Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1391 E. 2023/902 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1391 Esas
KARAR NO: 2023/902
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/04/2021
NUMARASI: 2019/58 2021/199
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 09/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nin 1902 yılında ABD’ de kurulduğunu; … markasının müvekkilin unvanının baş harflerinden oluştuğunu; müvekkili şirketin dünya çapında 200’den fazla ülkede satıldığını; …’nin ofis ürünleri de dahil olmak üzere kırtasiye ürünlerinden temizlik ürünlerine, trafik güvenliği ve optik ürünlerinden elektrik, elektronik ve telekomünikasyon ürünlerine, uzay havacılığı ürünlerinden diş bakım ürünlerine, sağlık ürünlerinden emniyet, koruma ve güvenlik ürünlerine, ulaştırma ürünlerinden endüstriyel ürünlere kadar binlerce farklı ürünü içeren 45’i aşkın ana ürün sahasında ve bu ürünlere İlişkin hizmetlerde faaliyet gösterdiğini; müvekkili şirketin ticari faaliyetlerini dünyanın pek çok ülkesinde kurduğu bağlı şirketleri veya distribütörleri vasıtasıyla sürdürdüğünü; bir … iştiraki olan diğer müvekkili şirketin 1988 yılında kurulmuş ve o yıldan bu yana Türkiye’de faaliyetlerine devam ettiğini; “…” markasının müvekkilin tanınmış markalarından biri olduğunu; “…” markasının dünya genelinde tanınması, geliştirilmesi ve tanıtımı için önemli miktarda yatırım yapılmış olduğunu; davalı … adına tescil edilmiş olan … no.Iu “…” markasını tespit etmeleri üzerine yaptıkları araştırmada https://…com.tr/… ve http://…com.tr/… internet sitelerinde …’nın “…” markasının yapışkanlı not kağıtları, sayfa ayraçları ve sayfa işaretleyiciler üzerinde kullanımlarını tespit ettiklerini; bunun üzerinde davalılara Beyoğlu … Noterliği aracılığıyla 15.05.2018 tarih … yevmiye nolu ihtarname keşide edildiğini; davalının markasını değiştirerek kullanacağını beyan ettiğini ancak kullandığı yeni markanın da müvekkilin tanınmış markası ile karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer olduğunu; davalının markasal kullanımının müvekkilin tescilli markalarından uzaklaştırılması talep edilmişse de davalı tarafından bu talebe olumlu cevap verilmediğini; davalıların işyerinde bilirkişi marifetiyle yapılan delil tespitinde de bu durumun tespit edildiğini; halihazırda davalıların iki markayı da kullanmakta olduğunu; davalının kullanacağını belirttiği marka için bir kez daha sözlü olarak uyarılmasını müteakip, davalı …’nın … sayılı marka başvurusunda bulunduğunu; davalıların müvekkili şirket markalarıyla karıştırılma ihtimali yaratılan marka hakkına tecavüz ve tescilli marka, ambalaj kompozisyonları, ticari sunumlarına yaratılan karıştırılma ihtimali nedeniyle oluşan haksız rekabet durumunun tespitini, önlenmesini ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını; davalı adına tescilli olan … tescil noIu “…” markasının hükümsüzlüğünü, siteler üzerindeki kullanımların önlenmesini, ambalajların görselini havi kompozisyonları ihtiva eden ürünlerin, ambalajların, ilan, reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesinin, basılı kağıt, fatura ve sair her türlü ticari evrakın ve bu şekilde bastırılmış olan metaryelin bulundukları yerlerden toplatılarak muhafaza altına alınmasını, yurt içinde ve yurt dışında satışa sunulmasının önlenmesini, hükmün kesinleşmesine müteakip masrafları davalıdan alınmak üzere Türkiye çapında yayınlanan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde yayınlanmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … Matbaacılığa husumet yöneltilmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu ve bu davalı yönünden taraf sıfatı yokluğundan reddini, müvekkili …’ya ait … tescil numaralı “…” markalı ve … başvuru numaralı ve 14/12/2018 başvuru tarihli henüz tescil olunmamış … markasının, davacıların … markasına yönelik marka tecavüzü, iltibas ve haksız rekabet durumu oluşturmadığından davanın esastan reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…Toplanan deliller, taraf iddia ve savunmaları, marka tescil belgesi, hüküm kurmaya elverişli HMK 266. Madde kapsamında dosyadaki deliller ile uyumlu üç ayrı heyetten alınmış bilirkişi raporları bir arada incelendiğinde; Davacının tescilli tanınmış “…” ve şekil markaları ile davalının … “‘…” ibareli markasının benzer olduğu, bu sebeple iltibasa neden olduğu, SMK md. 6/1 vc 25 uyarınca hükümsüzlüğe karar verilmesi gerektiğinden Davalı … adına tescilli … sayılı paste notes ibareli markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere Türk Patent ve Marka Kurumuna Enstitüsüne gönderilmesine keza Davalı kullanımının davacının tescilli … ve şekil markaları ile benzer olduğu, iltibas yarattığı; SMK kapsamında düzenlenen marka hakkına tecavüz hükümlerine aykırı olduğu ve haksız rekabet oluşturduğu anlaşıldığından davalıların davacılar aleyhine yarattığı marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, hükmün ilanında davacının hukuki yararı bulunduğundan Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; – Usul yönünden; müvekkili …’a husumet yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin markaların üretinin ve satışını gerçekleştirecek bir portföyü olmadığını, her ne kadar müvekkilleri aynı adreste ise de müşteri çevreleri farklı olduğu gibi davalıya husumet yöneltilmesinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, Delil tespitinin bilirkişi incelemesinin kısıtlı bir alanda yani internet sitesinde yapıldığını, müvekkillerinin kendi internet sitesinde ürün görsellerini paylaşıyor olması dolayısıyla bahsi geçen tecavüz fiilinin ilendiği yönünde olsa da salt internet yayınının marka hakkına tecavüz sonucunu doğurmayacağını, davalı … yönünden davanın usulden reddi gerektiğini, – Esas yönünden; karıştırma ihtimali incelenirken her bir unsura tek tek değil bir bütün olarak her markanın bıraktığı genel izlenime dikkat edilmesi gerektiğini,Davacının dava dilekçesinde marka ismi açısından herhangi bir husumet berlitmediklerini, husumetin marka şekline ilişkin olduğunu belirttiğini, bütünsel intiba incelendiğinde marka şekli, adı okunuşu ve akılda kalıcılık unsurlarının bir bütün olarak incelenmesi gerektiğini, davacının böylelikle “marka adına ilişkin hsuumet iddiasında bulunmayarak markaların benzer olmadığını zımnen ikrar ettiğini” , uyuşmazlıkta asıl ayırt edici unsurun marka olduğunu, Davacı markanın tanınmış olduğunu belirtmiş ise de, marka tescili veya kullanımı kötüniyetli olduğu açıkça tespit eidldiği takdirde bu maddeden yararlanılabileceğini, 556 sayılı KHK 8/1-b anlamında iltibas oluşmadığı, davacının markasının tanınmış olmasından dolayımarkadan istifade edileceği ve davacının itibarına zarar verileceği olgusu kanıtlanamadığından KHK 8./4 md koşullarının oluşmadığını, Davacının markasının tanınmış olduğu yönünde veya davalı müvekkillerinin kötüniyetine yönelik delil bulunmadığıdnan ve müvekkillerinin zorunluluğu olmamasına rağmen davacının ihtarnamesine itibar edilerek … numaralı marka kullanımından feragat etmek adına … numaralı marka başvurusı yapılmasına ve bu yönde delil sunulmamasıan rağmen gerekçede bu hususun davanın kabul nedenlerinden sayılmasının yerinde olmadığını, Raporların hükme esas alınmasının yerinde olmadığını, dosyadaki her iki raporda bütünsel inceleme yapılması gerekirken eksik ve hatalı inceleme yapıldığını, markanın asıl ayırt edici unsurunun adı olduğu belirtilmiş olmasına rağmen 10.01.2021 Tarihli raporda markanın ayırt edici unsurunun adı olmadığı yönünde değerlendirme yapıldığını, Ankara 5.FSHHM nin 2019/346 E sayılı dosyada … “…” markasının hükümsüzlüğü talebi ile açılan davada bilirkişilerin markanın mizanpajında … ibaresinin önplanda olduğu ve esaslı unsurun … ifadesi olduğuna yer verdiklerini, raporun dosyaya da sunulduğunu, ilgili raporun bu dosya için de sarih delil niteliğinde olduğunu, Davacının tanınmış marka ve kötüniyet iddiası yönünden hiçbir delil v eolgu sunmamış olmasına rağmen yazılı beyanlar dikkate alınarak markanın tanınmış marka olduğu kanaatine varılmasının yerinde olmadığını, Ankara 5 FSHHM 2019/346 E sayılı dosyada davacının davasının reddine karar verildiğini, benzer uyuşmazlıklarda çelişkili yargı kararları nedeni ile adil yargılanma ve hukuk güvenliği ilkesinin ihlal edilmiş olacağını, ilgili dosyanın bekletici mesele yapılması veya başkaca mahkeme içi yöntemleri ile nihai karara uygun karar verilmesi beklenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME Hükümsüzlüğü talep edilen davalı …adına … tescil nolu … ibareli markanın 16.sınıfta 10.8.2017 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. (16. sınıfta “Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. Büro makineleri. Badana ve boya işleri İçin fırçalar ve rulolar” için tescil edildiği anlaşılmaktadır.) Davacı … adına …, …, … şekil, markalarını ihtiva eden marka kayıtları dosyada mevcut olup markaların 2000 yılından beri muhtelif tarihlerde tescil edildiği ve 16. Sınıf için tescilli olduğu anlaşılmıştır. Davalının … numaralı … markası 16.sınıfta 14.12.2018 başvuru tarihli 24.12.2019 tescil tarihlidir. Bilirkişiler …, … ve … 09/04/2019 tarihli raporunda özetle; http://…com.tr internet sitesi adındaki “…” ibaresinin SMK m.7/3/d uyarınca markasal kullanım kapsamında değerlendirileceğini, http://…com.tr adlı internet sitesinde … görsellerinin yanı sıra masaüstü ayraçlar, masaüstü baskılı ürünler, ajanda, defter, bloknot, sayfa işaretleyici, takvim vs. ürünlerde de “…” ibaresinin kullanılmış olmasının SMK m.7/3/a uyarında markasal kullanım kapsamında değerlendirileceğini, http://www…com.tr adlı internet sitesinin üst kısmında reklam amacıyla … görseline yer verilmiş olmasının SMK m.7/3-ç uyarınca markasal kullanım olarak değerlendirileceğini bildirmişlerdir. Bilirkişiler …, … ve … 10/06/2020 tarihli raporunda özetle; Davacının tescilli tanınmış “…” ve şekil markaları ile Davalının … “‘…” ibareli markasının benzer olduğunu, bu sebeple iltibas yarattığını, SMK md. 6/1 ve 25 uyarınca hükümsüzlüğe karar verilebileceğini, davalının … numara ile 16 Sınıfta tescilli “…” markasının davacının tescilli … ve şekil markaları ile benzer olduğunu, iltibas yarattığını, SMK kapsamında düzenlenen marka hakkına tecavüz hükümlerine aykırı olduğu ve haksız rekabet oluşturduğunu bildirmişlerdir. Bilirkişiler …, … ve … 10/01/2021 tarihli raporunda özetle; davacı … davalının markalarının aynı sınıfta tescilli olmaları yanı sıra sıra davacı markasının tanınmışlığı da dikkate alınarak, davacı tarafa ait … ve … numaralı marka tescillleri ile davalı tarafa ait … şekilli, … numaralı marka arasında ortalama tüketici üzerinde yarattığı genel izlenimde iltibas tehlikesinin olduğu sonucuna varıldığını, davacı … davalının markalarının aynı sınıfta tescilli olmaları yanı sıra davacı markasının tanınmışlığı da dikkate alınarak davacı tarafa ait … ve … numaralı marka tescillleri ile davalı tarafa ait … şekilli, … numara marka arasında ortalama tüketici üzerinde yarattığı genel izlenimde iltibas tehlikesinin olduğu sonucuna varıldığını bildirmişlerdir. Ankara 5.FSHHM’nin 2019/346Esas, 2020/263 Karar sayılı kararı incelendiğinde; davacı … tarafından davalılardan …LTD ŞTİ’ye yönelik olarak 2018-M-7819 SAYILI YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü istemi ile dava açıldığı, dava konusun … sayılı “…” ibareli markaya yönelik olduğu, davanın reddine karar verildiği, istinaf isteminin ise esastan reddine karar verildiği, ilgili dosyadaki raporda markalar arasında benzerlik iddiasının yerinde olmadığı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır.
GEREKÇE: Davacı, davalıların “…” ve “…” markalı ürünleri ile müvekkilleri aleyhine oluşturduğu markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni, refi ile 2017 71854 numaralı “paste notes” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi gereğince kamu düzeni ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı vekili istinafında, Ankara 5.FSHHM’nin 2019/346 Esas, 2020/263 Karar sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmamasının yerinde olmadığını ileri sürmüştür. Ankara 5.FSHHM’nin 2019/346Esas, 2020/263 Karar sayılı kararı incelendiğinde; davacı … tarafından davalılardan …LTD ŞTİ’ye yönelik olarak 2018-M-7819 SAYILI YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü istemi ile dava açıldığı, dava konusunun … sayılı “…” ibareli markaya yönelik olduğu, davanın reddine karar verildiği, istinaf isteminin ise esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta davacı; “…” ibareli kullanımın da markaya tecavüz oluşturduğunu ileri sürdüğü, davalının … numaralı “…” markasının 14.12.2018 tarihli başvuruya istinaden 24.12.2019’da sicile tescil edildiği, iş bu davanın ise davalının marka başvuru tarihinden sonra 22.01.2019 Tarihinde açıldığı, Ankara 5.FSHHM’nin 2019/346 Esas sayılı dosyasında davacının davasının reddedildiği, Ankara BAM 20.HD 2021/326 E, 2023/327 K sayılı ilamında; “markalar arasında SMK 6/1 maddesi anlamında iltibas tehlikesi olmadığı, markalar benzer olmadığından tanınmış olup olmadığının sonuca etkili olmadığı gibi kötüniyet iddiasının da ispatlanamadığı, İstanbul 1.FSHHM nin 2019/58 E sayılı dosyası kesinleşmediğinden emsal alınmasının mümkün olmadığı” gerekçeleri ile istinaf isteminin reddine karar verildiği dikkate alındığında İlgili mahkemenin gerekçesi ve dayanak bilirkişi raporu ile iş bu dosyadaki kabul ve hükme esas alınan raporlar arasında çelişki oluştuğundan anılan davanın sonucu önem arz etmekte olup mahkemece bu davanın sonuçlarının beklenerek oluşacak sonuca göre davalının itirazları yönünden bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve davalı vekilinin istinaf isteminin bu yönden kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bununla birlikte davacı iddiasını, tanınmışlık, benzerlik ve kötüniyete dayandırmış ise de mahkemenin gerekçesinde kötüniyet yönünden herhangi bir değerlendirme yer almadığı, yine davalı vekili aşamalarda … şirketi yönünden husumet itirazında bulunmuş ise de; mahkemece bu hususta gerekçede herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verildiği görülmektedir. Bu durumda açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1.a.6, 355. maddesi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 1.fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 28/04/2021 tarih, 2019/58 E, 2021/199 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 324,20-TL (162,10+ 162,10-TL) istinaf yoluna başvurma harcı ile 47,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 371,70-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.09/06/2023