Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1392 E. 2023/556 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1392 Esas
KARAR NO: 2023/556
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2020
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 24/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında takibe konu olan bonodaki … Bankası Şanlıurfa Şubesine ait 90.000,00 TL bedelli 20/05/2018 keşide tarihli Şanlıurfa keşide yerli çek üzerindeki imza müvekkili firma yetkilisine ait olmaması sebebiyle borçlu olmadıklarının tespitini, takibin öncelikle yetki yönünden iptalini, yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini, Mahkemenin yetki konusunda aksi kanaatte ise menfi tespit talebinin kabulü ile alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; İcra Dairesinin yetkisinin kesinleştiğinden iş bu menfi tespit davasına iş bu Mahkemenin bakması gerektiğini, yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, davacının borca itiraz nedenleri müvekkile karşı ileri sürülemeyeceğini, davacı şirketin, takibin diğer tarafları ile hiçbir ticari münasebetinin olmadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı şirketin müvekkili ile bir ticari ilişkisinin olmamasının normal olduğunu, zira takip konusu çek müvekkili tarafından çekin lehdarı olan … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden yapılan faturalı satış karşılığında alındığını, Davacı şirketin, takibin diğer borçlusu olan … San. Ve Tic. Ltd. Şti ‘nden satın aldığı temizlik ürünleri karşılığında takip konusu çek de dahil yaklaşık 10 adet çek verdiği öğrenildiğini, dolayısıyla davacının, takibin tarafları ile hiçbir ticari ilişkisinin olmadığı yönündeki iddiasını tamamen gerçek dışı olduğunu, yapılan araştırmalarda çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunun tespit edildiğini, davacı şirketin piyasaya verdiği çekleri bu tür gerçek dışı iddialarla davalar açarak durdurmaya çalıştığını ve böylece borçtan kurtulmaya çalıştığını, davacı şirketin piyasaya aynı imza ile sürdüğü bir çok çeki ödediğini, 20/03/2018 tarihli … seri nolu 80.000,00 TL bedelli çek ile 20/04/2018 tarihli … seri nolu 90.000,00 TL bedelli çekler takip konusu çekle aynı imzayı taşımasına rağmen hiçbir imza itirazı yapılmaksızın bankaya ibraz anında ödendiğini, iş bu dava açılırken sunulan vekaletnamedeki imza ile takip konusu çekteki imzanın bire bir benzeştiğinin görüldüğünü, davacıya kesin süre verilerek dosya borcunun eksik kalan kısmının dosyaya depo edilmesini, aksi takdirde ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini, davanın reddini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasınaı talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “-Davacının davasının kabulü ile; Davacının İstanbul … İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine davacı tarafın tazminat talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğu gibi, Yargıtayın aradığı kriterlere de uygun olmadığını, hükme esas alınamayacağını, YHGK 2001/12-466, 2001/483 k sayılı ilamının dikkate alınması gerektiğini, Bilirkişi raporunda yer alan mukayeseye esas imzalar arasında bir benzerlik olmamasına rağmen mukayeseye esas evrak olarak alınmasının yerinde olmadığını, Mukayese imzaları ile inceleme konusu imza arasında aşırı derece benzerlik olup çekteki imzanın kesinlikle borçluya ait olduğunu, Davacı şirketin kötünyetli olduğunu, davacının aynı imzalarla bir çok çek keşide ettiğini ve ödediğini, takibin diğer senet borçlusu …Ltd Şti den satın alınan temizlik ürünleri karşılığı davacının dava konusu çek dahil 10 adet çek verdiğini, davacının ülke genelindeki hastanelerde taşeron temizlik hizmetlerini yapmaktayken Nİsan 2018 yılında kamudaki taşeron sistemini ortadan kaldıran yasanın yayımlanması ile piyasadan tedarik ettiği ürünlere karşılık verdiği ileri tarihli çeklerin tamamına imza vs davalar açarak kurtulmaya çalıştığını, Davalı olarak kendileri tarafından sunulan imza örneklerinin bilirkişi raporunda değerlendirilmediğini, 04.02.2020 Tarihli dilekçe ekinde … Şanlıurfa Şubesinin hesabından keşide edilmiş 20.03.2018 Tarihli … seri nolu ve 20.04.2018 Tarihli … seri nolu 90.000TL bedelli çekin takip konusu çekle aynı imzayı taşımasına rağmen bu hususta hiçbir imza yapılmadan ve çeklerin ödendiği … yazı cevabına göre sabit olmasına rağmen bilirkişi incelemesinde dikkate alınmamasının yerinde olmadığını, 20.04.2018 Tarihli olup müvekkili tarafından tahsil edilen çekle dava konusu çek imzasının aynı olduğunu, mahkemenin bu talebi dikkate almamasının yerinde olmadığını, raporun ihtilafı çözmekten uzak kaldığını belirterek kararın kaldırılmasını, yeniden imza incelemesi yaptırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME: İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı takip dosyasının sureti incelendiğinde; davalı tarafça davacı ve dava dışı lehtar …Şti aleyhine iş bu davaya konu 90.000TL bedelli 20.05.2018 keşide tarihli … seri nolu çeke dayalı olarak 90.000TL asıl alacak ile ferileri toplamı ki 101.107,73 TL nin tahsili talebi ile takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Davaya konu … Şanlıurfa Şubesine ait 90.000,00 TL bedelli – 20/05/2018 keşide tarihli çekte davacı …Şti keşdieci, dava dışı …Şti lehtar, davalı … ise hamil konumundadır. Adli Tıp öğretim ütesi Prof Dr… raporunda özetle; İnceleme konusu belge ile karşılaştırma imzaları arasında yapılan karşılaştırmada imzaların “BAŞLANGIÇ hareketlerinde benzerlikler, bitiş hareketlerinde ve ara gramalarında farklılıklar görülmektedir. Tespit edilen ortak özelliklerin yanı sıra imzanın kısımları rasıdna oran istif, işleklik, baskı derecesi, hız doğruştu ve kalem yürütme alışkanlıkları gibi diğer grafolojik tanı kriterleri yönünden önemli ölçüde grafolojik farklılıklar bulunduğunun saptandığı, incelem konusu belgede davacı şirkete atfen atılmış imzanın elde edilen mevcut imzalara benzerlik göstermediği, …’ın eli ürünü olmadığı …” yönünde görüş bildirilmiştir. Davalı vekilinin savunmasına istianden … ŞAnlıurfa ŞUbesine yazılan müzekkere cevabında; 20.03.2018 ve 20.04.2018 tarihli çeklerin görüntüleri gönderilmiş olup incelendiğinde; 20.03.2018 tarihli 80.000TL bedelli çekte keşidecinin davacı lehtarın …Şti olduğu, lehtar tarafından … AŞ ye devrediliği, çekin ödendiği, 20.04.2018 tarihli 90.000TL bedelli çekte keşidecinin davacı …ŞTİ, lehtarın …ŞTİ; hamilin davalı … olduğu, çekin ödendiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE Dava, İİK’nın 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İmza defi mutlak def olup herkese karşı ileri sürülebilir. İmza inkarı halinde imzanın senet boçrlusuna ait olduğunu ispat yükü alacaklıdadır. Somut uyuşmazlıkta; davalı vekili cevap dilekeçsinde ve aşamalardaki beyanlarında davacının davaya konu çekten önce 2 adet çeki ödediğini, çeklerdeki keşideci imzasının aynı olduğunu ileri sürmüş, çek bilgilerini bildirmiştir. … Şanlurfa Şubesi’ne yazılan müzekkere cevabında da çeklerin ödendiği beliritlerek suretleri gönderilmiştir. Hükme esas alınan Adli Tıp Öğretim Üyesi bilirkişinin raporu incelendiğinde; “incelemeye esas belge ile mukayeseye esas belgeler karşılaştırıldığında başlangıç hareketlerinde benzerlikler, bitiş ve ara gramalarda farklılıklar olduğu..” belirtilmiştir. Bu durumda rapordaki bu tespit karşısında rapor bu aşamada hükme elverişli nitelikte olmadığı gibi mahkemece öncelikle davalının savunmasına konu çeklerin asıllarının temin edilebilmesi halinde asıllarının da celp edilerek davalının itirazları doğrultusunda ATK Fizik İhtisas Dairesi’nden rapor alınması gerekirken eksik incelemeye dayalı rapora göre itirazlar giderilmeden karar verilmesi yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, 2-İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/781 Esas, 2020/652 Karar sayılı, 05.11.2020 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 50,80-TL posta masrafı olmak üzere toplam 212,90-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.24/03/2023