Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1431 E. 2023/550 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1431 Esas
KARAR NO: 2023/550
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/11/2020
NUMARASI: 2018/484E, 2020/821K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, icra takibinde yetkiye ve borca Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden itiraz ettiklerini, ancak süre yönünden reddedildiğini, müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını, 30.04.2009 Tarihli ibranameden anlaşılacağı üzere dosya borcun dosya kefili tarafından ödendiğini, 2008 yılında başlatılmış takibin 2017 yılında yenilenerek icra takibine devam edildiğini, öncelikle zamanaşımı itirazı olduğunu, ikinci olarak ibranamede borç kefil tarafından ödenmekle borcun ortadan kalktığını, müvekkilinin üçüncü bir kişiden borç. Aldığını, 14000USD sini ödediğini ancak belge almadığını, kayınbiraderi … inde bakiye 2000USD yi ödeyerek senedi aldığını ve takibe koyduğunu, takibe koyarken senede ablası olan ve müvekkilinin de eski eşi olan …’in ismini yazdığını, senet kefili … in yeğeni … için sonraki dönemde 10.000TL kredi çektiğini, takip senet bedelinden başlatılmış ise de takip borcunun 10.000TL ve 1000Tl faizi ile bakiye ödemesini yaparak senedi galericiden alan … in talep ettiğinin 2000USd ve 1500USd olduğunu, bu durumda toplam dosya borcu 11.000TL ve 3500 USD olarak belirlenmiş olup icra kefili olan … ın tam bu tutara kefil olduğunu, takibe konu borcun tamamen ödendiğini bu nedenle davanın kabulü ile bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası yönünden borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davacı adına icra takibinde bulunduğunu, Bakırköy 4. İcra Hukuk Hakimliğine itiraz edilmesi üzerine icra hakimliğince itirazın reddedildiğini, talebin kesinleştiğini ve davalılar tarafından 2009 yılında vekiline borca mahsuben ödeme yapıldığını, icra takibinin takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığını, müvekkili tarafından tekrar yenilenerek Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esasına kaydının yapılarak takibin devam ettiğini, icra dosyasının bilirkişiye tevdi edilerek alınacak raporda halen davacı taraftan alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “….-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı davalı tarafından davacı aleyhine 10/01/2008 tanzim tarihli 25/02/2008 vade tarihli senetten kaynaklı olarak 16.500,00 TL bedel bakımından borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde delillerle sabit olduğundan dolayı 16.500,00 TL ödemenin yapıldığını ve bu yönden davacı müvekkilin borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, fakat senet bedelinin 16.000,00 USD olduğundan hareketle kısmi kabul kısmi red kararı oluşturulduğunu, kabul oranının da %40.5 olarak belirlendiğini ve bu nedenle davalı lehine daha fazla vekalet ücretine hükmedildiğini, Yargılamaya konu senedin düzenlenme tarihi gerekçeli kararda da belirtildiği üzere 10.01.2008 vade tarihi ise 25.02.2008 olarak belirlendiğini, 25.02.2008 tarihli T.C. Merkez Bankası Döviz Kurları incelendiğinde Amerikan Doları (USD) alış kurunun 1.1933 seviyesinde olduğu görüleceğini, ilk takip dosyası olan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … dosyasında talep edilen asıl alacak ise günün şartlarında senet bedelini yansıtmadığını, dosya borcunun, icra kefili … tarafından yapılan ödeme kadar olduğunu, icra takibi neticesinde icra kefili …’ın yaptığı 11.000,00 TL ve 3.500,00 USD tutarında ödeme borç miktarını karşılamaya yeter seviyede olduğunu, nitekim o dönem dosyayı takip eden avukat da makbuz düzenlemek suretiyle senede dayalı herhangi bir borç kalmadığını bildirir delil niteliğinde belgeyi hazırlayarak icra kefili …’a verdiğini, icra kefaletlerinin müteselsil sorumluluk içeren kefalet biçimleri olduğunu, yani borcu kim öderse ödesin borç ortadan kalkacağını, makbuzda belirtilen “kefil … yönünden” ibaresinin hukuken bir değer ya da geçerliliğinin olmadığını, borç ödemeyle beraber ortadan kalktığını, takip dosyasının da takipsiz bırakılmak suretiyle işlemden kaldırıldığını, tahsil harcı icra dairesine bildirilip ödenmediği için takipsiz bırakılmak suretiyle işlemden kalkan icra takip dosyası ( Bakırköy … İcra Müdürlüğü …) alacaklı tarafından tamamen kötü niyetli olarak 2017 yılı içerisinde yenilendiğini ve yeni esas alarak(…) kefil …’a yenileme emri gönderildiğini, Bakırköy 4. İcra Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılamada itirazın süresinde yapılmadığından bahisle davanın reddedilmiş olduğunu, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/484 Esas numarası ile görülen davayı ikame etme zorunluluğunun doğduğunu, yargılama neticesinde ise yapılan ödemenin borçlu olunmadığının tespiti anlamında geçerli olduğu tespit edildiğini, bu durumda da aslında dönemin döviz kuru ile beraber değerlendirildiğinde dosya borcunun tamamı yönünden borçlu olunmadığının tespiti yönünde karar verilmesi gerekmekte olup mahkemece belirlenen kısmi kabul oranının hatalı olduğunu, bu durumun tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekli iken eksik inceleme ile kısmi kabul yönünde karar kurulması da usule ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine kambiyo senedine dayalı haciz yolu ile 27.10.2008 Tarihinde takip başlatıldığı , takibin dayanağı 16.000USD bedelli bono ise de takibin; 27.230,40TL asıl alacak, 4.941,76TL işlemiş faiz ki toplam 32.172,16TL üzerinden başlatıldığı, asıl alacağa takipten itibaren reeskont faizi talep edildiği, senet incelendiğinde; Senedin tanzim tarihi 10/01/2008, vade tarihi 25/02/2008 olup 16.000,00-USD meblağlı olduğu keşidecinin davacı, lehtarın davalı olduğu anlaşılmıştır. Fatih 2. İcra Müdürlüğü’nün…Talimat sayılı dosyası ile haciz yapıldığı, 04/02/2009 tarihli haciz tutanağında borçlunun babası olan …’ın 11.000,00-TL ile 3.500,00-USD borca icra kefili olduğu, takip dosyasının 05/05/2017 tarihinde yenilenerek 2017/7031 esas numarasını aldığı, alacaklı vekilinin 04.05.2017 Tarihinde dosyanın yenilenmesini ve …ın icra kefili olarak adresine icra emri düzenlenerek gönderilmesinin talep edildiği, dosyadaki ödeme emrinde 04.02.2009 tarihli haciz tutanağı ile kefalet yazılı olduğu, takip talebinde 11.000,00-TL asıl alacak ve 3.500,00-USD asıl alacak olmak üzere toplam 16.523,00-TL talep edildiği, borçlu olarak … ve kefil …ı’n yazılı olduğu, davacının Bakırköy 4.İcra Hm nde 2017/482 e sayılı dosya ile takipte borca ve yetkiye itiraz ettiği, mahkemenin davacı hakkındaki takip kesinleştiğin itirazın sürede olmadığı gerekçesi ile davayı reddettiği, kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği görülmüştür. Yargılama sırasında dosyanın yenilenerek 2019/18590 esas numarasını aldığı bildirilmiştir. Davacının delil olarak sunduğu ibraname örneği incelendiğinde; makbuzdur başlıklı belge fotokopisinin; “…dosya borçlusu yerine icra kefili olan … tarafından kefaleti gereği 11.000TL ve 3500USD (5530TL) toplamı 16.500TL alınmıştır. Dosyada icra kefili … ın bu dosyadan dolayı herhangi bir borcu kalmadığından ibra olunur” şeklinde olduğu, altında … vekiline atfen isim ve imza olduğu, 30.04.2009 tarihinin yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekilince; dava değeri ve harç yönünden beyan dilekçesi sunulmuş olup 678,80-TL tamamlama harcı yatırılarak davanın değeri 40.747,65-TLolarak açıklamış, 16.11.2020 Tarihli duruşmdada; talep konumuz bu senetten kaynaklanan borcu ödediğimize yöneliktir şeklinde beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE: Dava, İİK 72. Maddesine dayalı olarak açılan borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. Maddesi gereğince ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı vekilinin istinaf isteminde; mahkemenin kabul oranının ve davalı lehine hükmettiği vekalet ücretinin yerinde olmadığını icra dosya borcunun kefil tarafından yapılan 11.000-TL ve 3.500 USD nin borcu karşılamaya yeter seviyede olduğunu, makbuzda “kefil … yönünden” yazılmasının bir bağlayıcılığı olmadığını, takip dosyasının işlemsiz kaldığını, dönemin döviz kuru ile değerlendirildiğinde borcun tamamı yönünden borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. Somut uyuşmazlıkta; kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan takibin USD üzerinden değil TL üzerinden başlatıldığı, ibranamenin ise senet borcunun sona ermesine yönelik olmayıp kefilin sorumluluğunun sona ermesine yönelik olduğu, ibraname tarihi itibari ile ödenen tutarın o günkü kur üzerinden TL çevrilerek toplam ödemenin 16.500-TL olarak belirlendiği anlaşılmakla, davacı vekilinin kura ve borcun tamamen ödenmiş sayılacağına ilişkin iddiasının yerinde olmadığı, mahkemece neticeten harçlandırılan değer üzerinden davanın kısmen kabulüne, karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmetmesinin yerinde olduğu, dosyada icra kefili tarafından 30.04.2009 tarihli 16.500-TL’lik ödemenin infaz aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla neticeten davacının istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar dikkate alınarak yapılan incelemede davacının istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90-TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.24/03/2023