Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1415 E. 2021/1514 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1415 Esas
KARAR NO : 2021/1514
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2021
NUMARASI : 2020/317 2021/103
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, taraflar arasında müvekkili adına tescilli…8 tescil numaralı … Kahve isimli markanın devri için sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 3.6 maddesi gereğince müvekkilinin kendi adına olan kredi kartını tahsis ettiğini, davalının da bu kart ile ödeme ve harcamalar yaptığını, anılan madde uyarınca müvekkili tarafından taksitli kredi çekildiğini, müvekkili tarafından çekilen kredi taksitlerinden kalan 55.623,06 TL’lik bakiyenin davalı tarafından ödenmediğini, borcun sözleşmenin aynı maddesi uyarınca muaccel hale geldiğini, ödenmeyen taksitlerin tahsili için davalı aleyhine başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın haksız olarak açıldığını, devir sözleşmesinden çok sonra tarafların ve dava dışı …isimli kişinin bir araya gelerek dava konusu borcun … tarafından ödeneceği konusunda anlaşmaya vardıklarını, yine borcun önemli bir kısmının da adı geçen tarafından ödendiğini, dolayısıyla davacının zarara uğramadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında marka devir sözleşmesi bulunduğu, uyuşmazlığın 6769 Sayılı SMK kapsamında markasal kullanımlara ilişkin olmadığı, uyuşmazlığın sözleşme kapsamında bankadan çekilen kredi tutarının ödenmesi noktasında toplandığı, dolayısıyla uyuşmazlığın ticari nitelikte bulunduğu, davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; uyuşmazlığın marka devir sözleşmesinden kaynaklandığını, sözleşmenin SMK’nın 148/4 maddesi gereğince taşıması zorunlu olan unsurlara sahip olup olmadığı, geçerliliği ve yükümlülük doğurup doğurmadığı hususunda değerlendirmenin FSHHM tarafından yapılması gerektiğini, kararın kaldırılması gerektiğini bildirmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul 32.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında toplam 56.500,84 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, dayanak olarak 21/05/2019 tanzim ve 23/12/2019 vade tarihli asıl alacak gösterildiği, davalının yetkiye ve esasa dair itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür. Taraflar arasında 19/07/2019 tarihli marka devir sözleşmesinin imzalandığı, buna göre davacı adına kayıtlı markanın davalıya devrinin konu edildiği, sözleşmenin 3.6 maddesinde davacının davalıya kredi kartını tahsis ettiği, davalının da bu kart ile ödeme ve harcamalar yaptığı, taraflar arasında bu kart nezdinde doğan borcun ödenmesi için davacının kredi çekmesi hususunda anlaşıldığı ve davacının faiziyle birlikte bankaya toplam 74.160,00 TL borçlandığı, ilk taksidin yatırıldığı, davalının taksit bedellerini ödeyeceği, davalının ödeme yapmaması halinde borcun tamamının muaccel hale geleceği, sözleşmenin 5.maddesinde ise İstanbul Mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kılındığı görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık, davaya bakma görevinin hangi mahkemeye ait olduğuna ilişkindir. Her ne kadar taraflar arasında marka devir sözleşmesi bulunmakta ise de, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6769 Sayılı SMK’nun somut olayda uygulanmasını gerektirir bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, marka devir sözleşmesinin 3.6 maddesinde yer alan ve bankadan çekilen kredinin ödenmesine ilişkin düzenlemeden kaynaklanmakta olup ilk derece mahkemesince bu husus isabetli bir şekilde karar yerinde değerlendirilmiştir. Somut davada işlemin bankacılık işleminden de kaynaklandığı gözetildiğinde ve marka hukukunu ilgilendiren hükümlerin uygulanmasını gerektirir bir uyuşmazlık da bulunmadığından mahkemenin görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair kararı yerindedir.
Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.16/09/2021