Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1416 E. 2023/872 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1416 Esas
KARAR NO: 2023/872 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2020
NUMARASI: 2018/4 E. – 2020/463 K.
ASIL DAVA: Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
K.DAVA: Endüstriyel Tasarım Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ: 07/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin uzun yıllardır bayan giyim tekstili alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, tüm marka ve endüstriyel tasarımlarını mevzuatın öngördüğü şekilde TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, bu anlamda 02-02 locarno sınıfında 05/01/2017 tarih ve … numara ile tescilli “…” ürünlerinin tasarımında tescilli münhasır hak sahibi olduğunu, davalının müvekkilinin tescilli tasarımı ile iltibas yaratacak derecede birebir benzeyen ürünleri müvekkili tarafından kendisine herhangi bir hak tanınmaksızın veya arada herhangi bir lisans sözleşmesi olmaksızın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde üretildiğini ve satıldığını, söz konusu ürünlerin bilgilenmiş tüketici nezdinde karışıklığa yol açacak derecede birebir benzediğini, davalının eylemlerinin ayrıca haksız rekabete de yol açtığını, bu hususların tespiti amacıyla İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/140 D.iş sayılı dosyası üzerinden bilirkişi incelemesi talep edildiğini, yapılan incelemede davalıya ait mağazada müvekkiline ait tescilli tasarıma birebir benzeyen vitrinde 1 adet, askıda paketli olarak 139 adet olmak üzere toplam 140 adet 4 farklı renkte taklit ürün bulunduğunu ve satışının toptan ve perakende olarak yapıldığının tespit edildiğini, davalının davaya konu ürünleri, ticari amaçla toptan ve perakende şekilde piyasaya sunması, tüketiciye arz etmesinin de bu haksız kullanım sayesinde ticari kar elde etmesine neden olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin taleplerinin saklı kalması kaydıyla, davalı eylemlerinin tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, 5.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, ele geçirilen ürünlerin imhasına ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ve KARŞI DAVA: Davalı/k.davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının tescilli ürünü, müvekkilinin tescil öncesi (25/10/2016) tasarlayıp satışa sunduğu (903 kodlu) ürün, müvekkili tarafından taklit edildiği iddia edilen dava konusu (1154 kodlu) ürün, dava dışı sektör firmalarının gerek başvuru öncesi ve gerekse halen satışa sundukları ürünler olmak üzere hep birlikte değerlendirildiğinde davacının tescilli ürününün özgün ve ayırt edici özelliklere sahip olmadığının görüleceğini, müvekkiline isnat edilen tecavüz eyleminin mesnetsiz olduğunu, buna dayandırılan dava ve tüm taleplerinin reddi gerektiğini belirtmiş karşı davasına ilişkin olarak da davalı-karşı davacı müvekkilinin davacı-karşı davalının tescil başvurusundan önce 25/10/2016 tarihinde 903 kodlu … ürününü tasarladığını ve satışa arz ettiğini, tam bir sene sonra 25/10/2017 tarihinde aynı ürünü küçük birkaç nüans farkıyla güncelleyip 1154 koduyla tekrar satışa sunduğunu, müvekkili firmanın özgün ve ayırt edici tasarımlarını tescil ettirdiğini, koruma altına alarak çalıştığını, ancak anılan …-… ürününün sektördeki tüm firmalar tarafından küçük detay farklılıklarıyla çalışılan anonim bir ürün olması nedeniyle tescil talebinde bulunulmadığını, davacı-karşı davalının ürünü tescil ettirip piyasa esnafını tasarım hırsızlığı ile itham ederek maddi taleplerde bulunulmasının kötü niyetten başka bir şey olmadığını iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile, 02-02 lokarno sınıfında 05/01/2017 tarihinde tescilli ve … tescil nolu “…” ürününe ilişkin tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP: Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde; davalı-karşı davacının müvekkiline ait tasarımı tescil tarihinden önce tasarlayıp satışa sunduğunu iddia ettiği 903 kodlu … ürünü ile ilgili sunmuş olduğu satış ve teslimi gösterir fatura ve sevk irsaliyesi sunduğunu, bu belge ile tescil öncesinde kullanıma dayalı hak iddia etmişse de sundukları üretim teknik föyü başlıklı belgeden de anlaşılacağı üzere 903 kodlu … ürününün model kodu ile tarih hanesinin üstünün karalandığını ve faturaların da siyah beyaz fotokopiden çoğaltılması nedeniyle görselden herhangi bir kıyaslama ve değerlendirme yapılamadığını, ispata yarar delil sunmadığını, aynı şekilde küçük birkaç nüans farkıyla güncelleyip … kodu ile tekrar satışa sunduğunu beyan ettikleri ve sunulan üretim teknik föyünde de aynı durumun olduğunu, 903 kodlu ürünün müvekkiline ait tescilli tasarımın tescil tarihinden önceki tarihte piyasaya sürüldüğünün ispatlamadığından davalının tabiriyle küçük nüans farkıyla güncelleme şeklinde piyasaya sürülen bu modelin de yeni ve ayırt edici olduğunun kabulünün mümkün olmadığını iddia ederek, ispatlanamayan karşı davanın reddi ile davalarının kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
MAHKEME KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/12/2020 tarihli 2018/4 E. – 2020/463 K. sayılı kararıyla; Asıl davada, davacının açmış olduğu tescilli tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminata yönelik davaların REDDİNE,-Karşı davanın KABULÜ ile, davacı-karşı davalı adına … no ile Locarno sınıfı 02-02 de tescilli … isimli tasarımın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, SİCİLDEN TERKİNİNE, ” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı/k.davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemece alınan kök raporun hükme esas teşkil edebilecek nitelikte olmadığını, bilirkişi heyetinin yenilik değerlendirmesinde “…” ürünü ile “…” ürünü arasındaki tasarımsal farkı gözardı ettiğini, rapora itirazlarının gözardı edildiğini.-Raporun 4. Sayfasında müvekkilinin renkli instagram görselinde, … tasarımının piyasaya sunum tarihinin 28 Kasım 2015 olarak görüldüğünü, bilirkişi raporunda tescilli … tasarımından farklı olduğunu belirtmişse de, ürünlerin tüm detay ve tasarım özellikleri, kesimi, kürkü ve kol kesimi açısından aynı tasarımın görseli olduğunu, karşı taraftan çok daha eski tarihli olarak kamuya sunduklarının bu instagram görseli ile açıkça görüldüğünü, davalı tarafın kamuya sunduğu ürünün ise … isimli ürün olduğunu, her iki tasarımın birbirinden farklı olduğunu. -… ürününün vücudun baş kısmından geçirilerek giyilen, önünde herhangi bir şekilde açıklık bulunmayan tasarım olduğunu, … ürününün ise, kol kısmından geçirilmesi suretiyle ceket gibi giyilen, dolayısıyla önünde açıklık bulunan bir tasarım olduğunu, müvekkilinin … tasarımının yenilik vasfının değerlendirilmesinde, sunulan … görsel ve faturalarının, üretim föylerinin dikkate alınmasının hatalı olduğunu, hem ürünlerin birbirinden farklı olduğunu, hem de her halükarda müvekkilinin kamuya sunum tarihinin 28 Kasım 2015 tarihi olduğunu, davalının müvekkilinin tasarımının benzerini 10 ay sonra kötüniyetli olarak satışa sunduğunu. -Davalının tespit dosyasında mağazasında yapılan incelemede, davalının satışa sunduğu kabanın müvekkilinin tasarımına tecavüz ettiğinin ve fiilinin haksız rekabet yarattığının tespit edildiğini, ayrıca davalının aynı ürünü daha düşük fiyatla satışa sunduğunu, müvekkilinin müşterilerini kendisine çektiğini, müvekkilini zarara uğrattığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya arasında bulunan Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde; … tescil nolu, 05/01/2017 tescil tarihli, 02-02 lokarno sınıfında bulunan …-1 adlı tasarımın … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Mahkemenin 2017/140 D.iş sayılı dosyanın incelenmesinde, talep eden davacı tarafından, karşı taraf davalı aleyhine delil tespiti talebinde bulunulduğu alınan bilirkişi raporunda; davalı mağazasında yapılan incelemede, vitrinde 1 adet askıda paketli 139 adet ve 4 farklı renkte olmak üzere 140 adet ürün (…) tespit edildiği, ürünlerin fotoğraflarının çekilip dosyaya konulduğu, ürünlerin … tarafından toptan fiyatının 70 TL ve etiket fiyatının 129,99 TL olmak üzere satışının yapıldığının tespit edildiği, etiketli satış fiyatının görselinin dosyada mevcut olduğu, 1 adet orijinal ve 1 adet taklit ürün … numunesi alındığı ve alınan numuneler üzerinde yapılan detaylı incelemede, orijinal pelerinde yaka kürkü ürünle birleşikken, taklit ürün pelerinde yaka kürkünün ayrı takıldığı, her iki ürün arasında tasarım olarak ayırt edilemeyecek kadar benzerlik görüldüğü, ürünün yaka ve kol uçlarında kürk kullanıldığı, kol ağzı bitiminde boydan yırtmacının başladığı, bolluğu ve salaşlığının aynı olduğu, beyan edilmiştir. İlk derece mahkemesince marka-patent vekili bilirkişi …, tekstil ve giyim konusunda uzman bilirkişi … ve Tasarım uzmanı bilirkişi …’den alınan 05/09/2019 tarihli heyet raporunda; tarafların delil olarak sundukları instagram görsellerinin yayım tarihlerinin arşiv niteliğinde doğrulanabilir kaynak olduğundan delil niteliği bulunduğunu,…butik 05 Kasım 2016 tarihli paylaşım, 20 Ekim 2016 tarihli paylaşımlardaki ürünün davacı tasarımı ile benzer olduğunu, her ne kadar tescilli tasarımın ön kapamasının fermuar veya düğmeli olması veya ön kısmının birleşik olmasının tasarıma ayırt edici nitelik kazandırmadığından benzer tasarımlar olarak değerlendirildiğini, davacıya ait tasarımın, tescil tarihi olan 05/01/2017 öncesinde, piyasada yer alan ve üretilen bir ürün olduğu, bu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunmadığı, tescil şartı taşıyamayan bir anonim ürün görünümünün tescillendiği, haliyle yasanın aradığı anlamda hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, hükümsüzlük davasının geçmişe etkisi dikkate alındığında davalı-karşı davacının kullanımının tasarıma tecavüz teşkil etmeyeceği,ni beyan etmişlerdir. Davacı-karşı davalı vekilinin kök rapora itirazı üzerine, bilirkişi heyetinden alınan 14/07/2020 tarihli ek raporda; davacı-karşı davalının …/… ayrımına ilişkin itirazının kök raporda değerlendirildiğini, ürünün fermuar veya düğmeli olması veya ön kısmının birleşik olmasının tasarıma ayırt edici nitelik kazandırmadığından benzer tasarımlar olarak değerlendirildiğini, modelde farklılık (ayırt edicilik) kazandıran tek unsurun kol ve yakada kullanılan kürk olduğunu, davacı-karşı davalının cevaba cevap dilekçesi ekinde sunulan 22 Aralık 2016 ve 28 Kasım 2015 tarihli instagram sayfası görsellerinin karşı delil olarak değerlendirilmediği, tescilden önce de … nolu tasarımın taraflarınca kullanıldığını iddia ettiklerini, 22 Aralık 2016 tarihli görsel siyah beyaz olduğundan değerlendirilemediğini, 28 Kasım 2015 tarihli instagram görselinde kol ucu kürklü ve yaka fiyonklu farklı tasarımlar olduğunu, kök raporda belirtilen hususlarda herhangi bir değişiklik bulunmadığını beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E: Davacı vekilinin asıl davada tasarıma tecavüzün tespiti, meni, refi ile maddi ve manevi tazminat talep ettiği, davalı-karşı davacı vekilinin karşı davada davacı adına asıl davada dayanılan … sayılı … tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığını ileri sürerek hükümsüzlüğünü talep ettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile davacı-karşı davalı adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı vekili istinaf başvurusunda, bilirkişi kök raporuna itirazlarını tekrar ettiği, bilirkişilerin hükümsüzlük davasında yenilik giderici delil olarak incelediği ürünlerin … ürünü olduğunu, müvekkilinin tescilli tasarımının ise … ürünü olduğunu, farklılığın bilirkişilerce değerlendirilmediğini ileri sürmüşse de, mahkemece alınan kök ve ek raporda bilirkişilerce “tescilli tasarımın ön kapamasının fermuar veya düğmeli olması veya ön kısmının birleşik olmasının tasarıma ayırt edici nitelik kazandırmadığından benzer tasarımlar olarak değerlendirildiği” beyan edilmekle itirazın yerinde olmadığı, davacı tasarım tescilinin 05/01/2017 başvuru tarihinden önce, tasarımın benzerlerinin başka firmalar tarafından kamuya sunulduğu ve ürünün anonim ürün olup, yeni ve ayırt edici olmadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki davacı vekili tarafından kök rapora itiraz ve istinaf dilekçesinde ürünün tescil başvurusundan önce kendileri tarafından piyasaya sunulduğu, bilirkişi raporunun aksine 28 Kasım 2015 tarihli instagram görselindeki ürünün tescilli tasarım ile aynı olduğunun ileri sürüldüğü, davacı vekilinin beyanı esas alındığında da, ürünün bu tarihte kamuya sunulması halinde 6769 Sayılı KHK 57/2. Maddedeki 12 aylık rüçhan süresinden önce kamuya sunulduğundan yenilik ve ayırt edicilik niteliğinin bulunmadığının kabul edilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince karşı davada hükümsüzlük kararı verilmesi ve buna bağlı olarak, hükümsüzlük kararı baştan itibaren sonuç doğuracağından asıl davanın reddine karar verilmesi yerinde olduğundan, davacı-karşı davalının her iki dava yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı-k.davalı vekilinin asıl ve karşı davaya yönelik yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Asıl davaya yönelik istinaf için alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL eksik harcın davacı-k.davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Karşı davaya yönelik istinaf için alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL eksik harcın davacı-k.davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-İstinaf yargılama giderleri olarak;Davacı-k.davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 07/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.