Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1479 E. 2021/1825 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1479 Esas
KARAR NO: 2021/1825
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/04/2021
NUMARASI: 2020/705 2021/237
DAVANIN KONUSU: Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki bayilik sözleşmesinin, 28/04/2014 tarihinde sözleşme süresinin bittiği, Adana … Noterliğinin 29/04/2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı ile müvekkili şirketin yeni sözleşme imzalamayacağının davalı tarafa bildirildiğini, davalı şirkete, istasyonun, giydirme ekipmanlarını teslim alması ve davalı şirketin uhdesinde bulunan ve anlaşma süresince teminat teşkil etmek üzere davalı şirkete verilen teminat mektuplarının iadesinin talep edildiğini ancak davalı şirket tarafından müvekkiline yapılan sözlü açıklamada ariyetler olduğundan bahisle teminat mektuplarının iade edilmediğini, akabinde de davalı tarafından 15/05/2014 tarihinde mail yolu ile ariyet listesi ve ariyet bedellerinin bildirildiğini, müvekkiline ariyet ve ariyet bedeli olarak 6 adet akaryakıt pompası, 1 adet kompressör, 6 adet akaryakıt tankı, 1 adet LPG dispanseri, 1 adet LPG tankı ve LPG Elektrik Tesisatı bedeli olarak 7.087,72 TL, diğer sökülemeyen akaryakıt ve tesisat inşaat ve müşavirlik hizmetleri adı altında 100.708,46 TL olmak üzere 125.917,34 TL tutarlı ariyet listesi bildirildiğini, Adana … Noterliğinin 20/05/2014 tarih ve … sayılı ihtarnamesiyle davalı şirketin ariyeti bulunmadığı, ayrıca davalının akaryakıt istasyonunda hiçbir şekilde verilmiş veya yapılmış bir tesisat veya edevat gibi benzeri ariyet bulunmadığı herhangi bir müşavirlik hizmeti borcunun olmadığının bildirildiğini, bu defa davalının Kadıköy … Noterliğinin 31/07/2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesiyle müvekkilinden 35.000,00 Dolar tutarında geç teslim nedeniyle cezai şart bedeli talep ettiğini oysa müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir cezai şarttan kaynaklı bir borcu bulunmadığını belirterek davalı tarafın müvekkili şirketten talep etmiş olduğu 230.000,00 TL borçlu olmadığının tespitini, teminat karşılığında … Bankası Adana Çukurova şubesi tarafından düzenlenen ve davalıya teminat olarak verilen 07/01/2013 düzenleme tarihli, 250.000,00 TL bedelli ve … Bankası A.Ş Adana Barkal şubesi tarafından düzenlenen ve davalıya teminat olarak verilen 10/05/2013 düzenleme tarihli, 250.000,00 TL bedelli teminat mektubu ile … Bankası A.Ş Bartal şubesi tarafından düzenlenen ve davalıya teminat olarak verilen 250.000,00 TL bedelli 3 adet teminat mektuplarının hükümsüzlüğüne ve iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki yetki sözleşmesi ile İstanbul Mahkemelerinin yetkili mahkeme olarak kabul edildiğini, yetki sözleşmesinde belirtilen mahkeme ve mahkemenin kesin yetkili olduğunu bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini istemiş, davanın esası yönünden ise davacının maliki olduğu Adana ili, Seyhan İlçesi, … Mahallesinde bulunan taşınmazın müvekkili şirkete kiralandığını, müvekkili şirketin söz konusu kira sözleşmesine konu taşınmaz üzerinde yer alan akaryakıt istasyonuna ve taşınmaza değer katan sabit nitelikte bir çok faydalı yatırım yaptığını, bununla birlikte müvekkili tarafından ariyet olarak davacı tarafa demirbaşlar sağlandığını, davaya konu akaryakıt istasyonunun işletilmesi için taraflar arasında çeşitli tarihlerde bayilik anlaşmaları ve protokoller düzenlendiğini, davacı tarafın bayilik anlaşmasının sona ermesi nedeniyle kendisine ariyet olarak teslim edilmiş malzemeleri masrafları kendisi tarafından karşılanarak söküp müvekkiline iade etmediği gibi bayilik anlaşmaları gereğince hükme bağlanan ve ödeyeceğini beyan ettiği bedelleri de müvekkiline ödemediğini, ayrıca müvekkilinin 28/03/2014 tarihli bayilik anlaşması gereğince kurumsal kimlik ve giydirmeler ile ariyet demirbaşları iade etmediği her gün için 500,00 USD tutarında geç teslim bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bu kapsamda müvekkilinin davacı taraftan dava tarihi itibariyle teslimde gecikilen 84 gün için 42.000,00 USD geç teslim bedeli alacağı bulunduğunu ayrıca müvekkiline iade etmediği sökülebilir malzeme ve demirbaşlardan kaynaklı olarak müvekkilinin 12.555,00 TL alacağı bulunduğunu, böylece müvekkilinin davalıdan toplam 128.552,00 TL alacağı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI (2015/315 Esas): İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23.03.2017 tarih ve 2015/315 Esas – 2017/274 Karar sayılı kararıyla; “Davanın kabulüne; 153.025,14 TL’nin 11.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
DAİREMİZ KARARI (2017/6747 Esas): Kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine Dairemizin 27.11.2020 tarih ve 2017/6747 Esas – 2020/2059 Karar sayılı ilamıyla; “…Dava dilekçesindeki netice-i talebin değeri dikkate alındığında; uyuşmazlığın karar tarihi itibarı ile heyetçe görülen işlerden olduğu, bu durumda davacıya harcın ikmali için süre verilerek, ‘yargılama sırasında iki adet teminat mektubunun iade edildiği, bir adet teminat mektubunun kısmen tazmin edildiğine’ ilişkin davacı beyanının heyet olarak değerlendirilmesi gerekirken tek hakim olarak karar verilmesi hatalı olduğu; kabul edilen kaldırma sebebine göre bu aşamada sair istinaf istemlerinin incelenmesine yer olmadığına” karar verilerek, dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI (2020/705 Esas): İlk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.04.2021 tarih ve 2020/705 Esas – 2021/237 Karar sayılı kararıyla; ” … Harcın tamamlanmaması halinde usulünce açılmış bir davadan söz edilemeyeceği için bu konuda bir karar verilmeyeceğinden, davacı tarafa, talep ettiği konu ile harcı tamamlamak üzere süre verilmiş ise de, harç yatırılmamış olmakla, usulünce açılan bir dava bulunmadığından, dosya heyete tevdi edilmeyerek, talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, Esas yönünden yapılan yargılamada ise, davacı ile ile davalı arasında bayilik sözleşmesinin bulunduğu ve sözleşmenin süresinin bittiği ve taraflarca sözleşmenin yenilenmediği noktasında ihtilafın bulunmadığı, ihtilafın teminat mektuplarından tevkifat yapıp yapamayacağı, yapması mümkünse ne miktarda tevkifat yapabileceği noktasında olduğu,Davalı taraf bir kısım ariyet, giydirme ve cezai şart bedeli olarak teminat mektubundan tevkifat yapıldığını savunmuş ise de davacı tarafın tesislerinde ne tür ariyetler yapıldığı davalı tarafça ispat edilemediği, kira sözleşmesinin 5. maddesinde inşai unsurların davacı tarafça yerine getirileceğinin hüküm altına alındığı, Öte yandan davalı tarafından istasyonda teslim alınması gereken malzemelerin davacı tarafça teslimden kaçınıldığına dair bir delil de sunulmadığından davalı tarafın cezai şarta da hak kazanmadığı, anılan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilerek, davalı tarafından haksız olarak nakte çevirilen teminat mektubundan davalı taraf uhdesinde kalan 153.025,14 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Dava konusu tutarın davalının davacıdan olan alacaklarından mahsup edilmek suretiyle tahsil edilmiş olup, bu tutarın mahkemece istirdadına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Davacının maliki olduğu taşınmazın müvekkil şirkete kiralandığını, müvekkil tarafından taşınmaz üzerinde yer alan akaryakıt istasyonuna ve taşınmaza değer katan sabit nitelikte birçok faydalı yatırım yapıldığını, ayrıca ariyet olarak davacı tarafa demirbaşlar verildiğini, Davacının 28.03.2014 tarihli Bayilik Anlaşması’nın 11. maddesinde kurumsal kimlik ve giydirmeler ile ariyet demirbaşları iade etmediği her gün için 500.00 USD tutarında geç teslim bedeli ödemeyi kabul ettiği, buna göre teslimde gecikilen 84 gün için 84X500=42.000 USD geç teslim bedeli alacağı bulunduğu, davacının müvekkile iade etmediği sökülebilir malzeme ve demirbaşlardan kaynaklı olarak müvekkilin davacıdan 12.555 TL alacağı bulunduğunu, davacının Bayilik Anlaşması’nın 3/c maddesi uyarınca, müvekkile bedelini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği sökülemeyen mütemmim cüz niteliğindeki yatırımlardan kaynaklı olarak müvekkilin davacıdan128.552 TL alacağı bulunduğunu, Müvekkile iadesi gerçekleşen malzeme ve demirbaşların söküm bedeli davacı tarafından ödenmesi gerekirken bu giderler müvekkil tarafından karşılanmış olup, müvekkilin bu nedenle davacıdan 11.918 TL alacağı bulunduğunu, Mahkeme yatırım ve ariyetlerin müvekkil tarafından sağlandığının ispatlanamadığı gerekçesine dayanmış ise de, 19.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda faturaya konu tank, dispenser, flexibil LPG borular, pompa ve regülatörün müvekkil tarafından dava konusu taşınmaza sağlandığının tespit edildiğini, Yerel Mahkeme tarafından müvekkil tarafından davaya konu taşınmaza sağlanan yatırım ve demirbaşlar yönünden yerinde keşfen inceleme yapılmaksızın hüküm kurulması açıkça usul ve yasaya aykırıdır. Davacının söz konusu ariyetleri geç teslim ettiği ve söküm masraflarının müvekkil tarafından karşılandığı açıkça ortaya konmuş iken cezai şart ve söküm giderine yönelik alacaklarımız değerlendirilmeksizin hüküm kurulmasının usul aykırı olduğu, Davanın İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1355E. sayılı dosyası ile açıldığı, yetkisizlik kararı verilerek İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/315E. numarasını aldığı, yetkisizlik kararına istinaden davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin gerektiği.” beyanıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit ve teminat mektuplarının hükümsüzlüğü, iadesi istemlerine dayalı olarak açılmıştır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23.03.2017 tarih ve 2015/315 Esas – 2017/274 Karar sayılı davanın kabulü yönündeki kararının istinafı üzerine Dairemizin 27.11.2020 tarih ve 2017/6747 Esas – 2020/2059 Karar sayılı ilamıyla; “…Dava dilekçesindeki netice-i talebin değeri dikkate alındığında; uyuşmazlığın karar tarihi itibarı ile heyetçe görülen işlerden olduğu, bu durumda davacıya harcın ikmali için süre verilerek, ‘yargılama sırasında iki adet teminat mektubunun iade edildiği, bir adet teminat mektubunun kısmen tazmin edildiğine’ ilişkin davacı beyanının heyet olarak değerlendirilmesi gerekirken tek hakim olarak karar verilmesi hatalı olduğu; kabul edilen kaldırma sebebine göre bu aşamada sair istinaf istemlerinin incelenmesine yer olmadığına” karar verilerek, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderildiği, ancak istinaf kararı sonrası yapılan yargılamanın da tek hâkimle görülerek, dosyanın bu şekilde karara bağlandığı görülmüştür. İlk derece mahkemesince, dosyanın ticaret mahkemesi heyetine tevdi ile yetinilerek, yargılamaya heyet tarafından devam edilmesi gerekirken, tek hâkim ile karar verilmesi hatalı olup, sair yönlerden inceleme yapılmaksızın, kamu düzenine ilişkin bu durum nedeniyle kararın kaldırılarak gereği için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/04/2021 tarih, 2020/705 esas, 2021/237 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde, dosyanın ticaret mahkemesi heyetine tevdi edilerek bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 36,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 198,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.21/10/2021