Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1530 E. 2023/975 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1530 Esas
KARAR NO: 2023/975 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/06/2021
NUMARASI: 2019/142 E. – 2021/238 K.
DAVANIN KONUSU: Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının … Şirketine ait … no’lu Avrupa Patentine dayalı olarak Türkiye’de 04.04.2006 tarih ve TR … sayı ile ulusal aşamaya geçen Patent Belgesi kapsamında Türkiye’de korunan “Kumaş Dokuma Yöntemi ve Bu Tür Bir Yöntemle Dokunmuş Kumaş” başlıklı buluşa konu usule göre makine ile Üretilecek el halısı görünümlü halıların patentlenen teknik unsurlarını/özelliklerini taşıyan taklit halıların izinsiz bir şekilde üretilmesi, Ticari amaçla elde bulundurulması ve satılması suretiyle davacının 6769 sayılı sınai mülkiyet kanunun 85/2-a ve 141. maddeleri anlamında patentten doğan haklarına karşı gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmesi/tekrarlanması muhtemel tecavüz fillerinin ve zarar tehlikesinin aynı yasa’nın 149/1-a, b. maddesi gereğince tespitini, durdurulmasını, önlenmesi ve ortadan kaldırılması ile buna bağlı olarak meydana gelen TTK ‘nun 54. ve 55. maddeleri delaletiyle 56/1. maddesi uyarınca haksız rekabetin tespit ile önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, davalıların müvekkilinin patentli ürününün taklitlerini dava esnasında da elde bulundurduklarının, ürettiklerinin ya da sattıklarının tespiti halinde 6769 sayılı Sınai Mülkiyet kanunun uyarınca anılan ürünlere el konulmasını ve imhasını istemine ilişkindir.
CEVAPLAR: Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili firmanın halı üreticisi olduğunu ve üretimlerinde dava dışı … ve devralan … Şirketi firmalarından halı dokuma makinaları satın alarak üretim yaptığını, karşı tarafa ait TR … sayılı patentin hem üretim yöntemi hem de 42-43 numaralı istemleri yönünden ürün “el halısı görünümlü makine halısı”patenti olsa da müvekkilinin halıların üretimini dava dışı firmalara ait …-… şirketlerine ait makinalarda ürettiğini, dava dosyasında yer alan ve … halıya ait olan halıların kime ait olduğu ve kim tarafından üretildiğinin tespit edilemediğini bu nedenle söz konusu halılar üzerinde yapılan incelemeleri kabul etmediklerini,Yapılacak herhangi bir bilirkişi incelemesi için, daha önce bilirkişi heyeti tarafından tedbiren el konulan halılılardan bir tanesi üzerinde inceleme yapılmasının uygun olacağını, zira bu halıların mahkeme eliyle ihtiyati tedbir kararının icra edilmesi esnasında bilirkişi huzurunda ve icra dairesi vasıtasıyla el konulan resmi delil niteliğinde olduklarını, TR … nolu “Kumaş dokuma yöntemi ve bu tür bir yöntemle dokunmuş kumaş.” başlıklı patent belgesinin bir usul patenti olduğunu, bu sebeple, patentin ihlal edilip edilmediğine yönelik incelemenin müvekkili şirketin üretim yöntemi incelenmeden salt ürünlerin karşılaştırılması ile yapılamayacağını, dava konusu patentin amacının geleneksel el dokuma usulü ile üretilmiş halıların görünümüne yaklaşmış bir halı elde etmek olduğunu ve bu tip halılarda, ön yüzdeki desen arka yüzde de gözüktüğünü, ancak, her deseni arka yüze geçmiş halının dava konusu patentteki unsurları içerdiği genellemesinin yapılamayacağını, patentin koruma kapsamının bu derece geniş yorumlanmasının mümkün olmadığını, deseni arka tarafa da geçen halıların hali hazırda, senelerdir, el dokuması ile elde edildiğinin bilindiğini, Müvekkiline ait … halılarının üretim yönteminin anlaşılması için halının kesildikten sonra temiz ve düz bir kesit elde edene kadar parçalanmış iplikler ve yarım kalmış ipliklerin temizleneceğini, bu aşamada kesite bakıldığında … halılarındaki atkı iplikleri iki sıra halinde net bir şekilde görüleceğini ve halının alt kısmındaki hav düğümleri de seçileceğini, Her bir sıra atkı ipliği dava konusu patentin istemindeki bir çeşit atkı ipliğine denk geldiğini ve istemde; birinci (3), ikinci (4) ve üçüncü (5) olarak belirtilen üç çeşit atkı ipliğinin mevcut olduğunu, oysaki … halılarında iki çeşit atkı ipliğinden söz edilebileceğini, bu incelemenin bile … halılarının dava konusu patenti ihlal etmediği kanıtlayacağını, Müvekkili firmanın … (…) yöntemi ile üretim yapan … Firması’na ait makinelerle halılarını ürettiğini bu yöntem de aynı şekilde halılara el halısı (geleneksel el halısı efekti) veren bir yöntem olup müvekkiline ait halıların patenti alınmış farklı bir usül ile üretilmiş olması nedeniyle patent ihlali iddialarını kabul etmediklerini, davanın reddini talep etmektedir. Davalı … Tekstil…şirket vekili cevap dilekçesinde; Müvekkil şirket halı üreticisi olmayıp, üretilmiş halıları satan bir şirket olduğu, Müvekkili davalı firmanın İstanbul şubesinde bulunduğu tespit edilen halılar müvekkili tarafından üretilmediği gibi, satışa sunulmuş ürünler de olmadığı, Tespit edilen bu ürünlerin adetleri dikkate alındığında zaten satışa sunulmadıkları,Bu halılar diğer davalı …Ş. tarafından incelenmesi için numune olarak müvekkiline gönderilmiş ürünler olduğunu, Zira bu haciz işleminde toplatılan halılar “NUMUNE” olarak müvekkiline gönderilmiş halılar olup, bu husus haciz esnasında tutulan tutanakta da şirket yetkilisi tarafından açıkça belirtildiği , yalnızca “NUMUNE”olarak gönderilmiş olan ve satışa sunulmamış halıların incelenerek rapor düzenlenmesinin ve akabinde bu davanın açılmış olmasını kabul etmediklerini , Müvekkili şirkete atfedilebilecek tek kusur davalı … tarafından üretilen ve incelenmesi için numune olarak kendisine gönderilen halıları elinde bulundurmak olduğunu, Mahkeme Salonunda incelenen halıların, davacı tarafından diğer davalı …’ya ait olduğu iddia edilen halılar olduğunu, Oysa ki bu halılar ile müvekkili şirkette tespiti yapılan numune halıların aynı ürünler olup olmadığı, davalı …’ya ait olup olmadığı, kimin tarafından dokunduğuna veya ne şekilde üretilmiş halılar olduğuna dair kesin bir delil ortada olmadığı, Bu nedenle davaya dayanak gösterilen değişik iş dosyası ve içindeki raporu kabul etmeyerek davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 01/06/2021 tarihli 2019/142 E. – 2021/238 K. sayılı kararıyla; “… HMK 266. Madde kapsamında denetim ve hüküm kurmaya elverişli, istemlerin ürünler ile yorumlandığı denetime uygun son rapor hükme dayanak alınmış, ilk heyet raporunda da içinde de patent vekili bulunan heyetçe inceleme yapılmış ve dava konusu patentin ihlal edilmediği tespit edilmiştir. Dolayısıyla Davalılara ait halılarda kullanılan örgüde, TR … nolu “Kumaş dokuma yöntemi ve bu tür bir yöntemle dokunmuş kumaş.” buluş başlıklı patent belgesinin 42 nolu bağımsız isteminde tanımlanan üçüncü atkı ipliğinin , her birinin destek kumaşın dışında yer almasıdır özelliğinin bulunmadığı, Dava konusu halıların, davacıya ait TR … nolu “Kumaş dokuma yöntemi ve bu tür bir yöntemle dokunmuş kumaş.” buluş başlıklı patent belgesinin koruma kapsamında olmadığı, Dava konusu halıların, TR… nolu “Kumaş dokuma yöntemi ve bu tür bir yöntemle dokunmuş kumaş.” buluş başlıklı patent belgesinin kullanılan örgü tekniğinden farklı bir örgü tekniği ile elde edildiği , dolayısıyla suçlanan ürünlerin davacının patentini ihlal etmediği, eylemin patente tecavüz ve haksız rekabete neden olmadığı” gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; 18/11/2020 havale tarihli bilirkişi raporuna itirazlar ile karar duruşması öncesinde dosyaya ibraz ettikleri 06/05/2021 tarihli dilekçelerinde yer alan itiraz ve beyanlarının, ek rapor taleplerinin mahkeme tarafından dikkate alınmadığını, ikinci bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, İstanbul 2.FSHHM’nin 2019/14 D.İŞ sayılı dosyasında ibraz edilen raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğunu, raporda davalı …’e ait taklit kumaş numunesinin, davacıya ait patentin 42 nolu ürün isteminde yer alan teknik özellikler ile karşılaştırıldığını, ürün- ürün karşılaştırıldığına ilişkin mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, ürün karşılaştırılmasının bu ürünün makina ile dokunmuş olsa dahi el halısı ile dokunmuş bir halı hissi verip vermediğinin anlaşılması gayesiyle yapıldığını, patentin 42 nolu istemi ile taklit ürün arasında istem analizi yapılmasını kolaylaştırdığını. -Mahkemenin, tespit raporunu hazırlayan heyette salt tasarımcı ve tekstil müh.bilirkişilerin bulunduğuna dair gerekçesinin de yerinde olmadığını, …’ın patent uzmanı olduğunu, ek rapor alınmasına yönelik taleplerinde tespit raporundaki bilirkişi tespitlerinin ve incelenmesini talep ettiklerini. -İkinci bilirkişi heyetinden ek rapor alınması talebinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin aceleci davrandığını, HMK 281/2 maddesi gereğince mahkemenin bilirkişilerden yeni sorular düzenleyerek ek rapor alabileceği gibi duruşmaya çağırarak sözlü açıklamada isteyebileceğini, emsal Yargıtay kararlarının da aynı yönde olduğunu, hakimin ek rapor almadığı yada bilirkişilerin sözlü görüşüne başvurmadığı hallerde taraflarca ileri sürülen itirazları bizzat inceleyerek kararında gerekçeli bir biçimde değerlendirmesi ve yanıtlaması gerektiğini, oysa hakimin önceden formüle edilmiş alelade bir gerekçe ile mübrez iki raporda ihlal analizi/istem-ürün karşılaştırması yapıldığının taraflarca ileri sürülen itirazların sonucu değiştirmeyeceği kanısıyla davayı kabul veya reddetmek yerine teknik bilgisi bulunmadığından itirazları inceleyerek gerekçeli bir biçimde değerlendirmesi ve yanıtlaması mümkün değilken ek rapor almaksızın dava kapsamında alınan birinci ve ikinci bilirkişi raporlarında ulaşılan kanaatlerin benzerliği üzerinden karar verilmesinin hakka ve hukuka aykırı olduğunu. -Mahkemenin ikinci raporunun denetim ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, 42 nolu ürün isteminin yeterince irdelenmediğini, doğrudan veya yalnızca davacı ve davalı … e ait dosya kapsamındaki halı örgü tekniği kesitleri üzerinden inceleme yapıldığını, oysa taklit halılar ile davacı patentinin karşılaştırılması gerektiğini, davacı patentinin 42 nolu ürün isteminin karakterize edici/ ayırdedici özelliği olan üçüncü atkı ipliğinin destek kumaşının dışında yer alması özelliğinin patentin kendine özgü patent terminolojisi ve istem diline uygun olarak bir istem-ihlal analizi yapılmadığı için … halıları ve taraflara ait seçilen zemin örgü tekniği kesitleri üzerinde doğru bir şekilde tespit edilemediğini ve en önemlisi davalı ürününde bu özelliğin neden bulunmadığını, patent ile karşılaştırılarak tespit edilmesi yerine sadece zemin örgü teknik kesitleri arasında karşılaştırma yapılarak eksik ve hatalı kanaate ulaşıldığını, bilirkişi raporunun 10.sayfasında; “… “Patentte zemin altında hem 5 nolu bağlantı atkısı ve hem de 4 nolu atkı ipliği bulunmakta iken, davalıya ait zemin altında sadece bağlantı atkısı vardır. Buluş niteliğinde olan 3. atkı dava konusu olan halılarda kullanılan örgü tekniğinde” yoktur. Hav düğümü 2. atkıya yapılmıştır” denildiğini, buna karşın, çözgü iplikleri (101, 201) ile birinci ve ikinci atkı iplikleri (3,4) “zemini” yani destek kumaşını (100,200) oluşturduğuna göre, hav düğümünün (6a) ikinci atkı ipliğine (4) atılmış olabilmesinin mümkün olmadığını, davaya konu … halısında iki değil üç adet atkı ipliği bulunduğunu, ilkinin halının arka kısmında olan-atkı ipliği hav düğümlerini (6a) içerdiği için üçüncü atkı ipliğidir (5),o diğer ikisi ise (3, 4) iç kısımda yer alan atkı iplikleri olup destek kumaşını oluşturduğunu, bunlara bilirkişi raporunda farklı isimler verilerek mahkeme’nin yanılgıya düşmesinin önü açıldığını, bilirkişilerin sadece halı parçaları fotoğraflarına dayanarak sonucu nasıl vardıklarını açıklamadığını, inceleme yöntemine ilişkin usul hatası bulunduğunu. -Eğer ikinci bilirkişi heyetindeki teknik bilirkişi ihlal konusu halıyı temsil ettiği ileri sürülen taklit halı numunesine dikkatlice bakmış olsaydı destek kumaşının (teknik bilirkişinin deyimiyle zeminin) altında -istem diliyle ifade edilecek olursa destek kumaşının dışında kalan- gerçekten de bir (istem diliyle üçüncü) atkı ipliğinin olduğunu, ama destek kumaşını (teknik bilirkişinin deyimiyle zemini) oluşturan birleştirici çözgü ipliklerinin altında herhangi bir atkı ipliği olmadığını göreceğini, bilirkişilerin sadece fotoğraflara değil halıya yoğunlaşması gerektiğini, bilirkişilerin raporda çıkartılması gereken zemin örgü şemasının eksik olduğunu, mahkemenin gerekçeli kararında da belirtildiği üzere en uygun halı kesitinin patentteki şekilde ve şekil 10 olduğu kabul edilmişse de bu şekillerin sadece örnek olduğunu, patentin kapsamını sınırlayan nitelikte bulunmadığını, SMK 89/7.madde de patent buluşla ilgili örnekler içeriyorsa istemler bu örnekler ile sınırlı olarak yorumlanamaz hükmünün düzenlendiğini.-Müvekkilinin çıkarttığı davalı üretim usul şemasında tarak dişleri 1 ve 2 nin durumlarının hem ayrı ayrı hemde 1+2 üstüste binmiş şekilde dilekçelerinde gösterildiğini, ikinci bilirkişi heyetinin eksik inceleme yaptığını, bilirkişi heyetinin zemin örgü şemasını çıkartmak yerine davalının kullandıklarını beyan ettikleri örgü tekniği olarak sunduğu şekillere dayandığını, oysa beyana göre değil kendi yaptıkları incelemeye dayanarak hareket etmeleri gerektiğini, üstelik raporda yer alan zemin örgü şemasında 3 adet atkı ipliği bulunmasına rağmen tek atkı ipliği varmış gibi yorumlandığını, davalının 30.07.2019 tarihinde eklediği, dokuma yöntemini gösteren CD deki video kaydının da dikkate alınmaması gerektiğini, itirazlarının teknik mahiyette olup, mahkeme tarafından yanıtlanmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak ikinci bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasını talep etmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesine cevabında; mahkemece dosya kapsamında 3 adet bilirkişi raporu aldırıldığını, tespit raporunda davacıların kendi satın aldıkları halılar üzerinde inceleme yapıldığını, delillerin kaynağının belirsiz olduğunu, bunun yanında patent isteminde yer alan unsurların ürünler üzerinde yer alıp almadığına ilişkin istem-ürün karşılaştırılmasının yapılmadığını, bilirkişilerin davacıların halıları ile müvekkillerinin halı görsellerini yanyana koyarak karşılaştırma yaptığını, bu durumun patent hukukuna ve ihlal değerlendirilmesine aykırı olduğunu, eksik bilirkişi raporuna dayanılarak verilen tedbir kararının mahkemece ikinci rapor alınması üzerine kaldırıldığını, ikinci raporda 7 ve 12.sayfalarda halı üzerinde tespit edilen istem unsurlarının ayrıntılı olarak incelendiğini, müvekkilinin halılarının patentin koruma kapsamı dışında kaldığının tespit edildiğini, davacıların itirazı üzerine 3.bilirkişi raporu alındığını ve patentin ihlal edilmediği kanaatine varıldığını, raporun 6 ve 7.sayfalarında incelenen halı üzerinde istem unsurlarını renkli oklar ile gösterdiklerini, renkli okların istemdeki hangi unsura denk geldiğinin raporda açıklandığını, davacıların bilirkişilerin müvekkillerinin dilekçelerinde yer alan üretim şemasını kullanmalarına itiraz ettiklerini, ancak patent ihlal değerlendirilmesi yapılırken böyle bir üretim şeması çıkarma zorunluluğunun bulunmadığını, yargılamanın hukuka ve usule uygun olduğunu, müvekkilinin patentin koruma kapsamında bulunmadığını, davacının rapora itiraz dilekçesinde yapmış olduğu açıklamalar ile patentte koruma kapsamına ilişkin açıklamaların birbiri ile çeliştiğini, Patentte tek bir destek kumaşında bir adet numara (101) ile gösterilen iki tane aynı birleştirici çözgü ipliği varken, 2 adet numara (3) ve (4) ile gösterilen 2 farklı atkı ipliği bulunduğunu; birinci ve ikinci atkı iplikleri için verilen (3) ve (4) numarası iki farklı atkı ipliği için verildiğini, davacının bu ipliklerin destek kumaşındaki aynı atkı ipliği olduğunu ısrarla savunarak istemi yanlış yorumladığını, patent sahibinin “birinci ve ikinci atkı ipliklerini” ayrı ayrı tanımlamasındaki niyetinin bu atkı ipliklerinin farklı çeşit atkı iplikleri olmasından kaynaklandığını, buna rağmen davacının … halısı için hazırlamış olduğu üretim usul şemasında aynı atkı ipliği için farklı bir renkle farklı numaralar vermeye çabaladığını, davacının dilekçesinden alıntılanan kumaş parçasına bakıldığında da destek kumaşının tek bir çeşit atkı ipliği ve tek bir çeşit çözgü ipliği ile oluşturulabildiğini, dolayısıyla, destek kumaşı bu şekildeki gibi bir kumaş olsaydı, atkı ipliklerinin birinci ve ikinci” olarak belirtilmesine ve (3) ve (4) numaralarıyla gösterilmesine gerek olmayacağını veya tersine bir mantık yürütmek gerekirse, birleştirici çözgü iplikleri de “birinci ve ikinci” olarak ve iki farklı numarayla belirtileceğini, burada, davacının birleştirici çözgü ipliklerinde de iki numara vardır iddiasının yanlışlığını tekrar vurgulamak istediklerini, davacının ihlal varmışcasına istem kapsamını genişlettiğini, tarifnameye bakıldığında ise tüm yapılandırma ve şekillerde 1.ve 2.atkı iplikleri arasında ya germe çözgü iplikleri yada desen oluşturmaya çizgi iplikleri yada her ikisinin birden yer aldığının görüldüğünü, davacıların yorumladığı şekilde istemlerin yorumlanması halinde istemin tüm birimlerinin 439832 sayılı Fransız patenti kapsamında kalacağını ve tekniğin bilinen durumuna dahil olacağını beyanla mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya arasında bulunan Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları incelendiğinde; TR … sayılı Patentin … adına 4.4.2006 tarihinden itibaren 20 yıl süre ile patent belgesi verilerek koruma altına alındığı, patentin 2 bağımsız 41 bağımlı olmak üzere 43 isteme sahip olduğu, davaya konu 42 numaralı bağımsız istemin; “Kumaş olup, şunları içerir: – destek çözgü iplikleriyle oluşturulmuş bir destek kumaşı (100, 200), bu kumaşları (101,201) ile birinci ve ikinci atkı iplikleri (3, 4) içerir; -bir veya birkaç germe çözgü ipliği (102, 202, 103, 203); -desen oluşturan hav çözgü iplikleri (6) ve ihtiyari olarak desen oluşturmayan hav çözgü iplikleri (7); desen oluşturan hav çözgü iplikleri (6), desen oluşturan hav düğümlerini (6a) oluşturmuştur ve desen oluşturan her bir hav düğümü (Ga) en azından üçüncü bir atkı ipliği (S) etrafına dolanır, bu üçüncü iplik de germe çözgü ipliklerine (102, 202,103, 203) göre kumaşın (1,2) arkasında yer alır; -özelliği üçüncü atkı ipliğinin (5) her birinin destek kumaşın (100, 200) dışında yer almasıdır.” şeklinde olduğu anlaşılmıştır. İstanbul 2. FSHHM’nin 2019/14 D.iş sayılı dosyasında Tekstil Yüksek Mühendisi…Tekstil Mühendisi … ve Marka-Patent-Tasarım uzmanı bilirkişi …’dan alınan 04/04/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; tespit isteyen tarafından … Halıya ait olduğu beyan edilen halıdan alınan numune (Fotoğraf 1-3), patent sahibine ait halı numunesi(Fotoğraf:4-5) ve Piyasada bulunan patent dışı halı numunesi (Fotoğraf 6-7) üzerinde karşılaştırma yapıldığı; karşı tarafa ait halıdan hav çözgü iplikleri söküldüğünde, destek kumaşının oluştuğu ve bu hali ile tespit isteyenin patenti içine düştüğü, geçici çözgü ipliklerinin halı üzerinde kalmadığı ve bu hali ile tespit isteyenin patenti içine düştüğü, birleştirici çözgü ipliklerinin halının arkasında görünmediği ve bu hali ile de tespit isteyenin patenti içine düştüğü, halının ön yüzündeki desenin halının arkasında da net şekilde görüldüğü, zemin kısmında yer alan her bir atkı ipliğinin destek kumaşı dışında kalmasından ve birleştirici çözgü ipliklerinin zeminde bulunan atkı ipliğinin ve hav çözgü ipliğinin altından geçmesinden dolayı; halının arka tarafında birleştirici çözgü ipliklerinin görünmediği, ön tarafta da arka tarafta da net bir şekilde yansıma yaptığı, sonuç olarak tespite konu halı ürünün davacıya ait … kod numaralı patent belgesinin istem kapsamına uygun üretildiği beyan edilmiştir. Mahkemece, Bilirkişiler …, …, …’ndan oluşan heyetten alınan 13/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda; TR … numaralı Patent ve tecavüze konu olan ürün Mahkemede bulunan ve 12.09.19 tarihinde Mahkemeden numunesi alınan ürün üzerinden karşılaştırılmış ve patentin belirlemiş olduğu koruma kapsamına tecavüz oluşmadığını beyan etmişlerdir. Bilirkişi raporuna itiraz üzerine …, … …, …’den oluşan yeni bir heyetten alınan 18/11/2020 havale tarihli raporda; Davalılara ait halılarda kullanılan örgüde, TR … nolu “Kumaş dokuma yöntemi ve bu tür bir yöntemle dokunmuş kumaş.” buluş başlıklı patent belgesinin 42 nolu bağımsız isteminde tanımlanan üçüncü atkı ipliğinin (5) her birinin destek kumaşın (100, 200) dışında yer almasıdır özelliğinin bulunmadığını, dava konusu halıların, davacıya ait TR … nolu “Kumaş dokuma yöntemi ve bu tür bir yöntemle dokunmuş kumaş.” buluş başlıklı patent belgesinin koruma kapsamında olmadığını, dava konusu halıların, TR … nolu “Kumaş dokuma yöntemi ve bu tür bir yöntemle dokunmuş kumaş.” buluş başlıklı patent belgesinin kullanılan örgü tekniğinden farklı bir örgü tekniği ile elde edildiği görüş ve kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir. Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz ettiği, bilirkişi raporunun usulüne uygun inceleme yapılmadığını, taklit halılar ile patentin karşılaştırılması gerekirken … e ait dosya kapsamındaki halı örgü tekniği kesitleri üzerinden inceleme yapıldığını, hatalı sonuca ulaşıldığını, davalı … halısında iki değil üç atkı ipliği bulunduğunu, rapordaki sonuca nasıl vardıklarını anlayamadıklarını beyanla çeşitli teknik açıklamalara yer vererek ek rapor alınmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Patente tecavüzün tespiti, meni ve refi talepli davada, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; müvekkillerinden… adına TR … sayı ile TPMK nezdinde tescilli “Kumaş Dokuma Yöntemi ve Bu Tür Bir Yöntemle Dokunmuş Kumaş” başlıklı buluşa konu usule göre üretilen, el halısı görünümlü makine halılarının koruma altına alındığını, davalılarca üretilerek satılan el halılarının müvekkilinin patentinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet ettiğini ileri sürdüğü, davadan önce İstanbul 2. FSHHM’nin 2019/14 D.iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuyla haklılıklarının tespit edildiğini, mahkemece bu raporun hükme esas alınması gerektiğini, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının usulüne uygun olmadığını, itirazlarının değerlendirilmediğini, davalı tarafça sunulan şemanın dikkate alınmadan bilirkişilerce örgü şeması çıkartılması gerektiğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince, tespit raporunu hazırlayan bilirkişi heyeti içerisinde patent vekili bulunmadığı, tasarımcı ve tekstil mühendisi bilirkişilerden rapor alındığı, raporda patent istem ve ürün karşılaştırmasının usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle hükme esas alınamayacağına karar verilmiş, iki ayrı heyetten bilirkişi raporu alınmıştır. Mahkemece alınan 13/09/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; ürün numunesinin bilirkişilerce kesilerek, ve iplikler sökülerek fotoğraflandığı, davacı patenti 42 numaralı bağımsız istem ile korunan unsurlarla karşılaştırıldığı ve davalı ürününün davacı patentine tecavüz etmediğinin tespit edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece itiraz üzerine yeni bir heyetten alınan 16/11/2020 tarihli raporun 6,7,8.sayfalarında; dosya kapsamında bulunan davalıya halıdan alınan numune üzerinde inceleme yapılarak renkli oklarla örgü tekniği kesitlerini işaret edildiği, davalıların dosyaya sundukları kullandıklarını beyan ettikleri örgü tekniği kesiti ile resimlerde ayrıntılı olarak gösterilen halılarda kullanılan örgü tekniğinin aynı olduğunun beyan edildiği daha sonra da patentteki şekil 1 ve 10 da gösterilen kesitlerin dava konusu halı kesitine en uygun olduğu açıklanarak mukayase yapıldığı, 102 ve 202 nolu germe çözgü ipliklerinin her iki örgüde mevcut olup tekniğin bilinen durumuna dahil olduğu, 101 ve 201 nolu birleştirici çözgü ipliklerinde her iki örgüde mevcut olduğu ve tekniğin bilinen durumuna dahil olduğu, ancak davalıya ait örgüde farklı hareket ettiği, davalıya ait örgüde bu çözgülerin bez ayağı şeklinde hareket ettiği ve halının havlarının dibinde bir zemin destek kumaşı oluşturduğu, bu birleştirici özgü ipliklerinin bağlantı yaptıkları atkı ipliklerinin de yine havların üstünde olduğu, davacıya ait patent örgüde bu çözgüler 2/2 çözgü rips örgüsü şeklinde hareket ettiği ve halının zeminini alt ve üstte hareket ederek zemini paketlediği, bu birleştirici çözgü ipliklerinin bağlantı yaptıkları 3 ve 4 nolu atkı ipliklerinin de zeminin üst ve altında hareket ettiği, patentte zemin altında hem 5 nolu hav bağlantı atkısı bulunduğu ve hem de 4 nolu atkı ipliği iken davalıya ait zemin altında sadece bağlantı atkısı bulunduğu, buluş niteliğinde olan 3. Atkı dava konusu olan halılarda kullanılan örgü tekniğinde bulunmadığı, hav düğümü 2. Atkıya yapıldığı, sonuç olarak buluş niteliği olan 42. Nolu bağımsız istemde açıklanan, üçüncü atkı ipliğinin (5) her birinin destek kumaşın (100, 200) dışında ver almasıdır özelliğinin dava konusu halılarda kullanılan örgüde mevcut olmadığı, tabanda el halısı görüntüsü olan bu halılar başka bir usulle (örgü tekniği) dokunduğu, patente konu olan usulle dokunmadığı beyan edilmiştir. Bilirkişilerce davalı ürününün iplikleri ve örgü tekniğinin fotoğraflar üzerinde oklarla gösterildiği, örgü tekniğinin davalı tarafça sunulan örgü tekniği kesiti ile resimlerde ayrıntılı olarak gösterilen halılarda kullanılan örgü tekniğinin aynı olduğunun beyan edildiği anlaşılmakla, davalı tarafça sunulan şemanın kullanılması, yeniden şema yapılmaması sonuca etkili görülmemiştir. Tespit raporunun usulüne uygun ve denetime elverişli inceleme içermemesi, mahkemece alınan her iki heyet raporunda, yukarıda açıklandığı üzere, davacı patenti ile koruma altına alınan “üçüncü atkı ipliğinin (5) her birinin destek kumaşın (100, 200) dışında yer alması” özelliğinin bulunmaması nedeniyle, davalı ürününün davacı patentine tecavüz etmediği tespit edildiğinden ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL eksik harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacılara tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 22/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.