Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1336 E. 2023/875 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1336 Esas
KARAR NO: 2023/875 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/04/2021
NUMARASI: 2019/176 E. – 2021/101 K.
DAVA TÜRÜ: Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ref’i, Maddi ve Manevi Tazminat
– MAHKEMENİN BİRLEŞEN 2020/139 ESAS SAYILI DOSYASI –
DAVA TÜRÜ: Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ: 07/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1973 yılından bu yana Türkiye’de ve Avrupa’da faaliyet gösteren, resmi internet sitesi üzerinden satışlar yapan, ülke çapında birçok bayisi ve mağazası bulunan, TPE nezdinde tescilli yüzlerce tasarımı, markası ve faydalı model belgesi olan kurumsal bir firma olduğunu, müvekkilinin … (7), … (8) ve … (1) nolu TPE nezdinde “ÇATAL KAŞIK BIÇAK SAP” tasarımları bulunduğunu, müvekkilinin bu tasarımları uzun yıllardan bu yana piyasaya arz ettiğini, davalının müvekkilinin yukarıda başvuru numaralına yer verilen tescilli tasarımlarının benzerini ürettiğini, piyasaya arz ettiğini ve satışını gerçekleştirdiğini, bu durumun MahkemeNin 2019/103 D.İş dosyasından alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini ve davalı yan fiillerinin müvekkilinin tescilli tasarımından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, yapılan tecavüzün tespitini, durdurulmasını, men’ini, ref’ini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 500,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini ve hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
TALEP ARTTIRIM: Davacı vekili 500,00 TL olan maddi tazminat talebini 83.251,00 TL olarak ıslah etmiş ve harcını yatırmıştır.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddialarının aksine müvekkiline ait ürünlerin, karşı tarafa ait ürünler ile iltibasa neden olacak şekilde benzememekle birlikte karşı tarafa ait ürünlerin, başvuru tarihinden çok öncesinde piyasaya sunulması nedeniyle yeni ve ayırt edici niteliğinin olmadığını, davacı tarafın dayanak Mahkemenin 2019/103 değişik iş sayılı dosyasında alınan tespit raporundan da anlaşılacağı üzere müvekkiline ait işyerinde bir ürün bulunmadığını, taraf tasarımlarda ortak özellik olarak belirtilen hususların zaten sektörde başka firmalar tarafından kullanılan bir yapı olduğunun görülebileceğini, müvekkilinin faaliyette bulunduğu züccaciye sektöründe üretilen ürünlere ilişkin tasarımların kendilerinden öncekilerden esinlenerek ortaya çıkarılış olmalarının mümkün olduğunu, önemli olan hususun, ortaya çıkarılan tasarımın kendinden öncekilerden genel görünüm açısından bir farklılık olup olmadığı olduğunu, müvekkilinin ürünlerinin davacının ürünlerine yönelik herhangi bir tecavüzü olmadığını savunarak müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN 2020/139 E.SAYILI DAVA: Davacı vekili dilekçesinde; davalı adına tescilli …, … ve … numaralı tasarımların yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine haiz olmadığından hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, davalı tarafından Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/176 esas sayılı dosyası ile …, … ve … sayılı tasarımlardan doğan hakların ihlali iddiası ile müvekkili aleyhine tecavüz davası açıldığını, söz konusu davada davalı adına tescilli tasarımların kendinden önceki tasarımlar karşısında yenilik ve ayırt edici niteliğe haiz olmadığı bildirilmişse de bu beyanlarının dosyada düzenlenen bilirkişi raporunda dikkate alınmadığını, bu açıdan davaya konu edilen tasarımların yeni ve ayırt edici niteliğe haiz olmaması nedeniyle huzurdaki davanın açıldığını, aralarında bağlantı bulunuyor olması nedeni ile 2019/176 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davayı ikame etme sebebinin aleyhine açılan bahse davaya konu tasarım hakkına tecavüzden kaynaklı tazminat davasını sürüncemede bırakmaktan ibaret olduğunu, davacının huzurdaki davayı kötüniyetli olarak ikame ettiğini, birleştirme talebinin reddine karar verilmesini, davacının dava dışı … firmasına ait olduğunu belirttiği … nolu tasarımla dilekçesine eklediği görsellerin farklı olduğunu, dava dışı … Ltd. Şti’ye ait … nolu tasarım incelendiğinde müvekkilinden tamamen farklı olup müvekkilinin ürünü yeni ve ayırt edici vasıflara sahip olduğunu, davacının müvekkilinin davaya dayanak tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilikten yoksun olduğu yönündeki iddialarının dikkate alınmaması gerektiğini, davacının benzer olduğunu iddia ettiği bahse konu firmaların da sektörde öncü TPE nezdinde tescilli yüzlerce tasarımı bulunan kurumsal firmalar olmasına rağmen hiçbirinin müvekkilinin tasarımlarına TPE tescil sürecinde itiraz etmediği gibi bu konuda müvekkili ile tasarımları hükümsüzlüğü gerekçe gösterilen dava dışı ilgili firmalar arasında hiçbir ihtilafın da doğmadığını, davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 13/04/2021 tarihli 2021/176 E. – 2021/101 K. sayılı kararıyla; dosya kapsamı deliller ve mahkemece alınan bilirkişi raporlarına göre; birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede, davacı-davalı adına kayıtlı tasarım tescillerinin tescil başvuru tarihi itibarıyla koruma şartı olan yenilik ve ayırt edicilik nitelikleri taşıdıkları asıl dosya yönünden ise, davalının aynı sektörde faaliyet gösterip davacı adına tescilli tasarımlar ile ayırt edilemeyecek nitelikte ürünleri üretip piyasaya sunduğu, bu eylemin davacının tasarımdan doğan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle;
A-ASIL DOSYA YÖNÜNDEN :Davacının davasının KABULÜNE, davalının davacı adına tescilli … (8) nolu tasarımın ayırt edilemeyecek derecede benzeri olan “…” ismini verdiği ürün; davacı adına tescilli … (7) nolu tasarımın ayırt edilemeyecek derecede benzeri olan “…” ismini verdiği ürün, davacı adına tescilli … (1) nolu tasarımın ayırt edilemeyecek derecede benzeri olan “…” ismini verdiği ürünleri piyasaya sunmak şeklindeki eyleminin davacının bu tasarımlardan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, men’ine ve ref’ine, -83.251,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-BİRLEŞEN MAHKEMENİN 2020/139 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN :Davacının davasının REDDİNE, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekilinin eski hale getirme talepli istinaf dilekçesinde; müvekkilinin istinaf dilekçesine dilekçesine ekli 29/03/2021 tarihli Laboratuvar Sonuç Raporundan Covid-19 testinin pozitif çıktığını, Sağlık Bakanlığı e-nabız uygulaması çıktılarından 15/04/2021 tarihinde de Covid-19 testinin pozitif olmaya devam ettiğinin anlaşılacağını, aradaki sürede tedavisinin devam ettiğini, 11/05/2021 tarihinde ülser rahatsızlığı nedeniyle 10 gün rapor verildiğini 6100 Sayılı HMK 95-96 maddeleri gereğince elinde olmayan sebeplerle, vekilin süresinde istinaf başvurusunda bulunamadığı ve engelin ortadan kalkmasından itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf dilekçesi ibraz ettiğini beyanla eski hale getirme talebinde bulunduklarını. -Birleşen dava yönünden; bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı olmasına rağmen itirazlarının değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu, bilirkişi ek raporunun 8. Sayfasından itibaren resen araştırma kısmına geçildiğini, mahkemece bilirkişilere davaya konu tasarımların ne zaman kamuya sunulup sunulduğunun araştırılması için resen araştırılması için yetki verilmesine rağmen, görsellerin internete yüklenme tarihi tespit edilmişse de, bu tasarımların dava konusu tasarımlar mı yoksa davaya konu tasarımlara benzer tasarımlar mı olup olmadığının anlaşılamadığını, bu tasarımlar davaya konu tasarımlar ise davaya konu tasarımların yenilik özelliğini kaybettiklerini, ancak bilirkişilerin Google arama motorunda bulduğu tasarımlar ile ilgili benzerlik değerlendirmesi yapmadıklarını. -Asıl dava yönünden, bilirkişi raporlarının aksine müvekkiline ait ürünler ile dayanak davacı tasarımlarının farklılıklarının küçük olduğu iddia edilse de, tespit talep edene ait tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığından bu tasarım açısından seçenek özgürlüğü kısıtlı olduğu nazara alındığında müvekkilinin tasarımının yeni ve ayırt edici olduğunu, daha önceki dilekçelerinde yer verdikleri Ankara 3. FSHHM’nin 2011/154 Esas sayılı dosyasında alınan raporlarda yer alan kaşık sapı tasarımlarının birbirinden farklı olduğunun belirtildiğini, mahkemenin de aynı yönde karar verdiğini, bilirkişilerin “davaya konu tasarım üzerinde yer alan boğumların çatal-kaşık-bıçak gibi ürünlerde kullanılagelen bir yapı olduğunu” belirttiklerini, mahkemenin davacının davasını reddettiğini, somut olayda da davacının tasarımlarında yenilik olarak bahsettiği özelliklerin, piyasada daha önce var olduğunun dikkate alınmadığını, bilirkişilerin müvekkilinin dayanak gösterdiği tasarımlarla davacı tasarımları arasında mevcut farklılıkların tasarımları farklı kıldığını ileri sürerken, asıl davada bu tasarımlar arasındaki farklılıkların tasarımları farklılaştırmadığını ileri sürmesinin teknik manada anlaşılamadığını. -Müvekkili aleyhine tayin edilen tazminatın fahiş olduğunu, arttırılan kısmın 1 yıllık zamanaşımı süresinde ileri sürülmemesine rağmen zamanaşımı itirazlarının dikkate alınmadığını. -Tazminat açısından kusur şartının dikkate alınmadığını, müvekkilinin davaya konu edilen ürünleri Çin’den getirdiğini, tespit işlemi neticesinde internet ortamında da satışını durdurduğunu, müvekkilinin yurt dışından ithal ettiği ürünlerin karşı tarafın tasarımından doğan haklarını ihlal ettiğinden habersiz olduğundan kusurlu olduğundan bahsedilemeyeceğini. -Davacı tarafın 6769 Sayalı SMK 151/2-a maddesine göre hesaplama yapılmasını talep ettiğini, tazminat hesaplanırken bilirkişilerce davacının karlılık ortalamasının %47,38-56,07 ve %57,40 olarak bulunduğunu, brüt kar mı yoksa net karın mı hesaplandığının anlaşılamadığını, raporun denetime elverişli olmadığını. -Ürünlerin satışında müvekkilinin markasının da çok fazla etkili olduğunun dikkate alınmadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak özellikle birleşen dava açısından tasarımların yeni ve ayırt edici olup olmadığı konusu olmak üzere tüm uyuşmazlık açısından yeni bir rapor alınarak, asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı-birleşen davada davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; eski hale getirme talebinin yerinde olmadığını, Av….’ın karar tebliğine ilişkin elektronik tebligatı 27/04/2021 tarihinde gönderilmesinden 20 dakika sonra açtığını, hastalığı nedeniyle açamadığına ilişkin beyanın yerinde olmadığını, 5. Günde 02/05/2021 tarihinde aldığı bir rapor ve rahatsızlığını gösteren hastane kaydı bulunmadığını, istinaf başvurusuna engel olacak derecede acze düştüğünü ispatlayamadığını. -Davalının birden fazla aynı adreste faaliyet gösteren vekilinin bulunduğunu, duruşmaya diğer vekillerin de zaman zaman katıldığını, diğer vekillerce de istinaf başvurusunda bulunulabileceğini, istinaf dilekçesinin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiğini. -Bilirkişilerin birleşen davada yaptıkları resen araştırma neticesinde de müvekkilinin tasarımlarının yeni ve ayırt edici olduğunu ortaya koyduklarını, mahkemenin 04/03/2021 tarihli 1 numaralı ara kararıyla, bilirkişi raporlarının teknik yönden yeterli olduğu ve hukuki nitelemenin mahkemeye ait olduğundan bahisle ek rapora itirazları reddettiğini. -Asal davada alınan üç farklı bilirkişi raporunun, davalının müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz eylemini ortaya koyduğunu. -Zamanaşımı itirazlarının yerinde olmadığını, madde tazminat talebinin belirsiz alacak davası olarak ileri sürüldüğünü, belirsiz alacak davasında zamanaşımının talep arttırım halinde dava tarihi itibarıyla kesileceğini, kaldı ki ileri sürülen zamanaşımı definin iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında kaldığını. -Davalının TPMK’ya kullanımlarına konu … (1), (2) ve (3) numaralı başvurularının müvekkilinin itirazları üzerine yeni ve ayırt edici olmadığı gerekçesiyle reddedilmesine rağmen rağmen ilgili tasarımları ürünlerinde kullanmaya devam ederek yüzlerce ürün sattığının anlaşıldığını. -Bilirkişilerce yoksun kalınan kazanca ilişkin hesaplamada, dava konusu ürünlere ilişkin zorunlu giderler düşülerek hesaplama yapıldığını. -Müvekkilinin davaya konu emtiaların yer aldığı ürün sınıfında tanınmış markasının bulunduğunu, müvekkili şirketçe bu tanınmış marka ile ürünlerin satışa sunulduğunu beyanla, istinaf dilekçesinin öncelikle süreden, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya arasında bulunan Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlara göre dava konusu 18/07/2012 başvuru tarihli … (7), … (8) ile 11/03/2013 başvuru tarihli … (1) nolu çatal, bıçak, kaşık için sap modeli tasarımlarının davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Mahkemenin 2019/103 değişik iş dosyasında Endüstri Ürünleri Tasarımcısı bilirkişi …’den davalı adresinde inceleme yapılmak suretiyle alınan 06/03/2019 tarihli raporda; Tespit isteyen tarafa ait … (7) numaralı endüstriyel tasarım ile …com.tr internet sitesinde ve dilekçe ekinde sunulan katalogda yer alan “…” isimli ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığını, bu sebep ile benzer olarak algılandıklarını, tespit isteyen tarafa ait … (8) numaralı endüstriyel tasarım ile dosyaya sunulan numune ürün ve …com web sitesinde yer alan “…” isimli ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığını, bu sebep ile benzer olarak algılandıklarını, tespit isteyen tarafa ait … (1) numaralı endüstriyel tasarım ile dosyaya sunulan numune ürün, …com web sitesinde ve …com web sitesinde yer alan “…” isimli ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığını, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları beyan ettiği anlaşılmıştır.Tespit isteyen davacı tarafın talebi üzerine mahkemenin 15/04/2019 tarihli 2019/103 D.İş sayılı tedbir kararı ile; tedbir talebinin kabulüne, davacı tasarım tescilleri ile benzerlik gösteren karşı tarafın “…”, “…” ve “…” isimli ürünlerine tedbiren el konularak yeddiemine teslimine karar verilmiştir. Mahkemece Endüstri Ürünleri Tasarımcısı bilirkişi …, marka patent vekili … ve muhasip bilirkişi …’tan alınan 06/03/2020 havale tarihli raporda ; davacı tarafa ait … (7) numaralı endüstriyel tasarım ile davalı tarafa ait “…” isimli ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait … (8) numaralı endüstriyel tasarım ile davalı tarafa ait “…” isimli ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait … (1) numaralı endüstriyel tasarım ile davalı tarafa ait “…” isimli ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacının talebi doğrultusunda SMK 151/2-a kapsamında davalının TPMK’ya … (7) nolu tasarımı için dava tarihine kadar 28.390,00 TL , … (8) nolu tasarımı için dava tarihine kadar 26.970,00 TL … (1) nolu tasarımı için dava tarihine kadar 27.891,00 TL, davalının rekabeti olmasaydı elde edebileceği ve muhtemel gelirin toplamda 83.251,00 TL olarak hesap edildiğini beyan etmişlerdir.Mahkemece asıl ve birleşen dava yönünden Endüstri Ürünleri Tasarımı konusunda akademisyen Doç. Dr. …, tasarım uzmanı … ve Bilgisayar Mühendisi …’den alınan 23/11/2020 tarihli raporda ; asıl davada, davacı tarafa ait 18.07.2012 başvuru tarihli … (7) numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait “…” isimli ürün arasında kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait 18.07.2012 başvuru tarihli … (8) numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait “…” isimli ürün arasında kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait 11.03.2013 başvuru tarihli … (1) numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait “…” isimli ürün arasında kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, birleşen hükümsüzlük davası yönünden yenilik giderici delil olarak sunulan tasarımlar ile yapılan karşılaştırmada; davacı tarafa ait … (7) ve (8) numaralı tasarım tescillerinin başvuru tarihi olan 18.07.2012 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu, davacı tarafa ait … (1) numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 11.03.2013 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu belirtmiştir. Mahkemenin 15/12/2020 tarihli ara karar ile; davalı vekilinin itirazlarının karşılanması ve özellikle internet ortamında araştırma yapılarak birleşen hükümsüzlük davası yönünden, dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici nitelikte olup olmadığı konusunda ek rapor alınmasına karar verildiği, mahkemece bilirkişi heyetinden alınan 02/02/2021 tarihli ek raporda; internet üzerinden resen araştırma yapılarak farklı firmalara ait ürün görsellerine ulaşıldığı, ürün görsellerinin internete yüklenme tarihinin tespit edildiği sonuç olarak; davacı tarafa ait tasarım tescillerinin başvuru tarihi itibari ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu belirtmiştir. Davalı-birleşen davada davacı vekilinin ek rapora itiraz ettiği, benzerlik değerlendirmesi yapılmadığını, raporun eksik olduğunu beyanla yeni bir heyetten rapor alınmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Dairemizin 18/06/2021 tarihli 2021/1151 Esas-2021/1298 Karar sayılı kararıyla, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin eski hale getirme talebinin kabulüne, asıl davada istinaf peşin harcı noksan yatırıldığından, harcın tamamlatılması için HMK 344. Madde gereğince işlem yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, mahkemece noksan harç tamamlatılarak dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekilinin asıl davada davalının “…”, “…” ve “…” isimleriyle piyasaya sunduğu ürünlerin müvekkilinin tescilli tasarımlarına tecavüz ettiğinden bahisle, tasarıma tecavüzün tespiti, meni, refi ile maddi ve manevi tazminat talep ettiği, davalı-birleşen davada davacı vekilinin davacı tarafın asıl davada dayandığı … ve … numaralı tasarımlar ile … numaralı tasarımın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, davalı-birleşen davada davacı vekilinin eski hale getirme talepli istinaf dilekçesi ile asıl ve birleşen dava yönünden istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Dairemizin 18/06/2021 tarihli 2021/1151 Esas-2021/1298 Karar sayılı kararıyla, vekilin sağlık mazereti nedeniyle elinde olmayan sebeple istinaf başvuru süresini kaçırdığı ve engelin kalkmasından itibaren iki hafta içerisinde istinaf dilekçesi ibraz ettiği anlaşıldığından, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin eski hale getirme talebinin kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin 15/12/2020 tarihli ara karar ile; davalı vekilinin itirazlarının karşılanması ve özellikle internet ortamında araştırma yapılarak birleşen hükümsüzlük davası yönünden, dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici nitelikte olup olmadığı konusunda ek rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi heyetince düzenlenen ek raporda, internet üzerinden resen araştırma yapılarak farklı firmalara ait ürün görsellerine ulaşıldığı, ürün görsellerinin internete yüklenme tarihinin tespit edildiği anlaşılmışsa da, birleşen davaya yönelik olarak, internet üzerinde araştırma yapılarak farklı firmalara ait çatal, bıçak, kaşık ürün görsellerine ulaşıldığı ancak bu ürün tasarımlarının davacı tarafa ait tasarım tescilleri ile benzer olup olmadığı, tasarımların yenilik ve ayırt edicilik özelliğini ortadan kaldırıp kaldırmadığı konusunda karşılaştırma ve inceleme yapılmadığı, doğrudan kök rapordaki sonucun tekrar edildiği anlaşılmıştır. Davalı-birleşen davacı vekilinin ek raporda eksik değerlendirme yapıldığına dair itirazı ise mahkemece “teknik inceleme yönünden eksiklik bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin mahkemece yapılacağı” gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Tasarımların benzerlik karşılaştırması ve hükümsüzlük davası yönünden yenilik ve ayırt edicilik niteliğinin bulunup bulunmadığının tespiti, tasarım konusunda uzmanlık gerektiren teknik inceleme mahiyetinde bulunduğundan mahkemece bilirkişilerden, resen araştırma ile tespit edilen görsellerle usulüne uygun karşılaştırma yapılarak denetime elverişli ek rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile sonuca gidilmesi yerinde görülmediğinden, davalı-birleşen davada davacı vekilinin sair istinaf sebepleri bu aşamada incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın mahkemece Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Asıl davada davalı – birleşen davada davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 13/04/2021 tarihli 2019/176 E. – 2021/101 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Asıl davada davalı-birleşen davada davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; (162,10 X3) 486,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının asıl davada davacı-birleşen davada davalıdan alınarak, asıl davada davalı-birleşen davada davacıya verilmesine, b)Asıl davada davacı-birleşen davada davalı avansından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 07/06/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.