Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1485 E. 2023/958 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1485 Esas
KARAR NO: 2023/958
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/04/2021
NUMARASI: 2018/538 E. – 2021/160 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının yetkilisi ve sorumlusu olduğu www…gen.tr internet sitesinde müvekkili adına tescilli “…” ibareli markasının izinsiz ve hukuka aykırı olarak kullanıldığını, müvekkili şirketin ve markalarının tanınmışlığından haksız bir şekilde fayda sağlandığını, müvekkilinin itibarının zedelendiğini, tüketicilerin aldatıldığını iddia ederek maddi ve manevi tazminat talepleri de dahil olmak üzere fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile, HMK md. 389 vd, SMK md 59 ve TTK md. 61 uyarınca dava sonunda verilecek karar kesinleşinceye kadar www… internet sitesine erişimin engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, www…tr internet sitesinde müvekkilinin ticaret unvanı ve tescilli markalarının hukuka aykırı olarak kullanılması ve Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29 uncu maddesi anlamında müvekkilinin marka tescillerinden doğan haklarına vaki tecavüzün 149.madde hükmü uyarınca durdurulmasını, TTK.’nın 54 vd. maddeleri uyarınca davalıların eylemleriyle oluşan haksız rekabetin tespitini,men ve ref’ini, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, karar özetinin; masrafı davalılardan alınmak üzere Türkiye çapında yayın yapan ve hükmün kesinleşeceği tarih itibariyle tirajı en yüksek üç gazeteden birinde ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle: söz konusu web sitesinde … adına tescilli markaları kullanmadığını, web sitesinde davacı tarafın belirttiği gibi “…” ifadesinin değil “…” ifadesinin yer aldığını ve Türk kelimesinin bir şirket adına tescil edilemeyeceğini, söz konusu web sitesinin …’e ait web sitesi ile benzerliğinin olmadığını, sunulan ekran görüntülerinin gerçeği yansıtmadığını ve www…tr sitesine ait menüde … ile ilişiğinin bulunmadığını belirtir bilgilendirme yazısının mevcut olduğunu, araç muayene hizmeti vermediğini; araç muayene ve randevu takip hizmetleri hususunda danışmanlık hizmeti verdiğini; farklı hizmetler verdikleri için davacı şirketle rekabet etmesinin mümkün olmadığını, www…tr sitesi hakkında uygulanan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 07/04/2021 tarih ve 2018/538 Esas – 2021/160 Karar sayılı kararıyla; “…hükme dayanak alınan bilirkişi raporu, davacı markasının davalı tarafından dürüstlük kuralarına aykırı olacak şekilde ve marka hakkı ihlali yaratacak şekilde ve haksız rekabete neden olacak şekilde kullanıldığı hususunun davacı şirkete ait ticari sicil kaydı, www…tr sitesinin whois sorgusu ekran görüntüsü, davacı yana ait internet sitesinden randevu almanın ücretsiz olduğunu gösterir internet sitesi ekran görüntüleri, davacı yana yöneltilen şikayetler, Kastamonu Emniyet Müdürlüğü’nün …-…-… sayılı yazısı, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/15097 soruşturma numaralı dosyasından davacı tarafa 27.11.2018 tarihli yazı, davacı yanın ücretli olarak randevu verdiği hususunda Tüketici Hakem Heyeti’ne ve www…com sitesi üzerinden yapılan başvuru ve şikayetler marka tescil belgesi ve bilirkişi raporu ile anlaşıldığından; SMK’nun 7, 29 ve TTK’nun 55/1-c, 56/1/b maddeleri gözetilerek; marka hakkını ihlalinin ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, mahkememizce verilen ihtiyati tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye de trajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına, masrafın davalıdan tahsiline” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; “Müvekkilin davacı yana karşı haksız rekabette bulunabilmesinin ne hukuken ne de teknik olarak mümkün olmadığını, zira davacının Türkiye’de faaliyet alanında bir tekel olduğunu ve faaliyet alanının da rekabete kapalı olduğunu, davaya konu edilen araç muayenesi için randevu talebi almak ve randevu vermek işlemlerinin de yine davacının yetkisinde ve tekelinde olduğunu,Bilirkişi raporunda, davalının … ibaresi ile değil … ibaresi ile kullanım yaptığının, bu kullanımları sırasında da araç muayene hizmeti değil, araç muayene randevusu alınması hizmeti verdiğinini belirtilmesi karşısında; davaya konu edilen ve müvekkil tarafından gerçekleştirilen işlemlerle, davacı yetkisinde olan bu işlemlerin birbiriyle hiç bir alakası olmadığını,Müvekkilin yaptığı işin sadece, araç muayenesiyle ilgili olarak merak edilen hususlarda danışan 3.kişilere bilgi vermek, hatta yanlış bilinenleri de açıklamak ve gerektiğinde yine onlar adına davacıdan randevu (vermek değil!) almak olduğunu, Hükme esas alınan bilirkişi raporunda marka tecavüzü iddiaları bakımından, incelemenin müvekkilin web sitesi üzerinde yapılamadığının yazıldığını, buna bağlı olarak da sadece davacı tarafın sunduğu deliller ve açıklamalarla yetinilerek müvekkil aleyhine varılan sonuç ve verilen karar açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, İlgili internet sitesi inceleseydi davacıya ait “…” ve “… araç muayene” tescilli kelimeleri ve birleşenleri ile bununla ilgili markaların müvekkil web sitesinde hiç bir zaman kullanılmadığının görüleceğini, mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, Müvekkilin kendisini davacı “…” yerine koymadığını ve internet sitesine de “… hiç bir alakasının bulunmadığının ve ondan bağımsız çalıştığının” açıkça yazıldığını, marka hakkına tecavüz etme kastı olmadığı gibi, bunun için somut ve özel olarak davacıyı işaret eden diğer unsurlara da müvekkil ne site isminde ne de içeriğinde yer vermediğini, Davacının müvekkilin iş ve işlemleri nedeniyle hiç bir şekilde zararlanması olmadığını, davalı müvekkilin aynı konuda yapılan ceza yargılamasında Ankara 30.Ağır Ceza Mahkemesi (2021/59 Esas) tarafından davacının suçtan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmadığından katılma talebinin reddine karar verildiğini, Mahkemenin ‘Müvekkil hakkında ücretli randevu verdiğine dair şikayetlerin olduğu’ hususunu kararına gerekçe yapmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkil aleyhine şikayet yapıldığı doğru olmakla birlikte, bu şikayetler neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar verildiği gibi, müvekkilin ücretli randevu aldığına dair ne bir tespit ne de aleyhine verilen bir ceza bulunmadığını, Dosyada mevcut takipsizlik evraklarında da açıkça tespit edildiği üzere, müvekkilin kendi adına tescilli ve kayıtlı URL adresi üzerinden araç muayene randevu ve takip hizmetleri danışmanlığı yaptığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “Davanın KABULÜ ile; SMK’nun 7,29 ve TTK’nun 55/1-c, 56/1/b maddeleri gözetilerek; marka hakkını ihlal ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, mahkememizce verilen ihtiyati tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye de trajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına.” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı adına tescilli “…” ibareli markasının davalı tarafından izinsiz ve marka hakkını ihlal ile haksız rakebet yaratacak şekilde kullanıldığını iddia ederek; markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refi isteminde bulunmuş; davalı ise, hukuka aykırı bir kullanımının bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan tüm deliller ve aldırılan bilirkişi raporu uyarınca; davalının www…tr uzantılı alan adı içerisinde gerçekleştirmiş olduğu kullanımların davacının iznine dayanmadığı ve hukuka aykırı olduğu, davacıya ait … ibareli markanın davalı tarafından markadaki ikinci “…” harfini “…” harfi ile değiştirmek sureti ile kullanılmasının davalı kullanımını meşru hale getirmeyeceği ve kullanıma ayırt edicilik kazandırmayacağı, davalının bu kullanımlarının davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/06/2023