Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1386 E. 2023/493 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1386 Esas
KARAR NO: 2023/493
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/12/2020
NUMARASI: 2016/789 E. – 2020/694 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından müvekkili aleyhine icra takibine geçildiğini, davalının takibe başlamadan önce İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/682 Değişik İş sayılı dosyasıyla ihtiyati haciz kararı aldığını, ancak takibe konu edilen çekin boş haldeyken çalınmış ve sahte olarak düzenlenmiş olduğunu, çekteki imzanın davacı şirketin temsilcilerinden herhangi birisine ait olmadığını, müvekkilinin çek bedeli olan 64.000,00 TL’yi haksız olarak icra dosyasına yatırdığını, paranın iadesinin gerektiğini; müvekkilinin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra dosyasına konu edilen … bank Kozyatağı Kurumsal Şubesine ait … seri numaralı 64.000,00 TL bedelli, 13/12/2015 keşide tarihli çek yönünden borçsuz olduğunun tespitine, ödenmiş olunan 64.000,00 TL bedelin iadesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Temlik alan davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: huzurdaki dosyaya ilişkin hak ve alacakların tamamının müvekkili tarafından … bank AŞ’den temlik alındığını, davacının başlatılan icra takibinde İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile imzaya itiraz ettiği, tarafları ve konusu aynı olan bu davanın derdestlik teşkil ettiğini, temlik eden … bank AŞ’nin takip konusu çeki dava dışı … Kırtasiye ve Tic. Ltd. Şti.nin borçlarına istinaden almış olduğunu, … AŞ ve dolayısı ile müvekkili şirketin iyi niyetli hamil olup temel borç ilişkisi ile ilgili herhangi bir iddianın müvekkili şirkete karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, davacı borçlunun keşideci olduğunu, çekin ciro yoluyla kredi borçlusu dava dışı… San ve Tic . Ltd Şti ‘ye ciro edilen çek borçlarına istinaden temlik eden …banka A.Ş.’ye teslim edildiğini, dava konusu takibe dayanak çek ciro silsilesi incelendiğinde açıkça görülecektir ki temlik eden … banka A.Ş. son ciranta olup, çekteki imzanın davacı borçluya ait olup olmadığını bilme veya çekin ibrazı sırasında muhatap bankaya sorma gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını, davanın reddine, davacı taraf aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.12.2020 tarih ve 2016/789 Esas – 2020/694 Karar sayılı kararıyla; “…Dava ve takibe konu çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı subut bulduğundan ve sahtecilik iddiası da mutlak defi olduğundan, herkese karşı ileri sürülebileceğinden davacının davasında haklı olduğu, davalı tarafın savunmalarında haksız olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmış ve davanın kabulüne” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Temlik alan davalı … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; “Derdestlik itirazımız doğrultusunda huzurdaki davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacının İstanbul 18.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/339 Esas sayılı dosyası ile imzaya itiraz davası açtığını, bu davanın derdestlik oluşturduğunu, Mahkeme’nin gerekçeli kararında hangi somut gerekçe ile söz konusu rapora itibar edildiğinin, hangi gerekçe ile taleplerimizin ve beyanlarımızın kabul görmediğinin izah edilmediğini, Bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının mümkün olmadığını; davacı şirket yetkililerinin imza örnekleri alınmasına karşın yazı örneklerinin alınmadığını, yeterli miktarda emsal imzaların celbedilmediğini, imza incelemesinin çekin keşide tarihinden önceki yıllara ait belgeler mukayese alınarak yapılması gerektiğini, Ayrıca bilirkişi raporunda ne şekilde bir inceleme yapıldığı, imzanın atfedilen kişiye ait olmadığı hususunun dayanakları, hangi nedenle farklı kişinin el ürünü olduğu yönünde değerlendirme yapıldığı hususlarında aydınlatıcı, ayrıntılı ve denetime elverişli bir değerlendirme yapılmadığını, Mahkemenin Adli Tıp Kurumu’ndan veya üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırması gerekirken, tek bir bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor doğrultusunda hüküm tesis etmesinin usule ve yerleşmiş içtihatlara aykırı olduğunu, Müvekkil iyi niyetli ve meşru hamil olduğundan, davanın kabulüne karar verilmesi, müvekkil şirket aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesinin yasaya ve usule aykırı olduğunu, Davalı … banka A.Ş’nin son ciranta olduğunu, son cirantanın çekteki imzanın davacı borçluya ait olup olmadığını bilebilmesi mümkün olmadığı gibi, böyle bir yükümlülüğünün de bulunmadığını, Çek üzerindeki imzanın davacıya ait olmaması halinde dahi, müvekkilin iyiniyetli olması sebebiyle ve imzaların bağımsızlığı ilkesi uyarınca çekin kambiyo senedi olarak geçerliliğini koruyacağını, dava konusu çekte ciro zincirinde herhangi bir kopukluk veya hukuka aykırılık da bulunmadığını, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 143/5. maddesi gereğince; müvekkil şirketin kurulduğu takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl boyunca yaptığı işlemlerin, 492 Sayılı Harçlar Kanunu kapsamında düzenlenen her türlü harçtan istisna olduğunu, dolayısıyla istinaf talebi yönünden müvekkilden harç alınmaması ve alınan harçların iadesine karar verilmesi gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE:Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “Davanın kabulü ile; davacının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası dayanağı …bank İstanbul Kozyatağı Kurumsal Şubeşine ait … seri nolu 64.000,00 TL tutarlı 13.12.2015 keşide tarihli çekten dolayı borçlu olmadığının ve çekin davacı yönünden hükümsüz olduğunun TESPİTİNE, – Davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yatırılan toplam 64.400,00 TL bedelin davacıya İADESİNE” karar verilmiştir. Hüküm temlik alan davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, takibe konu çekin de aralarında bulunduğu çek karnesinin çalındığını, çekteki imzanın şirket yetkililerine ait olmadığından bahisle menfi tespit ve icra dosyasına ödenen bedelin istirdadı isteminde bulunmuş; davalı taraf ise iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davacı şirketin takibe konu 13/12/2015 keşide tarihli, 64.000,00 TL tutarlı çekin keşidecisi göründüğü, davacının çekteki keşideci imzasının şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle işbu davayı açtığı, mahkemece aldırılan ve denetime elverişli bulunan grafoloji raporu ile “Çekteki davacı şirket adına atılı keşideci imzasının davacı şirket yetkililerinin eli ürünü olmadığı” sabit olmuştur. Sahtecilik iddiasının mutlak defi olması ve herkese karşı ileri sürülebilecek olması nedeniyle davalının iyiniyetli hamil olduğu iddiasının sonuca etkili olmadığı, imza itiraz amacıyla açılan icra hukuk mahkemesi dosyasının bu dava yönünden derdestlik oluşturmayacağı, çekteki imzanın davacı tarafa ait olmadığının tespiti nedeniyle başkaca araştırılacak hususun bulunmadığı, tüm bu hususlar gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne dair vermiş olduğu kararının isabetli olduğu, temlik eden davalı … banka A.Ş’nin harca tabi olması nedeniyle temlik alan … AŞ’nin de harçtan muaf olmayacağı gözetildiğinde mahkemenin harç yönündeki değerlendirmesinin de yerinde olduğu anlaşıldığından temlik alan davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Temlik alan davalı … A.Ş vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Temlik alan davalı … A.Ş’den alınması gereken 4.399,16 TL harçtan, peşin alınan 1.099,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.299,41 TL harcın temlik alan davalı … A.Ş’den alınarak hazineye irat kaydına, 3-Temlik alan davalı … A.Ş tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.22/03/2023