Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1509 E. 2021/1666 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1509 Esas
KARAR NO: 2021/1666 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/04/2021 günlü ara karar
NUMARASI: 2019/85 E.,
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkemenin 2019/85 Esas sayılı dosyasındaki dilekçesinde; davalıya ait www…eu alan adlı web sitesi ve sosyal medya hesaplarında yer linklerinde, müvekkilinin tescilli ve tanınmış “…” markasının kullanıldığının teknik bilirkişi marifeti ile tespitine ve davalı tarafından üretilen “…” markasını taşıyan ürünlerin, davalıya adresinde üretim, dağıtım, satışının durdurulması, ayrıca bu ürünlere ve bu ürünlerin üretimine yarayan makine, araç, kalıp, ambalaj, etiket, kutu, iş evrakı, katalog ve her türlü tanıtım ve promosyon araçlarına el konulması hususunda ihtiyati tedbir talep etmiştir. Davalı vekili cevabında müvekkil şirketin kuruluş sözleşmesinde da açıkça belirtildiği üzere, ana faaliyet alanı insanlar için cilt bakım ürünleri, parfüm, deodorant, sprey, oda, araç kokuları olmak üzere kozmetik ürünleri sektörü olduğunu, çeşitli firmaların verdiği siparişler üzerine Manisa’da bulunan fabrikasında yapılan üretim, sağlanan iş imkanı ve yaptığı ihracat ile hem Ege bölgesi hem de Türkiye ekonomisine katkı sağladığını, öyle ki, ürün çeşitliliği bakımından … ibaresi (tecavüzü kabul etmemek kaydıyla) olmayan birçok ürün üretimi yapıldığı erişimin engellenmesi kararı verilen sitenin incelenmesi ile görüleceğini, müvekkilinin … için marka tescil belgesini gördükten sonra … markasına oda- araç kokuları ürettiğini, bu nedenle iş bu davada müvekkilinin 3. Şahıs konumunda olup, marka sahibi olmadığı gibi, tescilli bir markayı marka sahibinin verdiği talimat ve aralarındaki sözleşme gereği ürettiğini, üretilen ürünler davacı markası ile farklı sınıfta emtialar olduğunu, davacının tanınmış marka olduğu yönünde tespit ve delili olmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemenin 2019/229 Esas sayılı dosyasında davacı vekili müvekkilinin … ibareli markasının tanınmış marka olduğunu, davalıların bu markalı ürünleri üreterek satmakta olduğunu belirterek markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına ve dilekçesinde belirttiği linkler ile sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesi, davalılardan … adına tescilli … sayılı … ibareli markanın hükümsüzlüğüne, 3.kişilere devrinin önlenmesine, bu ürünlerin üretim dağıtım tanıtım ve satışının durdurulmasına, el konulmasına ve kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili İzmir Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, müvekkilinin davacının tanınmış markası olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını, marka hakkını ihlal etmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı … Ltd. Şti.yetkilisi müvekkilinin başka markalarda fason imalat yaptığını, bunlardan birinin de … markalı oda parfümleri olduğunu, 08/05/2017 tarihinde … ile bu konuda sözleşme imzaladıklarını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece 19/10/2020 tarihinde 2019/229 Esas sayılı dosyanın 2019/85 Esas sırasındaki dava ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece ilk olarak 20/06/2019 tarihinde alınan bilirkişi raporu gerekçe yapılarak; 1-HMK’nun 389.ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir talebinin takdiren 150.000,00 TL nakdi teminat ya da aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı koşuluyla kısmen kabulü ile davacı yanın tescilli “…” ibareli markasının davalı yan tarafından markasal olarak ve iltibas yaratacak şekilde kullanılan http://www…eu alan adlı web sitesine, http://www…eu/… adresli Twitter, Instagram, Youtube ve http://www.facebook.com/…/ adresli Facebook sosyal medya hesaplarına tedbiren erişimin engellenmesine, 2-Davalı yan tarafından “…” ibareli ürünlerin üretiminin, satışının, dağıtımının, tanıtım ve satışının tedbiren durdurulmasına, el konulan ürünlerin yeddiemine teslimine, 3-Davaya konu ürünlerinin üretiminin yapıldığı makine ve araçlara el konulması yönündeki talebin reddine şeklinde karar verildiği, bu karara itiraz edilmesi üzerine 03/09/2019 tarihli duruşma sonunda 20/06/2019 tarihli tedbir kararının devamına, sair itirazların reddine karar verildiği, dosyanın davalı ve müdahil … vekilinin istinafı üzerine Dairemize geldiği, Dairemizin 2020/112 Esas- 176 Karar sayılı ilamıyla; HMK’nun 297 ve 391 maddelerine uygun ve gerekçeli karar yazılması bakımından dosyanın mahkemesine çevrilmesine karar verildiği, karar sonrası mahkemece gerekçeli kararın yazıldığı, bu defa Dairemizin 2020/906 Esas -880 Karar sayılı ilamıyla yaklaşık ispatın gerçekleştiği, teminat alındığı gerekçeleriyle davalı ve feri müdahilin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilinin 08/04/2021 tarihli dilekçesiyle; davalılardan …’in kötü niyetli ve ihlal niteliğindeki davranışlarına devam ederek dava dışı 3.şahıslara … markasını lisans vererek kullandırmakta olduğunu belirterek HMK’nun 389.maddesi uyarınca davalı … tarafından üretilen … markasını taşıyan ürünlerin üretiminin dağıtımının satışının ve tanıtımının durdurulmasına, ayrıca bu ürünlerin üretimine yarayan makine, araç, ambalaj, kalıp ve her türlü tanıtım ve promosyon araçlarına el konulmasına, …’in … markasına ilişkin dava dışı 3.kişilere lisans vermek suretiyle kullandırmasının engellenmesine, … ve lisans sahipleri tarafından e-ticaret siteleri üzerinde satışın / pazarlanmasının durdurulması ve önlenmesine, davalı … tarafından açılan http://…us alan adlı siteye Türkiye’den erişimin engellenmesine dair tedbir kararı verilmesini istediği, mahkemece dosya üzerinde yapılan incelemeyle 12/04/2021 tarihli ara karar ile 1-6100 sayılı HMK 389-390 maddeleri gereğince takdiren 150.000 TL (yüzellibintürklirası) nakdi veya aynı miktarda kesin ve süresiz teminat mektubu ibrazı koşuluyla davacı adına tescilli … ibareli markaya tecavüz teşkil eden davalılar tarafından üretim ve satışı yapılan … ibareli ürünlerin üretiminin ve satışının durdurulmasına, ürünlere el konulmasına, el konulan ürünlerin davacının bildireceği yeddieminde muhafazasına, 2-Davalı …’in …tescil numaralı … markasına ilişkin dava dışı 3.kişilere lisans vermesinin ve kullandırılmasının engellenmesine, 3-… ibareli ürünlerin, davalılar ve lisans sahipleri tarafından e-ticaret siteleri üzerinden satışının/pazarlanmasının durdurulmasına ve önlenilmesine, bu hususta www…com, www…com, www…com. www…com isimli e-ticaret sitelerine kararın ihbaren bildirilmesine, 4-Davalı / davalılara ait http://…us/ alan adlı internet sitesine Türkiye’de erişimin engellenmesine, 5-Ürünlerin üretiminde kullanılan vasıtalara el konulmasına yönelik talebin reddine karar verilmiş, karara davalı … AŞ vekilince itiraz edildiği, itiraz üzerine mahkemece 29/04/2021 tarihinde yapılan duruşma sonunda asıl ve birleşen dava dosyalarının kapsamları, TPMK kayıtları, bilirkişi raporu gerekçe yapılarak yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği ve yasal şartların oluştuğu gerekçeleriyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiş, kararı davalı … AŞ ve … vekili istinaf etmiştir. Davalı … AŞ ve … vekili istinafında; mahkemenin vermiş olduğu 12/04/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının müvekkili … AŞ adına kendilerine tebliğ edildiği, ancak diğer müvekkili adına tebliğe çıkartılmadığı, bu bakımdan … AŞ adına dilekçe ile, … adına ise duruşma sırasında itirazda bulunduklarını, ancak mahkemenin sadece … itiraz etmişcesine kararı tebliğ ettiğini, ihtiyati tedbir kararının gerekçesiz verildiğini, duruşma zaptına geçmese de hakimin davacı vekiline “tedbiri alana kadar kapımda yattınız, şimdi de onlar tedbiri kaldırtmak için yatacaklar” cümlesinin hakimin bu dava için adaletli ve hukuki bir karar vermesinin mümkün olmadığını gösterdiğini, müvekkili …’in markayı 5.sınıfta 2016 yılında tescil ettirdiğini, davacının tescile itiraz etmediğini ve bu davayı açana kadar muaraza çıkarmadığını, davacının markasının 3.sınıfta tescilli olduğunu, müvekkili markasının tescilli olduğu 5.sınıfta hiçbir benzerliği bulunmadığını, bu malların hitap ettikleri tüketicilerin de farklı olduğunu, TPMK’nun aynı ismin farklı sınıflarda farklı kişilerce lisanslanmasını kabul ettiğini, bunun örnekleri bulunduğunu, davacının beyanlarına dayanarak müvekkili … yönünden tedbir kararı verilmesinin doğru olmadığını, müvekkili … Şirketinin ise bünyesinde bir çok marka için üretim yaptığını ve http://…us/ alan adlı siteye Türkiye’den erişimin engellendiğini, bu durumun davaya taraf olmayan 3.şahıs şirketlerinin olumsuz etkilenmesine sebep olduğunu, öyle ki bu sitede sadece … AŞ’ye ait ürünlerin değil diğer firmaların ürünlerinin de satılmakta olduğunu, sitenin online alışveriş sitesi görevi yaptığını, özellikle pandemi döneminde fiziki alışverişlerin azaldığı gözetildiğinde bu kararla müvekkilinin telafi edilemez zararları olduğunu, iki davalı arasında şu şekilde bir ilişki olduğunu, Davalı … ‘in oda kokusu yaptırmak için diğer davalı … AŞ ile anlaştığını ve … AŞ’nin de TPMK kaydı bulunan …’in teklifinin kabul ederek … marka oda kokularının fason üretimini yaptığını, iki davalının da ilgili sicil kurumlarına güven ilkesi gereğince ticaret yaptığını dolayısıyla müvekkili … AŞ’nin bu davaya dahil edilmemesi gerektiğini, ayrıca teminat miktarının da düşük olduğunu, dava sonunda müvekkillerinin davayı kazanma ihtimalinde zararlarının karşılanacağı bir teminatın belirlenmesi gerektiğini bildirerek tedbirin kaldırılmasını, bu talebi uygun görülmemesi halinde ise teminatın 1.000.000 TL olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalılar vekili istinafa ek beyanında ise; müvekkili şirketin 2021 yılında beklediği ciro gelirinin 30.000.000 TL olup teminat miktarının 30.000.000 TL’ye yükseltilmesini istemiştir. Yargılama sırasında alınan 21/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; asıl dava bakımından; davacının markasının, davalının 2016/84095 no ile yaptığı marka başvurusu tarihi olan 21.10.2016 tarihinde, 03. Sınıfta yer alan “Sabunlar, sabun tozları, ağartma sodaları, yıkama ve ağartma müstahzarları, çamaşırda kullanım için durulama yumuşatma ve ağartma müstahzarları, çamaşır için kolalar, leke çıkarıcı maddeler, temizleme ve parlatma maddeleri, dokumaları temizlemek için kimyasal ürünler; çamaşır yumuşatma maddeleri olarak kullanılan emici dokunmamış ürünler” tanınmış marka olduğunu, davalının sözleşme ile FASON üretim yaptıklarına ilişkin savunmaları davalıların eylemlerinin SMK uyarınca marka hakkına tecavüz eylemi olmaktan çıkarmayacağı, davalının sözkonusu markayı taşıyan ambalajlar ile üretim yapmaları ve ticaret alanına çıkarmalarının davacının tescilli markalarından doğan haklara tecavüz teşkil ettiğini, yine davalının ürettiği ürünleri www…eu alan adlı internet sitesi ve www.facebook.com/… isimli facebook sosya medya hesapları ile tanıtıp, pazarlamasının da aynı şekilde davacının tescilli marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalı şirketin ticaret ünvanının … A.Ş. olduğu, devam eden diğer tali unsurun “Kozmetik” olduğu, tarafların benzer ve birbirleri ile ilgili sektörde faaliyetlerde iştigal ettiği, davalının ticaret ünvanının klavuz unsurunun davacının tanınmış markasının aynısı olduğunu, iştigal ettikleri sektörde davalı ile davacı arasında işletmesel bağ olduğu intibaının oluşabileceği kanaati ile davalının sözkonusu ticaret ünvanını kullanılmasının karışıklığa yol açacağı tespit edildiğini, birleşen dava açısından; davacı markaları ile davalılardan … adına … no ile tescilli markasının görsel, fonetik olarak ayniyet derecesinde benzer olduğunu, davacının tescilli ve tanınmış markalarının 03. Sınıflarda yer alan emtialar olduğunu, bu emtialardan 03. Sınıfta yer alan emtialar ile, hükümsüzlüğü talep edilmiş olan davalı adına … no’lu marka kapsamında 05. Sınıfta yer alan ” Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular”ın benzer emtialar olduğunu, söz konusu ürünlerin hitap ettiği tüketici grubunun orta düzeydeki tüketici kitlesi olduğu, sözkonusu orta düzeydeki tüketici kitlesinin bir malı seçmede ayırdığı zaman, dikkat düzeyi düşünüldüğünde iltibasa düşme ihtimallerinin çok yüksek olduğunu, bu nedenle de davalının … no’lu markasının kapsamında yer alan ” Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular” açısından hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğunu, davacı ile yukarıda da arz edildiği üzere aynı ve ilgili sektörde faaliyet gösterdiğini, ticaretle uğraştığını, davacının tescilli ve tanınmış markasını bilmesi gerektiği ve bilebilecek durumda olduğunu, tescil kapsamları ve davalının kullanımları da gözönüne alınarak mevcut verilere göre davalının markayı kötüniyetle tescil ettirilmiş olduğu kötü niyet olarak değerlendirilip değerlendirilmemesi hakkındaki takdirin ve hukuki yorumun mahkemeye ait olacağını, 6769 Sayılı SMK.nun 155. Maddesi gözönüne alınarak davalının davacının markalarının tescilinden sonraki tescilini ileri süremeyeceğini, davalının kullanımlarının davacının tescilli markasından doğan haklara tecavüz teşkil edeceğini, diğer davalı … açısından, davalı … tarafından https://www.facebook.com/…/… internal linkinde ve … ibareli paylaşımın yapıldığını, davalının eylemlerinin SMK uyarınca marka hakkına tecavüz eylemi olmaktan çıkarmamakta olduğunu, SMK.19. Madde uyarınca davalıların markasını taşıyan ambalajlar ile üretim yapmaları ve ticaret alanına çıkarmalarının marka hakkına tecavüz eylemini oluşturduğu yolunda görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 28/06/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; asıl dava yönünden davacının … markasının; davalının … no ile yaptığı marka başvurusu tarihi olan 21.10.2016 tarihinde , 03. Sınıfta yer alan “Sabunlar, sabun tozları, ağartma sodaları, yıkama ve ağartma müstahzarları, çamaşırda kullanım için durulama yumuşatma ve ağartma müstahzarları, çamaşır için kolalar, leke çıkarıcı maddeler, temizleme ve parlatma maddeleri, dokumaları temizlemek için kimyasal ürünler; çamaşır yumuşatma maddeleri olarak kullanılan emici dokunmamış ürünler”i TANINMIŞ MARKA olduğu, davalının sözleşme ile FASON üretim yaptıklarına ilişkin savunmaları davalıların eylemlerinin SMK uyarınca marka hakkına tecavüz eylemi olmaktan çıkarmayacağı, davalının sözkonusu markayı taşıyan ambalajlar ile üretim yapmaları ve ticaret alanına çıkarmalarının davacının tescilli markalarından doğan haklara tecavüz teşkil ettiği, yine davalının ürettiği ürünleri www…eu alan adlı internet sitesi ve www.facebook.com/… isimli facebook sosya medya hesapları ile tanıtıp, pazarlamasının da aynı şekilde davacının tescilli marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, davalı şirketin ticaret ünvanının … A.Ş. olduğu, devam eden diğer tali unsurun “Kozmetik” olduğu, tarafların benzer ve birbirleri ile ilgili sektörde faaliyetlerde iştigal ettiği, davalının ticaret ünvanının klavuz unsurunun davacının tanınmış markasının aynısı olduğu, iştigal ettikleri sektörde davalı ile davacı arasında işletmesel bağ olduğu intibaının oluşabileceği kanaati ile davalının sözkonusu ticaret ünvanını kullanılmasının karışıklığa yol açacağı, birleşen dava bakımından; davacı markaları ile davalılardan … adına … no ile tescilli markasının görsel, fonetik olarak ayniyet derecesinde benzer olduğu, davacının tescilli ve tanınmış markalarının 03. Sınıflarda yer alan emtialar olduğu, bu emtialardan 03. Sınıfta yer alan emtialar ile, hükümsüzlüğü talep edilmiş olan davalı adına … no’lu marka kapsamında 05. Sınıfta yer alan “ Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar
için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular”ın benzer emtialar olduğu, söz konusu ürünlerin hitap ettiği tüketici grubunun orta düzeydeki tüketici kitlesi olduğu, söz konusu orta düzeydeki tüketici kitlesinin bir malı seçmede ayırdığı zaman, dikkat düzeyi düşünüldüğünde iltibasa düşme ihtimallerinin çok yüksek olduğu, öncelikle sözkonusu emtialardan “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler, Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri”in hitap ettiği tüketici kitlesinin orta düzeydeki tüketici kitlesi olduğu, sözkonusu orta düzeydeki tüketici kitlesinin bir malı seçmede ayırdığı zaman, dikkat düzeyi düşünüldüğünde iltibasa düşme ihtimallerinin çok yüksek olduğu, davacıya ait markanın farklı mal ve hizmetlerde tescil edilerek kullanılması halinde markanın sulandırılmış olacağı, ayırt edici niteliğinin zedeleneceği, bu nedenle davalıya ait … no ile tescilli markanın tescil kapsamındaki tüm mallar açısından hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, davacı ile yukarıda da arz edildiği üzere aynı ve ilgili sektörde faaliyet gösterdiği, ticaretle uğraştığı, davacının tescilli ve tanınmış markasını bilmesi gerektiği ve bilebilecek durumda olduğu, tescil kapsamları ve davalının kullanımları da gözönüne alınarak mevcut verilere göre davalının markayı kötüniyetle tescil ettirilmiş olduğu kötü niyet olarak değerlendirilip değerlendirilmemesi hakkındaki takdirin ve hukuki yorumun mahkemeye ait olduğu, 6769 Sayılı SMK.nun 155. Maddesi gözönüne alınarak davalının davacının markalarının tescilinden sonraki tescilini ileri süremeyeceği, davalının kullanımlarının davacının tescilli markasından doğan haklara tecavüz teşkil edeceği, diğer Davalı … açısından, davalı … tarafından https://www.facebook.com/pg/… internet linkinde ve … ibareli paylaşımın yapıldığı, davalının eylemlerinin SMK uyarınca marka hakkına tecavüz eylemi olmaktan çıkarmadığı, SMK.19. madde uyarınca davalıların markasını taşıyan ambalajlar ile üretim yapmaları ve ticaret alanına çıkarmaları marka hakkına tecavüz eylemi oluşturduğu yolunda görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür. Dosyada bulunan marka tescil belgesi içeriğinden … ibareli … tescil numaralı markanın 21/10/2016’da davalı … adına 5.sınıfta tescil edildiği görülmüştür. Dosya içerisinde TPMK’dan yapılan marka arama sonuç listesinde davacıya ait … numaralı … markasının bulunduğu, ayrıca … esas unsurlu birçok marka tescilinin bulunduğu, sınıflarının genel olarak 3.sınıfta olduğu, bir kısmında da hem 3 hem de 5.sınıfta bulunduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile markanın hükümsüzlüğüne ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddi kararına yöneliktir. Yargılama sırasında alınan kök ve ek bilirkişi raporunun içerikleri davacıya ait tanınmış … numaralı … markasının bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde somut olayda bulunan HMK’nun 389 vd.maddelerinde öngörülen yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği anlaşıldığından davalılar vekilinin istinaf talebi yerinde değildir. Her ne kadar davalılar vekilince müvekkili … yönünden kararın tebliğe çıkarılmadığı ileri sürülmüşse de davalılar vekilinin itiraz incelemesi için yapılan duruşmaya katıldığı, duruşmada itirazda bulunduğu ve bu davalı yönünden de istinaf dilekçesi sunduğu anlaşıldığından bu konudaki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Öte yandan, hükmedilen teminat miktarı da tedbirin içeriğine ve niteliğine uygun miktarda bulunduğundan bu yöne ilişkin istinaf talebi de yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalılar vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalılar … ve … AŞ vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinafa gelen tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi. 06/10/2021