Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1467 E. 2021/1506 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1467 Esas
KARAR NO : 2021/1506 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLARHUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2021
DAVANIN KONUSU : Marka (Manevi Tazminat İstemli)Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 15/09/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; SMK 7/2-c uyarınca “…” markasının tanınmış marka sıfatını haiz olduğunu, davalı şirket ile davacı şirketler arasındaki franchise sözleşmesi feshedilmiş olmasına rağmen, davalı şirket tarafından davacı şirketlere ait tabela ve tanıtım evrakının halen izinsiz bir şekilde kullanılmaya devam edildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 12.1.a maddesi’nin “… Home tabelası … Home tarafından iş ortağına ücretsiz olarak verilir. Tabelaya ait vergi ve harçlar iş ortağına aittir. Sözleşmenin sona ermesinden sonra iş ortağı bu tabelayı sağlam ve kullanılabilir halde … Home’a teslim etmek yükümlüğündedir. İş ortağı mağazaya herhangi başka bir tabela asamaz ve … Home tabelasını indiremez.” şeklinde olduğunu, karşı tarafa ihtarname keşide edilmek suretiyle sözleşmenin feshedildiğinin bildirilmiş olmasına rağmen, davalı tarafından davacı şirketlere herhangi bir ürün gönderilmediğini, tabela ve diğer tüm tanıtım malzemelerinin ise kullanılmaya devam edildiğini, haksız kazanç elde edildiğini, İstanbul Anadolu FSHHM’nin 2016/138 S.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda da “karşı tarafa ait adreste yapılan tespitte AVM’nin dış cephesinde mağazanın kapısında ve iç tarafında ‘…’ markasının, mağaza içerisinde bulunan ev tekstil ürünlerinde ‘… HOME’ markasının kullanıldığı görülmüştür.” denildiğini, davalının davacıya ait markaları haksız olarak kullandığının tespiti ile bu tecavüzün refi ile menine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla 5.000,00 TL manevi tazminatın ve sözleşmenin feshinden itibaren davalının elde ettiği net kazanç üzerinden hesaplama yapılarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak şartıyla belirsiz alacak davası olarak 500,00 TL maddi tazminatın 24/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH; Davacılar vekili 22 Ekim 2019 tarihli talep arttırım dilekçesi ile, maddi tazminat talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 155.487,44 TL arttırarak, neticei talebini 155.987,44 TL’ya yükseltmiş ve nispi harcı tamamlamıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirket ile davacı şirket arasında belli bir müddet cari hesaba dayalı ticari ilişki tesis ettiklerini, ticari ilişkiye istinaden taraflar arasında mevcut ticari ilişkinin para anlamında hacmi büyüdüğünden davacı tarafın öncelikle ticari anlamda davalı tarafı elde tutmak için franchise sözleşmesi konulu…HOME SHOP SÖZLEŞMESİ akdetmeyi davalı şirkete önerdiğini, davalı şirketin öneriyi kabul etmemesi üzerine, yine aynı mantıkla bu sefer de kendi markasını ihtiva eden kendi yaptırdığı tabelayı reklam ve daha fazla ürünün satılması amaçlı davalı şirkete önerdiğini, taraflar arasında mevcut cari hesap ilişkisinin yavaş yavaş bitmesine mukabil davalı şirket tarafından defaatle sözlü olarak davacı şirkete tabelanın sökümü ve alınması konusunda ricada bulunmuşsa da, davacı tarafça geçiştirilip tabelanın kaldırılmadığını, davacı şirketin marka ve marka haklarına ait herhangi bir imitasyon mal veya ürün satmadığı ortadayken, davalı şirketin haksız bir kullanımından söz edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiğinin aksine davalı şirket ile davacı taraf arasında imzalanmış “… Home Shop Sözleşmesi” adı altında bir sözleşmenin bulunmadığını, davacı tarafça davalıya keşide edilen fesih ihtarnamesinin de bağlayıcılığının bulunmadığı ve davacı lehine delil teşkil etmesinin de mümkün olmadığını belirterek, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/03/2021 tarihli 2017/155 E- 2021/48 K sayılı kararıyla; “…maddi tazminat için bilirkişi incelemesi yapılmışsa da, davalı tarafın kesin süreye rağmen ticari defter, belge ve delillerini sunmaması nedeniyle elde ettiği gelir tespit edilemediği, her ne kadar, davalının elde ettiği gelire göre tazminat hesaplanması gerekirken, mali bilirkişi tarafından lisans bedeline göre hesaplama yapılmışsa da, davalının davaya konu markayı kullanmak suretiyle elde ettiği gelirinin tespit edilememesi nedeniyle, tazminatın TBK’nun 50. maddesi uyarınca mahkemece takdir edildiği…” gerekçede açıklanarak; “Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine,
Davalının davacıların hak sahibi oldukları “…” markasını iş yeri tabelasında kullanmak suretiyle marka haklarına tecavüz ettiğinin tespitine,
Markaya tecavüzün men’ine ve ref’ine,
5.000,00 TL manevi ve 50.000,00 TL maddi tazminatın 24/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin 105.987,44 TL’lik maddi tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacılar vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin davalının marka tecavüzü nedeniyle elde ettiği gelirin dosya kapsamında hesaplanmasının mümkün olmadığından bahisle TBK 50. Madde uyarınca tazminata hükmettiğini, maddi tazminata ilişkin olarak takdir hakkı kullanılmak suretiyle verilen karar nedeniyle, müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kararda müvekkilleri aleyhine 14.018,80 TL red vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkesine de aykırılık teşkil ettiğini, takdir edilen tazminat tutarına itirazlarının bulunmadığını ancak hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kararın bozularak, müvekkilleri aleyhine hükmedilen 14.018,80 TL red vekalet ücretinin karardan çıkartılmasına, 740,15 TL yargılama giderinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
DELİLLER; Mahkemece muhasip bilirkişi’den alınan raporda; dosyadaki belgeler ve raporlar üzerinde yapılan inceleme sonucu mahkemece markaya tecavüzün var olduğu kabul edilse dahi davalının sırf davacının markasını kullanması sebebiyle elde ettiği muhtemel kazancı belirlemenin mümkün olmadığı, davalının ticari defter ve belgelerini incelemeye sunmadığını, bu nedenle Gelir İdaresi Başkanlığı’na yapmış olduğu beyanlardan hareket edilmesinin zorunlu olduğunu, davalı şirketin incelenen dönemde toplam 1.039.916,29 TL tutarında satış yaptığını, ancak kar elde edemediği, İstanbul Ticaret Odası’nın 07/06/2016 tarih ve 84329644/78181 sayılı yazısı uyarınca taraflar arasında sözleşmenin olmaması durumlarında söz konusu ürünün cirosunun %15 oranında rakamın emsal lisans bedeli olarak tespit edilebileceği, bu kapsamda davalının davacı tarafa ödemesi gereken lisans bedelinin net satış tutarının %15’i olan 155.987,44- TL olduğu, SMK’ye göre markayı kullanımın davalının kazancına etkisinin belirlenmesi mümkün bulunmadığından TBK md. 50’ye göre hakim tarafından hakkaniyete uygun bir maddi tazminat yoluna gidilebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
G E R E K Ç E :
Markaya tecavüzün tespiti,meni, refi ile maddi ve manevi tazminat talepli davada, ilk derece mahkemesince markaya tecavüzün tespiti, meni, refi ve 5.000 TL manevi tazminat talebinin kabulüne, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermiştir.Dosyanın incelenmesinde, mahkemece bilirkişi raporu alındığı, taraf vekillerinin rapora itiraz ettikleri, mahkemece yeniden rapor alınmadığı, karar gerekçesinde TBK 50. Madde gereğince takdir hakkı kullanılarak 50.000 TL’ye hükmedildiğinin açıklandığı ve davanın reddedilen kısmı yönünden davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır. Davanın reddedilen kısmın mahkemece takdir hakkının kullanılması nedeniyle ortaya çıktığı anlaşılmakla, davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin kısmen davacı üzerinde bırakılması yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, hükmün istinaf başvurusu dışında kalan diğer kısımlarının aynen tekrarı ile, yargılama giderlerinin tamamının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:
1-Davacılar vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 11/03/2021 tarihli 2017/155 E. – 2021/48 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
-Davalının davacıların hak sahibi oldukları “…” markasını iş yeri tabelasında kullanmak suretiyle marka haklarına tecavüz ettiğinin tespitine,
-Markaya tecavüzün men’ine ve ref’ine,
-5.000,00 TL manevi ve 50.000,00 TL maddi tazminatın 24/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin 105.987,44 TL’lik maddi tazminat talebinin reddine,
4-İlk derece yargılaması yönünden;
-Alınması gereken 3.757,05 TL harçtan peşin alınan 2.757,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 999,12 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
-Davacı yararına markaya tecavüzün tespiti, men’i ve ref’i davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davacı yararına maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davacı yararına manevi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Maddi tazminat talebinin takdiri olarak belirlendiği anlaşılmakla, davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
-Davacı tarafından yatırılan 2.757,93 TL peşin harç (ıslah harcı dahil) ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.789,33 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davacı tarafından Mahkemenin 2016/138 D.İş sayılı delil tespiti dosyasında yatırılan 77,30 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davacı tarafından yapılan 189,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.189,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davacı tarafından Mahkemenin 2016/138 D.İş sayılı delil tespiti dosyasında yapılan 1.029,00 TL tespit giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davalı tarafından yapılan 25,00 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgililere iadesine,
5-İstinaf yargılaması yönünden;
-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacılar tarafından istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
-İstinaf yargılaması için davacılar tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 49,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 211,10 TL’nin davalıdan alınarak, davacılara verilmesine,
-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgilisine iadesi,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 15/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.