Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1321 E. 2023/491 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1321 Esas
KARAR NO: 2023/491
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/04/2021
NUMARASI: 2019/250 2021/346
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 22/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde; … tescil, 24/06/2016 tarih ve … Sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve … tescil numaralı ve 28/06/2016 tarihli Ek Tadil Sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme konusu taşınmazların, sat- geri kiralama yoluyla davalıya teslim edildiğini, davalı tarafın kendisine tebliğ edilen ödeme planına göre kira borçlarını vadelerinde ödemediğini ve temerrüte düştüğünü, Beşiktaş … Noterliğinin 22/02/2019 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile borçların 60 gün içinde ödenmesi için süre verildiğini, bu süre içerisinde borcun ödenmemesi halinde sözleşmenin fesh olacağı ve tüm kira bedellerinin muaccel hale geleceği ve bu durumda 60. günü takip eden 3 gün içinde sözleşme konusu taşınmazların boş olarak müvekkiline iade ve teslim edilmesinin ihtar ve ihbar edildiğini, iş bu ihtarnamenin davalıya 28/02/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının ihtara rağmen borcunu ödemediğini belirterek, sözleşmeye konu İstanbul ili Beyoğlu ilçesi, … Mah. … Pafta, … Ada, … Parsel, … Kat … nolu ve Zemin Kat … nolu bağımsız bölüm numaralı taşınmazlardan davalı veya 3. kişilerin tahliyesi ile taşınmazların boş olarak müvekkiline teslimi yönünde teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, finansal kiralamaya konu taşınmazların müvekkiline aynen iadesine, taşınmazların finansal kiralama şerhlerinin tapu kaydından terkin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; öncelikle dava konusu taşınmazlar üzerinde keşif yapılmasını ve keşif sonucu tespit edilecek değer üzerinden, davacı tarafından eksik harcın tamamlatılması gerektiğini, şirkete gönderildiği iddia edilen ihtarnamenin şirkete usulen uygun şekilde tebliğ edilmediğini, dava dilekçesinin tebliğ ile birlikte söz konusu ihtarnameden haberdar olunduğunu, bu sebeple sözleşmenin feshi ve malın iadesi talepli dava açılmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirkete hitaben çıkarılan ihtarnamenin, … isimli bir şahsa tebliğ edildiği, oysa ki söz konusu şahsın müvekkili şirket ile hiçbir ilgisi olmadığını, davacı tarafından iddia edildiği şekilde müvekkili şirket çalışanı da olmadığını, tüzel kişiye geçerli bir tebligatın ne şekilde yapılacağı hususunun Tebligat Kanununda düzenlendiğini, söz konusu usul izlenilmeksizin yapılan tebligatın geçerli olmadığını, davalının finansal kiralama sözleşmesindeki kendi edim ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini bu nedenle müvekkilinin sözleşmeye konu malları gereği gibi kullanmadığını, taşınmazlarda ki hukuki ayıpların giderilmediğini, müvekkilinin finansal kiralama sözleşmesindeki kendi edim ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalıya yapmış olduğu ödemeler ile borcu sona erdirdiğini, davalının muaccel olmamış alacaklarını, teminat senetlerini icra takibine koyarak tahsil etmeye çalıştığını, davacının malın iadesi isteminin haksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; “…Davalı şirkete gönderilen ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunun 31/1 maddesine göre temerrüt durumunun oluşmadığı bu nedenle malın iadesi davasının reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine, Mahkememizce verilen ihtiyati tedbirin kararının kaldırılmasına …” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili tarafından çekilen ihtarnamenin davalıya 28/02/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, verilen 60 günlük sürede davalının ihtarname gereğini yerine getirmediğini, tebligatın usulüne uygun yapıldığını, yerel mahkemenin bu konudaki tespitinin hatalı olduğunu, tebliğ şerhinde iş yeri sahibinin bulunamadığından işçisi …’a yapıldığının belirtildiğini, sözleşmenin 33. Maddesinde tebliğ işlemlerinin nasıl yapılacağının düzenlendiğini, buna göre TK’nın 7/a ve 10 ve devamı maddeleri uyarınca gönderilecek her türlü tebligatın kendilerine tebliğ edilmiş sayılacağının hükme alındığını, ayrıca 6361 sayılı kanunun 33/4 maddesi uyarınca İİK’nın 68/b hükmünün uygulanacağını, davalının sözleşmedeki adresinin “Karaköy Perşembe Pazarı, … sk. No:… Beyoğlu/İSTANBUL” adresi olup tebligatın bu adrese kanuna uygun bir şekilde yapıldığını, İstanblu BAM 16. HD’nin benzer konularda kararları bulunduğunu, … isimli şahsın davalı şirket çalışanı olarak ihtarnameyi aldığını, adı geçenin SGK kayıtlarında davalı çalışanı olarak gözükmese de gerçekten davalı çalışanı olarak hareket ettiğini, bu kişinin davalı şirketin %100 hissedarı, tek ortağı ve yetkilisi olan …’ın işlettiği … isimli işletmede aşçıbaşı olduğunu, bu işletmenin ise dava dışı …ltd.şti’ye ait olduğunu, bi şirketin de tek yetkilisinin de %100 pay sahibinin … olduğunu, konu ile ilgili olarak mahkemece emniyet araştırması yaptırıldığını ve bu şahsın ..nda çalıştığının görüldüğünün tespit edildiğini, … isimli iş yerinin sahibinin … olduğunu, adı geçenin aynı zamanda nesil organizasyon şirketinin de yetkilisi olduğunu, her iki şirket arasında organik bağ bulunduğunu, … isimli şahsın kayden haksan rulman işletmesinin çalışanı gözüktüğünü, ancak bu kişinin hem haksan rulman adına hem de nesil organizasyon adına tebligatları aldığını, dava dışı nesil organizasyon şirketi tarafından müvekkili aleyhine İstanbul 15. İcra HM’nin 2019/824E. Sayılı dosyasında açılan davada kendilerine gönderilen ihtarnameyi tebliğ alan …’nın şirketleri ile ilgilisini bulunmadığını beyan ettiğini ancak mahkemenin yaptığı araştırmada bu şahsın haksan rulman’ın uzun süredir çalışanı olduğunun tespit edildiğini, aynı şekilde …’ın da davalı şirkette çalıştığını, davalı şirket yetkilisinin fesih ihtarnamesine muttali olduğunu, aksi iddiaların TMK’nın 2. Maddesine aykırı olduğunu, davalı tarafın ihtarnamede dava dilekçesi ile haberdar olduklarını beyan etmelerine rağmen dava dilekçesini alanın yanlarında SGK kaydı bulunmayan ancak çalıştığı anlaşılan … isimli çalışan kişi tarafından tebliğ alındığını, davalının ise bu hususa itirazı bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemenin ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesinin yerinde olması halinde ise bu durumun davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER: Mahkemenin 23/05/2019 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, Bu ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 18/10/2019 tarih ve 2019/2172 Esas 2019/2180 Karar sayılı ilamı ile; ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının yerinde görülmediği, Mahkemece 6361 sayılı kanun ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri değerlendirilerek koşullar oluştuğu takdirde davacı kiralayanın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Mahkemece ara kararının kaldırılmasına karar verilmiş, bunun üzerine Mahkemece 19/11/2019 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiği görülmüştür.Beşiktaş … Noterliğinin gönderdiği ihtarname ve tebligat parçasına göre davacı tarafından gönderilen 22/02/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin tebligat parçasında “tebliğ evrakı iş yeri sahibi bulunmadığından tebliğ evrakı işyerinde işçisi … imzasına 28/12/2019 tarihinde adreste tebliğ edildi.” şerhi ile tebligatın yapıldığı görülmüştür. Beyoğlu SGK’ya yazılan müzekkereye verilen cevapta, davalı şirket çalışanın … olduğu başkada çalışanın bulunmadığını, tebliğ tarihi 28/12/2019 tarihinde de … dışında başka çalışanın bulunmadığı anlaşılmıştır. Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkere nedeniyle tutulan tutanağa göre …’ın davalı şirket iş yerinde değil, aynı binada bulunan ve sahibinin de aynı kişi olduğu, … isimli şahsa ait … iş yerinde 1993 yılından beri çalıştığının tespit edildiğini, … iş yerine gelindiğinde…’ın bu iş yerinde çalıştığının görüldüğü, kendisinin de davalı şirket iş yerinde hiç çalışmadığını, 1993 yılından beri … isimli iş yerinde çalışmaya devam ettiğini bildirildiğinin tespit edildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, finansal kiralama konusu taşınmazların iadesi ile finansal kiralama şerhlerinin tapudan terkini talebine ilişkindir.Yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.Dosyanın incelenmesinde; taraflar arasında finansal kiralama sözleşmesi düzenlendiği, taşınmazların davalıya teslim edildiği, taşınmazların bulunduğu yer itibariyle mahkemenin yetkili olduğu, ayrıca taşınmazların değerleri üzerinden peşin harcın tamamlatıldığı görülmüştür.Mahkemece fesih ihtarnamesinin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de söz konusu bu karar dairemizce yerinde görülmemiştir. Zira fesih ihtarnamesi davalının sözleşmedeki adresi olarak gösterilen “Karaköy perşembe pazarı, … sokak, No:… Beyoğlu/İstanbul” adresine çıkarılmıştır. Ve tebligatın noter şerhinden iş yeri sahibi bulunamadığından tebliğ evrakı işçisi … imzasına tebliğ edildi şerhi ile davalının çalışanı …’a tebliğ edildiği anlaşılmıştır.Her ne kadar SGK’dan gelen cevabi yazıda davalının … isimli kişi dışında başka bir çalışanı bulunmadığı ve Emniyetçe tutulan tutanakta da …’ın davalı şirkete ait işyerinde değil, … isimli işyerinde çalıştığı belirtilmiş ise de, Emniyet tarafından düzenlenen bu tutanaktan …’ın davalı şirket ile aynı binada olan başka bir iş yerinde çalıştığı ve bu iş yerinin de davalı şirketin yetkilisi olduğu anlaşılan …’a ait olduğu, ayrıca bir kişinin birden fazla iş yerinde fiilen çalışmakla birlikte bu iş yerlerinden sadece birisi üzerinde sigortalı olarak gösterildiği hususunun bilinen bir gerçeklik olduğu, bu bağlamda ihtarnamenin davalı şirkete usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği kanaatine varılmakla davacı vekilinin bu yönden istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Ayrıca kabul şekli itibariyle de malın iadesi için ihtarnamenin tebliği dava şartı niteliğinde bulunup bu yönden yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de usule aykırıdır. Yukarıda yapılan açıklamalar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/04/2021 tarih, 2019/250 E. -2021/346 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın KABULÜNE, 4-Dava konusu İstanbul ili Beyoğlu ilçesi, … Mah. … Pafta, … Ada, … Parsel, … Kat … nolu ve … Kat … nolu bağımsız bölümlerin tahliyesi ile davacıya aynen iadesine, 5-Belirtilen taşınmazlardaki finansal kiralama şerhlerinin tapu kayıtlarından terkinine, karar kesinleştiğinde bu konuda ilk derece mahkemesince ilgili tapu sicil müdürlüğüne yazı yazılmasına, 6-Alınması gereken 250.902,63 TL harçtan, peşin alınan 17.077,50 TL ile tamamlama harcı olarak alınan 45.648,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 188.176,98‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 7-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan peşin harç 17.077,50 TL ve tamamlama harcı 45.648,15 TL, dava açılışında yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TLvekalet harcı, 384,90 TL keşif harcı olmak üzere toplam 63.161,35‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 9-Davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 261.190,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -İstinaf Yargılaması Yönünden; 10-İstinaf peşin harcının karar kesinleştiğinde talebi halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine, 11-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 49 TL posta masrafı olmak üzere toplam 211,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 12-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 13-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/03/2023