimin, satışının ve dağıtımının, her türlü tanıtım vasıtasında, materyallerinde, web sitelerinde, sosyal medya hesaplarında, iş yerinde kullanılmasının durdurulmasına, yine davalıya ait … markalı ürünlere, ambalajlarına ve bu ürününü üretilmesinde kullanılan ürün ve kalıplara tedbiren el konulmasına karar verilmiş kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafında; tedbir kararının kaldırılması isteklerini, aksi halde SMK’nun 159/2 -c bendinde düzenlenen ters tedbir hükmünün verilmesini, yetki itirazları hakkında herhangi bir karar verilmediğini, SMK’nun 156/5 maddesinin gözetilmediğini, buna göre hükümsüzlük davasının tecavüz davasından tefrik edilerek yetki itirazı doğrultusunda dosyanın Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini, mahkemenin yetkisiz olması nedeniyle ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiğini, İstanbul BAM 16. HD. 2019/628 Esas -1857 Karar ve, Yargıtay 11. HD. 2015/14315 Esas – 2016/232 Karar sayılı ilamının da bu yönde olduğunu, esas yönünden ise Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden alınan bilirkişi raporunda davacıya ait … markası ile davalıya ait … markasının yazım karakteri ve renk kombinasyonları nedeniyle benzer olması nedeniyle iltibas tehlikesi bulunduğunun belirtildiğini, bu raporun tek taraflı alındığını, itiraz ettiklerini, itiraz üzerine başkaca rapor alınmadığını, bu nedenle tedbire esas alınamayacağını, bilirkişi raporunda yapılan tespitlerden markaların yazım karakteri ve renk kombinasyonları nedeniyle iltibas teşkil ettiğine dair görüşe katılmakla birlikte (endüstriyel tasarım tescili hakları olmasaydı) itirazlarının bu kombinasyonların müvekkilinin onlarca ambalajı içinden sadece 3 tane ambalajında yer almış olması, ancak diğer ambalajların bilirkişi raporlarında yer almaması ve tartışılmaması noktasında olduğunun, iltibasın kaynağının ambalaj tasarımlarının benzerliği olduğunu, yoksa markalar arasında doğrudan bir iltibas bulunmadığını, tedbirin işletmenin durmasına ve ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, tescilli markanın kullanımının tamamen önlenmesi yolundaki tedbirin ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu, zira marka ile ilgili verilen kararın komple tüm ürünleri ve ambalajları etkileyecek olduğunu, markalar arasında iltibas bulunmadığını, bütünsel değerlendirme yapılması gerektiğini, müvekkilinin markasının 30.sınıfta tescilli olduğunu, müvekkilinin tescilli markasının görsellerini sundukları ve bilirkişi raporunda tespiti yapılmayan ambalajlarla da kullanıldığını, bu ambalajların raporda değerlendirilseydi markalar arasında iltibas olmayacağının görülecek olduğunu, ambalaj tasarımlarının bilirkişi raporunda değerlendirilmediğini, kötü niyetli tescil durumunun bulunmadığını, iltibas tehlikesinin de olmadığını, müvekkilinin kullandığı ambalaj tasarımının … numara ile tescilli olduğunu, bilirkişinin yazım karakteri ve renk kombinasyonları nedeniyle markaları benzer kabul etmesinin hatalı olduğunu, davacı adına tescilli markaların 32.sınıfta Türkiye’de kullanılmadığına ilişkin defi ve itirazların dikkate alınmadığını bildirerek teminat karşılığı verilen tedbirin kaldırılmasını, bu mümkün olmadığı takdirde SMK’nun 159/2 -c bendinde düzenlenen ters tedbir verilmesini istemiştir. Dosya içinde bulunan Beyoğlu FSHHM’nin 2008/29 Esas 2009/36 Karar sayılı ilamının incelenmesinde davacı tarafından … Ltd. Şti.aleyhine davalının … markasının davacıya ait … marka haklarını ihlal ettiğinden bahisle hükümsüzlük davası açtığı, yargılama sonunda davanın kabulüne ve davalı adına tescilli … markasının hükümsüzlüğüne karar verildiği görülmüştür. Gaziantep 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/D.İş sayılı dosyasından alınan 30/03/2021 tarihli Bilgisayar Mühendisi ile Patent ve Marka Vekili bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; davalının iş yerine gidildiği ve yapılan incelemede tespit isteyen davacının …. numaralı … markasının davalının ise … numaralı … markasının bulunduğu, taraf markalarının 30.sınıfta tescilli olduğu, davalının kullanımının tescilli şekliyle olmadığı, tescildeki ibarenin düz yazı şeklinde kullanımlarda ise farklı olduğu ve davacının … markasının yazım şekli ve renk kombinasyonları bakımından benzerlik taşıdığı, davalının adına tescilli … numaralı … markasının tespit mahalinde sarı siyah mavi yeşil kırmızı zeminde ambalaj ve kutular, cips kutuları üzerinde kullandığı, davalının … markasını tabelasında kullandığı, … markasının ambalaj ve ürün kutuları üzerindeki kullanımlarının davacıya ait … markalı ürünler açısından gözde ve zihinde meydana getirdiği genel izlenim açısından benzerlik bulunduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Dosya içeriğinde Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin D.İş dosyası üzerinde istenilen tedbir talebini reddettiği görülmüştür. Davacıya ait … tescil numaralı … markasının 30.sınıfta tescilli olduğu, ayrıca davacı adına … numaralı … markasının 99.sınıfta, … tescil numaralı … markasının 99.sınıfta tescilli olduğu ayrıca davacının içinde … ibaresi geçen bir çok markasının bulunduğu dosya içeriğinden görülmüştür. Davalıya ait … tescil numaralı … markasının 30.sınıfta 16/02/2018 tarihinde; … tescil numaralı … markasının 32.sınıfta 30/12/2019 tarihinde tescil edildiği görülmüştür. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde … numaralı ambalaj tasarımının tescilli olduğu yolunda beyanının bulunduğu ve tasarımın görselinin istinaf dilekçesi içeriğinde bulunduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ile davalıya ait markaların hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık, mürafaalı inceleme sonunda verilen ihtiyati tedbir kararına yöneliktir. Davada sadece marka hükümsüzlüğü talep edilmeyip bunun yanı sıra markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti taleplerinde de bulunulduğundan davalı vekilinin yetkiye ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Mahkemece, tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu gerekçe yapılarak yazılı şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmişse de, davalının tescilli markalarının bulunması, tedbir kararının yansımaları ile taraflar arasındaki menfaat dengesi gözetildiğinde SMK’nun 159/2-c maddesi uyarınca ters tedbire hükmedilmesinin daha uygun olacağı kanaatine varılmakla davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin reddi ile bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE, İstanbul 2. FSHHM’nin 2021/142 Esas sayılı dosyasında verilen 02/07/2021 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 02/07/2021 tarihli ara kararın 1 numaralı bendinin aynen tekrarıyla, davacı tarafça yatırılacak 5.000 TL teminat karşılığında davalıya ait … ve … tescil numaralı markaların dava sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere devir ve temlikinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, bu konuda TPMK’ya müzekkere yazılmasına, Davalı tarafından kararın tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde davacının olası zararlarının teminatı olarak 6769 Sayılı SMK’nun 159/2-c maddesi gereğince 100.000 TL nakdi ya da bu miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunun ilk derece mahkemesine ibraz edilmesine, Kararın tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde davalı tarafça teminat yatırılmadığı takdirde ilk derece mahkemesince davacı tarafın tedbir taleplerinin yeniden değerlendirilmesine, Davalı tarafından istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine, Davalı tarafından istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 110 TL posta masrafı olmak üzere toplam 272,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Tedbir kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 20/10/2021