Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1292 E. 2022/231 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1292 Esas
KARAR NO: 2022/231
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2016
NUMARASI: 2015/4 E. – 2016/214 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 356. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma açılarak yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına … nolu tescilli endüstriyel tasarımın inhisarı lisans sözleşmesi gereğince tasarım hakkı sahibi olduğunu, 2, 4, 5, 7 ve 16 nolu tasarımların “…” markasıyla üretim ve satışının yapıldığını, davalının “…” markasıyla aynı tasarımları üretip mağaza ile “www…com” internet sitesinde satışını yaptığını, İzmir FSHHM’nin 2014/59 D. İş sayılı dosyasında delil tespiti yapıldığını, davalının davacının tasarımı hakkına tecavüz ettiğini, haksız rekabet oluştuğunu, 1.000,00 TL maddi, (belirsiz alacak davası) 30.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL itibar tazminatının tahsiline, ıslah dilekçesi ile bedel artırımı olarak 75.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline, internet sitesinde yapılan satışın durdurulmasına, tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; internet sitesinin kendisine ait olduğunu, davacının tasarım hakkına tecavüzün söz konusu olmadığını, internet adresindeki bilgiler üzerinden tespit raporunun düzenlendiğini, raporu kabul etmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI;Bakırköy 2. FSHHM’ nın 21/12/2016 tarihli 2015/4 E – 2016/214 K sayılı kararıyla; “davacı tazminat talebinin 554 sayılı KHK ‘nin 52/a maddesine göre tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin rekabeti olmasıydı tasarım hakkı sahibinin tasarımı kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre hesaplanmasını talep ettiği, davacı tarafa ait ticari defterler incelendiğinde; 2014 yılında 5891 adet ürün satışı yapıldığı, dava konusu olan tasarımlara ilişkin ayırt edici ibarenin bulunmadığı, ancak ürün başına elde edilecek kazancın hesaplandığı bir elbisenin satışa sunulabilmesi için en az 5 farklı bedende ve farklı renklerde 100 adet üretimin yapılarak satışa sunulması gerekli olduğunu, bu nedenle her bir tasarım için en az 500 üretim miktarı itibari ile elde edebileceği kârın 108.440 TL olduğunun bildirildiği, inceleme yapılan ticari defterlerde dava konusu tasarımın hangi oranda satışa sunulduğu ve satış yapıldığı net olarak belirlenemediği, davacı tarafından her bir tasarım için 500 adet ürün üretilmesi durumunda bunların kaç tanesinin satılabileceği belirlenememiş olduğundan davacı ve davalının cirosu faaliyet gösterdiği sektör ve faaliyet alanı göz önüne alındığı” gerekçesiyle; Davanın kısmen kabul kısmen reddine, Davacının TPE tescilli … nolu endüstriyel tasarımın ( 2, 4, 5, 7 ) ilişkin tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, Tecavüze konu tasarımların www…com alan adlı internet sitesinde satışının önlenmesine, devam edildiği taktirde siteye erişimin engellenmesine, 15.000,00 maddi tazminatın 10.11.2014 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatının 10.11.2014 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan davacıya verilmesine, Karar özetinin Türkiye’de genel yayın yapan gazetelerden birinde masrafı davalıdan alınmak üzere ilanına, Davacının diğer taleplerinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU;Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Bilirkişi raporunda 108.000TL maddi tazminat miktarı belirlenmesine rağmen mahkemenin 93.000 TL indirim yaparak 15.000 TL maddi tazminata hükmetmesinin hukuka aykırı olduğunu, takdir yetkisinin sınırlarını aşacak ihlal niteliğinde bulunduğunu, olayın özelliği gereği yapılacak hesaplamanın özel ve teknik bilgi gerektirdiğini, hakimin bilirkişi yerine geçerek karar verme yetkisinin bulunmadığını, mahkemece çelişkiyi gideren son rapora göre karar vermesi gerekirken ilk rapordan esinlenerek karar vermesinin yasaya aykırı olduğunu, -Belirsiz alacak davasına ilişkin usul ve esaslara aykırı yargılama yapıldığını, fahiş oranda tazminattan indirim yapılacağını beklemediklerinden taleplerini bilirkişi raporlarına göre arttırdıklarını, hakkaniyetin gözetilmiş olması halinde müvekkili tarafından davalıya 9.500,00TL vekalet ücreti ödenmesine hükmedilmiş olmayacağını, manevi tazminat miktarının da çok düşük olduğunu, -Dosyaya ibraz edilen ürünlerden davalı ürünlerinin kötü üretim mamulleri olduğunun anlaşılmasına rağmen inceleme yapılmadan itibar tazminatının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin piyasadan çok az miktarda ürün alan ve internet sitesinde satan küçük çapta bir işletme olduğunu, üretim yapmadığını, iltibasın varlığına ilişkin karşılaştırmanın sağlıklı yapılmadığını, benzerliklerin zorunlu ve teknik nedenlerden kaynaklandığının da değerlendirilmediğini, davacı tarafın iddia ettiği zarar ile müvekkilinin tüm yıl elde ettiği kazanç arasındaki orantısızlığın, davacının taleplerinin ne denli hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu gösterdiğini, mahkemenin fahiş miktarda tazminata hükmettiğini, -farazi hesaplamalar ile davacıya tazminat bahşedilmesinin kabul edilemez olduğunu, müvekkilinin üretici olmadığı gibi bu miktarda mal satmasının da mümkün bulunmadığını, -2. Ek bilirkişi raporunda müvekkilinin 2014 yılı faaliyet net karının 54.747,70 TL olduğunun tespit edildiğini, ürünleri dışarıdan temin ettiğinin tespit edildiğini, fason üretim yapmış olabileceği beyanının farazi ve öznel yorum olduğunu, -davacının KHK 52/a maddesine göre mahrum kaldığı kazanç kaybını belirterek talepte bulunmuşsa da, buna ilişkin delil sunmadığını,siparişlerin azaldığını kanıtlayamadığını, tahmine dayalı hesaplamaların hakkaniyete aykırı olduğunu, -müvekkilinin erkek ürünleri sattığını, bayan eşofmanları alanında sınırlı satış yaptığını, esleyna sitesinin birkaç hafta açık kalıp kapatıldığını, -müvekkilinin kusurunun kanıtlanamadığı gibi ortada davalının manevi zararının da mevcut olmadığını, -bilirkişi raporunda müvekkilinin üretim faaliyetinin olup olmadığının, kaç ürün temin ettiğinin, bu ürünlerin kaçını satabildiğinin, alıcıların hataya düşebilip düşmediğinin saptanmadığını, tazminat miktarını belirleme hususunun mahkemenin taktirine bırakıldığını, farazi değerlere göre yapılan hesaplamanın karara dayanak alınarak tazminata hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İSTİNAF MAHKEMESİ KARARI; Dairemizin 10/06/2020 tarihli 2017/3974 Esas-2020/993 Karar sayılı kararıyla; “Davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, -Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21/12/2016 Tarihli 2015/4 Esas-2016/214 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı KHK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, Davacının TPE tescilli … nolu endüstriyel tasarımına ( 2, 4, 5, 7 ) ilişkin tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, Tecavüze konu tasarımların www…com alan adlı internet sitesinde satışının önlenmesine, devam edildiği taktirde siteye erişimin engellenmesine, 5.000,00 maddi tazminatın 10.11.2014 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatının 10.11.2014 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan davacıya verilmesine, Karar özetinin Türkiye’de genel yayın yapan gazetelerden birinde masrafı davalıdan alınmak üzere ilanına, Davacının diğer taleplerinin reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili Dairemizin kararına karşı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
YARGITAY BOZMA KARARI; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22/04/2021 tarihli 2020/5936 Esas-2021/3965 Karar sayılı ilamıyla; “…Değişik İş dosyadan alınan bilirkişi raporunda, davacıya ait … sayılı çoklu tasarım ürünler ile davalıya ait ürünlerin mukayesesi sonucunda …, … ve … sayılı tasarımlara konu ürünlerin kalıp ve nakış tasarımlarıyla birebir benzerlik teşkil etmediği, kullanım amaçları ve hitap ettiği hedef kitlenin aynı olduğu, diğer 7 ve 16 sayılı ürünlerin ise kalıp tasarımlarıyla birebir aynı olduğu, kullanım amaçları ve hitap ettiği hedef kitlenin de aynı olduğu, bilinçli tüketici bakımından yanıltıcı olduğu yönünde tespitte bulunulmuştur. Yargılama aşamasında alınan 15.07.2015 tarihli kök raporda ise kısaca 2014/03359-2,4,5,7 sayılı çoklu tasarıma konu ürünler yönünden bilinçli tüketici tarafından karıştırılmaya müsait olduğu, 16 sayılı tasarım yönünden ise bilinçlenmiş tüketici nezdinde taraf ürünlerinin karıştırılmaya müsait olmadığı ve iltibastan bahsedilemeyeceği yönünde kanaat bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince 15.07.2016 tarihli kök rapora dayalı hüküm kurulmuş ise de, değişik iş dosyasından alınan rapor ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda davaya konu ürünlerin benzerliği konusunda yapılan değerlendirmeler yönünden açık çelişki bulunmaktadır. Bu halde, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınıp raporlar arasındaki çelişki giderilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.” denilerek, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, kararın yukarıdaki gerekçelerle davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay bozma ilamı ve duruşma günü taraf vekillerine tebliğ edilerek beyanları alınmış, davacı vekili Dairemizin önceki kararında direnilmesini, davalı vekili ise bozma kararına uyulmasını talep etmiş, usul ve yasaya uygun görülen Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, yargılamaya devam edilmiştir.
GEREKÇE; Dava, çoklu endüstriyel tasarım üzerinde inhisarı lisans sözleşmesi gereğince hak sahipliğine dayalı tasarıma hakkına tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti, meni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dairemizce uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yargılamaya devam olunmuş, bozma ilamında dosya kapsamında alınan delil tespiti raporu ile, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunun çelişkili olduğuna işaret edildiği ve yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınıp raporlar arasındaki çelişkinin giderilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin açıklandığı göz önüne alınarak, davalının istinaf sebeplerinin değerlendirilebilmesi için, 20/10/2021 tarihli duruşmada, yeni bir bilirkişi heyetinden çelişkileri giderecek şekilde rapor alınmasına, 3.000 TL bilirkişi ücretinin davalı tarafça iki haftalık kesin süre içerisinde yatırılmasına karar verildiği, kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığı taktirde dosya kapsamına göre karar verileceğinin ihtar olunduğu, ara kararın davalı vekiline tebliğine rağmen, davalı tarafça bilirkişi ücretinin yatırılmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekilinin 03/02/2022 tarihli dilekçesinde; Dairemizin kararının Yargıtay bozma ilamı ile lehlerine bozulduğunu, bilirkişi ücretini ispat yükü kendisinde olan davacının yatırması gerektiğini, ara karardan rücu edilerek davacı tarafça yatırılmasına karar verilmesini, bunun mümkün görülmemesi halinde, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın “Duruşmaya Gelinmemesi Ve Giderlerin Ödenmemesi ” başlıklı 358. Maddesin de; ” (1) Duruşmalı olarak incelenen işlerde taraflara çıkartılan davetiyelerde, duruşmada hazır bulunmadıkları takdirde tahkikatın yokluklarında yapılarak karar verileceği hususu ile başvuran tarafa çıkartılacak davetiyede, ayrıca, yapılacak tahkikatla ilgili olarak bölge adliye mahkemesince belirlenen gideri, iki haftadan az olmamak üzere verilecek kesin süre içinde avans olarak yatırması gerektiği açıkça belirtilir. (2) Başvuran, kabul edilebilir bir mazerete dayanarak duruşmaya gelemediğini bildirdiği takdirde, yeni bir duruşma günü tayin edilerek taraflara bildirilir. (3) (Değişik fıkra: 22.07.2020 – 7251 S.K./37. md) Belirlenen giderin, verilen kesin süre içinde yatırılmış olması kaydıyla, taraflar mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadıkları takdirde tahkikat yokluklarında yapılarak karar verilir. Belirlenen gider, süresi içinde yatırılmadığı takdirde, dosyanın mevcut durumuna göre karar verilir. Şu kadar ki, öngörülen tahkikat yapılmaksızın karar verilmesine olanak bulunmayan hâllerde başvuru reddedilir.” hükmü düzenlenmiştir. Davalının istinaf sebeplerinin incelenebilmesi için, yeni bir heyetten bilirkişi raporu alınması gerektiğinden, davalı tarafça HMK 358/1 maddesine uygun şekilde yapılan ihtarat ve verilen kesin süreye rağmen bilirkişi ücreti yatırılmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, ancak ilk derece mahkemesince hükmedilen maddi tazminat miktarı Dairemizin kararı ile indirilerek 5.000 TL maddi tazminata hükmedildiğinden ve davacı vekilinin temyiz başvurusunun reddine karar verildiğinden, maddi tazminata yönelik karar, davalı yönünden usuli kazanılmış hak teşkil ettiğinden, tarafların kazanılmış hakları korunarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabul , kısmen reddine, 2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 358/3 maddesi uyarınca reddine, 3-Bakırköy 2.FSHHM’nin 21/12/2016 tarih, 2015/4 E. – 2016/214 K. Sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 4-Davanın kısmen kabul kısmen reddine, A) Davacının TPE tescilli … nolu endüstriyel tasarımına (2,4,5,7) ilişkin tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, B) Tecavüze konu tasarımların www.esleyna….com alan adlı internet sitesinde satışının önlenmesine, devam edildiği takdirde siteye erişimin engellenmesine, C) 5.000 TL maddi tazminatın 10/11/2014 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Ç) 5.000 TL manevi tazminatın 10/11/2014 tarihiden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, D) Karar özetinin Türkiye’de genel yayın yapan gazetelerden birinde masrafı davalıdan alınmak üzere ilanına, E) Davacının diğer taleplerinin reddine, 5- İlk derece yargılaması yönünden; a- Tasarıma tecavüz davası yönünden, alınması gerekli 87,70 TL, maddi tazminat davası yönünden 341,55 TL, manevi tazminat yönünden 341,55 TL olmak üzere toplam 770,80 TL harçtan, peşin alınan 574,18 TL, ıslah harcı 1.015,36 TL toplam 1.584,54 TL den harcın mahsubu ile artan 813,74 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, b-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT uyarınca tasarım hakkına ve haksız rekabetin tespitine ilişkin talep nedeniyle 7.375,00 TL, maddi tazminat nedeniyle 5.000,00 TL , manevi tazminat nedeniyle 5.000,00 TL olmak üzere toplam 17.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım üzerinden AAÜT uyarınca maddi tazminat için 5.000,00 TL manevi tazminat için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ç-Davacı tarafça yatırılan 604,98 TL harç ile 17 tebligat 174,00 TL, 3 müzekkere 60,00 TL, bilirkişi ücreti 1.800,00 TL, 703,20 TL tespit gideri olmak üzere toplam 2.737,20 TL yargılama giderinden kabul ve red oranında 1.369,47 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf yargılaması yönünden; a-Davacı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmekle, peşin yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, b-Davalı yandan alınması gereken 683,10 TL nispi harçtan peşin alınan 344,05 TL’nin mahsubu ile bakiye 339,05 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, c-Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan, 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 88,00 TL (teb.-müz.posta) masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ç-Davalı avansından kullanılan masrafların üzerinde bırakılmasına, d-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından yapılan celse sayısı da dikkate alınarak davacı istinafının kısmen kabul edilmesine göre kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına, 4.220,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, e-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından yapılan celse sayısı da dikkate alınarak davacı istinafının kısmen reddedilmesine göre kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına, 4.220,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgilisine iadesine, Dair, duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucu davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16/02/2022