Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1525 E. 2023/990 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1525 Esas
KARAR NO: 2023/990
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2020
NUMARASI: 2018/211 2020/388
DAVANIN KONUSU: Markanın Kullanmama nedeni ile iptali
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin Polonya’nın önde gelen mobilya üreticilerinden biri olduğunu, müvekkilinin … markasının 19, 20 ve 35 inci sınıflarda Türkiye dahil dünyanın 20 den fazla ülkesinde tescilli olduğunu, müvekkilinin TPMK nezdinde başvurusunu yaptığı … numaralı … markasının, davalıya ait markanın varlığı sebebiyle 35. sınıf yönünden reddedildiğini, yapılan araştırmalar neticesinde davalı tarafın … markasını 35. sınıfta yer alan hizmetler yönünden kullanmadığının tespit edildiğini, markanın kullanmama nedeniyle iptali davalarında markanın kullanıldığının ispat yükünün davalıda olduğunu, davalı adına tescilli … numaralı “… + şekil” markasının tescilli olduğu 35. sınıftaki ait hizmetler bakımından iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı şirkete usule uygun tebligat yapılmış, süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Davalı vekili 26/11/2018 havale tarihli dilekçesinde; Müvekkiline ait … ibareli markanın 35. sınıfta yer alan hizmetler yönünden ciddi şekilde kullanıldığına dair delil ve belgelerin kesin süre içerisinde mahkemeye sunulduğunu, müvekkilinin markayı pek çok farklı mecrada kullandığını, müvekkilinin 1988 yılından beri ticari hayatın içerisinde yer aldığını, marka kullanımına ara verilmesinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin markasına ait ürünleri …, …, …, …, …, … gibi zincir mağazalarda ve Türkiye’de 400 den fazla seçkin satış noktasında müşterilerinin beğenisine sunduğunu, müvekkili ile … AVM A.Ş ve … A.Ş ile 2017 yılına ait satış faturalarının dosyaya sunulduğunu, sunulan delil ve belgelerden anlaşılacağı üzere müvekkilinin kendisine ait markayı ciddi bir biçimde 35.sınıfta yer almakta olan alanlarda büyük satış noktalarında kullandığını, müvekkilinin markasının kullanmama sebebiyle kısmen iptalini talep etmeyi haklı kılan bir sebebin bulunmadığını, müvekkilinin marka hakkı sahibi olarak markasını tescil ettirmesi sebebiyle tanıma ve mutlak inhisari hakkı tek başına sahip olduğunu, bu hakkın sahibi olarak dava konusu markasını işlevini yerine getirecek şekilde aktif olarak kullanan müvekkilinin sahip olduğu tekel hakkını hiçbir zaman kötüye kullanmadığını, kanunun ön gördüğü marka hakkı sahiplerine getirilen markayı kullanma zorunluluğuna tescil tarihinden itibaren uyulduğunun ibraz edilen delil ve belgelerle sabit olduğunu, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: ” ….1-DAVANIN KABULÜNE, 2-Davalı adına tescilli … numaralı … ibaresinin tescilli olduğu 35. sınıfta yer alan; “Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri, açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri, sanatçılar için menejerlik hizmetleri, ithalat ihracat acente hizmetleri, iş idaresi konusunda danışmanlık hizmetleri ( işletme bilgileri ) ticari veya endüstriyel yönetimde yardım hizmetleri, iş idaresi ve organizasyonu konusunda danışmanlık hizmetleri (yeniden yapılanma ) otel yönetimi hizmetleri, iş konularında değerlendirme hizmetleri ( iş ve zaman etüdü), iş konularında bilgi toplama hizmetleri, iş ile ilgili araştırma hizmetleri (üretim sürecinin ve yöntemlerinin ) iş konusunda istatistik çalışmaları hizmetleri, personel ile ilgili hizmetler, iş ve işçi bulma acenteliği hizmetleri, personel seçiminde psikolojik test uygulanması hizmetleri, işe yerleştirme hizmetleri, muhasebe kayıtlarının düzenlenmesi hizmetleri, defter tutma hizmetleri, hesapların denetim hizmetleri, fiyat analizleri hizmeti, ekonomik tahmin hizmetleri, bordro hazırlama hizmetleri, vergilerin hazırlanması hizmetleri, müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri, reklam acentesi hizmetleri, ilan büroları hizmetleri, televizyon, radyo, posta ile reklam ve ilan hizmetleri, ilan sütunlarının hazırlanması hizmetleri, reklam malzemelerinin dağıtım hizmetleri, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam ve satış amaçlı modellik hizmetleri, pazarlama çalışmaları hizmetleri, pazarlama ile ilgili bilgilendirme hizmetleri, satışı artırma (promosyon) hizmetleri, vitrin süsleme ve düzenleme hizmetleri, anket hizmetleri, halkla ilişkiler hizmetleri, Büro hizmetleri: Sekreterlik hizmetleri, stenografi hizmetleri, fotokopi çekim hizmetleri, (dokümanlarının çoğaltılması) daktiloda yazım hizmetleri, kelime işlem hizmetleri, bilgisayarda kütük yönetimi hizmetleri, bilginin bilgisayar veri tabanına aktarılması hizmetleri, bilgisayar veri tabanındaki bilgilerin sistematik hale getirilmesi hizmetleri, telefon cevaplama hizmetleri, gazete aboneliklerinin düzenlenmesi hizmetleri, büro makinelerinin ve ekipmanlarının kiralanması hizmetleri, satış makinelerinin kiralanması” hizmetler yönünden KULLANMAMA NEDENİ İLE İPTALİNE…” karar verilmiştir.
İSTİNAF: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının yabancı tüzel kişi olduğunu, ancak teminat yatırmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, Lahey Uluslararası Özel Hukuk Konferansı bünyesinde hazırlanan 25.10.1980 tarihinde imzaya açılan ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından 07.07.2004 tarihinde imzalanan “Adalete Uluslararası Erişim Hakkında Sözleşme’nin” 14/1. maddesinde “Bir akit devlette mutat meskeni olup, diğer bir akit devletin mahkemelerinde açılmış davalarda, davacı veya müdahil olarak bulunan kişilerden (tüzelkişiler de dahil), sırf yabancı uyruklu olmaları veya davaların açıldığı devlette ikamet etmemeleri ya da mutat meskenlerinin olmamaları sebebiyle her ne isim altında olursa olsun herhangi bir teminat, kefalet ya da depozito istenemez.” değişikliği yapılmış ise de Adalete Uluslararası Erişim Hakkında Sözleşme’nin onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun tasarısı” hazırlanarak meclise sunulmuş, ancak tasarının yasalaşmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, 1954 tarihli sözleşmenin 17. maddesine tüzelkişilerle ilgili anılan eklemenin yapılması, sözleşmenin ilk halinin tüzelkişileri kapsamadığını göstermekte olduğunu, Lahey sözleşmesinin tüzelkişileri kapsamadığının Yargıtay kararı ile sabit olduğunu, Esas yönünden ise; raporda hiçbir surette defterlerin içeriğindeki kayıtlar ve faturaların dikkate alınmadığını, Müvekkilinin 1988 yılından beri profesyonel ekibiyle ticari faaliyetlerini yürütmekte olduğunu, kendi markasına ait ürünleri …, …, …, …,… ve… gibi zincir mağazalarda ve Türkiye’de 400’ü aşkın seçkin satış noktasında müşterilerin beğenisine sunduğunu, Müvekkili şirketin “… ŞEKİL” markasını 18. Sınıf kapsamında çanta, valiz, cüzdan ve benzeri malların üretimi ile ilgili olarak kullanmakta olup 35. Sınıf kapsamında ise üretilen ürünleri müşterilerin elverişli şekilde görmesi ve satın alması için bir araya getirilmesi amacıyla kullanmakta olduğunu, ticari defter kayıtları ve faturalar ile de müvekkili şirketin üretip piyasaya sürmüş olduğu … markasının 35. Sınıf uyarınca “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların bir araya getirilmesi hizmetleri” kullanıldığının açık olduğunu, 35. sınıfın kapsamı incelendiğinde açıkça “belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir” şeklinde belirtildiğini, Müvekkilinin dosyaya sunduğu faturalar ile de ortaya konduğu üzere birçok satış zincirine ürünlerini satmakta ve 35. sınıftaki kullanımını sürdürmekte olduğunu, delillerin gereği gibi değerlendirilmediğini kararın yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME TPMK yazı cevabına göre; davaya konu … numaralı …+şekil markası 18 ve 35.sınıfta 03.04.2002 tarihli başvuruya istinaden 01.05.2003 tarihinde davalı … Ltd Şti adına tescil edilmiştir.16.05.2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davalı adına tescilli … nolu … ibaresinin tescilli olduğu 35 inci sınıfta yer alan; “Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri, açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri, sanatçılar için menejerlik hizmetleri, ithalat ihracat acente hizmetleri, iş idaresi konusunda danışmanlık hizmetleri ( işletme bilgileri ) ticari veya endüstriyel yönetimde yardım hizmetleri, iş idaresi ve organizasyonu konusunda danışmanlık hizmetleri (yeniden yapılanma ) otel yönetimi hizmetleri, iş ile ilgili araştırma hizmetleri (üretim sürecinin ve yöntemlerinin ) iş konularında bilgi toplama hizmetleri, iş ile ilgili araştırma hizmetleri (üretim sürecinin ve yöntemlerinin ) iş konusunda istatistik çalışmaları hizmetleri, personel ile ilgili hizmetler, iş ve işçi bulma acenteliği hizmetleri, personel seçiminde psikolojik test uygulanması hizmetleri, işe yerleştirme hizmetleri, muhasebe kayıtlarının düzenlenmesi hizmetleri, defter tutma hizmetleri, hesapların denetim hizmetleri, fiyat analizleri hizmeti, ekonomik tahmin hizmetleri, bordro hazırlama hizmetleri, vergilerin hazırlanması hizmetleri, müşterilerin malları elverişli şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri, reklam acentesi işlemleri, ilan büroları hizmetleri, televizyon radyo posta ile reklam ve ilan hizmetleri, ilan sütunlarının hazırlanması hizmetleri, reklam malzemelerinin dağıtım hizmetleri, ticari ve reklam amaçlı vergi ve faturaların organizasyonu hizmetleri, reklam ve satış amaçlı modellik hizmetleri, pazarlama çalışmaları hizmetleri, pazarlama ile ilgili bilgilendirme hizmetleri, satışı artırma (promosyon) hizmetleri, vitrin süsleme ve düzenleme hizmetleri, anket hizmetleri, halkla ilişkiler hizmetleri, büro hizmetleri, (dokümanlarının çoğaltılması) daktiloda yazım hizmetleri, kelime işlem hizmetleri, bilgisayarda kütük yönetimi hizmetleri, bilginin bilgisayar veri tabanına aktarılması hizmetleri, bilgisayar veri tabanındaki bilgilerin sistematik hale getirilmesi hizmetleri, telefon cevaplama hizmetleri, gazete aboneliklerinin düzenlenmesi hizmetleri, büro malzemelerinin ve ekipmanlarının kiralanması hizmetleri, satış makinelerinin kiralanması” hizmetlerinde kullanıldığını gösteren hiçbir belgenin davalı tarafça dosya kapsamına ve incelemeler esnasında sunulmadığı, … Markasının 18.sınıfta yer alan çantalar ve bavullar için kullanıldığını, Mahkemece uygun görülmesi halinde davalı adına tescilli markanın 35. sınıfta ciddi biçimde kullanıldığı ispatlanamadığı için markanın kullanmama nedeniyle kısmen hükümsüz kılınabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir
GEREKÇE Dava, TPMK nezdinde tescilli … numaralı “… +şekil” ibareli markanın, 35.sınıftaki hizmetler yönünden kullanmama nedeni ile iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı vekili, davacının yabancı tüzel kişi olması nedeni ile teminat yatırması gerektiğini bu hususun dava şartı olduğunu ileri sürmüş ise de davacı şirketin Polonya uyruklu olduğu, Polonya’nın Lahey Sözleşmesine taraf olup muafiyet tüzel kişileri de kapsadığından usule ilişkin istinafın reddi gerekmiştir. Dava tarihi olan 09.05.2018 Tarihi itibarı ile 6769 sayılı SMK yürürlüğe girmiştir. 6769 Sayılı Yasa’nın 9. Maddesi gereğince; Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. Markanın kullanıldığını ispat yükü davalıda olup, davalı tarafça markanın tescil edildiği sınıf/alt sınıflar için, pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla, temel işlevine uygun olarak, anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde ve ciddi biçimde kullanıldığı ispatlanması gereklidir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece öninceleme duruşmasının (3) nolu ara kararı ile davalı vekiline markayı kullandığına dair delil ve belgeleri ibraz etmesi için ihtarlı davetiye tebliğ edilmiş, davalı yanca iş bu ara karara istinaden sunulan deliller ve ticari defterlere göre bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Ancak, davalı davaya cevap dilekçesi sunmamış, delil bildirmemiştir. Bu durumda davalı, davaya hiç cevap vermediğinden yasal süreden sonra mahkemece verilen ara karar ile delil ibraz için süre tanınması HMK 141 md gereğince yerinde değildir. Neticeten Mahkemece kullanımı ispat yükünün davalıda olduğu, davalının süresinde delil bildirmediğinden kullanım iddiasını ispatlayamadığı gibi raporda yer verilen “… 70-60-50cm …” yazılı “valiz” emtia satışlarına ilişkin faturaların miktarı itibarı ile ciddi bir kullanımdan söz edilemeyeceği, ürün fotoğraf ve garanti belgesinde tarih yer almadığı, hizmet markası olarak kullanıma ilişkin süresinde delil sunulmadığı dikkate alınarak 35.sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların bir araya getirilmesi hizmetleri” kapsayacak şekilde markanın kullanmama nedeni ile hükümsüzlüğüne karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinafının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90-TL harçtan, peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 9,50-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 22/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.