Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1422 E. 2023/862 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1422 Esas
KARAR NO: 2023/862
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/04/2021
NUMARASI: 2020/150 E. – 2021/188 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 07/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Avusturya’da yerleşik bir şirket olduğunu, müvekkilinin dünya çapında tanınmış “…” ibareli markalarının tescilen ve ihdasen sahibi olduğunu, müvekkilinin kullandığı …, …, … ve … Şekli gibi unsurları içeren markaların uzun yıllardır kullanılageldiğinden gıda ve içecek sektöründe başta tüketiciler olmak üzere ilgili herkes nezdinde yoğun bir bilinirlik ve tanınmışlığa ulaştığını, müvekkilinin tanınmış ve tescilli … ibareli markalarının yanı sıra diğer tanınmış markalarının da birçok farklı ülkede tescilli olup koruma altında olduklarını, davalının internet sitesinde yer alan enerji içeceklerinin satış ve pazarlaması ile ilgili olarak kullanılan … Şekli ile karşılaşıldığını, bunun üzerine davalıya noter kanalıyla müvekkiline ait tanınmış ve tescilli markalara iltibas yaratan şekillerin kullanımının sonlandırılmasının talep edildiğini, davalı tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, ancak sitedeki kullanımın değiştirilerek devam edildiğini, tüm sosyal medya sayfalarında da … figürüne sahip olan … Şekli’nin profil resimleri olarak güncellendiğini ve yeni bir internet sayfasında da müvekkilinin tanınmış ve yüzlerce ülkede tescilli … şekli markalarına tecavüz ve haksız rekabet yaratan kullanımlarına devam ettiğini, kullanımların noter kanalıyla tespit edildiğini, davalı şirketin müvekkilinin … şekli üzerine kurulmuş tanınmış markalarını taklit ederek, markaların ününden ve itibarından haksız yarar sağlamaya çalıştığını, davalının markasal kullanımlarının müvekkilinin tescilli ve tanınmış markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzerlik arzettiğini, bu kullanımların müvekkilinin markaları aleyhine iltibas, tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının dava konusu kullanımları ile müvekkilinin tescilli markalarına iltibas kuretiyle yaratılan marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalının müvekkili aleyhine marka tecavüzü ve haksız rekabet yaratan her türlü mal ve ürün, hizmet, tabela, ambalaj, internet sitesi, ilan, reklam, yayın, broşür, afiş, kartvizit vs her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıt, fatura ve her türlü ticari evrak ile alan adları da dahil olmak üzere tüm kullanımlarının önlenmesine, el konulmasına ve hüküm kesinleştiğinde imhasına, davaya konu logoları barındıran http://…/,https://www…./, https://www…./, https://www.instagram.com/…, https://twitter.com/…, https://facebook.com/… adlı internet sitelerinin tedbiren erişime kapatılmasına, tüm logo ve markaların kullanıldığı her türlü ürünün üretiminin, satış ve dağıtımının, ithal ve ihracının, yurt içinde satışa sunulmasının ve her türlü hizmetin tüketicilere sunumunun, her türlü mal ve ürün, hizmet, tabela, ambalaj, ilan, reklam, yayın, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıt, online internet adresi, tüm sosyal medya hesapları, fatura ve sair her türlü ticari evrak üzerinde kullanımda dahil olmak üzere Türkiye’de ve yurt dışında tüm kullanımlarının ihtiyati tedbiren önlenmesine, devamında her türlü ticari evrakın ve bu şekilde bastırılmış olan materyalin dahi bulundukları yerlerden toplatılarak muhafaza altına alınmasına ihtiyati tedbiren karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ve taleplerinin hukuka ve hakkaniyeti aykırı olduğunu, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkili şirketin … tescil nolu ve “…” ibareli markanın ve … tescil nolu tasarımın sahibi olduğunu, müvekkili şirketin kurucusunun Suriye uyruklu … olduğunu, resmi dilinin Arapça olduğunu, müvekkilinin marka logosu ve tasarımınında da Arapça ibarelerin yer aldığını, müvekkili şirkete ait internet sitelerinde ise davacının iddia ettiği şekilde … figürünün yer almadığını, … figürünün yer aldığını, bunun sebebinin ise … ibaresinin Arapça telaffuzunun …, …, …,… şeklinde olmasından kaynaklandığını, müvekkilinin tescil ettirmiş olduğu … marka ibaresinin zaten … olan hayvandan almış olduğunu, bu nedenle … figürlerinin kullanıldığını, müvekkilinin internet sitelerinde tescil ettirmiş olduğu marka ibaresi olan … ibaresi dışında başka bir ibarenin de kullanılmadığını, davacı yanın markaları ile müvekkilinin kullandığı logolardaki hayvan figürünün farklı olduğunu, renklendirme, kullanım şekli ve logo da farklı figürlerin de yar alması hususlarının birlikte değerlendirildiğinde davacı yanın iddia ettiği şekilde marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet eyleminin söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin kendi markasını oluşturduğunu ve yıllar içinde belli bir tüketici kitlesine ulaştığını, karşı yanın marka ve logolarını kullanarak haksız yarar sağlamaya çalıştığının düşünülemeyeceğini, müvekkilinin internet sitelerinde TPMK nezdinde tescilli olan markasına ilişkin paylaşımlar dışında bir paylaşım yapmadığını, ortalama zekaya sahip bir tüketicinin … markası ile … markasını karıştırma ihtimalinin mevcut olmadığını, davacı yanın kötü niyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 15.04.2021 tarih ve 2020/150 Esas – 2021/188 Karar sayılı kararıyla; “… davalıya ait olduğu tespit olunan internet siteleri ve sosyal medya sayfalarındaki kullanımlar ve davalı tarafça sunulan ürünlere ilişkin rapordaki tespitler izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde davalının tescil harici davacıya ait tanınmış … şekil markasını içeren – tanınmış markaya yaklaşmak suretiyle yapmış olduğu- kullanımlarının tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet vereceği sonucuna ulaşılmış, davacının markaya tecavüze dayalı taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiş, yine davalı kullanımlarının tescil harici olduğu dikkate alınarak marka tesciline dayalı savunmalarına ve basiretli tacir ilkesi gereği davacıya ait tanınmış markayı bilmediğini iddia edemeyeceği dikkate alındığında Baisun ibaresinin anlamına ilişkin savunmalarına itibar olunmamıştır. Haksız rekabet iddiası yönünden; rapordaki tespitler dikkate alındığında davalının davacıya ait tanınmış markaları iltibasa sebebiyet şekilde kullanımlarının izahı yapılan TTK md. 54 ve TTK md. 55/l-a (4) kapsamında haksız rekabete sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmış, yine davacının haksız rekabete dayalı taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Tüm dosya kapsamı yukarıda izahı yapılan mevzuat ve açıklamalar kapsamında değerlendirildiğinde; davacının markaya tecavüz ve haksız rekabete yönelik sübut bulan davasının kabulüne” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; “Müvekkil şirkete ait internet sitelerinde davacı yanın iddia ettiği şekilde … figürü yer almamakta, … (türkçe anlamı …) figürünün yer aldığını, bunun sebebi ise; … ibaresinin Arapça telaffuzunun; bay-sun, bay-sın, bai-sun, bai-sın şeklinde olması olduğunu, Davacı markasında yer alan … figürü sırtı yukarı kalkmış iki boğanın kafa kafaya tokuşmasını içerir durumda olup kuyrukları da yukarı yönlü olduğunu; buna karşın müvekkil markasında yer alan … figürünün baş-sırt-kalça aynı düzlemde iki bizonun karşılaşmasını içerir durumda olup kuyrukları da sakin vaziyette aşağı yönlü olduğunu, Markaların arka fonunda yer alan görsellerin de birbirinden tamamen farklı nitelikte olduğunu; davacı markasının arka fonunu ‘güneş’ görseli oluşturmakta iken müvekkil markasının arka fonunu ‘taç şekli’ oluşturduğunu, Ayrıca müvekkilin internet sitelerinde tescil ettirmiş olduğu marka ibaresi olan … ibaresi dışında başka bir ibare de kullanmadığını, Davacı markaları ile müvekkilin kullanmış olduğu logolardaki hayvan figürü farklı olduğu gibi, renklendirme, kullanım şekli ve logoda farklı figürlerin de yer alması hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacı yanın iddia ettiği şekilde marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet eylemi söz konusu olmadığını, Davacı tarafından erişimin engellenmesi talep edilen internet adreslerinde müvekkilin TPE nezdinde tescilli olan markasına ilişkin paylaşımlar dışında bir paylaşım yapılmadığını, Benzerlikte görüşüne başvurulacak kişinin, markalı ürünün yöneldiği hedef kitleye mensup makul derecede bilgilendirilmiş, makul derecede dikkatli ve ihtiyatla değerlendirme yeteneğine sahip kişi olduğun; orta yetenekteki alıcıların markanın kullanılacağı mal veya hizmetleri aldıkları sırada sarf edecekleri dikkat ve özene bakılması gerektiğini, ”…” markasını bilen kitlenin müvekkil ”…” markası ile karıştırmayacağını,Davacı markası ürün ambalajında marka ibaresinin ilk harfinin büyük diğer harflerin küçük, küçük punto ve yatay şekilde yazıldığını; davalı müvekkil markasının ise ürünün ambalajında marka ibaresinin tüm harflerinin büyük harfle, büyük punto ile ve dikey şekilde ve aynı zamanda markanın Arapça isminin yukarı kısımda yatay şekilde küçük puntoyla yazıldığını,Davacı markası ürün ambalajında renklendirmelerin (mavi ve gri) çapraz ve keskin şekilde olduğunu; müvekkil markası ürünün ambalajında ise mavi-gri renk geçişlerinin bulut şeklinde olduğunu, Davacı markası ürün ambalajında ürünün alt kısımda ”…’ ibaresinin yer aldığını; ancak müvekkil markası ürünün ambalajında böyle bir ibarenin yer almadığını, Davacı marka ibaresinin hemen altında karşılıklı iki … ve arkasında güneş figürünün yer aldığını ve hemen altında ”…” yazıldığını; müvekkil markası ürün ambalajında ise herhangi bir marka logosu bulunmadığını, Tüm bunlara göre ürünlerin birbirlerinden tamamen farklı nitelikte olduğunu, herhangi bir iltibas tehlikesi oluşturmadığını, tüketici grubunun ürünlerin ve markaların farklı olduğu ayrımını kolayca yapılabileceklerini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “Davanın KABULÜ ile; davalının logolu kullanımlarının davacı tarafın tescilli markalarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, -Davaya konu logolarını barındıran (belirtilen) internet sitelerinden bahse konu kullanımların kaldırılmasına aksi takdirde erişime engellenmesine,-Davacıya ait markalar ve davacı ürünleri karıştırılacak derecede benzer olan logolarının kullanıldığı her türlü ürünün üretiminin, satış ve dağıtımının, ithal ve ihracının, yurt içinde satışa sunulmasının ve her türlü hizmetin tüketicilere sunumunun, hizmet, tabela, ambalaj, ilan, reklam, yayın, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıt, online internet adresi, tüm sosyal medya hesapları, fatura ve sair her türlü ticari evrak üzerinde kullanım da dahil olmak üzere tüm kullanımlarının ÖNLENMESİNE, bu ibareleri barındıran materyallerin davalı uhdesinde olmak kaydıyla toplatılarak yeddi emine tevdine, karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere imhasına, infazda 08/02/2021 tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmasına.” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı “…”, “…” markalarıyla ” …” ve “… Şekli” gibi unsurların tescil sahibi olduğunu, … görsellerinin tüm dünyada kendi markalarıyla özdeşleştirildiğini, davalının internet sitesinde yer alan enerji içeceklerinin satış ve pazarlaması ile ilgili olarak kullanılan ” … Şekli”nin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğunu iddia ederek; markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması ve sonuçlarının ortadan kaldırılması isteminde bulunmuş; davalı ise, kullanılan görselin … değil … hayvanı olduğu ve tümüyle incelendiğinde kullanımın markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan tüm deliller ve aldırılan bilirkişi raporları uyarınca; davalının herhangi bir hakkı bulunmadan davacı adına tescilli ” …” ve “…” şekil markası ile iltibas oluşturacak şekilde internet sitesi ve sosyal medya üzerinde tanıtım ve satış yaptığı, davalının bu kullanımlarının davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/06/2023