Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1459 E. 2023/1005 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1459 Esas
KARAR NO: 2023/1005 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/04/2021
NUMARASI: 2018/169 E. – 2021/93 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı …’in oyun yazarı ve senarist olduğunu, 2014 yılında “…” adlı bir tiyatro oyunu meydana getirdiğini, bu oyunun Devlet Tiyatroları Edebi Kurulu’nun 16/08/2014 tarih … numaralı kararıyla Devlet Tiyatroları repertuvarına kaydedildiğini, davalı …’ın 11/11/2016 tarihinde davacı … ile iletişime geçerek, bahse konu tiyatro oyununu yapımcı sıfatıyla tiyatro gösterilerinde sahnelemek istediğini ilettiğini, davacının eserin kullanım iznini belli bir süreyle ve sözleşmeyle verebileceğini ileterek, planlanan kullanım karşılığı ödeyecekleri bedele ilişkin tekliflerinin ne olduğunu davalıya sorduğunu, buna karşılık davalının eserin kullanımına ilişkin herhangi bir bedel ödemeyeceğini, zaten eserin kullanım haklarının kendilerine ait olduğunu iddia ettiğini, davacının davalıya herhangi bir kullanım hakkı verilmediğini, taraflar aralarında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını, sadece davalının bir yakınına bir yıllık süre ile anılan eserin kullanım iznini verdiğini, ancak bu sürenin de dolmuş olduğunu, buna rağmen davacıya ait olan “…” adlı tiyatro oyununun davalı tarafından davacı eser sahibinin izni olmadan ve herhangi bir izin ve yetkiye haiz olmaksızın “…” adıyla 29/01/2017 tarihinde Zeytinburnu Belediyesi’nin, 16/12/2016 tarihinde Tuzla Belediyesi’nin, 24/01/2017 tarihinde Darıca Belediyesi’nin, 02/12/2016 tarihinde Pendik Belediyesi’nin, 05/03/2017 tarihinde Ümraniye Belediyesi’nin ve 20/02/2018 tarihinde Darıca Belediyesi’nin düzenlediği kültür ve sanat etkinlik ve faaliyetleri kapsamında en az 6 (altı) defa tiyatro oyunu olarak sahnelediğini, bahse konu tiyatro gösterimlerinin tanıtım görsel ve materyallerinde davacı …’in isminin “senarist” olarak belirtildiğini, davalının davacıya ait eseri farklı bir isimle umuma arz etmek suretiyle davacının manevi haklarını (adın belirlenmesi salahiyeti) ihlal ettiğini, davacıya ait eseri tiyatro oyununa dönüştürmek suretiyle eser sahibinin mali haklarından “işleme hakkını” ihlal ettiğini, davalının eser sahibi davacıdan izinsiz bir şekilde eserden doğrudan doğruya yahut işaret, ses veya resim nakline yarayan aletlerle umumi mahallerde okumak, çalmak, oynamak, sergilemek ve göstermek gibi temsil suretiyle faydalanarak eser sahibinin mali haklarından “temsil hakkını” ihlal ettiğini, davalının eser sahibi davacıya herhangi bir bildirimde bulunmadan piyasa standartlarının çok altında bir kalitede eseri tiyatro gösterilerine konu ettiğini, davacının ismini izinsiz bir şekilde tiyatro gösterilerinin tanıtım ve afişlerinde kullandığını ve bu yollarla davacının piyasadaki itibar ve prestijini zedeleyerek kişilik haklarını ihlal ettiğini, davacıya ait eserin dava dilekçesi tarihi itibariyle halen davalı yanca kendi malıymış gibi tasarruf edilmek suretiyle tiyatro gösterilerinde kullanılmaya devam edildiğini, “2017 Devlet Tiyatroları Fikri Hak Alımları Yönergesi” uyarınca, tiyatro gösterileri için gösterim başına senaristlere verilmesi geren asgari ücretin 5.000,00 TL olarak belirlenmiş olduğunu belirterek, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davaya konu tiyatro eserin işlendiği 2017 ve 2018 döneminde senaristlerin eser sözleşme bedellerinin sorularak ve bilirkişilerce rayiç bedelin belirlenmesini,, rayiç değerin üç katı tazminatın ihlal tarihlerinden itibaren hesaplanacak olan yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesini, uyuşmazlığa konu esere ilişkin fikri hakların ihlal edilmesinin men edilmesine karar verilmesini, davaya konu eserin haksız kullanımı sebebiyle davacının itibar kaybı ve yaşadığı manevi elem sebebiyle uğradığı zararın tazmini için 3.000,00 TL manevi tazminatın ve şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminatın ihlal tarihlerinden itibaren hesaplanacak olan yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 11/03/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile dava konusu maddi tazminat talebini 27.001,35 TL olarak arttırdıklarını beyan etmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, ancak 12/02/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında; davayı kabul etmediğini, davaya konu olan tiyatro eserini alternatif tiyatro gurubu yetkilisi …’dan alarak sahnelediklerini, davacı ile … arasında eserin haklarının devrine ilişkin sözleşme mevcut olduğunu, … ile yazılı bir sözleşme yapmadıklarını, ancak onun izni ile oyunu 8-10 defa “…” adı ile sahneye koyduklarını, yaklaşık bir yıl önce davacının kendisine mesaj atması ile bu olaydan haberdar olduğunu ve oyunun içeriğini tamamen değiştirdiklerini, o tarihten bu yana kesinlikle davacının eserini sahnelemediklerini beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 29/04/2021 tarihli 2018/169 E- 2021/93 K sayılı kararıyla; Davanın KABULÜNE, Davacıya ait “…” isimli tiyatro oyunu senaryosu eserinin davalı tarafça adı değiştirilerek “…” adıyla izinsiz olarak sahnelenmesi nedeniyle FSEK’nun 68.maddesi uyarınca 9.000,45 TL rayiç bedelinin üç katı kadar 27.001,35 TL’nin 03/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3.000,00 TL manevi tazminatın 03/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı asil süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; hakkında verilen kararın bozulmasını talep ettiğini, iddia edilen senaryonun tarafına ait olduğunu, bu konuda 11 kişilik oyuncu, yazar, yönetmen şahidinin bulunduğunu, hakların tamamen şahsına ait olduğunu beyanla, dilekçesinin gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
DELİLLER; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü’nün 09/05/2018 tarih … sayılı müzekkereye cevap yazısında; “…” adlı oyunun yazarının davacı … olduğu, ilgili oyunun Devlet Tiyatroları arşiv ve repertuvarında kayıtlı olduğunun ifade edildiği, yazının ekinde “…” isimli tiyatro oyun metninin (86 sayfa) sunulmuş olduğu ve ilgili metnin kapak sayfasında “Kültür Bakanlığı Devlet Tiyatroları Başdramaturgluğu Tarih: 24/06/2014, No: …” ifadelerinin yer aldığı, kayıt mührünün bulunduğu görülmüştür. Mahkemece Ümraniye Belediyesi, Darıca Belediyesi, Zeytinburnu Belediyesi, Pendik Belediyesi, Tuzla Belediyesi’ne müzekkere yazılarak … isimli tiyatro oyununun hangi tarihlerde sahnelendiği ve oyunun sahnelenmesi nedeniyle kime, ne kadar ödeme yapıldığının bildirilmesinin istenildiği, belediyelerce cevabi yazılarda oyunun sahnelendiğini gösterir tanıtım belgeleri ve faturaların gönderildiği anlaşılmıştır. Mahkemece iki kişilik bilirkişi heyetinden alınan 21/09/2020 tarihli raporda; davaya konu “…” adlı metin incelendiğinde, sahibinin hususiyetini de içeren bir tiyatro oyun metni olduğu ve bu özellikleri nedeniyle FSEK’nun 2/1. maddesi anlamında ilim ve edebiyat eseri olduğu, davacının, eser vasfındaki “…” isimli tiyatro metninin yazarı sıfatıyla T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nün repertuvarına alınması için 24/06/2014 tarihinde .. kayıt .numarasıyla başvuru yapmış olduğu, Devlet Tiyatroları Edebi Kurulu’nun 16.08.2014 tarih ve 1588 numaralı kararı ile repertuvarına alınmasının uygun görüldüğü, halen Devlet Tiyatroları repertuvarında olduğunun görüldüğü ve buradan hareketle davacının davaya konu eseri 24/06/2014 tarihinden önce oyun yazarı sıfatıyla meydana getirdiği ve eser sahibi olduğu, davalının duruşmalardaki beyanlarıyla, davacıya ait eserin ismini eser sahibinin izni ve bilgisi olmadan değiştirdiklerini ve davalıların ticari faaliyetleri kapsamında sahnelediklerini ikrar ettiği ve bu yolla fikri haklara tecavüz edildiğini kabul ettiği, dosyada mübrez “…” isimli tiyatro metni ile “…” isimli tiyatro metni incelendiğinde; “…” isimli tiyatro oyunun “…” isimli tiyatro oyunundan intihal edilerek meydana getirildiği, bu suretle davacının mali haklarından olan “çoğaltma” ve “temsil” hakkının ihlal edildiği, manevi haklarından olan “umuma arz” ve “eserde değişiklik yapılmasını men” ve “eser sahibi olarak tanıtılma” haklarının ihlal edildiği, tiyatro oyunun davalılarca 03/12/2016 ile 20/08/2020 tarihleri arasında 21 kere sahnelenmiş olduğu, 19 oyun karşılığı alınan toplam bürüt bedelin 15/09/2020 tarihi itibariyle 133.871,50.TL olarak belirlenmesinin uygun olabileceği, toplam bedelin %15’ine karşılık gelen 20.080,72.TL’nin somut olayda yazarın alacağı telif bedeli olarak belirlenmesinin uygun olabileceği ve bu bedelin 3 katının FSEK’nun 68. maddesi çerçevesinde talep edilebileceği yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkemece, davanın açılış tarihi olan 21/04/2018 tarihinde kadar yapılan gösterimler için faiz hesabı yapılmaksızın oyun yazarına ödenmesi gereken rayiç bedelin tespit edilmesi yönünde aynı bilirkişi heyetinden alınan 01/12/2020 tarihli ek raporda; davanın açılış tarihi olan 21/04/2018 tarihinde kadar yapılan gösterimler için faiz hesabı yapılmaksızın oyun yazarına ödenmesi gereken toplam rayiç bedelin 10.000,50 TL olarak belirlenebileceği, metinlerdeki benzerlik ve intihal oranının %90 olarak kabul edilmesi durumunda bedelin oyun yazarına ödenecek toplam rayiç bedelin 9.000,45 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya ait tiyatro oyunu senaryosunun davalı tarafça izinsiz olarak ve oyunun adı değiştirilerek birden çok sahnelendiği iddiasıyla, FSEK 68.madde gereğince maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davacı tarafça ıslah dilekçesiyle arttırılan maddi tazminat talebinin ve manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, dava konusu senaryonun kendisine ait olduğunu, bu hususta şahitlerinin bulunduğunu ileri sürmüşse de, yargılama sırasında cevap dilekçesi sunmadığı, delil bildirmediği, tanık deliline dayanılmadığından istinaf aşamasında yeni delil ileri sürülmesinin HMK 357. Madde karşısında mümkün olmadığı, eser sahipliği yönünden ise, davacı tarafın yargılama sırasında 12/02/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında ve 30/04/2019 tarihli duruşmalarda alınan beyanlarında eser sahibi olduğu yönünde bir savunmasının bulunmadığı gibi senaryoyu “alternatif tiyatro grubu yetkilisi …’dan alarak sahnelediklerine” yönelik beyanlarının bulunduğu, mahkemece Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevapta “…” isimli tiyatro oyun metninin yazarının davacı … olduğunun bildirildiği, mahkemece davalı tarafça oyunun sahnelendiği belediyelere yazılan müzekkere cevapları ekindeki görsellerde, tiyatro oyunu yazarı olarak davacının adı bulunduğu, FSEK 11. Madde de düzenlenen karine gereğince davacının eser sahipliğini ispatladığı, davalı tarafça yargılama sırasında eserin kendisine ait olduğu ileri sürülmediği gibi dosya kapsamında da bu yönde delil bulunmadığından, yerinde görülmeyen davalı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı asil’in yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 2.049,40 TL nispi harçtan 512,35 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.537,05 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 11,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22/06/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.