Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1388 E. 2023/881 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1388 Esas
KARAR NO: 2023/881 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/06/2021
NUMARASI: 2019/2 E. – 2021/134 K.
DAVANIN KONUSUTasarıma Tecavüzün ve Haksız rekabetin Tespiti, Meni, Refi, Tazminat İstemli
KARAR TARİHİ: 07/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin uzun yıllardır tasarım ve dizayn işleri ile iştigal eden bir firma olduğunu, müvekkilinin stand tasarımı ve akabinde kendisine ait faydalı model ve tasarım tescil belgesine konu tasarımlarının birebir aynılarının davalı tarafından üretilip satıldığı bilgisine ulaşıldığını, müvekkilinin talimatı ile tasarımların bir zamanlar üretimini yapan bir başka şirket sahibi ve tasarım hakkının korunması ve gizlilik hususunda aralarında gizlilik sözleşmesi akdetmiş olan davalılardan …’nun söz konusu şirkette işe başladığını, müvekkilinin müşterilerinden gelen sms mesajlarından davalı … Ambalaj şirketi tarafından, müvekkiline ait tasarımların kendi tasarımlarıymış gibi diğer firmalara lanse ettiğini ve reklamını yaptığı bilgilerinin ulaştığını, bahse konu reklam mesajlarının davalılardan … tarafından atıldığı hususunun da mesajların tetkiki neticesinde açıkça görüldüğünü, davalının eylemlerinin müvekkilinin ürünleri ile iltibasa neden olduğunu ve söz konusu durumun müvekkilinin fikri haklarına tecavüz oluşturduğunu ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, müvekkilinin tasarım hakkına sahip olduğu, açıkça benzerlik gösteren ürünlerin davalı şirket işyeri ve fabrikalarından toplatılmasını, müvekkilinin fikri mülkiyet haklarına tecavüzün men’ini, şimdilik 4.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsili ile hüküm özetinini ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin davacının iddia ettiği gibi patentinin davacıya ait olduğu herhangi bir ürünü üretmediğini, davalı … tarafından davacı tarafın tasarımlarına ait herhangi bir reklamın söz konusu olmadığını, davacının bu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı taraf dava dilekçesinde ek olarak sms çıktılarının olduğunu iddia etmiş ise de, dosyaya buna ilişkin delil sunmadığını, bunun da müvekkillerinin aleyhine açılan davanın haksız olduğunun göstergesi olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 15.06.2021 tarihli 2019/2 E. – 2021/134 K. sayılı kararıyla; dosya kapsamı deliller ve dosya kapsamı ile uyumlu görülen bilirkişi raporu ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; davalıların davacının tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz veya haksız rekabet teşkil edecek bir eylemlerinin ispatlanamadığı, davalı tarafa ait olduğu belirtilen internet sitelerinde tanıtımı yapılan ürünlerin davacı tasarım tescili koruma kapsamında olmadığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde sundukları davacı ile davalılardan … arasında akdedilen sözleşmenin tetkikinde, müvekkiline ait tasarım hakkına sahip olduğu asalak standları üretme konusunda anlaşma yapıldığının görüleceğini, müvekkilinin uzunca bir süre …’ya üretim yaptırdığını, akabinde …’nun şirketini kapatarak diğer şirket ile birlikte çalıştığını, …’nun www…com isimli internet sitesi vasıtasıyla müvekkiline ait ürünleri kendisi tasarlamış gibi pazarladığını, bu hususların bilirkişiler tarafından incelenmediğini. -www…..com ibareli internet sitesinde yer alan çıktılarda yer alan tasarımların, bire bir müvekkiline ait tasarımlarla aynı olduğunu, bilirkişilerce zorlama yorum yapılarak, daha elastik görünüm ve daha farklı materyal kullanımı değerlendirmesinin afaki olduğunu, bilirkişi raporunun yeterli olmadığı halde mahkemece hükme esas alındığını, müvekkilinin 6 ve 4 numaralı tasarımları incelendiğinde davalı internet sitesindeki tasarımların açıkça aynı olduğunu, müvekkiline ait 3 numaralı tasarımın da dilekçe içeriğinde yer verilen tasarım ile aynı olduğunu, bir askının fazla olmasının benzerlik yönünden ayırt edicilik katmadığını. -Maddi tazminata ilişkin vekalet ücretinin de hatalı olduğunu, talep edilen maddi tazminat tutarı maktu vekalet ücretinin altında olduğundan hükmedilen vekalet ücretinin ortadan kaldırılması gerektiğini beyanla, kararın kaldırılarak yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir. Davalılar vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevabında; davacının beyanlarında yer alan tüm iddialar ve daha önce yapılan itirazların bilirkişi heyeti tarafından değerlendirilerek, tasarımların farklı olduğu davacıya ait tasarımlara benzer tasarımlara rastlanmadığı tespiti yapıldığını, buna rağmen davacı tarafın aynı resimleri tekrar rapora itiraz dilekçesine ekleyerek bilirkişi raporuna itiraz ettiğini, her iki sitede de yer alan tasarımların tek tek değerlendirilerek herhangi bir ihlalin olmadığının tespit edildiğini, davalı tarafın maddi tazminata yönelik talebi ile birlikte müdahalenin meni, ürünlerin toplatılması talebi de yer aldığından maktu olarak hükmedilen vekalet ücreti miktarının yerinde olduğunu beyanla; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya kapsamına celp edilen TPMK kaydından; 27/12/2012 başvuru tarihli … başvuru numaralı çoklu tasarım belgesi ile stand tasarımlarının davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Davalı … ve … tarafından davacıya “Gizlilik ve Rekabet Etmeme Taahhütnamesi” imzalanarak verildiği, 01/01/2010 tarihli “Gizlilik Sözleşmesi” imzalandığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin … tarafından …@…com e-posta adresinden göndermiş olduğu e-mailleri ibraz ettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince endüstri ürünleri tasarımcısı …, marka vekili … ve muhasip bilirkişi …tan alınan 27/01/2020 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda; dosya içerisindeki deliller ve www…..com internet sitesinde yapılan incelemede, davacı tarafa ait … sayılı 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 numaralı tasarımlara benzer tasarımlara rastlanılmadığını, dolayısıyla tecavüz ve haksız rekabet açısından herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılamadığını, davacı tarafın seçimlik hak olarak belirttiği noktada dosyaya emsal niteliğinde herhangi bir lisans sözleşmesi sunulmadığından tazminat talepleri hakkında herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılamadığı belirtilmiştir.Aynı bilirkişi heyetinden alınan 09/04/2021 havale tarihli ek raporda; davacının incelenmesini istediği www…com internet sitesinin kök raporlarında detaylıca incelendiğini ve davacı tarafa ait … sayılı 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 numaralı tasarımlara benzer tasarımlara rastlanılmadığını, kök rapordaki görüşlerini değiştirecek bir değişikliğin yer olmadığını, davacının incelenmesini istediği www…com internet sitesinin incelendiğini ve davacının dilekçe ekinde sunduğu ekran görüntülerinde yer alan ürün görsellerinin davacı tarafa ait … sayılı 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 numaralı tasarımlardan farklı olarak algılandığı belirtilmiştir. Dosya kapsamında bulunan Bakırköy 1. FSHHM’nin 30/06/2020 tarihli 2017/558 Esas-2020/107 Karar sayılı kararından; … Ltd. Şti. …Ltd. Şti. Aleyhine, birleşen mahkemenin 2017/559 Esas sayılı dosyasında davalı … San. Ltd. Şti. aleyhine … sayılı çoklu tasarım tescil belgesine tecavüzün tespiti meni ve refi davası açıldığı, Birleşen Bakırköy 2. FSHHM’nin 2017/765 Esas sayılı davada … şirketi tarafından, … şirketi aleyhine tasarımın hükümsüzlüğü davası açıldığı, mahkemenin birleşen hükümsüzlük davasının kabulüne, … tescil numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne, tasarıma tecavüzden kaynaklanan asıl ve birleşen 2017/559 Esas sayılı davanın reddine karar verildiği, UYAP üzerinden incelendiğinde kararın kesinleşmediği, istinaf incelemesinde olduğu anlaşılmıştır.Dosya kapsamında bulunan İstanbul Anadolu 1. FSHHM’nin 23/06/2020 tarihli 2017/614 Esas-2020/58 Karar sayılı kararından; … Ltd. Şti. Tarafından … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Aleyhine … sayılı çoklu tasarım tescil belgesine tecavüzün tespiti meni ve refi davası açıldığı, davalı-karşı davacı tarafça davacı adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğü talebiyle karşı dava açıldığı, mahkemenin hükümsüzlüğe ilişkin karşı davanın kabulüne, 2012/08323 tescil numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne, tasarıma tecavüzden kaynaklanan asıl davanın reddine karar verildiği, UYAP üzerinden incelendiğinde kararın istinaf incelemesinde Dairemizin 20/10/2022 tarihli 2020/1972 Esas-2022/1748 Karar sayılı kararıyla, karşı davanın takip edilmemesi ve karşı davalının davayı takip etmeyeceğini bildirmesi nedeniyle işlemden kaldırma kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilmesi nedeniyle mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verildiği, halen yargılamanın mahkemenin 2022/260 Esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E : Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalılardan … ile müvekkilinin tasarım hakkına sahip olduğu “asalak standları” üretme konusunda anlaşma yaptıklarını, ayrıca gizlilik sözleşmesi de yaptıklarını, davalı …’nun bir süre sonra işyerini kapatarak diğer davalı ile şirket ile birlikte çalıştığını, müşterilere gönderdiği mail ve sms’lerde müvekkiline ait tasarımları kendi tasarımı gibi tanıttığını beyanla, tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refi ile maddi ve manevi tazminat ile hükmün ilanını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK 355. Madde gereğince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde, mahkemece eksik inceleme yapıldığını ileri sürmüş ve bilirkişi raporuna itirazlarını tekrar ederek hükmün kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan kök raporda, bilirkişilerce www…..com alan adlı internet sitesi üzerinde inceleme yapıldığı, davacı tasarımlarına benzer ürün bulunmadığının beyan edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından delil listesi ekinde www…com alan adlı internet sitesi çıktılarının sunulduğu, davalıya ait bu site üzerinde inceleme yapılmasını talep ettiklerinin beyan edilmesi üzerine mahkemece aynı heyetten ek rapor alındığı, bilirkişilerce bu internet sitesindeki stand görsellerinin incelendiği, bilirkişilerce davacının 1 ve 2 numaralı tasarımda; arka tarafta dikdörtgen yüzey, ön tarafta çapraz yerleştirilmiş kutucuklar, 3-4-5 numaralı tasarımlarda; arka tarafta dikdörtgen yüzey ön tarafta düz şekilde yerleştirilmiş yukarıdan aşağıya doğru sıralı dörtgen kutucuklardan ve yanlarında askılardan oluştuğu, 6 numaralı tasarımda arkada dikdörtgen biçimde yüzey ön tarafta yukarıdan aşağıya doğru sıralı arka yüzey genişliğinde dikdörtgen biçiminde kutucuklardan oluştuğu, davalı internet sitesinde yer alan standlarda ise stand başlarının ürünü ön plana çıkaracak şekilde farklı geometrik şekillerden oluştuğu, ön tarafta ürün yerleştirme kısımlarının şeffaf ve elastik yapıda olup davacı tasarımlarındaki kutulardan farklı biçimde olduğu, davacı tescilli tasarımlara tecavüz eden ürüne rastlanmadığı beyan edilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi heyeti kök ve ek raporunda, internet siteleri üzerinde inceleme yapıldığı, davacının tescilli tasarımları ile benzer ürüne rastlanmadığı gibi davacı tarafça davalı …’nun müşterilere gönderdiği mailleri sunduğu, e-maillerde müşterilere asalakstand.com internet sitesinde çalışmalarını görebileceklerinin bildirdiği, ancak yapılan bilirkişi incelemesinde ….com internet sitesinde, davacı standlarına benzer stand ürününün bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde, maddi tazminat yönünden hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Mahkemece davalı lehine 5.900 TL maktu vekalet ücretine hükmedildiği, bu vekalet ücretinin, davacı tarafın reddine karar verilen tasarıma tecavüzün tespiti, meni ve refi talebine yönelik olduğu, reddedilen manevi tazminat yönünden 5.900,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği, maddi tazminat talebinin reddi yönünden ise vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmış, hükmedilen vekalet ücreti yönünden usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 07/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.