Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1399 E. 2021/1662 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1399 Esas
KARAR NO: 2021/1662 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2021 günlü ara karar
NUMARASI: 2020/132 E.,
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalının Fransa merkezli kafe restaurant markası olan “…” markasının Türkiye’deki franchise haklarını elinde bulunduran şirket olduğunu, müvekkili ile davalı arasında 12/12/2016 tarihli alt lisans sözleşmesi imzalanarak bahse konu markanın İstanbul Anadolu Yakası haklarının müvekkiline verildiğini, buna göre müvekkilinin İstanbul Anadolu Yakasında bir ya da daha fazla restaurant açma hakkını elde ettiğini, sözleşme gereğince müvekkili tarafından satışa sunulacak ürünlerin münhasıran davalı tarafından temin edildiğini, ancak davalının bu ürünlerin tedarikinde aksaklıklar yaşandığını, müvekkilinin siparişlerini temin edemediğini ve müvekkilinin bu yönden zarara uğramasına yol açtığını, tedarik sürecindeki aksaklıklar nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararlardan dolayı şimdilik 1.000 TL maddi tazminata, ayrıca davalının müvekkilinin bir AVM’de restaurant açmasına engel olması nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararlara karşılık şimdilik 1.000 TL maddi tazminata, davalının ayrıca sözleşmeyi ihlal eden davranışları nedeniyle müvekkilinin ticari itibarının zedelenmesinden dolayı 20.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğini, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin FSHHM’ler olduğunu, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Davacı vekilinin 02/03/2021 tarihli dilekçesiyle; davalı şirketin tasfiye sürecine girdiğini, bu durumun 18 Haziran 2020 tarihli resmi gazetede yayınlandığını, müvekkilinin uğradığı zararlar nedeniyle hak kaybı yaşamaması adına 6100 Sayılı HMK’nın 389-399 maddeleri gereğince davalının uluslararası Fransız … markasının Türkiye distribütörlük haklarına ve şirketin mevcut mal varlığına ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava konusu ihtilafın davacı tarafın davalıdan maddi ve manevi tazminat talebinden kaynaklandığı, HMK’nın 389/1 maddesi gereğince ihtiyati tedbirin ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, ihtiyati tedbir istenen hususların uyuşmazlık konusu olmadığı gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair 08/03/2021 tarihli karar verilmiş, işbu karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; davalının müvekkili ile imzaladığı anlaşmanın hükümlerinin 2022 yılı sonuna kadar geçerli olduğunu, ancak davalının 2020 yılı Haziran ayında tasfiye kararı alarak faaliyetini fiilen durdurduğunu, davalının fiili ve kötüniyetli işlemleri nedeniyle müvekkilinin de ticari faaliyetini durdurmak zorunda kaldığını ve uğradığı zararlar için huzurdaki davanın açıldığını, ancak dava açılmasının takiben davalının tasfiye kararı alıp tasfiye sürecine girdiğini, bu süreç içerisinde davalının değer teşkil eden mallarını elinden çıkaracağını ve bu durumun da müvekkilini zarara uğratacağını, davalının adresini terkettiğini, davalıya ulaşılamadığını, amacının mal kaçırmak suretiyle müvekkilini zarara uğratmak olduğunu, bu nedenle ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini bildirmiştir. Davanın 22/02/2020 tarihinde açıldığı görülmüştür. Dosya içeriğinden taraflar arasında 12/02/2016 tarihli alt lisans sözleşmesinin imzalandığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, alt lisans sözleşmesine dayalı maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Davacı taraf davalının sözleşmeye aykırı eylemleri nedeniyle zarara uğradığını iddia etmiş, ayrıca yargılama sürecinde davalının tasfiye sürecine girdiğinden bahisle uğranılan zararlar nedeniyle hak kaybı yaşanmaması bakımından davalının alt lisansa konu markanın Türkiye distribütörlük haklarına ve davalının mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir kararı konulmasını istemiştir. Bilindiği üzere HMK’nun 389/1 maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir. Davacının ihtiyati tedbir kararı verilmesini istediği markanın Türkiye distribütörlük hakları ve davalının mal varlığı huzurdaki uyuşmazlığın konusu olmadığından davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi. 06/10/2021