Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1461 E. 2021/1681 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1461 Esas
KARAR NO: 2021/1681 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/04/2021 günlü ara karar
NUMARASI: 2020/64 E.,
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde; müvekkili şirkete ait dekoratif yüzey tasarımlarının, TPE nezdinde …, …, …, …, …, …, … numaraları ile tescilli olduğunu, müvekkilinin, tasarım motiflerini doğadan ve tarihten esinlenerek, yıpranmışlık ve yıllanmışlığı ön planda tutarak çeşitlendirdiğini, davalı şirketin, müvekkil şirketin ürünlerini ve tasarımlarını birebir kopyalamakta, ürünlerinin satışı yapıldığı web sitesini yine birebir kopyaladığını, 2014 yılından itibaren panel sistemleri alanında faaliyet göstermesine rağmen 1993 yılından beri faaliyette olduğunu hem tüm marka başvurularında hem de reklamlarında belirterek tüketiciyi ve alıcıyı yanılttığını, müvekkiline ait duvar paneli tasarımlarından bazılarının davalı şirket tarafından yasalara aykırı bir şekilde izinsiz olarak birebir kopyalandığını, davalı şirkete ait https://…com.tr/ isimli siteden ve showroomlarında satışa sunulduğunu beyanla, öncelikle Müvekkil şirketin telafisi mümkün olmayan zarara uğramasını önlemek için davalının iltibas yaratan tüm ürünlerinin üretiminin, satış ve dağıtımının, ithal ve ihracının, yurt içi ve dışında satışının önlenmesine, bu şekilde üretilmiş ürünlerle ilgili yayın, broşür, ambalaj, ilan, reklam afiş, vs. her türlü tanıtım malzemesi ve basılı materyal ile haksız rekabete konu ürünlerin bulundukları yerden toplatılarak muhafazası yönünde yargılamanın sonuna kadar teminatsız olarak İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNİ, ürünlerin sergilendiği https://…com.tr/ adresindeki ürün görsellerine erişimin engellenmesine, bu mümkün olmadığı takdirde https://…com.tr/ isimli internet sitesine erişimin tümden engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR KARARI: İstanbul Anadolu 2.FSHHM’nin 04/06/2020 tarihli 2020/64 Esas sayılı ara kararıyla; “-İhtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile tedbir talep eden eden tarafından karar tarihinden itibaren 1 HAFTALIK KESİN SÜRE içerisinde, 50.000,00 TL teminat veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu Mahkememize depo edildiğinde; -İhtiyati tedbir talep eden davacı şirkete ait … tescil Nolu çoklu tasarım tescil belgesinde yer alan (6) Nolu tasarıma, … tescil Nolu çoklu tasarım tescil belgesinde yer alan (5-7-11-12-16) Nolu tasarımlarına, … tescil Nolu çoklu tasarım tescil belgesinde yer alan (2-3-6-8) Nolu tasarımlarına benzer olan davalı tarafın internet sitesinde yer alan; “…”,“…”,“…”,“… ve …”, …”, “…”,”…”, “…”, “…”, “…”, isimli ürünlerin satışının, tanıtımının ve pazarlanmasının,ithal ve ihracının, her türlü satış ve dağıtımının önlenmesine, bu şekilde üretilmiş ürünlerle ilgili yayın, broşür, ambalaj, ilan, reklam afiş, vs. her türlü tanıtım malzemesi ve basılı materyal ile ürünlerin toplanarak MUHAFAZA ALTINA ALINMASINA, -Davalı tarafın https://…com.tr/ sitesi içeriğinde yer alan ve bilirkişi raporunda benzer olduğu belirtilen “…”,“…”,“…”,“… ve …”,“…”,“…”,“…”,“…”,“…”,“…” adlı ürün görsellerinin 1 haftalık kesin süre içerisinde kaldırılmasına, 1 haftalık kesin süre içerisinde kaldırılmadığı taktirde https://…com.tr/ adlı siteye Erişimin Engellenmesi kararı verilebileceğinin ihtarına” karar verilmiştir.Davalı vekilinin 01/07/2020 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiği, tasarımların yeni olmadığını, İstanbul 2. FSHHM’nin 2019/326 Esas sayılı dosyasında hükümsüzlük davası açıldığını, https://…com.tr/ sitesi içeriğinde yer alan ürünlerin mahkemenin kararına saygı gereği kaldırıldığını beyanla ihtiyati tedbir ara kararından dönülmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 03/11/2020 tarihli ara kararıyla; “davacısı aynı davalısı farklı olan aynı mahkemenin 2020/65 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda, sadece 2016/00439-7 nolu tasarımın yenilik vasfını içerdiğinin rapor edildiği, dosyaya sunulan belgelerden her ne kadar bilirkişi raporunda tespit edilememiş ise de tescilden önce kamuoyuna sunulduğu yönünde belge ibraz edildiği, davalı tarafından İstanbul 2. Fikri ve sınai Haklar Hukuk mahkemesinde davacı aleyhine davamıza konu tasarımlardan …-5-7-11-12 ve 16 nolu tasarımlar yönünden hükümsüzlük davası açıldığı, hem bilirkişi raporu hemde davalı tarafından açılan hükümsüzlük davası birarada değerlendirildiğinde, tedbire konu …-5-7-11-12 ve 16 nolu tasarımlar yönünden hükümsüz kılınabileceği ihtimali de gözetilerek fakat bir yandan da davacının tescilli tasarımlarına yönelik tecavüz iddiası da gözetilerek bu tasarımlar yönünden daha önce verilen tedbir kararının ters teminat şeklinde değiştirilmesine karar vermek gerektiği, hükümsüzlük davası açılmayan tasarımlar yönünden tedbire itirazın reddine karar vermek gerektiği, yine mahkemece 04/06/2020 tarihinde verilen ihtiyati tedbir ara kararı gereği kaldırılması istenen internet sitelerinin kaldırılmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği” gerekçesiyle; “Tedbire itirazın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, davaya konu … nolu tasarım … nolu, … nolu, … nolu ve … nolu tasarımlar yönünden tedbire yapılan itirazın REDDİ ile tedbirin devamına, -…-5-7-11-12 ve 16 nolu tasarımlar yönünden ise verilen tedbir kararının Ters Tedbir teminat kararına çevrilerek davalı tarafından 1 hafta içerisinde 50.000,00 TL teminat yatırılması halinde bu tasarımlar üzerine konulan tedbir kararının kaldırılmasına, teminat yatırılmadığı taktirde daha önce verilen tedbir kararının devamına, -Davalıya ait https://www…com.tr adlı sitede tedbir kararına aykırı olarak ihlallerin devam ettiği anlaşıldığından sitenin ERİŞİME ENGELLENMESİNE, -Kararın bir örneğinin ERİŞİM SAĞLAYICILAR BİRLİĞİ’NE UYAP ÜZERİNDEN GÖNDERİLMESİNE” karar verilmiştir. Kararı taraf vekillerinin istinaf ettiği, Dairemizce yapılan inceleme sonunda 19/02/2021 tarihli 2021/51 Esas 2021/347 Karar sayılı ilamla 6100 Sayılı HMK’nun 396/1 maddesinde durum ve koşulların değiştiği sabit olursa ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verilebileceği hükmünün düzenlendiği, mahkemenin 03/11/2020 tarihli kararının içeriğinden duruşmalı inceleme yapıldığı, davalı tarafından sunulan aynı mahkemenin 2020/65 Esas sayılı dosyasına ait bilirkişi raporunun incelendiği ve davalı tarafça İstanbul 2. FSHHM’nin 2019/326 Esas sayılı dosyasında açılan hükümsüzlük davasının dikkate alınarak HMK’nun 396/1 maddesi kapsamında karar verildiği, bu kararlara karşı ise HMK’nun 396/2 maddesi gereğince itiraza ilişkin HMK’nun 394.maddesinin 3. Ve 4.fıkrasının kıyasen uygulanacağının düzenlendiği, buna göre karara karşı istinaf yolunun kapalı olduğu gerekçeleriyle tarafların istinaf istemlerinin ayrı ayrı usulden reddi ile dosyanın istinaf dilekçelerinin itiraz dilekçesi olarak incelenmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmüştür. Dosyanın ilk derece mahkemesine iade edilmesinden sonra; mahkemece istinaf dilekçelerinin Dairemiz kararı doğrultusunda itiraz dilekçesi olarak incelenmesi bakımından 29/04/2021 tarihinde duruşma açılarak inceleme yapıldığı ve duruşma sonunda taraf vekillerinin tedbire itiraz taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verildiği, kararın taraf vekillerince istinaf edildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Davacı taraf, tasarım haklarına dayalı olarak huzurdaki davayı açmıştır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık mahkemece verilen 29/04/2021 tarihli itirazın reddi kararına yöneliktir. Dosyanın daha önceden istinaf edilmesi üzerine Dairemize geldiği ve Dairemizin 19/02/2021 tarihli 2021/51 Esas – 2021/347 Karar sayılı ilamıyla mahkemenin vermiş olduğu kararın aynı mahkemenin 2020/65 Esas sayılı dosyasındaki bilirkişi raporu incelenerek ve yine İstanbul 2. FSHHM’nin 2019/326 Esas sayılı dosyasında açılan hükümsüzlük davası dikkate alınarak HMK’nun 396/1 maddesi kapsamında verildiği, bu kararlara karşı ise HMK’nun 396/2 maddesi gereğince HMK’nun 394/3 ve 4.fıkrasının kıyasen uygulanacağı, dolayısıyla istinaf kanun yolunun kapalı olduğu gerekçesiyle istinaf taleplerinin reddine karar verildiği, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesinden sonra mahkemece istinaf dilekçelerinin itiraz dilekçesi olarak incelenmesi bakımından 29/04/2021 tarihinde duruşma açılarak yapılan inceleme sonunda itirazların ayrı ayrı reddine karar verildiği ve kararın da taraf vekillerince istinaf edildiği ve Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır. Kanun koyucu ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı başvurulabilecek kanun yollarını, özenle, açıkça ve ayrıntılı şekilde düzenlemiş olup, HMK’nun 391’inci ve 394’üncü maddelerinde yer alan kanun yollarına ilişkin düzenlemeden de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yolu açık değildir. Kanun koyucu bu yöndeki iradesini hem kanun yoluna başvurulabilecek tedbir kararlarını açıkça belirterek, hem de bunların dışındaki kararlara karşı kanun yollarına başvurulmasını yasaklayarak düzenlemiştir. HMK’nun 391’inci maddesinde sadece ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüşken, HMK’nun 394’üncü maddesinde ise sadece ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir. “Teminat karşılığı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına” ilişkin 395’inci maddenin 3’üncü fıkrası ile “durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması”na ilişkin 396’ncı maddenin 2’nci fıkrasında, kanun yollarını düzenleyen HMK’nun 394’üncü maddesinin 4’inci fıkrasına bilinçli olarak atıf yapılmamıştır. Kanun koyucunun, ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yolunu açma gibi bir iradesinin olmadığı HMK’nun 395’inci ve 396’ncı maddelerinin gerekçesinden de açıkça anlaşılmaktadır. Özellikle HMK’nun 396’ncı maddesine karşılık gelen Hükümet Tasarısının 400’üncü maddesinin gerekçesinde bu husus çok açık ve ayrıntılı şekilde ifade edilmiştir. Bu gerekçeye göre, “İhtiyatî tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasını düzenleyen bu maddede de, yukarıda belirtilen iki maddedeki ortak yönler dikkate alınarak itiraza ilişkin benzer hükümlere ayrıca atıf yapılmıştır. Ancak, itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulması hakkındaki fıkraya atıf yapılmamıştır. Zira, hâl ve şartların değişmesi, hukukî bir değerlendirmeden daha çok, maddî şartlarla yakından ilgili, nispeten sübjektif ve doğrudan mahkemenin takdirine bağlı bir husustur. Ayrıca, aynı yargılama süreci içinde, bir çok kez hâl ve şartlarda değişiklik olması sebebiyle, tedbirde değişiklik yapılması veya kaldırılması, bu yönde talepte bulunulması ya da talebin reddi söz konusu olabilir. Her talepten sonra verilecek karar hakkında kanun yoluna başvurulması, ihtiyatî tedbirler için kanun yoluna başvurulmasında istenen amacı da sağlamayacaktır. Kanun yolunun açılmış olmasının amacı, ihtiyatî tedbirlerle ilgili temel hukukî ve prensip hatalarının önüne geçmektir. Bu sebeple, ihtiyatî tedbirin reddi ve ihtiyatî tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânı getirilmiştir. Hâl ve şartlarda değişiklik bakımından o anda kanun yoluna başvurulamaması, daha sonra işin esasıyla ilgili kanun yoluna başvurulması durumunda, bu hususun incelenmeyeceği anlamına da gelmez. Kanun yolu incelemesinde bu husus da değerlendirilerek bir karar verebilme imkânı kapalı değildir.” Madde gerekçesi çok açık olup, özellikle “ihtiyatî tedbirin reddi ve ihtiyatî tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânı getirilmiştir. Hâl ve şartlarda değişiklik bakımından o anda kanun yoluna başvurulamaması, daha sonra işin esasıyla ilgili kanun yoluna başvurulması durumunda, bu hususun incelenmeyeceği anlamına da gelmez.” ifadesi karşısında, ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceği kabul edilemez. Türk Medeni Kanun’unun 1’inci maddesine göre, “Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.” Yukarıdaki bentlerde sözüyle ve özüyle açıklanan ihtiyati tedbire ilişkin HMK’nun 391 ve 394’üncü maddelerine aykırı bir uygulama yapılmasına imkân veren bir yorum kuralı bulunmamaktadır. Kanunun açık hükmüne aykırı bir yorum, ancak bu konuda teknik bir gerekçe sunulması hâlinde mümkün olup, bunun dışındaki bir nedenle kanunun açık hükmüne aykırı şekilde karar verilemez. Kanun koyucunun ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yolunu açmasına yasa yapma tekniği bakımından bir engel olmadığı dikkate alındığında, kanunda yer almayan bir kuralın içtihat yoluyla konulması yorum kuralları ile bağdaşmadığı gibi kanuna aykırı (contra legem) yorum sayılır. Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 01/10/2013 gün, 2013/12479 Esas, 2013/15056 Karar sayılı kararı da bu yöndedir.Somut olayda, yukarıda da özetlendiği üzere istinafa konu kararın HMK’nun 396/1 maddesi kapsamında verilen karara itiraz üzerine verilen karara ilişkin olduğundan yani durum ve koşullardaki değişiklik nedeniyle verilen bir karar söz konusu olduğundan istinafa getirilen 29/04/2021 tarihli karara karşı istinaf kanun yolu kapalı olduğundan taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı ve davacı vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı USULDEN REDDİNE, 2- Taraf vekillerinin istinaf dilekçelerinin itiraz dilekçesi olarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine, 3-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin harcama yapan taraflar üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 06/10/2021