Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1290 E. 2021/1786 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1290 Esas
KARAR NO: 2021/1786 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/01/2021
NUMARASI: 2020/74 E. – 2021/26 K.
DAVANIN KONUSU: Faydalı Model Belgesi (Faydalı Md. İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin TPMK nezdinde kayıtlı … nolu “dikiş makinası otomasyon sistemi” başlıklı ve … nolu “merdane adım ayarını daha kolay ve hızlı yapmayı sağlayan delik ve kapak başlıklı” FM’lerin davalı tarafın FM’lere tecavüz oluşturacak kullanımı ve satışının yapıldığını, Bakırköy FSHHM’nin 2012/71 D.İŞ dosyasından tespit edildiğini bu nedenle tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti durdurulması ürünlere el konulması ve ürünlerin imhası her bir FM için 7.500,00 TL’den olmak üzere 15.000,00 TL maddi ve her bir FM için 25.000,00 TL’den olmak üzere 50.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; Bakırköy FSHHM’nin 2012/71 D.İŞ dosyasından yapılan tespite ilişkin bilirkişi raporunun bağlayıcı özelliğinin bulunmadığını, dava konusu olan … ve … tescil nolu FM’lerin sektörde herkes tarafından bilinen yenilik unsuru taşımayan sistemler olduğunu, davanın reddini, davacının dayanağı olan … ve … tescil nolu FM’lerin yenilik özelliği bulunmadığından hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA; Birleşen davada davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalı adına TPE nezdinde tescilli … ve … nolu faydalı model belgelerinin yenilik ve sanayiye uygulanabilirlilik niteliğini taşımaması nedeniyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP; Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça müvekkili aleyhine 2007/03549 nolu faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü istemli İstanbul 1. FSHHM’nin 2007/315 E. 2010/134 K. sayılı hükmün kesinleştiğini belirterek, bu FM belgesi yönünden kesin hüküm nedeniyle, … nolu FM belgesi yönünden ise esastan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
MAHKEME KARARI:Bakırköy 2.FSHHM’nin 06.02.2017 tarihli 2013/144 E. – 2017/23 K.sayılı kararıyla; karşı davada; İstanbul 1.FSHHM’nin 2007/315 Esas 2010/134 Karar sayılı ilamında tarafların aynı olduğu göz önüne alındığında karşı dava konusu olan 2007/03549 nolu FM’e ilişkin yeni olmaması sebebiyle 3 ve 7 dışındaki istemlerin iptaline karar verilmiş olmakla, karşı davanın bu FM’lerinden kesinleşmiş karar olması, bilirkişi incelemesi ile dava konusu olan … FM belgesinin başvuru tarihi itibariyle yenilik vasfının taşıyıp taşıyamadığı hususunda yapılan incelemede, davalı karşı davacı tarafından yenilik unsuru taşımadığı konusunda herhangi bir delilinin mevcut olmadığı, bilirkişi heyetinin teknik bilgisine göre de yenilik unsuru taşıdığının beyan edildiği gerekçesiyle; karşı davada hükümsüzlük taleplerinin reddine karar verilmiştir. Asıl Davada; “davacının tecavüz edenin patent konusu buluşu kullanmakla elde edildiği kazanca göre tazminat hesaplanmasını talep ettiği, bilirkişi incelemesinde dava konusu FM’nin satışa etkisi satış yapılan makinalara katkısının belirlenerek FM’nin kullanılması sebebiyle makinanın değerindeki artışta değerlendirilip yapılan incelemede dava konusu 2007/03549 ve 2010/8681 başvuru nolu FM’lerin kopyalanması durumunda objektif olarak mümkün olmamakla satış bedellerinin %5 lik kısmının FM’lerden dolayı oluşmuş olan bir artı değer olabileceği belirtilmiş, bu %5 lik kısım üzerinden muhtemel kazanç hesaplandığında davalı tarafın elde ettiği kazancın 1.813,54 TL olduğu bildirildiği, bu kazancın her iki FM’nin kullanılması durumunda tespit edilmiş kazanç olduğu” gerekçesiyle, davalının davacı adına tescilli FMlere tecavüz nedeniyle davalı defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre satışı değerlendirilerek 1.813,54 TL maddi tazminatın, davacı tarafından manevi tazminat talep edilmekle, FM’nin katkısı, satış payı ve satışa etkisi tarafların ekonomik durumları hak ve nesafet değerlendirildiğinde her FM’e tecavüzden 5.000,00 TL’den olmak üzere 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı-birleşen davada davalı vekili mahkeme kararına karşı iştinaf başvurusunda bulunmuştur.
DAİREMİZİN KARARI; Dairemizin 07/02/2020 tarihli 2017/3922 Esas-2020/273 Karar sayılı kararıyla; “… karşı hükümsüzlük davası yönünden davalı- birleşen davanın davacısı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı , Asıl davaya yönelik davacı istinaf başvurusunun incelenmesinde; davacı tarafın İstanbul 1. FSHHM’nin 2007/315 Esas sayılı dosyası içinde bulunan Bakırköy … Noterliğinin 27 Kasım 2007 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı- birleşen davanın davacısı şirkete, … numaralı FM belgesinin ihlali ve tecavüze son verilmesinin ihtar edildiği, bu ihtar üzerine hükümsüzlük davası açıldığı, Bakırköy FSHHM’nin 2012/71 D.İş dosyasında; 03/05/2012 tarihinde yapılan tespitlerde üç ayrı adreste davalının üretimi olan Kansai marka dikiş makinası tespit edildiği ve makinalarda her iki FM belgelerine konu tertibatların kullanıldığının tespit edildiği görülmekle, … nolu FM belgesi yönünden ihtar tarihinden dava tarihine kadar 4 yıl 8 ay, … nolu FM belgesi yönünden tespit tarihinden itibaren 2 aylık ihlal süresi içerisindeki satışların hesaplamada dikkate alınması gerektiği, 29/01/2016 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda 11/07/2012 dava tarihinden sonraya ait faturaların (10/05/2012 tarihli 27.668,52 TL bedelli fatura dışındakiler) dikkate alındığının görüldüğü, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava tarihinden sonraki tarihli satış faturalarının hesaplamaya dahil edildiği, 2010-2011 tarihli defterlerinin dikkate alınmadığı, maddi tazminat yönünden eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile karar verildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne , mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıdaki paragrafta tespiti yapılan ihlal tarihleri dikkate alınarak, tarafların ticari defter ve dayanak belgeleri üzerinde inceleme yapılarak, davacının yoksun kaldığı kar hesaplandıktan sonra karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, davalı-karşı davacı vekilinin asıl davada, maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine mahkeme kararı eksik inceleme nedeniyle kaldırılmakla, bu aşamada incelenmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 26.01.2021 tarihli 2020/74 E. – 2021/26 K. sayılı kararıyla; “…Asıl dosya yönünden davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının davacı adına tescilli 2007/03549 tescil nolu faydalı modelin (3) ve 7) nolu istemleri ve … faydalı modelden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, men’ine, ref’ine, bu faydalı modelden doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen ürünlere ve münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılan kalıplara el konularak imhasına, Toplam 2.567,67 TL maddi tazminatın delil tespit tarihi olan 04/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, her bir faydalı model için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 04/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair tazminat taleplerinin reddine,Birleşen mahkememizin 2013/88 Esas sayılı dosyası yönünden davacının davasının REDDİNE,” karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı- birleşen davada davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davada davacı tarafın temel dayanağını ve en önemli delilini 2012/71 D.İŞ dosyasından yapılan tespit oluşturduğunu, delil tespitinde davacının hukuki yararının bulunmadığını, raporun delil değerinin olmadığını, tespitte yapılan değerlendirme ve varılan sonucun hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini. -551 Sayılı KHK 154. Maddesinde bir buluşun tescil edilebilmesi için, bu KHK’nin 156. maddesi hükmüne göre yeni olan ve 10. madde anlamında sanayiye uygulanabilmesi gerektiğinin düzenlendiğini, davacı-karşı davalı tarafından buluş olarak sunulan ve tescil edilen … tescil numaralı “ Dikiş Makinesi Otomosyon Sistemi “ isimli mekanizmanın davacı-karşı davalıdan önce dünyanın değişik ülkelerinde kullanıldığını ve diğer ülkelerde yer alan sistemle aynı olduğunun sektörde bulunan herkes tarafından bilindiğini, davacı-Karşı davalı tarafından tescil edilen sistemin hiçbir şekilde yenilik unsuru taşımadığından ve daha önce başka ülkeler de kullanıldığından hükümsüz olduğunu, Türkiye’de yaklaşık 15 yıldır Tayland ve Almanya gibi ülkelerden ithal edildiğini, bilirkişilerin en ufak bir sektörel araştırma yapmış olsalardı, bu sistemin yeni olmadığını ve başka ülkede de davacı-karşı davalıdan önce kullanıldığının anlaşılacağını. -Davaya konu edilen … tescil numaralı “Merdane Adım Ayarını Daha Kolay ve Hızlı Yapmaya Sağlayan Delik ve Kapak “ isimli mekanizmanın, sektörde herkes tarafından bilinen ve hiçbir şekilde yenilik unsuru olmayan çok basit bir sistem olduğunu, bu mekanizmanın bir delik açmadan ibaret olup, en basit bir torna atölyesinde dahi açılabilecek fikir, emek ve yenilik unsuru olmayan sıradan bir sistem olduğunu, sektörde bulunan herkes tarafından bilindiğini, bu faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilerek sicilden terkini gerektiğini ve bu FM lerden kaynaklı haklara tecavüz edildiği iddiasının kabul edilemeyeceğini.
-Müvekkili tarafından dikiş makinalarında kullanılan mekanizma ile davacı-davalı tarafından kullanılan “Dikiş Makinesi Otomosyon Sistemi” isimli mekanizmanın birbiri ile tamamen farklı olup, davacı-karşı davalı tarafından kullanılan mekanizmanın, dört adet hava pistonundan oluştuğu halde, müvekkili tarafından kullanılan mekanizmanın ise, iki adet hava pistonu ve iki adet ayrılan parçadan oluşan bir mekanizma olduğunu, şekil ve işlev açısından davacı-karşı davalı tarafın kullanılan sistem ile alakasının bulunmadığını. – Davacı tarafça, Faydalı modele tecavüzün olduğu, zararın açıkça ve kesin olarak ispat edilmesi gerektiğini, maddi zarara ilişkin hiçbir delil sunulmadan talep edilmesinin kabul edilemeyeceğini, davacı tarafın dava dilekçesinde, yoksun kalınan kar ile ilgili olarak hangi seçimlik hakkını kullandığını belirtmediğinden, bilirkişi kurulunun raporunda bu haktan vazgeçildiği değerlendirilmesi yapıldığını, 551 sayılı KHK ‘nin 140/1-b maddesi gereğince hesaplama yapılacaksa, öncelikle taklit olduğu iddia edilen aparatın söz konusu kemer makinasına ne gibi bir katkısının olduğu, fiyatını hangi yönleriyle ve ne kadar etkilediğinin sağlıklı bir şekilde tereddüte mahal vermeyecek düzeyde belirlenmesi gerektiğini, yasal şartları oluşmadığı halde maddi maddi tazminat miktarı açısından TBK md. 50 ve 51 çerçevesinde bir değerlendirmeye gidilecekse, raporlara yönelik itirazlarda da belirtildiği üzere müvekkil …- … nolu tasarım tescil belgelerine konu aparatları kullandığını, bilirkişinin inceleme ve değerlendirme başlığı altındaki 3 numaralı değerlendirmesi karşısında, davaya konu cihazlardan elde edildiği iddia olunan kazancın hesaplaması ve bunun mahkemece verilen hükme esas alınmasının kabul edilemeyeceğini. -Karşı dava yönünden; Davacı-karşı davalı tarafından tescil edilen … tescil numaralı “ Dikiş Makinesi Otomosyon Sistemi “ isimli sistem ve … tescil numaralı “Merdane Adım Ayarını Daha Kolay ve Hızlı Yapmaya Sağlayan Delik ve Kapak “ isimli sistem başka ülkelerde davacı-karşı davalıdan önce kullanıldığını, Türkiye’de yaklaşık olarak 15 yıldır bu makinaların, başka firmalar tarafından ithal edildiğini, bu sistemlerin Türkiye’de ve dünyada herkes tarafından ulaşılabilecek şekilde yazılı olarak açıklandığını, sektörel bazda yapılacak olan araştırmada da davacı-karşı davalı tarafından yapılan tescil ve başvurunun hiçbir şekilde yenilik unsuru taşımadığı ve başka ülkelerde kullanıldığının anlaşılacağını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, asıl davanın reddine, hükümsüzlük davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesine cevabında; davalı karşı davacı tarafından İstanbul 1. FSHHM’nin 2007/315 Esas-2010/134 Karar sayılı dava açılarak, … tescil numaralı FM belgesinin hükümsüzlüğünün istendiğini, mahkemenin müvekkilinin ürününün karakteristik özelliği olan mekanizmalar yönünden (İstem 3 ve 7’de ifade edilen) buluşun yeni olduğuna karar verdiğini, hükmün kesinleştiğini, 2012/71 D.İş dosyasında davalının üç iş yerinde makinelerin kullanıldığının tespit edildiğini, tespitte hukuki yararı bulunduğunu, müvekkilinin FM belgelerinin yenilik özelliğinin bulunduğunu, davalının 2007 yılı faturalarını gizlemesi ve satışların bir kısmının faturasız olması nedeniyle, bilirkişinin TBK 50 ve 51. Madde çerçevesinde arttırılmasının mahkemenin taktirinde olduğunu beyan ettiğini, asıl davaya ve karşı davaya yönelik istinaf taleplerinin yerinde olmadığını beyanla reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Bakırköy FSHHM’nin 2012/71 D.İŞ dosyası incelendiğinde; tespit isteyen davacı tarafından 26/04/2012 tarihli başvuru ile, FM’e tecavüze dair iddiasının tespitinin talep edildiği, Tekstil Mühendisi Sektör Bilirkişisi, Patent vekili bilirkişi ve makine mühendisi bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 16/05/2012 tarihli raporda; … Ltd. Şti.’nin imalatçısı olduğu ürünlerin … ve … nolu FM’de belirtilen özelliklerin aynen bulunduğu belirtilmiştir. İstanbul 1.FSHHM’nin 2007/315 E. – 2010/134 E.sayılı kararıyla; davacı-karşı davalı … Ltd. Şti tarafından, davalı-karşı davacı … Ltd. Şti. Aleyhine açılan … sayılı Faydalı Modelin Hükümsüzlüğü davasında, 3 ve 7 dışındaki istemlerin iptaline diğer, taleplerin reddine karar verildiği, kararın davacı vekiline 19.10.2010, davalı vekiline 05.11.2010 tarihinde tebliğe edildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları: 1.heyet raporunda; 03.05.2010 tarihli tespitle görülen ürün görsellerinin … no’lu ve … no’lu faydalı modellerin istemlerinin teknik incelemesine imkân verecek netlik ve ayrıntıda olmadığını, dava dosyasında ve bilirkişi heyetinin teknik bilgileri ışığında … no’lu FM’in yenilik unsuru taşımadığı yönünde herhangi bir delilin bulunmadığını beyan etmişlerdir. 1.heyet tarafından düzenlenen 02.04.2014 tarihli 1.ek raporda; davalı-karşı davacı adresinde 10.02.2013 tarihinde inceleme yapıldığı, şirket yetkilisinin 2012/71 D.İŞ dosyasına konu makinaların satıldığını beyan ettikleri görülmüştür. 1.heyet tarafından düzenlenen 03.04.2015 tarihli 2.ek raporda; tespit mahallinde görülen ürün görselleri ile davaya konu FM belgeleri karşılaştırıldığında, tespit mahallinde görülen ürünlerin davaya konu FM’in koruma kapsamında tecavüz oluşturduklarını, beyan etmişlerdir. 27.07.2014 tarihli 2.Heyet raporunda; davalı-karşı davacı … Ltd.Şti.’nin imalatçısı olduğu tertibatların tamamının … no’lu ve … no’lu FM’in birebir aynı olacak şekilde benzeri olarak imal edildiklerini beyan etmişlerdir. 29/01/2016 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda; davalı ticari defterlerinin incelendiği; satış hesaplarının altında ürün gruplarına göre alt hesaplar kullanılmadığı, bu nedenle dava konusu cihazlardan kaç adet ve ne kadara satıldığı, satışı sunulan cihazlardan ne kadar kazanç elde edildiğinin tespit edilemediği, davalı-karşı davacının satış faturalarının incelendiği, satış faturalarında … Kemer Makinası … Motorlu ve kemer kesme valf takımı açıklaması ile satışa sunulduğunun tespit edildiği, 2012 yılında toplam 50.617,77 TL bürüt satış kârı elde ettiği, 14.346,98 TL faaliyet gideri düşüldüğünde 36.270,79 TL net kazanç elde edildiğinin beyan edildiği görülmüştür. Mali müşavir bilirkişi ile birinci heyette yer alan bilirkişilerden alınan 31.10.2016 tarihli heyet raporunda; 29.01.2016 tarihli rapordaki beyanla tekrar edilerek, dava konusu faydalı modellerin cihazın satışına olan net etkisinin objektif olarak belirlenemediği, hesaplamanın yeterli görülmemesi halinde BK 50 ve 51.maddelerine göre tazminatın belirlenebileceği beyan edilmiştir. Dairemizin geri çevirme kararından sonra alınan 05/11/2020 havale tarihli raporda; 2010 yılı öncesine ait ticari defterler imha edilmiş olduğundan ibraz edilemediğinin ifade edildiği, İbraz edilen 2010, 2011 ve 2012 yılı ticari defterlerinden, 2012 yılına ait ticari defterlerin delil niteliğini taşıdığı, makina satışları, yurt içi satışlar hesabının alt hesabına kayıt edilerek ayrı takip edilmesine rağmen, ürün cinsi belirtilmediğinden defter kayıtlarından dava konusu makina satışlarının tespit edilemediği, davalı-karşı davacının iş yerinde satış faturaları üzerinde yapılan incelemede; 2007 yılı bulunamadığından ibraz edilemediği ifade olunan ve 2008 yılından itibaren ibraz edilen, 2012 yılı dava tarihine kadar satış faturalarının tetkikinde; 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarında dava konusu makinalara ait satış bulunmadığı, mali tablolara da bakıldığında 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarındaki yurt içi satışlar ile makina satışlarının, 2007 ve 2012 yıllarındaki yurt içi satışlar ile makina satışlarına göre düşük seviyelerde olduğunun görüldüğü, 2012 yılında dava tarihine kadar olan dönemde KDV hariç toplam 138.187,187,96 TL tutarında 10 adet … Kemer Makinası … Motorlu ve KDV hariç 1.250,00 TL tutarında 1 adet Kemer Kesme Valf Takımı satıldığı ve toplam 139.437,96 TL satış hasılatı elde edildiği, davalı-karşı davacının dava konusu makina satışlarından kazancının 51.353,39 TL olarak hesap edildiği, 31.10.2016 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişi heyetinin belirlediği %5 faydalı model etkisine göre, davacı-karşı davalının 551 sayılı KHK.’nin 140/1-b maddesi; uyarınca, davalı-karşı davacıdan talep edebileceği maddi tazminat miktarının 2.567,67 TL olarak hesap edildiği, ancak, faydalı model etkisi olarak belirlenen %5 oranının varsayıma dayalı olması, müteakip yılların satışlarından 2 – 4 kat büyüklüğünde satış gerçekleştirildiği görülen 2007 yılı satış faturalarının ibraz edilememesi, dolayısıyla 2007 yılında dava konusu makina satışı olup, olmadığının tespit edilememiş olması, ayrıca, davacı-karşı davalının istinaf dilekçesinde davalının satışlarının bir kısmının faturasız olarak gerçekleştirildiğine dair açıklamaları da dikkate alındığında, kayıt dışı işlemler olma ihtimaline karşılık, davacı-karşı davalının, davalı/karşı davacıdan talep edebileceği maddi maddi tazminat miktarının TBK md. 50 ve 51 çerçevesinde artırılmasının Mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir. Bakırköy FSHHM’nin 2012/71 D.İŞ dosyası incelendiğinde; tespit isteyen davacı tarafından FM’e tecavüze dair iddiasına ilişkin yapılan keşifte hazır bulunan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda … Ltd. Şti.’nin imalatçısı olduğu ürünlerin 2007/3549 ve 2010/08681 nolu FM’de belirtilen özelliklerin bulunduğu belirtilmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekilinin asıl davada, davalının müvekkili davacı taraf adına tescilli … nolu “dikiş makinası otomasyon sistemi” başlıklı ve … nolu “merdane adım ayarını daha kolay ve hızlı yapmayı sağlayan delik ve kapak başlıklı” Faydalı Model belgelerine tecavüz ettiğinden bahisle tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refi ile, maddi ve manevi tazminat talepli dava açtığı, mahkemenin asıl davanın kısmen kabulüne, Faydalı Model belgelerine tecavüz ettiğinden bahisle, tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refine, 2.567,67 TL maddi tazminat ile 10.000 TL manevi tazminatın faiziyle davalıdan tahsiline, birleşen karşı davada, hükümsüzlük taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davalı-birleşen davada davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı tarafın talebi üzerine, davadan önce, Bakırköy FSHHM’nin 2012/71 D.İŞ dosyasında delil tespiti yapıldığı, bilirkişi heyetinin … sayılı Faydalı Model’in hükümsüzlüğüne karar verilmeyen, 3 ve 7 numaralı istemleri dışındaki istemlerini dikkate alarak tecavüz incelemesi yaptıkları, alınan raporda davalı şirketin makine üreticisi olduğu ve üretilen makinelerin, davacının tescilli FM belgelerinin koruma kapsamında kaldığının tespit edildiği, tespit talebinde davacının hukuki yararının bulunduğu ve tespit raporunun delil olarak değerlendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, FM belgelerine tecavüz ve haksız rekabetin tespiti meni ve refi kararının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı vekili hükmedilen maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunda bulunmuşsa da; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanun’un 41. Maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2021 yılı için 5.880,00 TL olduğundan, hükmedilen 2.567,67 TL maddi tazminat miktarının kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, davalı- birleşen davada davacı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiş, hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf gerekçesi ileri sürülmediğinden, asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı-birleşen davada davacı vekilinin, birleşen Bakırköy FSHHM’nin 2013/88 Esas sayılı dosyasına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde, taraflar arasında daha önce davaya konu … nolu “dikiş makinası otomasyon sistemi” başlıklı FM belgesinin hükümsüzlüğüne ilişkin dava görülerek, kesinleştiği ve FM belgesinin 3 ve 7 numaralı istemlerinin iptaline, diğer taleplerin reddine karar verilmekle, taraflar arasında kesin hukum oluşturacağından, bu faydalı modelin hükümsüzlüğüne ilişkin davanın kesin hüküm nedeniyle reddi kararı yerindedir. Birleşen davaya konu 2010/08681 nolu “merdane adım ayarını daha kolay ve hızlı yapmayı sağlayan delik ve kapak başlıklı” Faydalı Model belgesinin harcıalem olduğu, yurt dışında ve Türkiye’de yıllardır üretildiği ileri sürülmüşse de, ispat yükü kendisine ait olan, davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından, yenilik giderici delil sunulmadığı, yurt dışında ve Türkiye’de başvuru tarihinden önce kamuya sunulduğuna dair delil ibraz edilmediğinden ispatlanamayan birleşen davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş, davalı-birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı-b.davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Asıl dava yönünden alınması gereken 1.024,65 TL nispi harçtan peşin yatırılan 326,97 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 697,68 TL eksik harcın davalı-b.davada davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Birleşen dava yönünden alınması gereken 59,30 TL maktu harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı-b.davada davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 60,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalı-b.davada davacıdan alınarak, davacı-b.davada davalıya verilmesine, b)Davalı-b.davada davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 21/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.