Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1405 E. 2023/548 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1405 Esas
KARAR NO: 2023/548
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/03/2021
NUMARASI: 2014/706 2021/272
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ticari ilişki kapsamında davacı … firması tarafından imzalanarak lehdar … San. Dış. Tic. Ltd.Şti’ne gönderilmek edilmek üzere … Kargo’ya teslim edilen dava konusu 31/03/2014 keşide tarihli ve 37.720 USD meblağlı çekin … kargo aracında meydana gelen hırsızlık olayı sırasında çalındığını, hırsızlık olayı ile ilgili olarak … kargo şirketinin Ümraniye/ Çakmak karakoluna yaptığı başvuru üzerine Bakırköy CBS’nın 2014/ 43290 ve 2014/43292 nolu dosyaları üzerinden soruşturma yapıldığını, dava konusu çek hakkında İstanbul Anadolu 21. ATM’de 2014/28 Esas sayılı dosya üzerinden açılan zayi nedeniyle iptal talepli davada çek bedeli üzerine ödeme yasağı konulduğunu, ancak kötü niyetli kişiler tarafından çekin ele geçirildiğini ve çek üzerine 31/03/2014 olarak yazılan keşide tarihinin elle tahrif edilmek suretiyle 21/03/2014 tarihine dönüştürüldüğünü ve sahte paraf atıldığını, çekin arkasına … firması adına üretilmiş sahte kaşe ve imza yoluyla çekin ciro edilip tedavüle çıkarıldığını, bilahare müvekkilleri aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılıp ödeme emri tebliğ edildiğini, söz konusu çek üzerindeki ciro silsilesi kopuk olduğundan alacaklı görünen davalı … şirketinin yetkili hamil olmadığını beyanla müvekkili şirketlerinin dava/ve takip konusu çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle davalı alacaklının % 20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir. Davalı … Tekstil Plas. Gıda San. Dış. Ticaret Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının kıymetli evrak niteliğindeki resmi belgeyi muhatabına adi kargo ile göndermek suretiyle ağır kusurlu ve basiretsiz davrandığını, müvekkilinin dava konusu çekin yasal ve meşru hamili olduğunu, keşide tarihindeki parafın sahte olması halinde keşide tarihinin paraf yokmuş gibi 31/03/2014 günü olarak kabul edileceğini, çekin yasal süre içinde bankaya ibraz edildiğini, kambiyo vasfını koruduğunu, sahte imza ve kaşe nedeniyle ciro silsilesinin kopmuş olduğuna dair iddianın gerçek dışı ve ispata muhtaç, kötü niyet tazminatına ilişkin talebin haksız olduğunu beyanla davanın reddini savunduğu, ancak cevap süresinin yasal süre içinde ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “….Davalı … İnşaat adına dosyaya sunulan Bakırköy … Noterliği’nin 20 Mayıs 2013 tarihli vekaletnamesinde davalı şirket yetkilisinin Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan … olduğu anlaşılmıştır. Davalı şirket yetkilileri … ve … Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/19 Esas sayılı dosyasında yargılandıkları sırada davalı şirket yetkilisi olduklarını ve çeki … firması …’ın yetkilisi olduğu firma ile alışverişleri nedeniyle bu firmadan aldıklarını ve çekte cirosu bulunan …’in de şirketlerinde çalıştığını beyan etmişler, ayrıca çekte cirosu bulunan …’te çeki kendisine amcası şirket yetkilisi …’in verdiğini beyan etmiştir. Davalı şirket yetkilileri söz konusu çeki kendilerinden önceki ciranta olarak görünen … İnş. Ltd. Şti’den aldıklarını beyan etmiş iseler de; bahsi geçen … İnş. Ltd. Şti ile aralarında herhangi bir ticari ilişki olduğuna dair belge sunamadıkları, ayrıca … İnş. Ltd. Şti yetkilisi …’ın davacıların şikayeti üzerine Savcılıkta alınan ifadesinde çekteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekle ilgili herhangi bir alışverişinin ve hukuki ilişkisinin bulunmadığını beyan etmiş, ayrıca bilirkişi tarafından yapılan incelemede … Boru İnş. Ltd. Şti’ye ait ciro imzasının şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiştir. Davacıların, dava konusu çekin çalındığını beyan ederek şikayetçi olmaları, İcra Hukuk Mahkemesi’mnde Savcılıkta, Ağır Ceza Mahkemesi’nde ve mahkememizde yaptırılan bilirkişi incelemelerinde davacıları doğrulayacak şekilde lehdar cirosundaki imzanın sahte olduğunun anlaşılması, lehdardan sonraki cironun … İnş. Ltd. Şti’ye ait olması, bu cironun da sahte olduğunun anlaşılması, … İnş. Ltd. Şti’den sonra çekin davalı şirkete geçtiğinin anlaşılması, davalı şirketin … Boru İnş. Ltd. Şti’den çek aldığını ispat edememesi, aksine bu cironun sahte olduğunun anlaşılması, ondan önceki cironun da sahte olduğunun anlaşılması ve davalı şirket yetkilileri hakkında sahtecilikten mahkumiyet kurulması birlikte değerlendirildiğinde davalı şirket yetkililerinin kötü niyetli olarak çeki iktisap ettikleri kabul edilmiş..” şeklindeki gerekçe ile neticeten “..AÇILAN DAVANIN KABULÜNE, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen 37.720 USD bedelli çek ve bu icra takibi nedeniyle davacıların davalı şirkete borçlu olmadıklarının tespitine, Takip konusu alacağın % 20 si oranında (17.637,45-TL) kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,..” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Müvekkilinin çeki ciro ile devralmış olup imzaların istiklali ilkesi gereği tarafların atmış olduğu imzaların sahteliğini bilmesinin mümkün olmadığını, 11.01.2021 tarihli bilirkişi raporuna itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, imza mukayese belgeleri ile çek keşide tarihleri arasında bazı belgelerde keşide tarihinden 8 yıl önce bazı belgelerde ise keşide tarihinden 4-5 yıl önce ki belgeler mukayese edildiğini, çek keşide tarihine yakın imza örnekleri ile ilgili araştırma yapılmamış ilgili yerlerden celb edilmediğini ve bilirkişi raporunun net bir kanatte bulunmamasına rağmen hükme esas alınmasının hatalı olduğunu,davacılardan … Ltd. Şti.’nin çekteki imzaya ve borca bir itirazı bulunmadığını, mahkeme, davacı … Ltd. Şti.’nin imza inlemesi yapıldığını, imzanın sahte olduğunu ve bu da davacıların iddialarını doğrular nitelikte olduğunu kararında belirttiğini, 6102 sayılı TTK 790md uyarınca yetkili hamil olduğunu, takip konusu çekteki ciroda sahtelik olsa dahi bu husus şeklen görünüşte geçerli bir ciro silsilesi mevcut olduğundan ciro silsilesinde kopukluk yaratmayacak ve diğer imza sahibi olan keşideci davacı … Ltd. Ştin.’nin sorumluluğunun devam edeceğini, çeki elinde bulunduran hamilin kendinden önceki ciroların sıhhatini bilme imkanı olmadığını ve kambiyo hukukunun temeli olan ” Mücerretlik İlkesi” nin gereği olarak bu yönde bir yükümlülüğü dahi olamayacağını, ciro silsile içinde yer alan herhangi bir cirodaki sahtelik sadece ilgilisi için sonuç doğuracak, diğer imza sahiplerini imzaların istiklali prensibi uyarınca hamile karşı sorumlu kılacağını, bu ilkenin dışında, resmi evraka güven ilkesi, kambiyo hukukunun temel ilkesi olan ” mücerretlik ” kambiyo evraklarının ” güvenle tedavülü ” prensibinin dikkate alınması gerektiğini, müvekkilinin dava konusu çekin meşru, haklı ve iyiniyetli hamil olduğunu, çekin zayi edilmis olmasının müvekkilinin yetkili hamil olmasına engel teşkil etmeyeceğini, davalı hamilin, çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, davacı, müvekkilin kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunu kesin delillerle ispat edemediğini, mahkemenin ispat yükünde yanılgıya düştüğünü, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi Esas: 2015/15297 Karar: 2017/2392 25.04.2017 tarihli kararının bu yönde olduğunu, Mahkemenin, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/19 Esas Sayılı dosyasının kesinleşmesini bekleyerek karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile karar verdiğini, mahkemenin, müvekkilin kendinden önceki cirantadan çeki aldığını ispat edemediğini kararına gerekçe gösterdiğini, Müvekkilinin çeki edinme ve alacağını ispatlamasını beklemenin, TTK hükümlerine aykırılık teşkil edeceğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Dava konusu … Küçüksaat Adana şubesine ait … nolu, 37.720USD bedelli 21.03.2014 tarihli (önceki tarihin üstü çizili) çek incelendiğinde; keşidecisinin davacı … Mühendislik Şirketi, lehtar cirantanın davacı … Şirketi olarak gözüktüğü, … Şirketi tarafından … İnş. Şirketi’ne ciro yapıldığı, … Boru İnş. Şirketi tarafından …’e ciro edildiği ve … tarafından davalı …’a ciro edildiği ve … İnşaat tarafından çekin 31/03/2014 tarihinde ödenmesi için ibrazında İstanbul Anadolu 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/28 Esas sayılı ödeme yasağı kararı gereği ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır. Çek davalı tarafça Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konulmuş olup Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının sureti incelendiğinde; alacaklı … Ltd. Şti vekili tarafından aralarında davacılar … Ltd.Şti ve … Ltd. Şti’nin ve dava dışı …şti, … aleyhine takibe konulduğu, takipte toplam 37.877,99 USD alacağın tahsili talep edildiği görülmüştür. Bakırköy 1. İcra Hukuk Mhk’nin 2014/571 Esas, 2016/999 Karar sayılı dosyasında; davacıalr …şti, …şti tarafıdnan davalı …şti aleyhine açılan davada; neticeten şikayet ve itirazın kabulüne, davacıalr hakkındaki Bakırköy …İcra md nün … E sayılı dosyasındaki takibin İİK 170/a md gereğicne durdurulmasına karar verildiği, dosyada Grafoloji ve sahtecilik Uzmanı … tarafından düzenlenen raporda inceleme konusu keşide tarihi 21/03/2014 okunur olan … çek nolu 37.720,91 USD bedelli çekin arka yüzündeki … Elk. San. Dış. Tic. Ltd.Ştine atfen atılan imzaların adı geçen şirket yetkilileri … ile …’ün eli ürünü olmadığı yönünde görüş bildirildiği, mahkemenin gerekçesinde çekte keşide tarihinde tahrifat yapıldığı, tahrifat tarihine göre keşide tarihinden önce bankaya ibraz edildiği, keşideci lehtar imzasının davacıya ait bulunmadığı hususunun açıklandığı, kararın kesinleşme şerhinin olmadığı görülmüştür. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/19 Esas, 2020/446 karara sayılı, 30.12.2020 tarihli kararı incelendiğinde; müştekinin …, …, …, …Şti olduğu, sanıkların …, …, … olduğu, sanıklar … ve … hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından HAGB kararı, sanık … hakkında ise mahkumiyet karraı verildiği, sanık … vekilinin karara karşı istinaf Kanun yoluna başvurduğu, İstanbul BAM 22 Ceza Dairesi’nin 2021/1423, 2021/1909 sayılı ilamında sanıklar … ve … yönünden HAGB kararlarının istinaf dışı olduğu belirtilerek “…Dosyanın tek tanığı müşteki … dinlenmeyip, davanın duruşmada hazır olması zorunlu tarafı olan tanık usulünce dinlenmeden yokluğunda yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmakla CMK 289/1-e maddesinde “Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması” şeklinde düzenlenen yasa hükmü kapsamında hukuka kesin aykırılık yapılması, Kabule göre de; Sanık tarafından dosyaya ibraz edilen suça konu çek karşılığında kesildiği iddia edilen irsaliye, çek alında belgesi ve sipariş formunun …’a gösterilerek doğruluğunun araştırılmadığı gibi faturalara esas olmak üzere; faturayı tanzim eden … Ltd. Şti. ve adına tanzim edildiği … Makine Sanayi Ticaret Ltd. Şti.ne ait defter kayıt ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak faturaların her iki şirket kayıtlarına işlenip işlenmediği, vergi beyannamelerinde gösterilip gösterilmediği, İrsaliye de teslim alan imzasının kime ait olduğunun sanıktan sorulmaması, … Ltd. Şti.Suça konu çek ile icra takibi başlatmış olup icra dairesinden dosya incelenmek üzere istenerek eylemin tamamlanmış yada teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığının tartışılmaması, TCK.nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğu, sanık hakkında UYAP’ ta benzer suçlardan açılmış kamu davalarının olduğu, bu dosyaların incelenmesi suretiyle sanık hakkında benzer suçlardan açılan kamu davalarının birleştirilmesi suretiyle sanık hakkında zincirleme suç hükümleri yada her bir eylemin ayrı suç olup olmadıklarının tartışılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafii’nin istinaf itirazları bu yönü ile yerinde görülmekle, diğer yönleri incelenmeyen hükmün CMK’nın 280/1-d ve 289/1-e maddeleri uyarınca BOZULMASINA …” şeklindeki gerekçe ile kararın bozulduğu anlaşılmıştır. İlgili ceza davasında iş bu davaya konu Z0405618 nolu 37.720 USD bedelli çekin şikayet konusu olduğu görülmüştür. İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1341 Esas sayılı (kapatılan 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/28 Esas) dosyasının tetkikinde; davacı … Ltd. Şti. tarafından dava konusu çekin kargoda iken çalındığı gerekçesiyle iptalinin talep edildiği ve neticeten karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. Adli Tıp- Adli Bilimler, Belge İnceleme Uzmanı Prof. Dr. … tarafından düzenlenen raporda : çekin keşide tarihi kısmında oynama yapılarak 31 Mart 2014 tarihinin 21 Mart 2014 tarihine dönüştürüldüğü, lehdar … Şirketi’ne ait cirodaki imzaların şirket yetkilileri … ve …’ın eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Geçerli bir ciro silsilesine göre çeki elinde bulunduran kişi yetkili hamil konumundadır. Çeki kötüniyetle iktisap ettiği veya iktisabında kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığı sürece iyiniyetli hamil olarak kambiyo senedinden doğan haklarını kullanır.Somut uyuşmazlıkta davacı lehtar-ciranta …Şti çekteki imzayı kabul etmemiştir. Davacılardan keşideci …Şti çekteki imzayı inkar etmemiş ise de; çekin hırsızlık sonucu elden çıktığını, davalının yetkili hamil olmadığını, iktisabın kötüniyetli olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece lehtar davacı yönünden, imza incelemesi için alınan raporda her bir şirket yetkilisi yönünden mukayeseye esas alınan birer adet evrak mevcut olduğu gibi bu evrakların da fotokopi olduğu, bir yetkili yönünden önceki tarihli, bir yetkili yönünden sonraki tarihli evrak fotokopisi olduğu yazılıdır. İcra mahkemesinde alınan rapor genel mahkemede hükme esas alınamayacaktır. Bu durumda imza inkarında bulunan şirket yetkilisinin öncelikle senetten önceki tarihli, olmadığı takdirde senede en yakın sonraki tarihli imzalarının bulunduğu evrak asıllarının toplanarak usulüne uygun imza incelemesi yapılması gerekli olup davalı vekilinin bu yöndeki istinafı yerindedir. Bununla birlikte mahkemenin kararının gerekçesinde … Ltd şti’nin cirosunun sahte olduğunun anlaşıldığı, davalının da aradaki ticari ilişkiye ilişkin belge sunmadığı, ceza dosyası dikkate alınarak karar verildiği belirtilmiş ise de; Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/19 Esas, 2020/446 kararının istinaf incelemesinde İstanbul BAM 22. Ceza Dairesi’nin 2021/1423, 2021/1909 sayılı ilamında sanıklar … ve … yönünden HAGB kararlarının istinaf dışı olduğu belirtilerek “…Dosyanın tek tanığı müşteki … dinlenmeyip, davanın duruşmada hazır olması zorunlu tarafı olan tanık usulünce dinlenmeden karar verilmesi ve Kabule göre de; Sanık tarafından dosyaya ibraz edilen suça konu çek karşılığında kesildiği iddia edilen irsaliye, çek alında belgesi ve sipariş formunun …’a gösterilerek doğruluğunun araştırılmadığı gibi faturalara esas olmak üzere; faturayı tanzim eden … Ltd. Şti. ve adına tanzim edildiği … Makine Sanayi Ticaret Ltd. Şti.ne ait defter kayıt ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak faturaların her iki şirket kayıtlarına işlenip işlenmediği, vergi beyannamelerinde gösterilip gösterilmediği, İrsaliye de teslim alan imzasının kime ait olduğunun sanıktan sorulmaması,…” gerekçeleri ile sanık … hakkında hükmün bozulmasına karar verildiği, Ticaret sicil kayıtlarında davalı şirket yetkilisi olarak … yer almış ise de iddianame ve karar içeriğinde sanık …’ın davalı şirketin imza yetkilisi olarak geçtikleri görülmektedir. HAGB kararı mahkumiyet hükmü mahiyetinde olmayıp mahkeme dosyasında yer alan somut deliller değerlendirilebilir ise de ilgili ceza dosya içeriğinde ciranta olarak gözüken … İnşaat’ın yetkilisi olarak yer alan …’ın cirosunun sahte olup olmadığına yönelik olarak rapora, somut tespite dosyada rastlanmamıştır. Ceza mahkemesi Kararın istinaf aşamasında kaldırıldığı da dikkate alındığında mahkemece; ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerekli olup olmadığının ve buna göre davacı lehtar …Şti yönünden yeniden imza incelemesi yapılmasının gerekli olup olmadığının değerlendirmesi gerekirken eksik incelemeye göre karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın kaldırılması gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre bu aşamada sair hususların incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/03/2021 tarih, 2014/706 E, 2021/272 K sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 43,40-TL posta masrafı olmak üzere toplam 205,50-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 27,50-TL istinaf masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.24/03/2023