Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1435 E. 2021/1577 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1435 Esas
KARAR NO: 2021/1577 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/03/2021
NUMARASI: 2021/48 D.İŞ – 2021/47 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Talep eden vekili tespit ve tedbir talepli dilekçesi ile, müvekkilinin … markasını Türkiye’de ve yurtdışında büyük bir bilinirliğe kavuşturduğunu, global bir marka olduğunu, geniş bir coğrafyada tescilli olduğunu, Türkiye’de de tescil edilmiş olduğunu, karşı tarafın satışa sunduğu saatlerde …, …, … kol markalarını kullandığının tespit edildiğini, sözkonusu markaların birbirleriyle benzer olduğunu tüketici nezdinde iltibasa neden olabileceğini, daha önce Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/468 Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporlarında … markası ile … markasının benzer ve iltibas oluşturduğunun tespit edildiğini, aynı şekilde … kol markalarının da … markası ile benzer olan markalar olduğunu, karşı tarafın eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini, karşı tarafın belediyelerin ihlallerine katılıp kazandığını, Kamu İhale Kurumunun online sistemi Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP) üzerinden yapılan araştırmada karşı tarafın en son Şahinbey Belediyesi tarafından yapılan bay bayan kol saati alım ihalesi işini kazandığının tespit edildiğini, yine Tuzla Belediyesi, Zeytinburnu Belediyesi, Başakşehir Belediyesi tarafından yapılan saat alımı işi ihalelerinde kazandığının tespit edildiğini, karşı tarafın www…com adlı internet sitesinde de kendilerine ait markalarının satışa sunulduğunun ilan edildiği ve model ve isimlerin sergilendiğini tespit edildiğini, bu nedenlerle delilerin kaybolma ve ileride ikamesinde güçlük çıkması haline binaen HMK 403 md kapsamında karşı tarafa tebligat yapılmaksızın “… Gülbahar No … Taksim … Bağcılar İstanbul” adresinde bulunan iş yerinde bilirkişi marifetiyle tespit yapılmasını, müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden karşı taraf ticari faaliyetlerinin tedbiren engellenmesi, ürünlere Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dahil bulundukları her yerde el konulması, ayrıca ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilerek davalı tarafın var ise Şahinbey Belediyesi, Başakşehir Belediyesi, Tuzla Belediyesi ve Zeytinburnu Belediyesi nezdindeki hakkediş, ücret, teminat mektubu ve sair tüm hak ve alacakları ile mahkemece UYAP üzerinden sorgulama yapılarak iddia ve delilleri doğrultusunda takdir edilecek malvarlığı değerleri üzerine haciz şerhi işlenmesi ve tedbir konulmasını talep etmiştir.
TEDBİR KARARI: Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 31.03.2021 tarihli 2021/48 D.İŞ sayılı ara kararıyla; “Mahallinde yapılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ve marka tescil belgesine göre, SMK’nın 159 ve HMK 389 maddeleri koşulları oluştuğundan takdiren 20.000,00 TL teminat yatırıldığında yada muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu kararın tebliğ tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde ibrazı halinde İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KISMEN KABULÜ İLE; -Karşı taraf adresinde tespit ile tecavüz oluşturduğu tespit olunan talep eden tarafa ait “…” markasını ihtiva eden ürünlere TEDBİREN EL KONULARAK YED-İ EMİNE TESLİMİNE, -Talep eden vekilinin ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, -Talep eden vekilinin ithalat ve ihracata ilişkin delil bulunmadığından gümrük bölgelerinde el koyma talebinin REDDİNE, -Karşı tarafın tüm ticari faaliyetini sona erdirecek mahiyette ve orantılı olmayan “ticari faaliyetlerinin tedbiren engellenmesi” talebinin REDDİNE ” talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Aleyhine tedbir istenen vekilinin, müvekkiline ait ve geçerli … ve … tescil numaralı markaları kullandığını, mahkemenin tedbir kararının yasal hakları kullanmasının önüne geçerek ciddi bir haksızlığa sebep olduğunu, mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, talep edenin haksız rekabete dayalı olarak iddialarını ileri sürdüğünü beyanla tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI: Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 16.06.2021 tarihli 2021/48 D.İŞ sayılı ara kararıyla; “… talep eden vekilinin sınai mülkiyet hakkına dayanarak haksız rekabet iddiasında bulunduğu, bu yönden ihtisas mahkemesi olan mahkemenin görevli ve yetkili olduğu, SMK 155. md’si karşısında aleyhine tedbir istenen tarafın tescilli hak savunmasında bulunamayacağı ve söz konusu dayanılan … tescil numaralı markanın Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/468 esas, 2020/46 karar sayılı kararı ile davacının (işbu dosyada tedbir talep edenin) önceki tarihli tescili ve benzerlik nedenleri ile “saatler ve zaman ölçme cihazları” emtiaları yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmiş olmasının, söz konusu karar henüz kesinleşmese dahi tedbir kararı için aranan “yaklaşık ispatı” sağlamaya yeterli olduğu; ve nihayet tüm dosya kapsamına göre mahkemece taktir olunan 20 bin TL’nin mevcut delil durumuna göre tarafların hak ve çıkarlarını dengeleyici mahiyette ve yeterli olduğu” gerekçesiyle davalı yanın tüm itirazlarının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Aleyhine tedbir verilen karşı taraf vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; delil tespiti ve tedbir isteyenin taleplerini haksız rekabet hükümlerine dayandırdığını, 6769 Sayılı SMK hükümlerine dayanmadığını, haksız rekabet hükümlerine dayanarak delil tespiti istenemeyeceğini. -Delil tespiti ve tedbirin esas mahkemesinden istenmesi gerektiğini, Bakırköy 1.FSHHM’nin 2017/468 Esas ve 2020/318 Esas sayılı dosyalarında delil tespiti ve tedbir kararı verilmediğini. -Müvekkilinin …’a ait … tescil numaralı … ve …’ya ait 2015/79221 sayılı … Markasının ibraz ettikleri lisans sözleşmeleri ile münhasır lisans hakkı sahibi olduğunu, Lisans sözleşmelerinin noter tasdikli yapıldığını, sicile tescilinin öneminin bulunmadığını, SMK 155 hükmünün bu davada uygulanma imkanının da bulunmadığını, müvekkilinin davacının markasını kullanmadığını, markaların hükümsüzlüğü davaları açılmışsa da davaların derdest olup kesinleşmiş bir karar bulunmadığını. -Tedbir kararının belirsizlik içerdiğini, hangi markaların ve hangi ürünlerin (davacının davasına dayanak yaptığı markaların içerdiği ürünlerin çok geniş emtiayı içerdiğini) tedbir kapsamında değerlendirileceğinin belirsiz olduğunu, icra müdürlüğüne takdir yetkisi verdiğini, infaz sırasında bilirkişi davet edildiğini ve kararın hukuka aykırı biçimde infaz edildiğini. -Müvekkilinin kullandığı markalar ile davacı markalarının ve emtiasının benzer olmadığını, iltibas ihtimali bulunmadığını, davacının haklılığını yaklaşık ispat ölçüsünde ortaya koyması gerektiğini, müvekkilinin kullandığı markalarda bütün unsurların ön planda olduğunu. -Davacı markasının zayıf marka olduğunu, talep eden tarafın markayı İsviçre’nin … şehrinden esinlenilerek oluşturulduğunu beyan ettiğini, ancak burda esinlenme olmadığını, şehrin isminin okunuşunun tescil ettirildiğini, talep edenin saatlerinde …, … ibarelerine yer verilmesinin tesadüf eseri olamayacağını, talep edenin kötüniyetli olduğunu, zayıf markanın kullanılmasına itiraz edemeyeceğini. -Karıştırma ihtimalinin belirlenmesinde, benzerliğin ortalama düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta karıştırmasına sebep olma ölçütü arandığını, oysa talep eden markasının kol saatlerinde tescilli olduğunu ve sıradan tüketiciler olmadığını, saat alınırken uzun bir araştırma, karşılaştırma yapıldığını, görünümlerine bakıldığını, ortada market reyonlarında satılan alelade mal bulunmadığını beyanla tedbir kararına itirazın reddi kararının kaldırılarak tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Tedbir talep eden vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; mahkemenin görevli ve yetkili olduğunu, 6769 Sayılı SMK’ya dayanmadıklarına dair iddianın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, açılan hükümsüzlük davalarında aleyhte tedbir istenin taraf olmadığını, marka sahiplerinin taraf olduğunu, kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, markalar arasında çok açık benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin markasının zayıf marka olduğu iddiasının marka hukuku esasları ile bağdaşmadığını ve tescilli olup korumadan yararlanacağını, müvekkilinin markasının yer ismi olmadığını, markalar arasında sınıfsal benzerlik bulunduğunu, ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali bulunduğunu, kötüniyet iddiasının mesnetsiz olduğunu, beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Talep eden adına 18. Sınıfta …sayılı … markası ile 14. Sınıfta … sayılı … markasının tescilli olduğu anlaşılmıştır. Aleyhine tedbir talep edilenin, noter tasdikli marka lisans sözleşmelerinin örneklerini ibraz ettiği, Lisans Sözleşmelerine konu markaların … adına tescilli 02/10/2015 başvuru tarihli 14. Sınıfta … sayılı … Markası ve … adına 14. sınıfta tescilli 02/10/2015 başvuru tarihli … sayılı … markasının, “saatler” emtiasında tescilli olduğu görülmüştür. Aleyhine tedbir talep edilen tarafından sunulan marka tescil belgesi örneğinden, davalı adına 09/11/2000 başvuru tarihli … sayılı, 07/08/09/11/12/14/18/20/21/24/25/27/28 sınıflarda tescilli … markasının bulunduğu anlaşılıyorsa da, 14. Sınıfta saatler emtiasında tescilli olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece marka vekili bilirkişiden alınan 29/03/2020 tarihli raporda; karşı tarafın … ile … markalarını 14. Sınıfta yer alan kol saatleri ve ambalajları üzerinde kullanıldığının tespit edildiğini, karşı tarafın bina içinde daire girişinde, daireye girildiğinde giriş bankosu arkasında ve depo duvarında ve depo duvarında … ibaresini kullandığını, depo duvarında … markalı saat görselinin yer aldığını, www…com isimli web sitesinde … ibaresinin markasal olarak kullanıldığını, kullanımın orta düzeydeki tüketici nezdinde iltibasa neden olacağını, lisansla kullanılan marka tescillerinin başvuru tarihlerinin 02/10/2015 tarihi olduğu dikkate alındığında, aleyhine tespit istenenin kullanımlarını meşru hale getirmeyeceğini, kullanımın saatlerin üreticisi ile aralarında gerçeğe aykırı olarak bir bağlantı varmış imajı verildiğini beyan etmiştir. Talep eden tarafça Bakırköy 1. FSHHM’nin 13/02/2020 tarihli 2017/468 Esas-2020/46 Karar sayılı gerekçeli kararın ibraz edildiği, talep edenin davacı, …’ın davalı olduğu davada, davanın kısmen kabul edilerek … tescil numaralı “…” ibareli markanın “saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler, saat kordonları dahil)” emtiaları yönünden hükümsüzlük ve sicilden terkin kararı verildiği, kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Marka hükümlerine dayalı olarak, tespit ve tedbir talepli dosyada, mahkemece bilirkişi raporu alınarak, tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı tarafın itirazı mahkemece reddedilmiştir. Aleyhine tedbir istenen vekilinin istinaf dilekçesinde, sadece haksız rekabet hükümlerine dayanıldığı, talebin görevli ve yetkili mahkemeden istenmediği ileri sürülmüşse de, talep edenin dilekçesinde marka tescillerinden kaynaklanan haklarına dayandığı, talep tarihinde açılmış bir dava bulunmadığı, istinaf dilekçesinde bahsi geçen hükümsüzlük davalarında aleyhine tedbir istenenin taraf olmadığı, D.İş dosyası üzerinden tedbir talebinin usule uygun olduğu anlaşılmıştır. HMK 391/2-c bendinde; “Tereddüde yer vermeyecek şekilde, neyin üzerinde ve ne tür bir tedbire karar verildiğinin” tedbir kararında yazılması gerektiği düzenlenmiştir. Aleyhine tedbir istenen vekilinin, mahkemenin tedbir kararında belirsizlik bulunduğunu beyan ettiği, gerekçeli kararda bilirkişi raporundaki tespitlere yer verilerek, hüküm 2 numaralı bent de “Karşı taraf adresinde tespit ile tecavüz oluşturduğu tespit olunan talep eden tarafa ait “…” markasını ihtiva eden ürünlere tedbiren el konularak yeddiemine teslimine” karar verildiği, hükümde belirsizlik bulunduğu anlaşılmış, aleyhine tedbir istenen vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, mahkemenin16.06.2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına, aleyhte tedbir talep edilen vekilinin tedbire itirazının kısmen kabulüne, mahkemenin 31.03.2021 tarihli 2021/48 D.İŞ sayılı tedbir kararının kaldırılmasına, davalı adına tescilli marka ve lisans ile kullanılan markalar da bulunduğu göz önüne alınarak, … markasının hangi ürünler üzerinde ve ne şekilde kullanımının tedbiren yasaklandığının tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklanarak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde tedbir kararı verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Aleyhine tedbir istenen vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, 2-Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16.06.2021 tarihli 2021/48 D.İŞ sayılı ara kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 ve HMK 391. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Aleyhine tedbir istenen vekilinin tedbire itirazının kısmen kabulüne, 4-Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 31.03.2021 tarihli 2021/48 D.İŞ sayılı kararının KALDIRILMASINA, 5-Dosyanın, Dairemizin kararında işaret edildiği şekilde HMK 391. Maddesine uygun şekilde tedbir kararı verilmek mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 6-İstinaf yargılaması yönünden; -Karşı taraf vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine, -İstinaf yargılaması sırasında karşı tarafça yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 48,50 TL tebligat ve posta giderinin talep edenden alınarak karşı tarafa verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/09/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.