Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1395 E. 2023/509 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1395 Esas
KARAR NO: 2023/509
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/05/2021
NUMARASI: 2019/1275 E. – 2021/396 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Faktoring A.Ş. tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine, 2.661.283,44 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, takip dosyası incelendiğinde, takibin, 14.10.2014 keşide tarihli, 33.000.000,00 TL bedelli, 07.11.2017 tarihli bonoya dayandığının görüldüğünü, takip dayanağı bononun davalıya yapılan 08.05.2015 T. 7796 V. Nolu Alacağın Temliki İşlemi kapsamında verildiğini, bono üzerinde iş ortaklığı kaşesinin bulunduğunu, müvekkilleri şirketle iş ortaklığı yapan dava dışı şirket yetkilisinin imzası ile keşide edildiğini, davalı tarafın ikinci bir temlik işlemi kapsamında yine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip başlattığını, bu takiple ilgili olarak İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/999 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu dava kapsamındaki bazı beyan ve belgeler işbu davaları ile ilgili olduğunu, takip dayanağı bono incelendiğinde, bononun, … İnş.-… İnş. İş Ortaklığı Kaşesi altına atılan imza ile keşide edildiğini, dolayısıyla takip dayanağı bonoda keşideci … İnş.-… İnş. İş Ortaklığı olduğunu, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığını, bu sebeple adi ortaklığın bono keşide etmesi de mümkün olmadığını, tüzel kişiliği olmayan adi ortaklık tarafından düzenlenmiş olan bononun da geçersiz olacağını, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/999 E. sayılı dosyasına sunduğu davaya cevaplarında bonoların temlikname kapsamında verildiğini beyan ve ikrar ettiğini, 11/10/2019 tarihli talepleri doğrultusunda, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1393 D. iş 2019/1455 sayılı karar sonucu, İstanbul … İcra Dairesi … E. numaralı dosyada tedbir kararı verildiğini, verilen tedbir kararı sonucunda dosyadaki takip miktarının %15’i oranında hesaplanan 415.934,44 TL teminat yatırıldığını, icra dosyasına giren paranın alacaklıya ödenmesinin engellenmiş bulunduğunu, şüphesiz bir faktoring işlemi bulunmadan bu işlemden doğacak borçlar için verildiği belirtilen temlik de geçersiz olacağını, temlik geçersiz olunca temlikten doğacak sorumluluğun teminatı olarak verilmiş olan bononun da bedelsiz kalacağını beyanla takip konusu bono geçersiz ve bu kabul edilmediği takdirde bedelsiz olduğundan menfi tespit kararı verilmesini, takip alacaklısının, dava konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, dava harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın iddiasının aksine ortada “… İnş.-… inş. İş Ortaklığı” ile müvekkilleri arasında akdedilen bir sözleşme mevcut olduğunu, müvekkilin ayrıca bu sözleşmeyi de icra takibine girişirken takip dosyasına sunma zorunluluğu bulunmadığını, gerektiğinde ve talep edildiğinde adli ve idari mercilere sunmaktan da hiçbir şekilde imtina edilmediğini, yine iddia edilenin aksine; ortaklığı temsile yetkili şahıs tarafından imzalanan sözleşme ile ortaklığın artık söyleşme tarafı olduğu, davacı yanın bu ortaklardan biri olduğu gerçeği karşısında, ayrıca davacı yanın sözleşmede imzasının bulunmadığından bahisle sözleşmenin geçerli olmayacağı iddiası da kabul edilemeyeceğini, bu hususta davacı yan dava dilekçesinde çelişkili beyanlarda bulunmakta olduğunu, zira; hem ortaklığı temsile yetkili şahsın … İnş. Asf. Nak. Tic. Ltd. Şti. yetkili Abdurrahim Savar olduğu dava dilekçesinde belirtilmiş hem de akdedilen sözleşmede davacı yanın yetkilisinin imzasının bulunmadığından bahisle sözleşmenin geçersiz olduğu iddia edildiğini, dava dilekçesinde iş ortaklığı sözleşmesinin 9. maddesinde de iş ortaklığı alacaklarının her iki ortak tarafından temlik edilebileceğinin belirlenmiş olduğu ifade edildiğini, bu hususta da iş ortaklığı sözleşmesi’nin 9. maddesine atıf yapıldığını, iş ortaklığının alacaklarının ancak her iki ortak tarafından birlikte devredilebileceği sonucu çıkarıldığını, yine yukarıda arz ve izah edildiği üzere iş ortaklığı sözleşmesinde kararlaştırılan 9.madde çerçevesinde birlikte imza koşulunun aranmadığı, rıza veya onay arandığı açık gerçeği karşısında temliknamenin yetkisiz kişi tarafından yapılmış olduğu ve ortaklıkça birlikte imzalanması gerektiği iddiasının yine tamamen asılsız bir iddia ve beyan olduğunu, diğer yandan davacı yanın temliknamelerden, kendisine karşı yapılan iki adet takip ve diğer takiple ilgili olarak açılmış olan dava vesilesi ile haberdar olduğu iddiası karşısında ise ile sunulan evrak çerçevesinde söz konusu temlik işlemine kaşeli ve imzalı şekilde rıza ve onayının olduğunu belirten davacı yanın bu iddiası da haliyle tamamen asılsız olduğunu, ortada yetkili kişi tarafından imzalanan ve tamamen geçerli bir temlikname, temliknameden haberi olan davacı yan varken bu hususların mevcudiyetinin varlığını inkar ile temliknamenin geçersiz olduğunu, temliknamenin geçersizliği ile bononun do geçersizliğini iddia etmenin abesle iştigal olduğunu, davacı(borçlu) tarafça sunulan dilekçe ve eklerden de anlaşılacağı üzere müvekkiline karşı borçlu konumunda olduğunu, dolayısıyla teminat karşılığı verilen ihtiyati tedbir kararı da hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini, davacı yanın herhangi bir hukuki bir menfaati olmadığını, kötü niyetli ve hukuki sürecin sürüncemede bırakılması amacıyla yapılan taleplerin kaldırılması ve icra takibine devam edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 20.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.05.2021 tarih ve 2019/1275 Esas – 2021/396 Karar sayılı kararıyla; “… Bu kapsamda davalı tarafça cevap dilekçesinde belirtilen ve deliller arasında sureti eklenen iş ortaklığını temsil yetkisi bulunmayan ortak olan … İnş. Asfalt ve Tic. Ltd. Şti. tarafından … İnş-… İnş. İş Ortaklığı’nın Ulaştırma Bakanlığından olan alacaklarını Kocaeli … Noterliği’nin 08/05/2015 tarih, … yevmiye numaralı temlik işlemine yönelik haberdar olduğu, bilgileri ve rızaları dahiline yapıldığı, iş ortaklığının 9. maddesindeki kısıtlayıcı hükümlerin hükümsüz olduğu ve temliğe muvafakat ettikleri ve ortaklık yapısı gereği %5 oranında sorumlu olduklarına ilişkin belge suretine dayanılarak davacı şirketin borçtan sorumlu olduğu yönünde savunmada bulunulmuş ise de davacı şirketin söz konusu davalı şirkete hitaben yazılan tarihsiz muvafakat belgesindeki imzaya yönelik itirazda bulunması üzerine Mahkememizin 21/01/2021 tarihli üç numaralı duruşmasının bir numaralı ara kararı gereği davalı vekiline verilen kesin süreye rağmen cevap dilekçesi ekindeki (Ek:6) davacı şirketin muvafakat beyanını içeren belge aslı dosyaya sunulmadığından davalı tarafın bu belgeye delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş olup, söz konusu temlike muvafakat belgesinin hükümsüz olması ve iş ortaklığı sözleşmesinin 9. maddesindeki iş ortaklığı alacaklarının devir ve temliğinin davacı şirketin rıza ve onayı olmaksızın yapılması mümkün olmadığından ve davacı iş ortaklığını temsil yetkisi bulunmayan ortak olan … İnş. Asfalt ve Tic. Ltd. Şti. tarafından … İnş-… İnş. İş Ortaklığı’nın Ulaştırma Bakanlığından olan alacaklarının Kocaeli …Noterliği’nin 08/05/2015 tarih, … yevmiye numaralı temliknamesi ile davalı şirkete temliğini yönelik verilmiş geçerli bir rıza ve onay bulunmadığından dolayı temlik işleminin geçersiz olduğu, söz konusu iş ortaklığı ve davalı faktoring şirketi arasındaki temlik kapsamında verilen dava ve takip konusu 14/10/2014 düzenleme tarihli, 07/11/2017 vade tarihli, düzenleyeni … İnş.-… İnş. İş Ortaklığı, lehtarı … Faktoring A.Ş. Olan,… ve…’in müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu 33.000.000,00-TL bedelli bonodan … sorumluluğun iş ortaklığını oluşturan … İnş.-… İnş. Adi ortaklığı ve bono üzerinde geçerli imzaları bulunan müteselsil kefillere ait olduğu, sorumluluğun adi ortaklığın kendisinde olmasından dolayı ve bono üzerinde ayrıca bir imzasının olmaması nedeniyle adi ortaklığın ortağı olan davacı şirketin bonodan dolayı sorumluluğun olmadığı sabit olduğundan, söz konusu bu bonoya dayanılarak davacı şirket hakkında icra takibi yapılamayacağından dolayı Davacı … İnşaat Asfalt ve Ticaret Ltd.Şti.’nin dava ve takip konusu bonoya dayanılarak başlatılan İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takibinden dolayı davalı … Faktoring A.Ş.’ne borçlu olmadığının tespitine ve davalının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; “Ortada bir adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu ve davacı tarafın ise bu adi ortaklığın ortaklarından sadece biri olduğunu, adi ortaklığın tüzel kişiliği haiz olmadığını, adi ortaklığın üçüncü kişilerle ilişkilerinde bağımsız bir varlığa sahip olmadığını, dolayısıyla adi ortaklığın kendine hak ve borç iltizam edemeyeceğini, davacı veya davalı olamayacağını, ortaklık aleyhine açılmak istenen davaların tüm ortaklar aleyhine, ortaklık lehine açılacak davaların da tüm ortakların katılımı ile açılmasının zorunlu olduğunu, Davacı tarafından aynı ortaklığa ait bir diğer icra dosyası nedeniyle ikame edilen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/999 E.-2020/220 K. Sayılı dosyada mahkemece verilen “…Davanın, Aktif Dava Ehliyeti Dava Şartı Yokluğu Nedeni İle HMK.nın 114.ve115.madde gereğince Usulden REDDİNE…” hükmünün istinaf mercince de istinaf talebi esastan reddedilerek kesinleştiğini, İstinaf mercince verilen esastan red kararında “…Davaya konu senet incelendiğinde senedin keşidecisi olarak … inş ve … inş iş ortaklığı olarak görülmektedir. Dava ise Adi ortaklığın ortaklarından … şirketi tarafından açılmıştır. Somut olayda keşideci sadece davacı olmayıp davacının da içinde yer aldığı adi ortaklıktır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından tüm ortaklar tarafından dava açılabilir. Nitekim davanın temelini oluşturan icra takibi her iki ortak aleyhine başlatılmıştır bu durumda davacının tek başına menfi tespit davası açıp yürütmesinin yerinde olmadığı bu hususun resen gözetilecek hususlardan olduğu ilk derece mahkemesinin aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir…” hükmüne yer verilmiştir. (İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi 2020/1805 E.-2020/2061 K. Sayılı ilamı-Ek-1) Davacı tarafın yine aynı ortaklığa ait bir diğer icra dosyası nedeniyle yine aynı dava türü ile ikame etmiş olduğu dava ile işbu dava arasında icra dosyası dışında bir farklılığın olmadığını, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/999 E.-2020/220 K. Sayılı dosyadan verilen kararın kesinleştiği haliyle işbu davanın da usulden reddedilmesi gerektiğini, Adi ortaklığın mevcudiyeti karşısında, davacının adi ortaklardan sadece biri olduğunu, ortada taraf ehliyetinin sağlanmadığını, davanın usulden reddi gerekirken ilk derece mahkemesince işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesinin usule aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından; “Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile; -Davacı … İnşaat Asfalt ve Ticaret Ltd.Şti.’nin İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takibinden dolayı davalı … Faktoring A.Ş.’ne BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, -Davalının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine.” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, davaya ve icra takibine konu bononun … İnş.-… İnş. İş Ortaklığı Kaşesi altına atılan imza ile keşide edildiğini, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığını, bu sebeple adi ortaklığın bono keşide etmesinin mümkün olmadığını, tüzel kişiliği olmayan adi ortaklık tarafından düzenlenmiş olan bononun da geçersiz olacağını beyanla menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davaya konu bono incelendiğinde keşidecinin … İnşaat ve … İnşaat iş ortaklığı olduğu, davanın ise adi ortaklığın ortaklarından … İnşaat Asfalt ve Tic. Ltd.Şti. tarafından açıldığı, adi ortaklıkta ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından salt adi ortaklık olarak husumet ehliyeti bulunmadığı gibi ortaklardan sadece birinin dava açma hak ve yetkisinin de bulunmadığı, bu durumda davacının tek başına menfi tespit davası açıp yürütmesinin yerinde olmadığı ve bu hususun resen gözetilecek hususlardan olduğu anlaşıldığından; ilk derece mahkemesi tarafından adi ortak tarafından tek başına açılmış olmakla davada yer almayan diğer adi ortağın davaya katılımının veya muvafakatının sağlanması için HMK.115/2.maddesi uyarınca davacıya kesin süre verilmesi ile taraf teşkilinin sağlanması sonrasında işin esasına girilmesi aksi takdirde ise aktif husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın esasına girilerek kabul kararı verilmesi usule aykırı olduğundan, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 20.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/05/2021 tarih, 2019/1275 E. – 2021/396 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 51,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 213,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.22/03/2023