Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1524 E. 2023/963 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1524 Esas
KARAR NO: 2023/963
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/06/2021
NUMARASI: 2020/104 E. – 2021/142 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yarattığı eserleri/ tasarımları www…com adresinde kendisine ait hesapta satışa sunduğunu, davalı tarafın müvekkilinin izni ve bilgisi dışında müvekkiline ait iki adet eseri hukuka aykırı olarak aldığını ve tekstil ürünlerinde kullandığını, müvekkilinin eserden doğan haklarını ihlal ettiğini, müvekkilinin bir tasarımcı olduğunu, yarattığı eserlerin üçüncü şahıslarca alınması halinde müvekkiline anlaşma gereğince ödeme yapıldığını, davalı yanın bu anlaşmaya aykırı şekilde müvekkiline ait 3 adet eseri, müvekkilinin hakkı olan ödemeyi yapmadan sistemden indirdiğini ve hukuka aykırı şekilde kullandığını, bu haliyle müvekkilinin FSEK’den doğan haklarını ihlal ettiğini, davalı fiillerinin eserden doğan haklara tecavüzünün tespitini, men’ini, ref’ini ve bu kapsamda ihlale konu ürünlerin toplatılarak internet ortamından kaldırılmasını, belirsiz alacak olmak kaydıyla 1.500,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın ihlalin tespit edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini, hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 16/02/2021 tarihli dilekçesi ile, 1.500,00 TL olan maddi tazminat talebini 12.313,00 TL olarak ıslah edip, harcını yatırmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilini şirketinin ürettiği mallardaki dizayn, bünyesinde istihdam ettirdiği işin uzman kişiler tarafından meydana getirildiğini, kesinlikle başkasına ait fikir-eser ve özgün fotoğrafların kullanılmadığını, davacının dilekçesinde bahsettiği mallardaki dizaynda müvekkilinin çalışanları tarafından oluşturulduğunu, müvekkilinin davaya konu modellerin üretimine geçmediğini, dilekçesinde bahsettiği mallardaki dizaynda müvekkilinin çalışanları tarafından oluşturulduğunu, davaya konu modellerin üretimine geçmediğini, bu modellerin satışını gerçekleştirmediğini, davacıya ait resimleri kullanmadığını, davacının harcıalem özelliğine sahip resim ve emojilerden hak sahipliği iddia etmesinin hukuken mümkün olmadığını, müvekkil aleyhine açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 22/06/2021 tarih ve 2020/104 Esas – 2021/142 Karar sayılı kararıyla; “…Tüm dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; www…com isimli internet sitesindeki “…”, “…” ve “…” referans numaralı olmak üzere 3 adet grafik tasarımın FSEK 4/6 maddesi kapsamında güzel sanat eseri niteliğinde olduğu ve davacının bu eserler üzerinde hak sahibi olduğu, davalı tarafından herhangi bir telif ve bedel ödenmeden kendisine ait ürünler üzerinde kullanılarak satışa arz edildiği, tasarımların emsal telif bedelinin 594 USD olup davacı talebinin FSEK 68 maddesi uyarınca üç kat tazminata ilişkin bulunduğu, buna göre istenebilecek tazminat tutarının 594×3=1.782,00 USD olup, dava tarihi olan 19/03/2020 günü için geçerli Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası dolar efektif satış değerinin 6,5369 olup, TL karşılığının (1.782×6,5369=11.648,75 TL) olduğu anlaşılmakla, davacının mali haklar tazminatına dair talebi yönünden davanın bu tutar yönünden kısmen kabulü gerekmiştir. Davalı tarafça gerçekleştirilen kullanım sırasında izin alınmadan ve eser sahibi olan davacının adı belirtilmeden kullanılmak suretiyle davacının manevi haklarının da ihlal edildiği anlaşılmakla, ihlal edilen manevi hakların niteliği, ihlalin gerçekleşme biçimi, tarafların sosyal ekonomik durumu ve manevi tazminatın amacı gözetilerek davacı yararına 5.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Fazlaya dair tazminat talebi reddedilmiştir. Davacının tecavüzün men’i ve ref’i ile ilana ilişkin talebi yönünden ise, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 04/06/2018 tarih ve 2016/11693 Esas- 2018/4232 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere FSEK 68 maddesi kapsamında mali haklar tazminatının davalıdan tahsiline karar verildiğine göre aynı madde hükmü gereğince taraflar arasında farazi sözleşme ilişkisi kurulduğu dikkate alındığında, FSEK’e dayalı tecavüzün men’i ve ref’i istenemeyeceğinden, keza hükmün niteliği gereği ilanın gerek olmadığından davacının bu yöndeki taleplerinin reddine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; “Davalı vekili lehine hükmedilen vekalet ücretinini Arabuluculuk Kanunu’na aykırı olduğunu, dosya kapsamında bulunan arabuluculuk son tutanağında da görülebileceği üzere davalının arabuluculuk görüşmelerine katılmadığını, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-l1; “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” hükmünü amirdir. Somut uyuşmazlıkta, davalı hiçbir geçerli mazeret göstermeksizin arabuluculuk görüşmelerine katılmadığını, bu nedenle davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin mümkün olmadığını, Yargılama giderlerinin tamamından davalının sorumlu tutulması gerektiğini, açık kanun hükmü karşısında yargılama giderlerinin davanın kabul/red oranına bakılmaksızın tamamının davalı üzerinde bırakılması gerekirken aksi yönde verilen kararın usule aykırı olduğunu, Müvekkil lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının kısmen kabul edilme gerekçesinin açıklanmadığını, müvekkilin yarattığı eserlerin kendisinden habersiz bir şekilde kullanılmasının müvekkilin manen yaralanmasına neden olduğunu, mahkemenin manevi tazminat talebimizin kısmen kabulüne karar verildiğini, oysa manevi hakların niteliği, ihlalin gerçekleşme biçimi, tarafların sosyo ekonomik durumu ve manevi tazminatın amacı gözetildiğinde hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu, talebin tümüyle kabul edilmesinin yerinde olacağını.” beyanla ilk derece mahkemesinin talepleri gibi kaldırılması istenmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; “Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının yerinde olmadığını, HMK.107/1 uyarınca, belirsiz alacak davasının açılabilmesi için, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarı yahut değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin davacıdan beklenemeyecek olması veya bu belirlemenin yapılabilmesinin davacı için imkânsız olması gerektiğini, oysaki olayımızda, …com sitesinde “Genişletilmiş Lisans” ücretinin 99 USD olduğu açıkça belirtilmesine rağmen, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının yasal olarak mümkün olmadığını,Mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini; …com sitesi ile siteye özgün eserlerini yükleyen arasındaki sözleşmenin irdelenerek, fotoğraf almak isteyenlerin ücreti kimin hesabına yatırdığının belirlenerek, dava açma hak ve yetkisinin kime ait olduğunun tespiti talebimizin araştırılmadığını,Davacının dava dilekçesinde bahsettiği mallardaki tasarımın müvekkilin çalışanları tarafından oluşturulmasına rağmen Mahkemenin davanın kabulü yönündeki kararının isabetli olmadığını, Davaya konu fotoğraf ve emojilerin 5846 sayılı FSEK’te düzenlenen ‘Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri’ tanımına uymadığını ve eser sayılamayacağını, Davacının kendi özgün eseri olarak iddia ettiği eserin, hayvan resimleri ve emojilerden oluşmakta olup harcıalem olduğunu, öğretideki genel görüş ve Yargıtay uygulamalarına göre harcıalem yaratılar fikri hak kavramı içinde yer almadığını, Hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını; raporda hatalı bir şekilde dava konusu grafik tasarımların eser vasfını haiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığını; rapordaki üç adet grafik tasarımın iki farklı ürün türünde kullanıldığı değerlendirmesinin yerinde olmadığını, görseller incelendiğinde müvekkil şirket tarafından satışa sunulduğu iddia edilen ürün türlerinin farklı olmadığını, her ne kadar ürün başlığında banyo halısı ve klozet takımı şeklinde iki farklı ifadelendirme olsa da bu ürünlerin tek bir ürün türüne ait olduğunu, Mahkeme tarafından 3 katı tazminata hükmetmesinin usul ve yasaya aykırılı olduğunu; davacının dava dilekçesinde tazminat talebinde bulunduğunu ancak FSEK 68 çerçevesinde 3 katı bedel talebinde bulunmadığını, buna rağmen mahkemenin 3 katı tazminat kararı vermesinin hatalı olduğunu, ayrıca FSEK 68 çerçevesinde 3 katı bedel talebinde bulunulduğu kabul edilse dahi olayda 3 kat uygulanmasının yerinde olmadığını,Müvekkilin … internet sitesinde satışa sunduğu ürünlerin rağbet görmediğini, satılmadığını ve müvekkilin kazanç elde etmediğini, Hukuka aykırı bir fiil sebebiyle bireyin duyduğu elem ve acı manevi zarar olup, bu elem ve acının giderilmesi amacıyla manevi tazminata hükmedilebileceğini, davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığını, zira davacının elem acı duymadığını, bu nedenle manevi tazminata hükmedilmesi yerinde olmadığı gibi, hükmedilen manevi tazminatın da yüksek olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Bilirkişi heyetinin 04/12/2020 havale tarihli raporunda; “Dava dilekçesinde belirtilen www…com isimli internet sitesindeki numaralandırma sistemine göre …, … ve … referans numaralı olmak üzere 3 adet grafik tasarımın, hak sahipliği (…) “…” olduğu, davacıya ait olarak belirtilen 3 farklı grafik tasarımın, davacıya ait olarak belirtilen “…” isimli …internet mağazasında 13 farklı üründe kullanıldığı, www….com üzerinde davacı tarafa ait “…”, “…” ve“…” referans numaraları ile kayıtlı görseller ile davalı tarafa ait ürünler üzerinde yer alan görsellerin ayniyet derecesinde benzer olduğu, dosya kapsamı içindeki bilgi ve belgeler ile heyet görüşü değerlendirildiğinde, söz konusu grafik tasarımların eser vasfına haiz olduğu, www…com sitesi kendi işleyiş prensiplerinin açıklandığı lisanslama konulu makalesinden edinilen bilgide; 1 (BİR) adet grafik tasarımın 1 (bir) ürün türünde “Genişletilmiş Lisans” ücretinin 99 USD olduğunun belirtildiği, buna göre; dosyaya konu 3 (üç) adet grafik tasarım ve 2 (iki) adet ürün türü olduğu nazara alındığında, 6 (altı) kez 99 USD olmak üzere 594,00 USD değerinde “Genişletilmiş Lisans” satın alınması gerekliliği doğduğu, bu çerçevede söz konusu grafik tasarımların emsal telif bedelinin 594,00 USD olduğu, FSEK 68 çerçevesinde 3 katı bedel talebindeki takdirin mahkemenin yetkisinde olduğu.” belirtilmiştir.
GEREKÇE: Dava, eser sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüzün men’i, ref’i ve maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davacının hak sahibi olduğu www…..com sitesi üzerinde …, … ve … referans numaraları ile kayıtlı grafik tasarım eserlerini davalının satışa arz ettiği ürünlerde kullanması şeklindeki eylemiyle davacının eserden doğan haklarına tecavüzünün tespitine, -Toplam 11.648,75 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Davacının fazlaya dair talepleri yönünden davanın REDDİNE.” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama, bilirkişi incelemesi ve toplanan tüm deliler ile; davacının www…..com isimli internet sitesindeki …, … ve … referans numaralı üç adet grafik tasarımın hak sahibi olduğu, tasarımların FSEK kapsamında eser niteliğinde olduğu, davacıya ait bu tasarımların davalı tarafından …. internet satış platformunda satışa çıkardığı ürünlerde kullanıldığı, davalı tarafa ait belirtilen ürünler üzerinde yer alan görsellerin davacı tasarımlarına ayniyet derecesinde benzer olduğu anlaşıldığından, mahkemece davacıya ait esere tecavüzün tespiti yönündeki kararı yerindedir. Davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılabileceği, bir grafik tasarımın bir ürün türü için “Genişletilmiş Lisans” ücretinin 99 USD olduğunun tespit edildiği, buna göre dosyaya konu üç grafik tasarım ve iki ürün türü olduğu nazara alındığında, altı kez 99 USD olmak üzere 594,00 USD değerinde “Genişletilmiş Lisans” satın alınması gerekliliği doğduğu, bu çerçevede söz konusu grafik tasarımların emsal telif bedelinin 594,00 USD olduğu, davacı vekilinin ıslah ile maddi tazminat istemini 12.313,00 TL’ye artırmasının FSEK 68 çerçevesinde üç katı tazminat istemini içerdiği anlaşıldığından; mahkemece dava tarihi olan 19/03/2020 günlü Merkez Bankası dolar efektif satış kuruna göre yapılan hesaplama sonucunda 11.648,75 TL maddi tazminata karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının hak sahibi olduğu eser niteliğindeki grafik tasarımlarının davalı tarafça ürünlerinde haksız olarak kullanılması şeklindeki eser sahipliğinden doğan haklara tecavüzün tespit edilmiş olması karşısında, davacı lehine manevi tazminatın şartlarının bulunduğu; mahkemece takdir edilen 5.000,00-TL manevi tazminatın somut olayın özelliklerine ve tarafların konumları ile sosyal ve ekonomik durumları gözetildiğinde hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından, tarafların bu konudaki istinaf istemleri yerinde görülmemiştir. Davacı vekili 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-l1’deki düzenleme uyarınca davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326/1. maddesinde; “(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. (2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.”, Kanun’un 323/ğ.maddesinde ise; “Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti” yargılama giderleri kapsamındadır. Yargılama giderleri arasında bulunan avukatlık ücreti, haklılık durumuna göre vekille temsil edilen taraf yararına hesap ve takdir edilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Dosyada mevcut Arabuluculuk Anlaşmazlık Tutanağı incelendiğinde; davalı tarafın yapılan uygun çağrıya rağmen ilk toplantıya katılmadığı, bu nedenle de arabuluculuk sürecinin anlaşmazlıkla sonuçlandığı sabittir. 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-l1; “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” düzenlemesinin ise yukarıda yer verilen Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndan farklı olması nedeniyle öncelikle uygulanacak kanunun belirlenmesi zorunludur. Bir uyuşmazlık hakkında hem genel hem de özel kanunda hüküm bulunuyorsa özel kanun hükmü uygulanır. Bir kanun yürürlükte iken yeni bir kanun yürürlüğe girmiş ve her ikisi de özel ya da genel kanun niteliğindeyse uyuşmazlığa yeni kanun hükümleri uygulanır. Somut olayda 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun özel kanun niteliğinde olduğu ve ayrıca sonraki tarihli olduğu da gözetildiğinde yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden dikkate alınması gerektiği; buna göre tarafların sair istinaf istemlerinin reddiyle işaret edilen yönle sınırlı olarak davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE, 3-Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 22/06/2021 tarih, 2020/104 E. – 2021/142 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 4-İlk derece yargılaması yönünden;a-)Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davacının hak sahibi olduğu www…..com sitesi üzerinde … ve … referans numaraları ile kayıtlı grafik tasarım eserlerini davalının satışa arz ettiği ürünlerde kullanması şeklindeki eylemiyle davacının eserden doğan haklarına tecavüzünün tespitine, -Toplam 11.648,75 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Davacının fazlaya dair talepleri yönünden davanın REDDİNE,b-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.137,27 TL ilam harcından, 196,40 TL peşin ve 300,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 640,87 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,c-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,d-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,e-)Arabuluculuk Kanununun m.18/A-l1 maddesi gereğince reddedilen maddi tazminat talebi yönünden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, f-)Arabuluculuk Kanununun m.18/A-l1 maddesi gereğince reddedilen manevi tazminat talebi yönünden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, g-)Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 196,40 TL peşin harç, 300,00 TL ıslah harcı, 127,00 TL tebligat-tezkere masrafı ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.677,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf yargılaması yönünden; a-)İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine,b-)Davalıdan alınması gereken 1.137,27 TL harçtan, peşin yatırılan 285,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 852,27 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, c-) İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 22,00 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 184,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, d-)Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, e-)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/06/2023