Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1442 E. 2021/1682 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1442 Esas
KARAR NO: 2021/1682 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/06/2021 günlü ara karar
NUMARASI: 2021/46 E., 2021/43 K.
DAVANIN KONUSU: İnternet İçeriğinin Yayından Çıkarılması/Engellenmesi
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkilinin ofis mobilyaları sektöründe faaliyet göstermekte olup bu sektörde tanınmakta olduğunu, ayrıca çağın isimli markanın da sadece Türkiye’de değil dünya çapında da tanınan bir marka olduğunu, internet ortamında … ve … isimleriyle satış yapan bir mağazanın ürünlerini alan kişilerin marka isimlerindeki iltibas nedeniyle müvekkiline şikayetlerde bulunmakta olduğunu, bu durumun müvekkilinin ticari itibarını zedelediğini, karşı tarafa konuyla ilgili olarak ihtarname gönderildiğini ve söz konusu mağazaya ilişkin url adreslerinin kapatılmasını istediklerini, internet arama motorlarına … ve … yazıldığında ilk olarak müvekkilinin internet sitesi çıkmasına rağmen ikinci seçenekten itibaren ve diğer tüm seçeneklerin … sitesinde müvekkilinin markası ve ticaret unvanıyla iltibas oluşturan mağazanın ürünlerinin çıktığını, bu ürünlerin tüketiciler tarafından alındığını ve şikayetlerin de müvekkiline iletildiğini, bu durumun müvekkilinin marka haklarına tecavüz oluşturduğunu belirterek söz konusu url adreslerinin ve tespit edilecek başkaca url adreslerine erişimin engellenmesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Karşı taraf vekili, müvekkilinin uyuşmazlığa konu ürünün satıcısı konumunda olmadığını, müvekkilinin ticari faaliyetlerini www…com alan adlı internet sitesinden market place yöntemiyle yürütmekte olduğunu, müvekkilinin yer sağlayıcı faaliyet belgesi ile hizmet sunduğunu, yer sağlayıcının içeriği kontrol etmekle yükümlü olmadığını, ancak bu içerikten haberdar olması halinde içeriği yayından çıkarmakla yükümlü olduğunu, karşı yan tarafından bir bildirimde bulunulmadığı müddetçe müvekkilinin bu tür hukuka aykırılıklardan haberdar olmasının mümkün olmadığını, kaldı ki karşı tarafın ihtarnamesinde belirttiği satıcının www…com internet sitesindeki ürünlerinin satışa kapatıldığını, …’nin yer sağladığı içeriğin hukuka aykırı olup olmadığı ve sorumluluğu gerektirip gerektirmediğini kontrol etme yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkilinin uyuşmazlığın tarafı olmadığını bildirmiştir. Mahkemece, 17/06/2021 tarihinde duruşma açılarak yapılan inceleme sonunda; alınan bilirkişi raporu gerekçe yapılarak aleyhine tedbir istenen tarafça gerekli tedbirlerin alınarak ihlal teşkil eden durumun sonlandırıldığı, 5651 Sayılı Kanun ile 5846 Sayılı FSEK kapsamında aleyhe tedbir istenenin sorumluluğunu yerine getirdiği, talep tarihi itibariyle ihlalin devam ettiği hususunun ispatlanamadığı gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbir isteyen vekili istinaf etmiştir. İhtiyati tedbir isteyen vekili, istinaf sebebi olarak; söz konusu linklerin ve online mağazanın dava dosyasına sundukları kep üzerinden gönderilmiş olan ihtarnameler ve cevaplarından da anlaşılacağı üzere davalı tarafından kapatılmadığını, davalının mahkeme kararı olmadan linkleri kapatmayacağını belirttiğini, bu konudaki ihtarların dosyaya sunulduğunu, buna rağmen dosyanın bilirkişiye tevdisi akabinde davalının linkleri kaldırıp online mağazayı kapattığını, dolayısıyla bilirkişi tarafından tespit yapılamadığını, dava dosyasına sundukları KEP üzerinden gönderilmiş ihtarname ve ihtarname cevaplarından davalının dava açılmadan önce linkleri kaldırmadığını, dava açılmasına kendilerinin sebebiyet vermediğini, buna göre ilk derece mahkemesince karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi ve dava açılmasına davalının sebebiyet vermesi nedeniyle davalı taraf aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğini, ancak davalının bir anlamda mükafatlandırılarak müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedildiğini, müvekkilinin uğradığı zararların yanı sıra vekalet ücreti ödemek zorunda bırakıldığını, konuyla ilişkili olarak Yargıtay HGK’nun 2013/1367 esas, 2015/1192 karar sayılı ilamının dikkate alınması gerektiğini bildirmiştir. Tespit işlemi sırasında alınan 25/05/2021 tarihli bilişim uzmanı tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; söz konusu tedbir istenen linklerin incelendiği, belirtilen ilk linkte dava dilekçesi ekinde sunulan ekran görüntülerindeki ürün/ürünlere ilişkin görüntüye rastlanılamadığı, ikinci olarak belirtilen linkin kontrolü sırasında ise aramanız için sonuç bulunamadı ibaresinin çıktığını, linklere erişimin hangi tarihten itibaren olup olmadığı, www…com üzerinde yerinde inceleme gerçekleştirilerek davalı tarafından tutuluyorsa kontrol paneli/veri tabanı üzerinden geçmiş tarihli kayıtlar incelenerek dava konusu linklerin erişim engeli tarihi konusunda sağlıklı bir sonuca varılabileceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Mahkemece yapılan 18/03/2021 tarihli duruşmada; aleyhine tedbir istenen vekili, ihtiyati tedbir isteyen tarafın kendilerine ihtarname gönderdiğini, ihtarnamenin 24/12/2020’de ulaştığını, iki gün içinde cevap verdiklerini, müvekkilinin yer sağlayıcı olup yasa doğrultusunda şikayet olunan hizmeti durdurarak linkleri kaldırdıklarını, bundan başka müvekkiline sorumluluk ve husumet düşmeyeceğini bildirmiştir. Huzurdaki tespit talebinin 12/02/2021 tarihinde talep edildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Talep, tespit işlemi yapılması ve tedbir kararı verilmesine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. HMK’nun 389 vd.maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi gerekir. Somut olayda özellikle alınan bilirkişi raporu içeriği dikkate alındığında tedbir konulması istenilen linklerde uyuşmazlığa konu ürünlerle ilgili görüntüye rastlanılamadığı, linklere erişimin hangi tarihten itibaren olup olmadığı hususunda davalı tarafın internet sitesi üzerinde inceleme yapılarak davalı tarafından tutuluyorsa kontrol paneli / veri tabanı üzerinden geçmiş tarihli kayıtlar incelenerek bir sonuca ulaşılabileceğinin belirtildiği görülmüştür. Değişik iş yargılaması esas yargılamaya dönüştürülemeyeceğinden bu konuda ek inceleme yaptırılmaması yerinde olup davalı tarafça da davacıya gönderilen cevabi ihtarda uyuşmazlığa konu sitedeki ürünlerin satışa kapatıldığının belirtildiği görülmekle bu konuda aksi yönde bir delilin de dosyada bulunmadığı anlaşıldığından talepte bulunan vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Talepte bulunan vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin talepte bulunan üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.06/10/2021