Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1366 E. 2021/1548 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1366 Esas
KARAR NO: 2021/1548
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/214
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/09/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 474.000 USD’yi tefe ile borç aldığını, davalının ise tefeciliğini örtbas etmek amacıyla sözleşme düzenlediğini ve müvekkilinin de bu borç sebebiyle davalıya 4 adet senet verdiğini, davalının daha sonradan keyfi olarak faizlerin arttığını bahane ederek müvekkiline başka sözleşmelerle imzalattığını, ayrıca müvekkilinden başkaca senetler istediğini, davalının bu bağlamda dava konusu senedi müvekkiline zorla imzalattığını, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını, müvekkilinin davalıdan aldığı parayı fazlasıyla ödediğini, ancak davalının hazırlık soruşturmasında dava konusu 5 milyon TL bedelli senedi davacının rızasıyla verdiği yolunda beyanda bulunduğunu, müvekkilinin davalının beyan ettiği … isimli şahısla herhangi bir ticareti bulunmadığını belirterek davalı tarafından başlatılan icra takibi hakkında teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tesipitini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 07/04/2021 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme ile; davacının imzasını inkar etmediği, davacının davalıyla adi ortaklık kurduğunu kabul etmediği, davacının iddialarının yazılı delille ispatlaması gerektiği, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde yaklaşık 5 milyon TL alacak için müvekkilinin değeri 35 milyon TL olan taşınmazının değerinin çok altında satılacak olduğunu ve dava sonunda haklı çıkmaları halinde müvekkilinin geriye dönülemez zararlarının ortaya çıkacağını, mahkemenin İİK’nun 72/3 maddesi gereğince bir teminat da belirleyebileceğini, davalının hazırlık soruşturmasında dava konusu senedi ortak iş yaptıklarına karşılık aldığını beyan etmiş ise de, bu hacimdeki bir iş için hiçbir sözleşme, fatura vs sunmadığını, bahse konu halı fabrikasının yıkım işinin aylarcasürdüğünü ve yüzlerce kamyon ve hurda harfiyat çıktığını, hurdaların da değişik firmalara satıldığını, davalının ise işe ortak olduğunu ve işin başında durduğunu beyan etmesine rağmen hiçbir delil sunmadığını, buna rağmen mahkemenin yazılı delille ispat şartı aramasının hukuka aykırı olduğunu, işbu davada soruşturma kayıtlarını sunduklarını, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini bildirerek ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Dava konusu senedin 01/05/2019 tanzim, 30/05/2019 vade tarihli, 5 milyon TL bedelli, keşidecisinin davacı, lehtarının davalı olduğu ve nakden kaydıyla düzenlendiği görülmüştür. Davalı tarafından davacı aleyhine senede dayalı olarak toplam 5.554.931,51 TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığı görülmüştür. Dosyanın UYAP ortamında incelenmesinde; Anadolu C. Başsavcılığının 2001/44978 numaralı hazırlık soruşturmasına mali müşavir tarafından bilirkişi raporu sunulduğu, buna göre tarafların para alışverişi ile ilgili olarak tutarları farklı üç adet sözleşme bulunduğu, şüphelinin alacaklarına karşılık bu senedi aldığı yolunda beyanda bulunduğu,müşteki ile şüpheli arasındaki ilişkinin faiz karşılığı borç para verme (tefecilik) olarak değerlendirilmesi gerektiği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Dava dilekçesine ekli üç adet sözleşmedir başlıklı belge sunulduğu, hepsinin tarihinin 02/11/2017 tarihli olup iki adedinin taraflarca imzalandığı, bir tanesinde davalının imzasının bulunmadığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Davacı taraf, takip ve dava konusu senedin davalı tarafından zorla imzalattırıldığı iddiasında bulunmuş, ayrıca davalının tefecilik yaptığını ileri sürmüştür. HMK’nun 389 ve devamı maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi gerekir. Dosyaya sunulan deliller dikkate alındığında, somut olay bakımından yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.22/09/2021