Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/141 E. 2022/1930 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/141 Esas
KARAR NO: 2022/1930
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/06/2020
NUMARASI: 2018/1101 E. – 2020/276 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … tarafından, toplamda 1.002.000,00 TL tutarındaki 3 adet senet için İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, daha sonra bu çeklere dayanak sözde alacağını davalıya temlik ettiğini, …’nın temlikler ile iyi niyetli üçüncü kişiler oluşturmaya çalıştığını, 15.09.2018 tarihli temliknameye istinaden …, talimat icra dairesi olan Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyası ile … Oteline hacze geldiğini, 07.11.2018 tarihli hacizde otelin bütün mütemmim cüzleri ve ipotek akit tablosunda kayıtlı resmi taşınır mallarına karşı muhafaza talebinde bulunulduğunu, devamında muhafaza işlemine başlandığını, ancak otelin taşınırları üzerinde rehinler olduğunu, 07.11.2018 tarihinde tutulan haciz tutanaklarında mütemim cüz ve teferruatların haczedilemeyeceğine ilişkin ilgili Yargıtay kararları ve taşınırlar üzerindeki ipoteklerin karşı tarafa bildirildiğini, haciz sırasında, mütemmim cüzlerin büyük oranın müşteri odalarında bulunuyor olması sebebi ve yüksek doluluk neticesinde otelin işleyemez hale gelmesini engellemek ve bu ağır muhafaza tehdidini önlemek için, … A.Ş. bünyesinde yaklaşık 25 yıllık geçmişe sahip olan hesap işleri müdürü davacı müvekkilinin alacaklı tarafa 200.000 TL’lik çeki ağır cebri icra ve muhafaza baskısı altında cirolayarak vermek zorunda kaldığını, müvekkili …’ın bahse konu olaya ilişkin borç ile hiçbir bağının olmadığını beyan ederek; 30.11.2018 düzenleme tarihli, … çek numaralı ve 200.000 TL bedelli haciz baskısı nedeniyle davalı tarafa verilen çekten dolayı borçlu olunmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekin borçluları … A.Ş. ve S.İ.S. … Sanayi Ve Ticaret A.Ş.’nin İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası borcuna mahsup edilmek üzere icra borçlusu şirketler yetkililerinin talimatına dayanarak davacı … tarafından alacaklı vekili Av. …e verildiğini, mezkur çekteki son cirantanın … olması ve çek teslim tutanağında çekin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına mahsuben verilmiş olduğunun yazılması karşısında davacılardan … A.Ş.’nin aktif husumetinin olmadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yazılan talimat üzerine Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyasından bilirkişi incelemesi de yaptırılarak 26.07.2018 tarihinde usulüne uygun haciz yapıldığını, davacılardan …’ın borçlu şirketlerde aktif çalışan bir kişi olmadığını, icra dosyalarında taraf sıfatı olmadığı gibi icra borçluları ile herhangi bir organik bağının da olmadığını, çekin icra memurlarının haciz mahallini terketmelerinden sonra borçlu şirketler temsilcilerinin talimatları sonucunda verildiğini, müvekkili …’nın davaya dahili davalı olarak kabulüne ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26.11.2018 tarih ve 2018/1101 Esas 2020/276 Karar sayılı kararıyla; “…davacı şirketin lehtarı olduğu, davacı gerçek kişinin ciranta olarak yer aldığı çeki, davacı gerçek kişinin hacizden kurtarmak üzere çalıştığı firma adına verdiği ve iddiasında çalıştığı firmanın gerçekte borçlu olmadığını ancak hacizden kurtarmak için çeki ciro ettiğini iddia etmiş ise de davacı şirket ile davalı arasında birden fazla hukuk yargılaması ve ceza soruşturması olduğunu, davaya konu çekin tüm kambiyo senedi vasfını da taşıdığı, bu konularda bir ihtilaf bulunmadığı, kambiyo senetlerinin vasıfları gereğince müceretlik ilkesi gereğince tanzim edenleri bağlayıcı bulunduğu, çekin bir ödeme aracı olduğu, davaya konu çeklerin verildiğine ilişkin haciz tutanağında bir ifadeye yer verilmediği, çekin haciz tutanağı imzalandıktan sonra verildiği ve verilirken ihtirazi kayıt ileri sürülen ve bunun kayıt altına alındığı herhangi bir tutanağın dosyaya sunulmadığına binaen ve daha önemlisi baştan sona tüm unsurlara taşıyan ve sonuç itibariyle taraflar arasında kambiyo senetlerine ilişkin müceretlik ilkesi gerekiğince cirolanmış bir çek söz konusu olup çekin veriliş nedenine dair başkaca bir teminat yada şart ibaresi bulunmamış olmakla ve çekin davacı şirketin emrine düzenlenmiş olması nedeniyle aktif husumet sahibi olduğuna kanaat edinilerek davacıların davasının esastan reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacılar vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davalı …’nin 07.11.2018 tarihinde … Otel’e hacze geldiğini, hacze gelinen icra dosyasında müvekkillerin borçlu olmadığını, dosya borçlusunun müvekkil şirkete oteli 2013 yılında kiraya veren … A.Ş. olduğunu, Müvekkil şirket ile … A.Ş. arasında birçok çekişme ve ihtilafın mevcut olduğunu ve organik bağın söz konusu olmadığını, Oteldeki bütün menkuller ipotek akit tablosuna kayıtlı olmasına rağmen, davalı vekili ve icra memuru otel müşterilerinin odalarına girmek isteyerek müvekkillerimizin iradesini sakatladığını, Müvekkillerimiz haciz baskısı karşısında 30.11.2018 düzenleme tarihli, … çek numaralı ve 200.000 TL bedelli çeki imzalayıp haciz mahallinde … vekili Av. …e vermek zorunda kaldığını, müvekkillerin haciz baskısı ile iradelerinin sakatlandığını, somut olayda müvekkillerimizin bahse konu icra dosyasıyla ve hacze sebep borç ile hiçbir bağının olmadığını, İcra memurunun haciz mahallinde kanuna göre hareket etmeyip alacaklı vekilinin taleplerine göre hareket ettiğini, nitekim haciz tutanağına müvekkiler tarafından çekin verildiğinin dahi yazılmadığını, bu hususun dahi icra memurunun yaptığı haksızlığı ortaya koyduğunu, TBK hükümleri çerçevesinde korkutma neticesinde verilmiş olan davaya konu çekin bedelinin müvekkilimize iadesi gerektiği açıktır.hükümleri çerçevesinde korkutma neticesinde verilmiş olan davaya konu çekin bedelinin müvekkilimize iadesi gerektiğini, haciz baskısı altında alınan çekin bedelsizliğinin Yargıtay kararları doğrultusunda sabit olduğunu, Çekin üçüncü kişilerce tahsil edildiğini, davaya konu çekle ilgili bedelsizlik kararı verilmesi mümkün olmadığından TBK’nın amir hükümleri çerçevesinde çekin bedelinin davalı … tarafından alınarak tarafımıza iadesinin gerektiğini, Çek verilirken müvekkillerimizin çeke veya haciz tutanağına bir ihtirazi kayıt koymasının mümkün olmadığını, müvekkillerimizin buna tevessül etmeleri halinde davalının otel müşterilerinin odasına girme durumu oluşacağından müvekkillerimiz sakatlanmış iradeleri ile bir ihtirazi kayıt da öne süremediklerini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir. Feri müdahil … vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Müvekkil İstanbul …İcra Müdürlüğünün… E. ve … E. sayılı dosyaları ile yaptığı icra takiplerine konu alacaklarını fer’ileri ile birlikte 28.08.2018 tarihinde diğer davalı …’ye temlik ettiğini, Bilahare davalı … ile müvekkil aralarında yaptıkları protokol gereğince temlikin yapıldığı tarih itibarıyla temlik sözleşmesinden döndüklerini ve yapılan temlik sözleşmeleri ile icra dosyası alacaklarının 09.11.2018 tarihinde tekrar müvekkilim …’ya temlik edildiğini, 09.11.2018 tarihinde yapılan temlik ile müvekkilim tekrar dosya alacaklısı olmakla davada davalı taraf sıfatına haiz olduğunu, ancak Mahkeme tarafından müvekkile fer’i müdahil sıfatı yüklendiğini, Müvekkilim … 09.11.2018 tarihinde yapılan temlik ile tekrar dosya alacaklısı olmakla işbu dava dosyasının da doğal olarak tarafı olmuştur ve davalı …’nin artık davada taraf sıfatı kalmadığını, onun yerini davalı olarak müvekkil … alması gerektiğini, Müvekkil davalı sıfatına haiz olması nedeniyle hakkında davalı olarak hüküm kurulması ve lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken, davalı sıfatını yitirmiş …’ye davalı sıfatı yüklenmesiyle lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Davaya konu çekin; 30.11.2018 keşide tarihli, … çek numaralı ve 200.000 TL bedelli, keşidecisinin… Ticaret ve Seyahat A.Ş. olduğu, çekin davacı şirket emrine düzenlendiği, davacı gerçek kişinin çekte ciranta olarak yer aldığı görülmüştür.GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesi tarafından, “…davaya konu çekin tüm kambiyo senedi vasfını taşıdığı konusunda bir ihtilaf bulunmadığı, çekin bir ödeme aracı olduğu, davaya konu çeklerin verildiğine ilişkin haciz tutanağında bir ifadeye yer verilmediği, çekin haciz tutanağı imzalandıktan sonra verildiği ve verilirken ihtirazi kayıt ileri sürülen ve bunun kayıt altına alındığı herhangi bir tutanağın dosyaya sunulmadığına binaen ve daha önemlisi baştan sona tüm unsurlara taşıyan ve sonuç itibariyle taraflar arasında kambiyo senetlerine ilişkin müceretlik ilkesi gereğince cirolanmış bir çek söz konusu olup çekin veriliş nedenine dair başkaca bir teminat ya da şart ibaresi bulunmamış olmakla davacıların davasının esastan reddine” karar verilmiştir. Hüküm davacılar vekili ile feri müdahil vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacılar, dava dışı borçlu şirketler aleyhine açılan icra takibi kapsamında hacze gelindiğini, haciz ve muhafaza baskısı altında davaya konu çekin verilmek zorunda kaldıklarından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise, 26.07.2018 tarihinde usulüne uygun haciz yapıldığını, davacılardan …’ın borçlu şirketlerde aktif çalışan bir kişi olmadığını, çekin icra memurlarının haciz mahallini terketmelerinden sonra verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davaya konu icra takibindeki alacakların dosya alacaklısı … tarafından fer’ileri ile birlikte 28.08.2018 tarihinde davalı …’ye temlik edildiği, işbu menfi tespit davasının temlik alan … davalı gösterilmek suretiyle 26.11.2018 tarihinde açıldığı, oysa dosya kapsamındaki belgelerden 09.11.2018 tarihinde yapılan temlik sözleşmesi ile icra dosyası kapsamındaki alacağın tekrar eski alacaklı …’ya temlik edildiğinin anlaşılması karşısında; davanın gerçekte taraf sıfatı bulunmayan … huzurunda görülerek sonuçlandırılması usule aykırıdır. Davalı tarafça yapılan ikinci temlikin davadan hemen önce yapılmış olması ve bu durumun davacı tarafça bilinememesi kabul edilebilir bir yanılgı olarak değerlendirilmesi gerektiğinden; taraf sıfatının dava şartlarından olması nedeniyle durumun re’sen dikkate alınması zorunlu olduğundan, mahkemece HMK.124/3-4 maddesi gereğince davacıya taraf değişikliği yapmak üzere kesin süre verilmesi ve bunun sonucuna göre işlem yapması gerekirken, davaya devamla mevcut duruma göre karar verilmesi hatalı olduğundan, taraf vekillerinin istinaf nedenleri bu aşamada incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2-İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/06/2020 tarih, 2018/1101 E. – 2020/276 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-İstinaf peşin harçlarının talepleri halinde taraflara iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.23/11/2022