Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1554 E. 2022/656 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1554 Esas
KARAR NO: 2022/656
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2021
NUMARASI: 2020/114 E. – 2021/164 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı müvekkiline ait … plaka sayılı aracın 18/03/2013 tarihinde davalılardan … Ltd. Şti adına kayıtlı … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile 18.03.2014 tarihinde İstanbul Silivri sınırları içeresinde kazaya karıştığını, kazada kusur oranının %50 şer oranında atfedildiğini, müvekkiline ait araç ile …nin poliçesi ile ihtiyarı mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortalı olduğunu, davalı şirkete ait … plakala sayılı aracin ise kaza tarihinde yine davalılardan …nin … numaralı poliçe ile zorunlu trafik sigorta kapsamında sigortalı olduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı olmak kaydı ile meydana gelen kaza neticesinde 13.500,00 TL değer ve kusur tamiri neticesinde meydana gelen 25.000,00 TL değer kaybının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … ve davalı … vekili cevap dilekçesinde; yetkili ve görevli mahkemelerin Silivri Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davayı kabul etmediklerini, müvekkil şirkete ait … plakalı aracın … tarafından kullanılması esnasında yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, sürücüsü …’ın araç ile kavaklı Silivri yolu kavşağında dönüş yaparak direk yola girerken … idaresindeki … plakalı araca çarptığını, …’ın asli kusurlu olduğunu, trafik tespit tutanaklarına ve kusur oranlarına itiraz ettiklerini, müvekkiline ait araca davacı tarafından verilen zararın ne davacının kendisi tarafından ne de trafik sigortası tarafından karşılanmadığını, müvekkilinin her iki taraf yönünden de mağdur olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkil şirket tarafından 23.12.2012 -27.05.2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere trafik sigorta poliçesi ile, … plakalı aracın ise 01.10.2012/2013 vadeli kasko poliçesi ile sigortalandığını, davacı yanın da açık kabulünde olduğu üzere kasko poliçesi çevresinde 37.000,00 TL ödemede bulunulduğunu, yapılan 37.000,00 TL’nin %50’si kusur oranına göre 18.500,00 TL’si … plakalı aracın trafik poliçesi olan … numaralı poliçe ile rücu edildiğini, davacı yana değer kaybı talepleri için 8.300,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemeler neticesinde trafik poliçesi teminatının tükenmiş olması nedeniyle değer kaybı taleplerinin yapılan ödeme ile sorumluluğunu yerine getiren müvekkil şirkete kasko poliçe çerçevesince sorumluluğunun sona erdiğini, maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkil davalı hakkında davacıya ait … plakalı aracın 18/03/2013 tarihinde yapmış olduğu kaza neticesinde kusurlu tamir edildiği iddiasıyla meydana gelen 25.000,00 TL değer kaybının talep edildiğini, müvekkili firmanın …ye otomotiv Servis İstasyonu kapsamında hizmet veren bir araç servisi olduğunu, dava konusu … plakalı … marka aracın kaza tarihinden sonra … distribütörü olan … Servisine hasarlı olarak getirildiğini, toplam 66.143,61 TL hasar onarım bedeli çıkarıldığını, … Sigorta A.Ş’ye aracın onarımı hakkında 37.000,00 TL teklifte bulunulduğunu ve sigorta şirketi ile bu rakamlarda mutabık kalındığını, davacı aracını teslim aldıktan sonra yaklaşık 10 gün sonra dava konusu 18.03.2013 tarihli kaza dışında ön tamponunu çarpmak sureti ile yeniden hasara uğrattığını ve müvekkili firmaca davacının aracına tamir ve boya yapıldığını, böyle bir gelişme karşısında teslimden 3 ay sonra yapılan tespiti kabul etmediklerini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI (2015/302 Esas): İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17.11.2016 tarih ve 2015/302 Esas – 2016/858 Karar sayılı kararıyla; “… davacıya ait araçta kusurlu tamire bağlı değer kaybının 22.276,74 TL olduğu, Anadolu Sigortanın poliçe kapsamında bu zarardan sorumlu olduğu, ancak … Ltd. Şti.’ nin davacı tarafla sözleşme ilişkisinin olmaması, araçta gerçekleşen tamirin sigorta şirketi adına yapılıyor olması nedeniyle işbu davada husumet yöneltilmesinin mümkün olmaması nedeniyle belirlenen değer kaybı tazminatının davalı …’dan tahsiline, … Ltd. Şti’ne yönelik açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, noter vasıtasıyla gönderilen ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihinin 06.11.2014 olması nedeniyle temerrüt tarihinin bu tarih olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir. Kaza nedeniyle davacıya ait araçta oluşan değer kaybının 9.363,02 TL, davalıların kusur oranına isabet eden meblağın 7.022,26 TL, davalı …’nın davacıya bu kalem nedeniyle yapmış olduğu ödeme miktarının 8.300 TL olduğu sabit olmakla davacının bu nedene dayalı olarak açmış olduğu davanın reddine” karar verilmiştir.
DAİREMİZ KARARI (2017/4143 Esas): Dairemizin 28/02/2020 tarih ve 2017/4143 Esas – 2020/509 Karar sayılı ilamıyla; “Davacının değer kaybı talebi yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporlarında; kaza ve poliçe tarihinden sonraki ZMMS Genel Şartları Tebliği dikkate alınarak değer kaybı hesaplanmıştır. Davacının aracında meydana gelen değer kaybı zararının kazanın meydana geldiği tarih ve Yargıtay uygulamaları gözetildiğinde; araçta meydana gelen değer kaybı, aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerekirken kaza ve poliçe tarihinden sonraki tebliğin dikkate alınarak hesaplama yapılması yerinde görülmemiştir. Bununla birlikte sigorta poliçesi kapsamındaki hasarın davalı … şirketinin anlaşmalı olduğu diğer davalı … Şti’ye ait serviste giderildiği ve davacı tarafça teslim alındığı dikkate alındığında hatalı tamirden kaynaklandığı iddia edilen dava konusu hasardan davalı …Ltd Şti’nin de sorumlu tutulması gerektiği açıktır. Bu durumda davacının zarar iddiası yönünden delil tespit dosyasındaki bilirkişi raporu ile esas mahkemesince alınan kısmen farklı hesaplamalar içeren bilirkişi raporlarındaki çelişkilerin giderilmesi ve davacının itirazlarının karşılanması için trafik kazalarında hasar alanında uzman üçlü makine mühendisi bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekliyken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiş ve davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, diğer istinaf istemlerinin ise bu aşamada incelenmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI (2020/114 Esas): Dairemiz kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.03.2021 tarih ve 2020/114 Esas – 2021/164 Karar sayılı kararıyla; “…aracın orijinal parçalar ile onarımının yapılmış olması halinde değer kaybı 16.700.-TL olup davalı … şirketi ve davalı araç maliki bu tutarın % 75’i olan 12.525.-TL’dan sorumludur. Davalı … … tarafından 04.12.2014 tarihinde 8.300.-TL ödendiğinden bu konuda davalı tarafın ödemesi gereken kalan tutar; 12.525-8.300 = 4.225.-TL olarak tespit edilmiştir. Aracın orijinal olmayan parçalar ile onarılmış olması nedeni ile davacının alacağı; 25.269,69 + 2.000,00 = 27.269,00 TL olarak tespit edilmiştir. Her ne kadar bilirkişi heyeti hatalı onarımdan dolayı doğan zarar da kusur indirimi yaparak zarar tespitine gidilmiştir. Ancak hatalı onarımdan dolayı doğan zarar davacının herhangi bir kusurunun bulunmaması nedeniyle bir indirim yapılması mümkün olmayıp, servis hizmeti veren davalı … Ltd Şti’nin de doğan zarardan sorumlu tutarak, taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, kusurlu onarım nedeni ile değer kaybı olarak hesaplanan 25.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 06/11/2014 tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi ile birlikte davalı … Ltd. Şti. ile davalı … Sigorta Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4.225,00 TL değer kaybı tazminatının Davalılar … Ltd. Şti. ile … yönünden 18/03/2013 tarihinden işleyecek yasal müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı … Ltd. Şti. vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davaya konu aracın tamirini davalı … ile anlaşma yapmaları üzerine gerçekleştirdiklerini, onarım için gerekli her parçanın eşdeğerinin bulunmadığını, ancak birçok parçanın … logolu olarak aslına uygun olarak yapıldığını, Aracın onarımının davalı …’nin anlaşmalı eksperi … Ltd.Şti. yetkilisi gözetiminde eksiksiz olarak yapıldığını ve davacıya teslim edildiğini, Davacının aracını teslim alırken müvekkile yönelik teşekkür yazısı ile değer kaybı nedeniyle … Sigorta’ya karşı açacağı davada müvekkilin zarar görmemesi için taahhüt ve ibra yazısı verdiğini, Müvekkilin aldığı parçaların faturalandırıldığını ve sigorta şirketine ibraz edilerek ödemelerinin alındığını, sigorta şirketinin kullanılan parçalardan haberdar olduğunu ve bu şekilde tamirat yapılmasını kabul ettiğini, Dava sırasında yapılan sorgulamada (31.03.2016 tarihli EGM sorgusu) davacıya ait … sayılı plakanın motosiklete ait göründüğünü, bu durumun davacının aracını sattığı anlamına geldiğini, bu hususlara açıklama getirilmeden karar verildiğini, Müvekkil ile kurulan sözleşmenin tarafının davacı değil, … Sigorta olduğunu, kendilerinin sigorta şirketine karşı edimini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, orijinal parça kullanma edimini üstlenenin davalı … olduğunu, müvekkilin bu durumdan sorumlu tutulamayacağını, Davacının delil tespitinden bir buçuk yıl sonra dava açarak aracın yeniden aynı şartlarda incelenmesi şansını ortadan kaldırdığını, müvekkile karşı davanın kötüniyetle açıldığını.” beyanla ilk derece mahkemesinin kendilerine ilişkin kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, trafik kazası sonucunda meydana gelen araç değer kaybı ile aracın kusurlu onarımı nedeni ile uğranılan değer kaybına ilişkin zararının giderilmesine ilişkindir. İlk derece mahkemesince (İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17.11.2016 tarih ve 2015/302 Esas – 2016/858 Karar sayılı kararıyla) davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuş, Dairemizin 28/02/2020 tarih ve 2017/4143 Esas – 2020/509 Karar sayılı ilamıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir. Dairemiz kararı sonrasında devam eden yargılama sonrasında İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.03.2021 tarih ve 2020/114 Esas – 2021/164 Karar sayılı kararıyla; “… kusurlu onarım nedeni ile değer kaybı olarak hesaplanan 25.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 06/11/2014 tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi ile birlikte davalı … Ltd. Şti. ile davalı … Sigorta Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4.225,00 TL değer kaybı tazminatının davalılar … Ltd. Şti. ile … yönünden 18/03/2013 tarihinden işleyecek yasal müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiştir. Hüküm davalı … vekili tarafından (kendileri yönünden verilen hüküm ile sınırlı olarak) istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacıya ait … plaka sayılı aracın 18/03/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonrasında davalı … nezdindeki sigorta poliçeleri kapsamında onarımı için sigorta şirketinin yönlendirmesi ile aracın onarımının davalı … tarafından gerçekleştirildiği, Dairemiz önüne getirilen uyuşmazlığın bu davalı tarafından yapılan onarımda orijinal parça kullanılmaması nedeniyle davacının aracında oluşan değer kaybının tazmini olduğu görülmüştür. Mahkemece yaptırılan ve denetime elverişli bulunan bilirkişi incelemesiyle, aracın orijinal olmayan parçalar ile onarılmış olması nedeni ile oluşan davacı zararının 27.269,00 TL olduğu tespit edildiğinden, mahkemece taleple bağlı kalınarak bu bedelin davalı …ile davalı …’nden müteselsilen tahsiline karar verilmesi yerindedir. Her ne kadar davalı … vekili tarafından “Davacının bu davalıya yönelik ibra ve taahhüt beyanında bulunduğu” ileri sürülmüş ise de; dosyada mevcut davacı imzasını taşıyan belgede “Trafik kazasındaki hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybının tahsili için sigorta şirketine dava açılacağı, bu konuda aracın onarımını yapan …’den talepte bulunulmayacağının.” beyan edildiği, somut olayda ise kaza nedeniyle oluşan değer kaybının değil, aracın hatalı onarımı ve orijinal parça kullanılmaması nedeniyle oluşan değer kaybının talep edildiği ve bu nedenle davacının talepte bulunmasına engel bir durumun bulunmadığı anlaşılmıştır. Yine davalı … vekili “Davalı … şirketi ile anlaşmalarına uygun olarak onarım yapmaları nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de; bu davalı ile davalı … arasında aracın orijinal olmayan parça ile onarımın yapılacağı konusunda bir anlaşmanın bulunduğu konusunda bir delilin bulunmadığı anlaşıldığından, hatalı onarım nedeniyle her iki davalının müteselsilen sorumlu tutulmaları isabetli olduğundan, davalı … vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yargılaması yönünden davalı … Ltd. Şti.’den alınması gereken 1.996,36 TL harçtan, peşin alınan 439,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.556,56 TL harcın davalı … Ltd. Şti.’den alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı … Ltd. Şti. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.14/04/2022