Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1555 E. 2023/1088 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1555 Esas
KARAR NO: 2023/1088 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2021
NUMARASI: 2018/320 E. – 2021/86 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; ressam olan müvekkilinin dava konusu 4 adet resmin FSEK 4.madde kapsamında eser sahibi olduğunu, müvekkilinin güzel sanat eseri sahibi olduğu 4 adet resmin davalının yapımcısı olduğu “…” adlı dizi filmde müvekkilinden izin alınmaksızın birçok defa kullanıldığını, müvekkilinin 2016 yılında yarattığı güzel sanat eserinin, davalının yapımcısı olduğu ve … TV logolu ulusal yayın kuruluşunda yayınlanan söz konusu dizi filmin, 1.bölümünün 30:12 ve 1:01:26 dakikalarında, 3.bölümün 1:13:00 dakikasında, 4.bölümün 1:46:36 dakikasında, 7.bölümün 1:13:24-2:01:00 dakikalarında, 8.bölümün 6:51, 33:44, 42:00, 1:25:59, 1:52:19 dakikalarında, 9.bölümün 5:04 dakikasında, 10.bölümün 2:04:18 dakikasında, 11.bölümün 36:47 ve 41:20 dakikalarında, 12.bölümün 09:21, 22:50 ve 24:52 dakikalarında, 13.bölümün 1:48:50, 1:55:49 ve 2:00:00 dakikalarında, 14.bölümün 33:21 ve 2:06:09 dakikalarında, 15.bölümün 1:14:07 dakikasında, 16.bölümün 45:16, 1:14:36 ve 1:49:23 dakikalarında, 17.bölümün 53:53 dakikasında, 18.bölümün 11:29, 19:47, 31:32, 1:16:38, 1:53:31 ve 1:55:54 dakikalarında, 19.bölümün 1:34:33 ve 1:37:55 dakikalarında, 23.bölümün 2:15:22 dakikasında, 24.bölümün 1:47 dakikasında, 25.bölümün 1:45 ve 9:01 dakikalarında, 26.bölümün 1:46 dakikasında, 27.bölümün 1:45 dakikasında, müvekkilinin 2013 yılında yarattığı güzel sanat eserlerinden bir tanesinin, 11.bölümün 1:39:41 ve 1:42:12 dakikalarında, 12.bölümün 46:50, 47:07 ve 1:38:55 dakikalarında, 13.bölümün 1:12:23 dakikasında, müvekkilinin 2013 yılında yarattığı güzel sanat eserlerinden bir tanesinin 12.bölümün 10:58 dakikasında, 13.bölümün 2:15:08 dakikasında, müvekkilinin 2013 yılında yarattığı güzel sanat eserlerinden bir tanesinin 12.bölümün 1:28:33 dakikasında müvekkilinden izin alınmaksızın yayınlanarak, müvekkilinin FSEK’ten doğan mali ve manevi haklarının açıkça ihlal edildiğini, davalı yanın müvekkilinin FSEK’ten doğan adın belirtilmesi selahiyetini, çoğaltma hakkını, işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkını dava konusu … isimli dizi filminin davaya konu ilgili bölümlerinin gerek … TV logolu yayın kuruluşunda gerekse … TV’nin www…com.tr adresli internet sitesinde ve www…com adresli kendi sitesinde yayınlamasını sağlaması sonucu defalarca ihlal edildiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 5.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın haksız fiilin vuku bulduğu tarihten itibaren yürütülecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili ıslah dilekçesinde, alınan ek raporda tazminat bedellerinin hesaplandığını ve 4 adet güzel sanat eserinin 51 sahnede kullanımı sonucunda 3.000 TL ödenmesinin uygun olacağının belirtildiğini, Gesam’dan gelen rayiç bedel yazısında ise 2.000 TL olarak belirtildiğini, davaya konu dört adet güzel sanat eserlerinin kullanıma konu olduğu toplam 51 sahne üzerinden yapılacak hesaplama ile yayınlanan herbir sahne başına 2.000 TL üzerinden toplam 51 sahne için 102.000 TL olmak üzere FSEK madde 68 kapsamında 3 katı üzerinden yapılan hesaplama ile toplam 306.000 TL olarak davayı ıslah ettiklerini ve 306.000 TL’nin haksız fiil tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ana faaliyet konusunun ulusal televizyon kanalları için televizyon dizileri ve yüksek gişe başarısı sağlamış sinema filmlerinin prodüksiyonunu gerçekleştirmek olduğunu, prodüksiyonunu gerçekleştirdiği …, .., …, …, …, …, …, …, … gibi televizyon dizilerinin ülkemizdeki televizyon kanallarında (…, …, …, …) gösterildiğini, yurtdışına lisans ve satışının yapıldığını, müvekkili şirketin alanında en bilinen ve saygın prodüksiyon şirketlerinden biri olduğunu, müvekkili şirketin prodüksiyonları yaparken gerek “… niteliğindeki TV dizilerinin ve sinema filmlerinin “eser sahibi” sıfatını haiz yönetmen, senarist/diyalog yazarı ve özgün müzik bestecileri ile bağlantılı hak sahibi niteliğindeki oyunucu/yorumcu/icracı sanatçların, gerek eser içinde kullanılan sair ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanat eserlerinin sahiplerinin haklarına son derece önem verdiğini, hak sahiplerinden gerekli izinleri aldığını ve kanuni gerekliliklerini yerine getirdiğini, dava konusu olayda davacının eserlerinin davacı tarafından yetkili kılınan … tarafından müvekkili şirket ile paylaşıldığını ve sanat galerisi tarafından müvekkili şirkete eserlerin dava konusu dizide kullanılmasına ilişkin yetki verildiğini, dizinin sanat yönetmeni …’a davacı tarafından e-posta gönderildiğini ve … nin davacıyı temsil yetkisinin sona erdiğini ve davacı tarafından müvekkili şirkete eserlerin kullanıldığı için teşekkür edildiğini sonrasında eserlerinin başkaca prodüksiyonlarda kullanılmak istenmesi halinde kendisi ile iletişime geçilmesinin bildirildiğini, bu bilgilendirme kapsamında davacıdan bundan sonra yapılacak kullanımlar için muvafakatname alınmak üzere iletişime geçildiğini ancak kendisinin söz konusu muvafakatnameyi iletmemesi üzerine söz konusu eserlerin dava konusu dizinin devam eden bölümlerinde kullanılmasından vazgeçildiğini, davacının iddiasının aksine eserlerin izinsiz kullanımının söz konusu olmadığını, tam tersine davacının bilgisi ve onayı dahilinde bir kullanımın bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 25/02/2021 tarihli 2018/320E. – 2021/86 K. sayılı kararıyla; “… FSEK kapsamında eser niteliği bulunan davacının eser sahibi olduğu tabloların davalının yapımcılığını üstlendiği dizi filminin ilk 14 bölümünde davacının bilgisi ve muvafakati alınmak suretiyle kullanıldığı, ancak davacının davacının e-posta ile bildirimde bulunduğu 31/01/2018 tarihinden itibaren bahse konu eserlerin kullanımına ilişkin izin ya da muvafakat olmaksızın kullanımın devam ettiği, 27 bölümden sonra ise kullanımın sonlandırıldığı, her ne kadar raporda aksi yönde değerlendirmelerde bulunulmuş ise de davacının ihtarı sonrası kullanımların davacının eser sahipliğinden kaynaklı haklarının ihlali niteliğinde olduğu, davacının dava dilekçesinde tüm kullanımlar yönünden dava açılmış ise de dosya kapsamı itibarı ile izinsiz kullanım ve hak ihlalinin 15 ve 27. Bölümler aralığı için değerlendirilmesi gerektiği, önceki döneme ilişkin iddianın dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği gibi hakkın kötüye kullanılması teşkil edeceği, yine davacının da dava dilekçesindeki ikrarı dikkate alındığında 4 tablonun 3 adedine ilişkin kullanımların ihtar öncesi bölümlere ilişkin olduğu şu hale göre izinsiz kullanımın tek eser yönünden ele alınarak hesaplamanın yapılması gerektiği, bu noktada rapordaki 3000 TL nin – esasen tam bir rayiç tespiti mümkün olmamakla – takdiren değerlendirildiğinde hakkaniyete uygun düşeceği, davalının önceki ücretsiz kullanımlara ve bila bedel muvafaklare ilişkin savunmasının dosya kapsamı itibarı ile itibar olunamayacağı, daha önceden gösterilen rızanın süresiz devamını kabulün mümkün olmadığı gibi 3. Kişilere ilişkin muvafakatlerin de emsal olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmakla ihtar sonrası 1 esere ilişkin kullanım yönünden (diğer 3 eserin dava dilekçesinde de anlaşıldığı üzere rızanın bulunduğu dönemde kullanılmış olmakla) 3000 TL üzerinden FSEK 68 uygulaması ile toplamda 9.000 TL üzerinden maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, yine manevi tazminat yönünden davalının önceden izin verdiği kullanıma ilişkin manevi hak ihlalinin oluşmayacağı savunulabilir ise de eser üzerindeki hakları kullanma noktasında mutlak hak sahibi olan eser sahibinin ihtarına rağmen kullanımın devam etmesinin umuma iletim hakkı ihlali kapsamında değerlendirilmesi gerektiği bu noktada kullanımın türü ve ağırlığı gözetildiğinde takdiren 3000 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun düşeceği ” gerekçesiyle; Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; FSEK 68 hesabı ile (3.000,00 x 3) toplamda 9.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; takdiren 3.000,00 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin gerekçeli kararında FSEK 52. Maddeye atıfta bulunarak, mali haklara ilişkin sözleşme ve tasarrufların yazılı olması gerektiğine ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi gerektiğine değinilmişse de, kararın devamında madde metninden uzaklaşıldığını, mahkemenin müvekkilinin eserlerinin sergilendiğini kabul etmekle birlikte, müvekkilinin yazılı izin, ruhsat, lisans vermediği … ile davalının sanat yönetmeninin e-posta yazışmalarını izin kabul ederek karar verdiğini, yetkisiz bir kurum tarafından şekil şartlarına uygun olmayan şekilde yapılan e-postanın geçerli bir ruhsat olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, FSEK 48 ve 52. Madde düzenlemelerinden, iznin ancak eser sahibinin kendisi ve/veya üyesi olduğu meslek birliği veya yetkili kıldığı temsilcisi eliyle ve madde düzenlemesine uygun şekilde verilmesi gerektiğinin anlaşıldığını, somut olayda yetkili olmayan sanat galerisinin davalıya yazdığı teşekkür içerikli e-postanın izin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, sanat galerisinin FSEK 48 ve 52. Maddelerine uygun şekilde izin vermesi halinde dahi bu iznin FSEK 54. Madde gereğince geçerli kabul edilemeyeceğini. -Mahkemenin Güzel Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği’nden gelen rayiç bedel yazısını ve ek bilirkişi raporunu da dikkate almadığını, sahne başına değil, resim başına hesap yaparak tazminata hükmettiğini, 1 kez kullanım ile 51 kez kullanımın aynı tutulmasının ve kullanım sayısının hesaplamada dikkate alınmamasının yasaya aykırı olduğunu. -Mahkemenin 14. Bölüm ve öncesindeki kullanımın davacının memnuniyeti ve rızasına muhatap olduğunun kabulü ve 15-27 bölüm arasındaki kullanım için ise izinsiz kullanım adedi üzerinden hesaplama yapmasının bozmayı gerektirdiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekilinin davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; davacı tarafından müvekkiline gönderilen 31/01/2018 tarihli e-postanın davacının önceki kullanımlardan haberdar olduğunu gösterdiğini, e-postada müvekkilinin eserlerine gösterdiği ilgi için teşekkür ederek, … ile ilişkisinin sonlandığını, sonraki kullanımlarda kendisi ve çalıştığı galeri ortaklarından … ile irtibata geçilmesi gerektiğinin altını çizdiğini, davacının istinaf dilekçesinde e-postanın …nden geldiğini ileri sürmesinin yanıltıcı olduğunu, e-postanın gerek kök rapor 5. Sf bent 2.13’te gerek mahkeme kararında davacının ikrarı olarak kabul edildiğini, davacı vekilinin e-postaya yönelik beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunu, HMK 141. Maddesinde açıkça yasaklanmış olana “İddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına” da aykırılık teşkil ettiğini, 31/01/2018 tarihli e-postanın davacı …’nun …@gmail.com e-posta adresinden gönderildiğini, kaldı ki kabul etmemekle birlikte davacı adresinden gönderilmediğinin yargılama sırasında hiç ileri sürülmediğini, davacı tarafça, müvekkili şirket’e iletilen e-posta ile önceki kullanımlardan haberdar olduğunun belirtilmiş olması ve bu durumdan duymuş olduğu memnuniyetin ifade edilmesi, sonraki kullanımlar için yapmış olduğu yönlendirmenin, gerek Yargıtay kararlarında gerekse genel kabul gören görüşlere göre izinsiz kullanımın söz konusu olmadığı anlamına geldiğini, dilekçesinde atıf yapılan Yargıtay kararlarında, her ne kadar FSEK’teki şekil şartlarını tam olarak karşılayan bir muvafakatname bulunmasa da, iznin var olduğuna emsal teşkil edeceğini, Gesam yazısının öznel ve tek taraflı bir yorum değeri taşıdığını, emsal Yargıtay kararlarında eserin ayrı ayrı iki kez yayınlanmasının tazminatı ikiye katlayan gerekçe olarak görülmediğini, davacının eserin yayınlanma sayısına göre tazminat hesaplanmasını istemesinin haksız olduğunu beyanla istinaf başvurusunun esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLER: İlk derece mahkemesince bilgisayar mühendisi bilirkişi …, …, Hukukçu akademisyen Doç. Dr. …’dan alınan 16/08/2019 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda; davacı ile davalı arasında eserlerinin kullanımına yönelik … aracılığıyla bir ilişki tesis olduğu ve davacının 31/08/2018 tarihi itibariyle bu ilişkinin fesholunduğu anlamına gelecek bildirimde bulunduğu, elde edilen teknik bulgular, davacının beyan ettiği tüm ihlal içeren bölüm ve zaman etiketlerinin geçerli olmadığı; davalı tarafa 31/01/2018’de 14. bölüm sonrasında bildirimde bulunulduğu, 21/02/2018’de 17. bölüm sonrasında davalının davacıya muvafakatname içerikli yazılı bilgi talebinin olmasına karşın davacının bu erişime yanıtına rastlanmadığı, davacının hak sahibi olduğu eserlerin, dizinin kendi kurgusu içerisinde son derece sınırlı bir süre içerisinde gösterildiği, bu sebeple davacının umuma iletim hakkına alternatif, bu hakkın kullanımını etkisiz kılacak bir niteliği bulunmadığı, sonuç olarak da davalı kullanımlarının davacının eser üzerindeki mali ve manevi haklarını ihlal etmediği, kanaatine varıldığının beyan edildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 02/09/2020 tarihli ek raporda; dava konusu 4 resmin emsal alınabilecek kullanım ücretinin her bir resim için 3.000 TL olduğu beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin eser sahibi olduğu 4 adet resmin, davalının yapımcısı olduğu “…” isimli dizi filmde müvekkilinden izinsiz olarak kullanılarak, müvekkilinin mali ve manevi haklarının ihlal edildiğinden bahisle FSEK 68. Madde gereğince üç kat tazminat ve manevi tazminat talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “dizi filminin ilk 14 bölümünde davacının bilgisi ve muvafakati alınmak suretiyle kullanıldığı, ancak davacının davacının e-posta ile bildirimde bulunduğu 31/01/2018 tarihinden itibaren bahse konu eserlerin kullanımına ilişkin izin ya da muvafakat olmaksızın kullanımın devam ettiği, 27 bölümden sonra ise kullanımın sonlandırıldığı…4 resimden 3 adedinin kullanımının e-posta tarihinden önceye ait olduğu, bir adedinin e-postadan sonrada devam ettiği, rapordaki 3.000 TL bedelin tek eser yönünden hakkaniyete uygun düşeceği ” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde, e-posta yazışmalarının müvekkilinin yetkilendirmediği … ile davalı arasında olduğu, FSEK 48 ve 52. Maddelerine uygun hak devri yapılmadığı kaldı ki yapılsa dahi FSEK 54. Madde gereğince geçersiz olduğu, ilk 14 bölüm için de tazminat hesabı gerektiği gibi, tazminat hesabının kullanım sayısı dikkate alınarak yapılmasının gerektiği ileri sürülmüştür. Davacı vekilinin 10/09/2019 tarihli kök rapora itiraz dilekçesinde, e-posta yazışmalarının … ile davalı arasında yapıldığını, resimlerinin kullanılması için izin vermediğini ileri sürdüğü ancak mahkemece alınan ek raporda bu hususun değerlendirilmediği gibi mahkeme kararında da, e-postanın davacı tarafından davalıya gönderilip gönderilmediği, gönderilmiş olması halinde, o tarihe kadarki kullanım yönünden FSEK 48 ve 52. Madde düzenlemeleri karşısında “davacının izni ve muvaffakatı ile kullanım” kapsamında kabul edilip edilmeyeceği usulüne uygun şekilde gerekçelendirilmemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi heyet raporunun denetime elverişli olmadığı, yeterli inceleme içermediği, rapor ekinde sunulan fotoğrafların siyah beyaz olduğu, davaya konu resimlerin ne şekilde kullanıldığının anlaşılamadığı, resimlerin kullanımına ilişkin rayiç bedel tespitinde hangi somut veriye (eserlerin özellikleri, sanatçının tanınırlığı, kullanım şekli, sayısı, süresi vs) dayanıldığının açıklanmadığı görülmüştür. Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın ressam bilirkişi, yapımcı bilirkişi, bilişim uzmanı ve FSEK konusunda uzman bilirkişilerden oluşacak yeni bir heyetten denetime elverişli rapor alınarak, e-posta yazışmalarının incelenerek, 1-14. Bölümlerdeki kullanımların davacının izni ile gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi, izinsiz kullanıldığı sonucuna varılması halinde, kullanım tarihindeki rayiç bedel hesabının somut verilere dayandırılarak denetime elverişli şekilde rapor alındıktan sonra karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 25/02/2021 tarihli 2018/320 E. – 2021/86 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 37,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 13/07/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.