Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1445 E. 2021/1553 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1445 Esas
KARAR NO: 2021/1553
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/193
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/09/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı tarafından keşidecisi dava dışı …, aval verenin ise müvekkilleri olan 140.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilleri tarafından icra tehdidi altında davalıyla ödeme protokolü düzenlenerek değişik tarihlerde toplam 190.000 TL ödeme yapıldığını, takip konusu senedin başlangıçta 40.000 TL olarak düzenlendiğini, ancak bedel hanesinin hem yazı, hem de rakam kısmının tahrif edilerek 140.000 TL’ye dönüştürüldüğünü, konuyla ilgili olarak hazırlık soruşturmasında alınan bilirkişi raporunun bu hususu doğruladığını, senedin bedelinin 40.000 TL olduğunun kabulü halinde müvekkillerince fazladan ödeme yapıldığının ortaya çıktığını belirterek müvekkillerinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, fazladan ödenen tutarın istirdadına ve fazladan takibe konu edilen 100.000 TL’nin %20’si oranında tazminatın davalıdan tahsili ile takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının iddialarının doğru olmadığını, davacıların protokolle borçlarını ikrar ettiğini ve son ödemeden itibaren 2,5 yıl gibi bir zaman geçtiğini, davanın yanlış açıldığını, davacıların dava açmakta hukuki yararları olmadığını, görevli mahkemenin de asliye hukuk mahkemesi olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 19/04/2021 tarihinde; savcılık dosyasında alınan grafolog raporunda tahrifatın alacaklı davalı tarafından yapıldığının tespit edilemediği, takipsizlik kararı verildiği, davacının taleplerinin yargılamayı gerektirdiği gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, ayrıca senedin tahrif edildiğini, somut olayda HMK’nun 209.maddesinin uygulanması gerektiğini, müvekkilinin takiple mağdur olduğunu ve malvarlıklarını kaybedeceklerini bildirerek gerek senedin sahte olması, gerekse borcun tamamen ödenmesi nedeniyle takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Dosyanın UYAP ortamında yapılan incelenmesinde; konuyla ilgili İstanbul C.Başsavcılığı’nın hazırlık soruşturması yürüttüğü, soruşturma sonunda müştekilerin oğlu olan …’ün ortağı ve senedin keşidecisi olan …’ün senedi 140.000 TL olarak verdiklerini beyan ettiği, sanığın üzerine atılı bedelsiz senedi kullanma ve sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlemediği gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği, karara yapılan itirazın sulh ceza mahkemesince reddedildiği, hazırlık soruşturması sırasında alınan grafolog raporunda, senetteki 1 ve yüz ibarelerinin senede eklendiği ve 140.000 TL’ye dönüştürüldüğü yolunda kanaat bildirildiği görülmüştür. Hazırlık soruşturmasında alınan rapor içeriğinde yer alan senet görselinden senedin 23/06/2011 tanzim, 01/11/2011 vade tarihli, 140.000 TL bedelli, keşidecisinin dava dışı …, lehtarının ise davalı olup davacıların aval veren sıfatıyla senette yer aldıkları görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Davacı taraf, takip konusu senette tahrifat yapıldığını iddia etmiştir. Gerçekten de konuyla ilgili hazırlık soruşturması sırasında alınan grafolog bilirkişi raporunda senetteki 1 ve yüz ibarelerinin senede eklendiği ve 140.000 TL’ye yükseltildiği yolunda kanaat bildirildiği görülmüştür. Dosya içeriğinde hazırlık soruşturması sonunda davalı şüphelinin üzerine atılı suçu işlemediği gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği, karara yapılan itirazın da reddedildiği görülmüştür. Dosyanın UYAP ortamında yapılan incelemesinde, davacı tarafça dava dilekçesine ekli protokolde borcun ödenmesinin kararlaştırıldığı görülmüştür. Somut olay bakımından yapılan değerlendirmede tüm dosya kapsamı ve mevcut deliller itibariyle ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.22/09/2021