Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1433 E. 2023/582 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1433 Esas
KARAR NO: 2023/582
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/01/2021
NUMARASI: 2018/979 2021/76
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Takip alacaklısının, müvekkiline karşı İstanbul … İcra Müd. … Esas sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, takip dayanağı çek altındaki imzanın da müvekkiline ait olmayıp, davalı tarafa müvekkilinin böyle bir borcununda söz konusu olmadığını beyanla davalı takip alacaklısına borçlu bulunmadığının tespitine, davalının takip konusu meblağın %20’si oranında inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan genel faktoring sözleşmesi kapsamında, ciro yoluyla tevdi alınan dava konusu çeke ilişkin müvekkili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, akabinde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davaya konu icra dosyasının vazgeçilmek suretiyle 19.10.2018 tarihinde harçları ödendiğini ve icra dosyasının kapatılmış olduğundan eldeki davanın konusuz kaldığını, dava konusu çekteki imzanın davacıya ait olmadığının kesin olarak anlaşılması halinde; müvekkili şirketin dava konusu çeki dava dışı faktoring müşterisinden alacağı tevsik eden belgelere binaen tevdi almış olduğundan çek üzerindeki imzanın sıhhatini bilebilecek durumda olmadığı nazara alınması gerektiğini beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle davanın konusuz kalmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, aksi halde haksız ve kötüniyetli davanın reddine, kötüniyetli davacının %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına çarptırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİ KARARI: “…Davanın KISMEN KABULÜ ile; -Davacının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasının dayanağını oluşturan çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,- Davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf isteminde özetle; İcra dosya müvekkil tarafından vazgeçilerek kapatılmış olduğundan eldeki davanın konusuz kaldığını karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini, esas yönünden yapılan incelemede davacının iddialarının usulüne uygun olarak araştırılması gerektiğini, ilk derece mahkemesi tarafından eksik ve hatalı uzman raporu doğrultusunda hüküm kurulduğunu, Yargıtay’ın kararlarında da belirtmiş olduğu ölçütleri taşımadığını, kötüniyetli kimseler tarafından, keşide yahut ciro ettikleri kıymetli evraklardan doğan borçlarını ödememek adına söz konusu evrakları yanlarında çalışan kimselere imzalatmaları gibi durumlarla karşılaşılmakta olduğunu, davacının çek hesaplarının bulunduğu bankaların açıklattırılması ve bu bankalara müzekkere yazılarak davacının keşide ettiği ve ödediği çeklerin dökümünü ve bankadaki asıl ve örneklerinin istenmesini, davacıya ait imzaları taşıyan daha önce ödenmiş olan çeklerin getirtilmesini ve imza karşılaştırması yapılmasını talep edildiğini bu yönde inceleme yapılmamasının yerinde olmadığını, mahkemece, icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verildiği halde ret olunan bu talepler yönünden aleyhe yargılama giderlerine hükmedilmediğini, davacının reddedilen talepleri (icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı) yönünden davalı lehine de karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevabında; davalının eksik inceleme iddiasına ilişkin istinaf isteminin reddi gerektiğini, red olunan kötüniyet tazminatı ve icra inkar tazminatı yönünden aleyhe yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiği şeklindeki istinafa katılmadıklarını, Mahkemenin menfi tespit talebinin kabulüne ilişkin hükmünün onanmasını, kısmi olarak reddedilen tazminat yönünden yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasının yerinde olduğunu, Kararın eksik kısımlar giderilmek sureti ile onanmasını, müvekkili aleyhine reddedilen icra inkar tazminatı, kötüniyet tazminatı ve sair talepler yönünden müvekkili lehine hüküm tesis edilmesini, yargılama giderleri vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini, müvekkili lehine olacak yeni bir hüküm kurulmasını talep etmiştir. Davacının istinafa cevabında hükmün kısmen kaldırılmasını talep ettiği, davalının istinaf dilekçesinin davacı vekiline 10.05.2021’de tebliğ edildiği, cevap dilekçesinin 2 haftalık sürede 19.05.2021 de sunulduğu görülmüş olmakla dilekçe içeriği itibarı ile katılmalı istinaf dilekçesi mahiyetinde olduğundan davacı vekiline eksik harç için muhtıra çıkarılmış, süresi içinde harç ikmal edilmiştir.
İNCELEME İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasın incelendiğinde; alacaklı … A.Ş tarafından borçlu … Limited Şirketi ile dava dışı … TURİZM, … PRODİKSİYON… ŞTİ aleyhine 28.000,00 TL asıl alacak ve 134,63 TL faiz, 2.800,00 çek tazminatı 84,00 çek komisyon ücreti olmak üzere toplam 31.018,63-TL alacağın tahsili için 09.10.2018 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, alacaklı tarafından icra dosyasına UYAP üzerinden 19.10.2018 tarihinde gönderilen talep dilekçesi ile “alacağı yeniden talep etme hakları saklı kalmak kaydı ile” feragat ettiklerine ilişkin dilekçe sunulmuştur. Dava tarihi; 19.10.2018’dir. Dava ve takibe konu … Bankası kadıköy Çarşı şubesine ait 30.09.2018 tarihli istanbul düzenleme yerli 28.000TL bedelli çekte keşideciye atfen davacı …Ltd Şti, lehtar Turizm ..Ltd şti, 2.ciranta ..Şti, … Faktoring AŞ ciroları mevcuttur. İstanbul Jandarma Kriminal Lâboratuvarı’ndan alınan raporda ” …inceleme konusu çekin ön yüzünde keşideci “… LTD ŞTİ” adına atfen atılı bulunan imza ile …’in mevcutmukayese imzaları arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada; imzaların genel şekli ve işleklik derecesi, imzalardaki buklesel hareketlerin yapılışı, imzalardaki dairesel-dönüş hareketinin yapılışı, imzalardaki el kaldırma hareketlerinin yapılışı, imzalar içerisindeki sedil işaretlerinin yapılışı, imzaların meyil ve istikamet pozisyonu, imzaların bitim hareketinin yapılışı, kaligrafik ve karakteristik özelikler yönünden farklılıklar görülmüş olup, inceleme konusu çekin ön yüzünde keşideci “… Ltd. Şti”;adına atfen atılı bulunan söz konusu imzanın … eli ürünü olmadığı” yönünde görüş bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı tarafça eksik istinaf harcının süresinde ikmal edildiği görülmüştür. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davaya konu çekten önceki ve sonraki tarihli mukayese esas evrak asıllarının incelendiği, belgeler üzerinde döküman inceleme cihazı ve makroskop cihazları ile fiziki, optik ve karakter incelemesi yapıldığı, raporun yeterli ve hükme elverişli nitelikte olduğu, davalı vekili tarafından imza incelesine esas alınmak üzere somut bir belge yahut çek bilgisi bildirilmediği de dikkate alındığında mahkemece rapor esas alınarak menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmesi yerinde görülmüştür. Davalı vekili, takipten vazgeçildiğinden davanın konusuz kaldığını ileri sürmüş ise de; davalının çeki hamil sıfatı ile elinde bulundurduğu, davacının da çekte keşideci olarak yer aldığı, çeke ilişkin haklardan feragat bulunmadığından davanın konusuz kaldığına yönelik davalının istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Davacının reddedilen kötüniyet tazminat talebi, hükmün fer’i niteliğinde olup davanın kısmen kabulü sonucunu doğurmadığından yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılması yerinde olduğu gibi davalı lehine ayrıca vekalet ücretine hükmedilmemesi yerindedir. Davacı vekili istinafa cevabında mahkemenin kötüniyet tazminat talebinin reddetmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek hükmün düzeltilmesini talep etmiştir. Davacının talebi katılmalı istinaf niteliğinde olup süresindedir ve talebini harçlandırmıştır. Dava konusu çekin görünürdeki ciro silsilesine göre taraflar arasında temel ilişki olmaması ve mevcut delil durumu dikkate alındığında davalının kötüniyetli olduğundan söz edilemeyeceğinden mahkemece davacının tazminat talebinin reddi yerinde olup davacının istinaf isteminin de esastan reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı taraf harcı peşin yatırdığından yeniden alınmasına yer olmadığına, -Davalıdan alınması gereken 2.118,88-TL harçtan, peşin alınan 529,72-TL (470,42+59,30-TL) harcın mahsubu ile bakiye 1.589,16-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.28/03/2023