Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1551 E. 2023/634 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1551 Esas
KARAR NO: 2023/634
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2020
NUMARASI: 2017/1105E, 2020/527K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının makine mühendisi olup, mühendislik, asansör ve inşaat işlerinde faaliyet gösterdiğini, davacının oturduğu evde 09.05.2017 tarihinde hırsızlık olayı yaşandığını ve davacıya ait çek karnesinin çalıştığını, davacıya ait çek karnesinde, … Bankası A.Ş. Bahçelievler Şubesinden alınmış … çek seri numarası ile başlayan ve … çek seri numarası ile biten boş çek yaprakları bulunduğunu, icra takibine konu çekin … seri numaralı çalınan boş çek yaprağı olduğunu, söz konusu boş çek yaprağının doldurulduğunu ve davacı adına sahte imza atılarak bankaya ibraz edildiğini, davacının evinde yaşanan hırsızlık olayına ilişkin olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/52298 soruşturma numaralı dosyası ile yürütülen soruşturma dosyasının bir suretinini dava dilekçesi ekinde sunduklarını, hırsızlık olayında davacıya ait araçlar ile boş çek yaprakları ve nakit para çalındığını, davaya konu çekin çalıntı çek olması ve çekteki keşideci imzasının davacı …’E ait olmaması nedeni ile davacının, davalılara karşı borçlu olmadığının tespitine ve davaya konu çekin icraya konulması ve davacının malvarlığı değerlerinin haczedilmesi halinde telafisi güç ve imkânsız durumlar ortaya çıkacağından ileride açılması muhtemel olan icra takibinin durdurulması amacı ile İİK. Md. 72/2 gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini, … Bankası A.Ş. nin Bahçelievler Şubesinin … çek seri numaralı, 30.11.2017 keşide tarihli ve 35.000,00 TL bedelli çek nedeni ile ileride açılması muhtemel olan icra takibinin İİK. Md. 72/2 uyarınca tedbiren durdurulmasına, … Bankası A.Ş. nin Bahçelievler Şubesinin … çek seri numaralı, 30.11.2017 keşide tarihli ve 35.000,00 TL bedelli çeki nedeni ile müvekkil davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalıların asıl alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … San. Tic. A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde; öncelikle davacı yanın imza sahteliği iddiasının doğruluğunu mevcut aşamada müvekkilinin bilme veya tespit edebilme şansı olmadığını, kaldı ki bu imkanın çekin ilk kabulü tarihinde de mümkün olmadığını zira dava konusu çekin müvekkiline doğrudan davacıdan (veya iddiasına göre onun adına sahte olarak imza atan kişilerden) geçmediğini, müvekkil şirketin çekin vadesi/ibrazı tarihinde iyi niyetli ciranta konumunda olduğunu, tamamen ticari faaliyeti kapsamında alacağına karşılık aldığı ve borca karşılık ciroyla teslim ettiği çekle ilgili olarak müvekkilinin de mağdur edildiğini, davacının çekin çalındığını iddia ettiği anda bu koçanın iptali ile ilgili hamili bankaya bilgi verse veya iptali için dava açsa çekin hiçbir zaman tedavüle çıkamayacağını, davanın açılmasına davacının kusurlu ve ihmalkar tutumunun sebep olduğunu, çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebilecek olan veya eş söylemle kötü niyetinden söz edilebilecek olan tek kişi lehtar … Ltd. ŞTi olduğunu ve yargılama giderlerinin de sadece bu davalıya yükletilmesi hakkaniyet gereği olduğunu, her ne kadar davacı kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuşsa da İİK 72/5 fıkrasında göre kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için ön koşulun kötüniyetli olarak yapılan bir takibin mevcudiyeti olduğunu, bu suretle yasal şartları oluşmayan tazminat isteminin kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu çekin dava tarihinde müvekkilinde olmadığını ve dava aşamasında da söz konusu çek aslının ödeme sebebiyle kendisinden önce gelen ciranta ve aynı zamanda davalı … San. Tic. Ltd. Şti. ‘ne 28/03/2018 tarihinde ekli teslim belgesi ile iade edildiğini, müvekkilinin dava konusu çekle ilgili olarak alacaklı sıfatının sonlanmış olması da gözetilerek hakkında açılan davanın konusuz kaldığının tepitine ve davanın açılmasına müvekkilinin kusuru bulunmadığı gözetilerek yargılama giderleri ve ücreti vekaletten muaf tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … banka A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu çeki diğer davalı … San. Tic. A.Ş’nden temlik cirosu yoluyla teslim aldığını, 06.12.2016 tarihli genel kredi sözleşme örneğinin sunulduğunu, çekin 25.08.2017 Tarihinde çek tevdi bordrosu ile birlikte temlik cirosu ile bankaya teslim edildiğini, müvekkilinin iyi niyetli ve yetkili olarak hamili olduğu işbu çek için vadesi geldiği 30.11.2017 tarihinde çekin imzası uyuşmadığı bilgisi verilmesi sebebi ile çek üzerine vade tarihi itibarı ile müvekkili banka tarafından imza uyuşmazlığı sebebi ile herhangi bir işlem yapılamadığı şerhi düşüldüğünü, 06.12.2017 Tarihinde ise firmanın talebine istinaden çeki temlik cirosu ile teslim aldığı firmaya geri iade ettiğini, dava açıldıktan sonra …şti ile iletişime geçildiğini ve çek görüntüsünün istendiğini, çekin son görüntüsüne göre cironun da iptal edilmiş olduğunun görüleceğini, dava konusu çeki temlik cirosu yoluyla iktisap eden müvekkilinin aleyhine işbu dava konusu menfi tespit davasındaki husumeti ileri sürmesi mümkün değilken haksız ve hukuka aykırı olarak çek bedelinin en az %20’si oranında tazminat talep edilmesi de hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, çekin bir ödeme aracı olduğunu, bağımsız borç ikrarı olduğunu, edimin gerçekleşmemesi sebebi ile çekin de bedelsiz olması gibi bir hususun söz konusu olayacağını, müvekkilinin yetkili hamil olarak çeki elinde bulundurması dışında davacının davasının konusunu oluşturacak herhangi bir kusuru yahut husumetinin söz konusu olmadığını belirterek müvekkili açısından haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilmiş davanın öncelikle hukuki yarar yokluğu (husumet itirazı) sebebi ile usulden reddine, esasa girilmesi halinde de esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı … San. Tic. Ltd. Şti vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde, dava konusu olan müvekkil şirketin cirantaları arasında görüldüğü dava konusu çek üzerindeki imzanın herhangi bir şekilde müvekkil şirket yetkilisine ait bir imza olmadığını, mezkur çek için her an icra takibi başlatılabilecek olduğundan müvekkil şirketin icra ve haciz tehdidi altında bulunduğu için 05/12/2017 tarihinde İstanbul 12. Asliye Ticaret MAhkemesinin 2017/1067 esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtıklarını, mezkur çek ile müvekkilinin herhangi bir borçlanma iradesinin dahi söz konusu olmadığı gibi söz konusu çek ile herhangi bir işlem dahi yapılmadığını, İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin yukarıda anılan dosyasında 12/12/2017 tarihli ara karar gereğince %15 teminatla ihtiyati tedbir kararı verildiğini, yapılacak yargılama neticesinde de söz konusu imzanın müvekkil şirkete ait olmadığının tespit edileceğni, müvekkil şirketin söz konusu çek ve borç ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek müvekkil şirketin sahte kaşe ve imzası atılmak suretiyle cirantaları arasında görülen çeke ilişkin İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1067 Esas sayılı dosyasından %15 teminatla ihtiyati tedbir kararı verilmiş olup müvekkil şirket yönünden davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…Davalı … bank’ın beyanı ve çek üzerinde yapılan inceleme neticesinde çekin davalı… bank tarafından temlik cirosu ile takastan müşterisi tarafından devredildiği ancak keşideci imzası ile çek üzerindeki imzanın uyuşmadığının tespit edilmesi üzerine … tarafından çekin müşterisi olan davalılardan … San. Tic. Ve A.Ş’ye iade edildiği, dolayısıyla davalı … bank’a husumet yöneltilemeyeceğinden … bank yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Mahkememizce yargılama kapsamında çek aslı getirtilerek çek üzerinde teknik bilirkişi eliyle imza incelemesi yaptırılmış ve çekteki imzanın davacı …’e ait olmadığı anlaşılmıştır. Bu açıklamalar ışığında davacı tarafın … bank dışındaki diğer davalılara yönelik davasının kabulü ile dava konusu … Bankası A.Ş ‘nin Bahçelievler Şubesinin … çek seri numaralı 30/11/2017 keşide tarihli 35.000,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Davalılardan … Ltd. Şti. Cevap dilekçesi ile çekteki adına bulunan cirodaki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmiş ve tevil yoluyla davacının davasını kabul ettiği anlaşılmakla bu şirket aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir” şeklindeki gerekçe ile neticeten “1-Davalı … banka A.Ş yönünden davanın husumetten reddine 2-Diğer davalılar … San. Ve Tic. Ltd. Şti. , … İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti. , … , … San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti., … San. Tic. Ltd. Şti. , … San. Tic. A.Ş. yönünden davanın kabulü ile “… Bankası A.Ş. nin Bahçelievler Şubesinin … çek seri numaralı, 30.11.2017 keşide tarihli ve 35.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine Dosya kapsam itibariyle davalıların kötüniyeti anlaşılamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda her ne kadar imzanın müvekkile ait olmadığı ve bu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmişse de davalı … bank yönünden husumetten red kararı verildiğini, davalı …bank’ın her ne kadar çeki temlik cirosu ile takastan müşterisi tarafından devredildiğini ancak keşideci imzası ile çek üzerindeki imzanın uyuşmadığının tespit edilmesi üzerine çekin müşterisine iade edildiğini beyan etmişse de taraflarınca davanın 30.11.2017 tarihinde açılmış olup davalı … San. Tic. Ltd.şti tarafından icra takibi davanın açılış tarihinden yaklaşık 6 ay sonra başlatıldığını, dava açıldığı tarihte dilekçe ekinde de sunmuş oldukları … ciranta konumunda olup bu süreçte çeki temlik cirosu ile takastan müşterisi tarafından alındığını ve çekin kendileri tarafından iade edildiğini müvekkilinin bilecek konumda olmadığını, davacı müvekkilinin davayı açtığında davalı … bank’a husumet yöneltmekte hukuki yararı bulunmakta olup davalının da taraf sıfatının haiz olduğunu, bu nedenle mahkeme tarafından bu durum araştırılmadan husumet yönünden red kararı verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Dava konusu 35.000TL bedelli 30.11.2017 tarihli, … seri nolu çekte keşideciye atfen davacı kadir çelik olduğu, çekin hamiline yazılı olduğu, sırasıyla cirantaların …şti, …ltd şti, …, …, …, …, … ..ltd şti, …şti, …Aş sonrasında üstü çizili ve iptal yazılı şekilde … aş cirosu olduğu anlaşılmıştır. Dava tarihinden sonra çek … Alimünyum tarafından İstanbul … İcra md’nün … esas sayılı dosyasında takibe konulmuştur. Dava konusu çekin arka kısmının dava dilekçesi ekindeki örneği incelendiğinde; … AŞ nin cirosunun üzerinde iptal yazısının olmadığı görülmüştür. Dava 30.11.2017’de açılmış, takip ise 24.04.2018’de başlatılmıştır. Bilirkişi raporunda imzanın keşideciye ait olmadığı yönünde görüş belirtilmiştir.
GEREKÇE Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın davalı … AŞ yönünden husumetten reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı taraf kendisine ait iş yerinde gerçekleşen hırsızlık olayı neticesinde davaya konu çekin boş olarak çalındığını, çekteki keşideci imzasının sahte olduğunu ileri sürmüştür. Dava tarihinden sonra, dava konusu çek Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden davalı … Şti tarafından takibe konulmuştur. Mahkemece davalı … yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş ise de; dava konusu çekin 30.11.2017 tarihli olduğu, davacı tarafça da 30.11.2017 tarihinde dava açıldığı, dava dilekçesi ekinde sunulan çek görüntüsünde davalı bankanın cirosunun bulunduğu, davalı … AŞ vekilinin cevap dilekçesinde çekin temlik cirosu ile alındığını, 30.11.2017’de bankaya sunulduğunu imza uyuşmazlığı nedeni ile işlem yapılmaması nedeni ile 06.12.2017’de kendi müşterisi … Şti’ye teslim edildiğini beyan ettiği ve evraklarını eklediği, bu durumda takibe konu çekte … cirosu iptal edilmiş ise de takibin davadan sonra açıldığı, davalı vekilinin kendi beyanı da dikkate alındığında davacının davalı bankaya yöneltmesinde hukuki yararı olduğu ve davalı bankanın da dava tarihinde husumetinin olduğunu kabul etmek gerekir. Ancak, davadan sonra başlatılan takipte çekteki … cirosu iptal edilmiş olduğundan davalı … hakkındaki davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenle kararın istinaf isteminin kabulüne, kararın kaldırılmasına, kazanılmış haklar korunarak HMK 353/1.b.2 md gereğince yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 06/10/2020 gün ve 2017/1105 Esas, 2020/527 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davalı … banka A.Ş yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,-Diğer davalılar … San. Ve Tic. Ltd. Şti. , … Tic. Ltd. Şti…. , … San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti., … San. Tic. Ltd. Şti., … San. Tic. A.Ş. yönünden davanın kabulü ile … Bankası A.Ş. nin Bahçelievler Şubesinin … çek seri numaralı, 30.11.2017 keşide tarihli ve 35.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine Dosya kapsam itibariyle davalıların kötüniyeti anlaşılamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine -492 Harçlar Kanunu Uyarınca alınması gereken 2.390,85 TL harçtan mahkememiz veznesine yatırılan 597,72 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.793,13 TL harcın davalı … Ltd. Şti.dışındaki davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,-Davacı tarafından yatırılan 31,40 başvurma harcının ve 597,72 TL peşin harcın davalı … Ltd. Şti.dışındaki davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,-Davacı tarafından yapılan 5.619,20 TL yargılama giderinin davalı … Ltd. Şti.dışındaki davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanan 5.250,00 TL vekalet ücretinin davalı … Ltd. Şti.dışındaki davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,4–İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 162,10-TL istinaf yoluna başvurma harcı, 94,25-TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 256,35-TL’nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06/04/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.