Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1501 E. 2023/631 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1501 Esas
KARAR NO: 2023/631
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/03/2021
NUMARASI: 2018/1444E, 2021/219K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, takibin dayanağı olarak da, keşidecisi … olan 10/09/2018 keşide tarihli, 25.000TL bedelli çekin gösterildiğini, çekteki imzanın kendine ait olmadığını, …’i tanımadığını, bu kişiler ile de bir ticari ilişkisi olmadığını, takibe süresinde itiraz edemediğini, çekteki “…” kaşesinin üzerindeki imza davacıya ait olmadığından borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Davalı vekili yasal süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesinde özetle; davacının iddiasının ispata muhtaç olmakla birlikte davacının vekaleten çek imzalatıp piyasaya sunup sunmadığı da ayrıca araştırılması gereken bir husus olduğunu, bununla birlikte davacı tarafın çeşitli tazminat taleplerinde bulunduğunu, müvekkilinin bu çeki iktisapta ve kullanmada hiçbir zaman kötü niyetli olmadığını, delilde ibraz edilmediğini, davalının takibe konu çeki … isimli cirodan almış olup davacının imzasını tetkik ve tahkik etme imkanından yoksun olduğunu, ancak çekin karşılıksız çıkması üzerine çeki haklı olarak icraya konulduğunu, bu nedenle davacı tarafın tazminat taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, beyan ederek açılmış bulunan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…Davanın KABULÜNE, 1-Davacının İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi ve takip konusu çek nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, 2-993,00 TL maaş kesintisinin kesinti tarihi olan 18/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdatına, 3-Davacının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine, …” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Çeki davacından alıp müvekkiline ciro eden … – … Malzemelerinin dava edilmediğini, çeki doğrudan doğruya davacıdan alan kişi … – … Malzemeleri olup çekte bulunan imzanın sıhhatini kontrol etme görevinin … – … Malzemelerine düştüğünü, davacı tarafın davaya … – … Malzemelerini dahil etmeyerek müvekkilin savunma haklarını kısıtladığını, çekteki imzanın davacıya mı yoksa onu vekaleten temsile yetkili kişilere mi ait olduğunun ancak cirantanın bilgisi dahilinde olacağını, hem davacı tarafın hem de davalı … – … Malzemelerinin defterlerinin karşılaştırılması gerektiğini, basiretli iki tacir olan bu tarafların çek alış verişinde dikkatsiz ve özensiz davranmış olmalarının mümkün olmadığını, müvekkil ile … – … Malzemeleri arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunu, Mahkemenin salt imza incelemesini esas almış olmasının tacir olan davacının ticari defter ve kayıtları, vergi dairesi kayıtları gibi delilleri görmezden gelip eksik delil incelemesi ile neticeye ulaşması hukuka aykırı olduğunu, Mahkemenin davacı lehine 993,00TL’nin istirdadına karar verdiğini, müvekkilin davacıdan hiçbir surette tahsilatı olmadığını, dolayısı ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından da 18/01/2019 tarihli bir tahsilat kesinlikle söz konusu olmadığını, mahkemenin bu kanaate nereden ulaştığı ile ilgili dava dosyasında yapılan incelemede dava dosyasının içerisinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından gelen 16/03/2021 tarihli bir yazının olduğunu, bu yazıda alacaklı ve borçlunun farklı kişiler olduğunu, Mahkeme yanlış icra müdürlüğü ile yapılan bir yazışma sonucunda tarafları farklı olan icra dosyasından gelen cevabi yazıya göre müvekkil hakkında 993.00TL’nin istirdadına karar vermiş olup bu kararın hukuka aykırı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME:İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından 10.09.2018 keşide tarihli, 25.000,00TL bedelli çeke dayalı olarak 23.400,00TL asıl alacak ve ferileri toplam 26.185,24 TL alacağın tahsili için dava dışı …. ve … ve davacı … aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, Alacaklı vekili Av. …’ın 29.11.2021’de borcun …’den haricen tahsili nedeni ile dosyanın kapatılmasını talebi ile tahsil harcı yatırdığı görülmüştür. Takibin dayanağı olan çekin incelenmesinde; … Bankası Samandıra Şubesine ait 10.09.2018 keşide tarihli, … numaralı, 25.000TL bedelli çekin, keşidecisinin …, lehdarın … olduğu, çekin arka yüzünde … Ürünleri-…, … Malzemeleri …, son olarak davalı … cirosu olduğu, çekin bankaya 19.09.2018 tarihinde ibraz edilerek yasal sorumluluk bedeli olan 1.600,00TL sinin ödendiği 23.400,00TL için karşılıksız işlemi yapıldığı görülmüştür. Grafoloji Uzmanı Bilirkişi raporunda özetle; İnceleme konusu çekin arka yüzünde … – …’e atfen atılmış ciro imzası ile davacı …’e ait karşılaştırma imzaları arasında imza incelemesinde kullanılan grafolojik ve kaligrafik tanı unsurları bakımından, söz konusu ciro imzasının davacı …’in eli ürünü olduğunu gösterebilecek nitelikte uygunluk veya benzerlik saptanmadığından, inceleme konusu çekin arka yüzünde … Ürünleri – …’e atfen atılmış ciro imzasının, mevcut karşılaştırma imzalarına kıyasla davacı …’in eli ürünü olmadığı bildirilmiştir.
GEREKÇE Dava, imza inkarı nedeni ile İİK’nın 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İmza defi mutlak defi olup herkese karşı ileri sürülebilir. Davacı, senetteki lehtar ciranta imzasını kabul etmemiş, mahkemece yapılan imza incelemesine göre imzanın davacı eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Taraflar arasında temel ilişki olmadığından defterlerin incelenmesi gerekli olmadığı gibi çekteki ciranta ile davalı hamil arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmesi yerindedir. Davalı vekili icra dosyasında herhangi bir ödeme yapılmamasına rağmen istirdat kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. Davaya esas İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası Dairemizce Uyap’tan incelendiğinde; davacı tarafça yapılan herhangi bir ödeme/tahsilat makbuza yahut davacının maaşının haczine ilişkin bilgiye rastlanmamış, alacaklı vekilinin borcun haricen dava dışı … tarafından ödendiğini beyan ederek dosyanın kapatılmasını talep ettiği görülmüştür. Mahkemenin gerekçesinde yer verdiği yazı incelendiğinde ise; müzekkerenin dava konusu olmayan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nüün … esas sayılı dosyaya ilişkin olduğu, tarafların farklı olduğu, (alacaklının banka, borçlunun …olduğu) anlaşılmakla davalının bu yöndeki istinafı yerinde olduğundan kararın istirdat hükmü yönünden kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan nedenle davalının istinafının kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının istirdada ilişkin kısmı yönünden kaldırılmasına, kazanılmış haklar korunarak Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,2- 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 18.03.2021 gün ve 2018/1444 Esas, 2020/219 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın KABULÜNE,-Davacının İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi ve takip konusu çek nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, -Davacının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine, -Karar harcı 1.788,71TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 447,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.341,53 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 447,18 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,-Davacı tarafından yapılan 35,90TL ilk masraf, 207,00TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 942,90TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan (200TL ve 247,18TL) istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 23,50-TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 185,60-TL’nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,-Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 33-TL istinaf masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06/04/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.