Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1329 E. 2021/1669 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1329 Esas
KARAR NO: 2021/1669 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/10/2016
NUMARASI: 2015/46 E., 2016/143 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 356. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma açılarak yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait 30.sınıfta … başvuru numaralı “…” ibareli markanın sahibi olduğunu, davalı şirketin … tescil numaralı “…” ibareli markasını 29,30, 31, 32, 35, 43.sınıflarda tescilli olup 556 sayılı KHK 8/1-b bende gereğince markalar arasında benzerlik bulunduğu iltibasa neden olma ihtimali mevcut olduğundan hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraf markalarının benzer olmadığı, tüketici nezdinde iltibasa neden olma ihtimalinin söz konusu olmadığını, müvekkiline ait markada geçen … sözcünün İtalyada bir kent ismi iken davacı tarafa ait markanın yabancılar tarafından kullanılan erkek ismi olduğunu, her iki markanın anlam farkı gösterdiğini, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını ve davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; Bakırköy 2. FSHHM’ nın 17/10/2016 tarihli 2015/46 E – 2016/143 K sayılı kararıyla; “somut olayda her iki markanın esas unsurunu … ve … sözcükleri oluşturmaktadır. … ibaresi ile … ibaresi arasında tek bir harf farklılığı söz konusudur. Anlamsal olarak bakıldığında brono sözcüğünün İspanyolcada koyu kahverengi … ise Portekizcede kral anlamına gelmektedir. Her iki marka anlamsal olarak farklıdır. Bütün olarak bakıldığında davalıya ait “…” ibareli marka baş harfleri büyük diğer harfleri küçük olarak yazılmış kelime markasıdır. İbarenin başındaki Cafe sözcüğü cins isim olarak markada yardımcı unsur olarak yazılmıştır. Markanın tescil edildiği şekli ile davacı markası arasında yazılış şekli itibariye görsel anlamda farklılıklar bulunduğu düşük düzeyde işaretsel benzerliğin olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu markanın 30.sınıfta bisküviler, krakerler, gofretler emtiaları dışında sektör bilirkişisinin belirttiği şekilde mallar arasında benzerlik bulunmadığı belirtilmiş olmakla ortalama tüketici açısından karıştırılma ihtimali olmadığından bu mallar yönünden davanın reddine, 30.sınıfta bisküviler, krakerler, gofretler yönünden malların birebir aynı oluşu işaretteki benzerlik” gerekçesiyle; davanın kısmen kabul kısmen reddine, davalı adına tescilli … tescil nolu markanın bisküvi, kraker, gofret, kek, pasta, sakız, mısır çerezi emtiaları yönünden hükümsüzlüğüne, diğer taleplerin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi gerekirken ” kısmen kabul, kısmen reddine” karar verildiğini, – sektör bilirkişisinin markalar arasında herhangi bir benzerlik ve karıştırma ihtimali bulunmadığını tespit etmesine göre karar verilmediğini çelişkinin giderilmediğini, yeniden rapor alınması taleplerinin değerlendirilmediğini, – hukukçu bilirkişiler markaların benzer olduğunu ifade etmese de; mal ve hizmetlerin tek tek karşılaştırılmadığını, davacının dayanak 4 markasının esas unsurunun da “bruno” ibaresi olarak değerlendirildiğini, sadece 1 marka görseline yer verildiğini müvekkiline ait marka göresilini raporda hatalı gösterdiklerini, müvekkili adına dava dışı başka marka üzerinden değerlendirme yapıldığını, davacı markasının spesifik olarak 30. sınıfta ” Bisküvi, kraker, gofret, kek, pasta, sakız, mısır çerezi” emtialarında tescil edildiğini, iltibas ve karıştırma ihtimalinin bulunmadığını, – müvekkilinin markasının davalının … sayılı marka kapsamında 30. sınıfta sadece ” bisküviler, kraker, gofret, sakız” emtialarında örtüştüğünü, davacının diğer markaları ile sadece “bisküvi” emtiasında örtüştüğünü, sadece sınıfsal benzerliğin yeterli olmadığını, -markalar arasındaki karıştırılma ihtimalinin tespitinde, çekişmeli mal veya hizmetlerin ilgili olan orta düzeydeki tüketicilerin dikkate alınması gerektiğini, – davacı markasının 1 kelime ve 5 harften, davalı markasının 2 kelime ve 9 harften oluştuğunu, yazı karakterlerinin farklı olduğunu, “…” sözcüğünün İtalya’da bir kent ismi, “bruno” sözcüğünün, ülkemizde herkesçe bilinen ve yabancılar tarafından yaygın kullanımı bulunan bir erkek ismi olduğunu, – markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunmadığını, -müvekkilinin markasının bütün olarak dikkate alınması gerektiğini, hükümsüzlüğüne karar verilen emtialarda “…” ve “…” ibaresinin ayırtedici olduğunu, -davacı markasının zayıf bir marka olduğunu, davacının dayanak 3 markasının şekil unsurundan oluştuğunu, tüketicinin bu markayı bir kompozisyon olarak hatırlayacağını, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAİREMİZİN KARARI; Dairemizin 20/02/2020 tarihli 2017/3936 Esas-2020/391 Karar sayılı kararıyla; ” Davalı markasındaki … ibaresi ile davacı markasındaki … ibaresi görsel ve işitsel olarak benzerse de, davalı markasındaki … ibaresinin markanın ilk sözcüğünü oluşturduğu, markanın tescilli olduğu emtialar yönünden … ibaresinin ayırt edici olduğu ve tüketicinin zihninde markanın ilk sözcüğünün akılda kaldığı ve daha çok dikkat çektiği, markanın bütüncül olarak değerlendirilmesinde, ortalama tüketici nezdinde karıştırma ihtimalinin bulunmadığı, markaların tüketiciler nezdinde, işletmeler arasında bağlantı kurma ihtimali yaratacak derecede benzerlik bulunmadığı, davalı “…” markasının bütüncül olarak bıraktığı izlenimde ayırt ediciliğinin bulunduğu” gerekçesiyle; “Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince Bakırköy 2. FSHHM’ nın 17/10/2016 tarihli 2015/46 E – 2016/143 K sayılı kararının KALDIRILMASINA, DAVANIN REDDİNE” karar verilmiştir. Davacı vekili karara karşı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
YARGITAY BOZMA KARARI; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 30/03/2021 tarihli 2020/1879 Esas-2021/3080 Karar sayılı kararıyla; “Bölge Adliye Mahkemesince, taraf markaları karşılaştırılırken davalı markasının baskın ve ayırt edici unsurunun “…” ibaresi olduğu belirtilerek taraf markalarının iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer olmadıkları ve dolayısıyla davalı markasının ayırt ediciliğinin bulunduğu benimsenmişse de, davalı markasının ilk sözcüğü olan “…” ibaresi belli bir sektörde ticari faaliyette bulunanlar tarafından kullanılan ortak, yani jenerik işaretlerden olduğu gibi taraf markalarının tescilli olduğu 30. sınıftaki bir kısım mallar yönünden tanımlayıcı işarettir. Bu durumda İlk Derece Mahkemesince de benimsendiği gibi davalı markasının esas ve ayırt edici unsuru “…” ibaresi olup, davacının “…” ibaresinden oluşan markası ile görsel ve iştisel olarak iltibasa sebebiyet verecek derecede benzerlik arz etmektedir. Söz konusu benzerlik, aynı ve/veya benzer mal ve/veya hizmetler yönünden ortalama tüketicilerin karıştırma ve ilişkilendirebilmelerine yol açabilecek düzeydedir. Nitekim, Dairemizin 11.12.2019 gün ve 1755/8082 sayılı ve 06.06.2018 gün ve … sayılı kararları ile de taraf markalarının benzer oldukları kabul edilmiştir.Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken, istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp, davacı yararına kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir” şeklinde gerekçe ile Dairemizin kararının bozulmasına karar verilmiştir. Dairemizce Yargıtay bozma ilamı taraf vekillerine tebliğ edilerek duruşma açılmış, davalı vekili duruşmaya katılmamış, davacı vekili bozma ilamına uyulmasını talep etmiştir. Usul ve yasaya uygun görülen Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
G E R E K Ç E: Marka hükümsüzlüğü davasında; davacı vekilinin müvekkili adına 30.sınıfta “bisküvi, kraker, gofret, kek, pasta, sakız, mısır çerezi” emtialarında tescilli “…” ibareli markası ile 30.sınıfta “bisküvi” emtiasında tescilli … sayılı, … sayılı ve … sayılı şekil markalarına dayandığı, davalının hükümsüzlüğü istenen … başvuru numaralı “…” ibareli markasının ise 29/30/31/32/35/43.sınıflarda tescilli olduğu görülmüştür. Dairemizce uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma kararı doğrultusunda yapılan incelemede, bozma kararı gerekçesinde de açıklandığı ve Dairemizce benimsendiği üzere; davalı markasının ilk sözcüğü olan “…” ibaresi belli bir sektörde ticari faaliyette bulunanlar tarafından kullanılan ortak, yani jenerik işaretlerden olduğu gibi taraf markalarının tescilli olduğu 30. sınıftaki bir kısım mallar yönünden de tanımlayıcı işaret olduğundan, davalı markasının esas ve ayırt edici unsuru “…” ibaresi olmakla, davacının “…” ibaresinden oluşan markası ile görsel ve iştisel olarak iltibasa sebebiyet verecek derecede benzerlik arz ettiğinden ve söz konusu benzerlik, aynı ve/veya benzer mal ve/veya hizmetler yönünden ortalama tüketicilerin karıştırma ve ilişkilendirebilmelerine yol açabilecek düzeyde olduğundan, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulü kararı yerinde olmakla, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine, duruşma açılarak inceleme yapılmakla, HMK 353/1-b-2-3 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilerek, ilk derece mahkemesi kararı aynen tekrar edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin reddine, 2-Bakırköy 2. FSHHMnin 17.10.2016 tarih, 2015/46 Esas, 2016/143 Karar sayılı hükmünün HMK 353/ 1-b-2,3 maddesi gereğince kaldırılmasına, 3-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE, 4-Davalı adına tescilli 2013/66224 tescil nolu markanın bisküvi, kraker, goflet, kek, pasta, sakız, mısır çerezi emtiaları yönünden hükümsüzlüğüne, 5-Diğer taleplerin reddine, 6-Karar kesinleştiğinde kesinleşmiş karar örneğinin bir suretinin TPMK”ya gönderilmesine, 7-İlk derece yargılama giderleri; a)-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 31,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, b)-Davacı yararına davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c)-Davalı yararına davanın ret edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ç)-Davacı tarafça yapılan 27,70 TL ilk masraf, 15 tebligat masrafı 144,00 TL, 3 müzekkere gideri 26,00 TL, bilirkişi ücreti 1.800,00 TL olmak üzere toplam 1.997,7 yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 998,85 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına 8-İstinaf yargılama giderleri; a)-Davalıdan alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, b)-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, c)-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 267,80 TL temyiz yoluna başvurma harcı ile 40,00 TL Yargıtay’a dosya gönderme posta masrafı olmak üzere toplam 307,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ç)-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve bir duruşma icra edildiğinden davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.040,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/10/2021