Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1285 E. 2023/531 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1285 Esas
KARAR NO: 2023/531 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2021
NUMARASI: 2018/591 E. – 2021/147 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya borcu olmadığını, davalı tarafa takip konusu çeki ciro ederek vermediğini, çekin arka sayfasına müvekkili adına kaşe üzerine atılan imzanın müvekkiline ait olmadığını, çekte ciro silsilesinde bozukluk bulunduğunu, çekte alacaklıya karşı hem alacaklı hem borçlu konumunda bulunduğun, davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunmadığını, haksız takip sebebiyle davalının icra tazminatına mahkum edilmesini, müvekkilinin İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasından ve takip konusu çekten dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti ile davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, yasal süre içerisinde davaya cevap vermemiş, bilirkişi raporuna itirazında, İstanbul Anadolu 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/692 Esas-2019/150 Karar sayılı kararıyla takibin davacı yönünden iptaline karar verildiğini, bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/02/2021 tarihli 2018/591 E. – 2021/147 K. sayılı kararıyla; “Her ne kadar davalı, dava konusu takip dosyası ve senet yönünden İAA 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/692 Esas 2019/150 Karar sayılı ilamı ile davacı yönünden iptaline karar verildiğini, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını beyan etmiş ise de; davacının asıl isteminin İ.İ.K.’nın 72.maddesi uyarınca borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin olmasına göre maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyen İcra Hukuk Mahkemesi kararı ile takibin iptaline karar verilmesi davanın konusuz kaldığı anlamına gelmeyeceği, davacının menfi tespit istemi konusunda hukuki yararı bulunduğunun anlaşıldığı, davalının bu yöndeki itirazlarına itibar edilmediği (İstanbul BAM 16. HD. 2017/6151 Esas 2020/1851 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 19. HD. 2016/14898 Esas 2018/820 Karar sayılı ilamı)…Menfi tespit davalarında 2004 sayılı İİK 72/IV ve 72/V maddeleri uyarınca tazminata hükmedilebilmesinin ön koşulunun; gerek açılmış icra takibinin durdurulması gerekse icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve bu kararın uygulanmış olması olduğu (Adem Albayrak/Cihat Arslan, Asliye Hukuk Davaları, Adalet Yayınevi, Ankara 2016 Basım, sf; 1347 ) Ayrıca İİK 72/V maddesi kapsamında davacı/borçlu tarafından kötüniyet tazminatı talep edilebilmesi için davalı/alacaklı tarafından yapılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun ispat edilmesi gerektiği, eldeki dosya bakımından yukarıda belirtilen şartlar oluşmadığı” gerekçesiyle; DAVANIN KABULÜNE, -Davacının İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasından dolayı DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, -Davacı tarafça talep edilen şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin tazminat taleplerinin reddi kararının yerinde olmadığını İİK 72/5 maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerektiğini, mahkemenin gerekçeli kararında takip yapanın kötüniyetli olduğunu ispat edemedikleri yazılmışsa da, senedin arka yüzü incelendiğinde, müvekkili adına atılan sahte imzadan sonra takip yapanın cirosunun geldiğini, takip alacaklısının, senet arkasındaki ciro silsilesine göre senedi direkt davacı müvekkilinden almış göründüğüne göre senedin sahteliğini bilmediğini ileri süremeyeceğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20/02/2013 tarihli 2012/19-778 Esas-2013/250 karar sayılı emsal karar içeriği gözetilerek kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla, kararın kaldırılarak yeni hüküm kurulmasını talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklının, davacı borçlu ve dava dışı borçlu … Taah. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Aleyhine, … Bankası Bartın Şubesi’ne ait, … çek numaralı, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 10/04/2018 (tashihli), 55.000 TL bedelli, keşidecisi … San. Ve Tic. Ltd. Şti., lehtarı … A.Ş. Olan, çekin arkasında sırasıyla lehtar ciranta … A.Ş., … Ayd. San. Tic.-…, … A.Ş. Ciro imzaları bulunan çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine müstenit icra takibi başlattığı anlaşılmıştır. İstanbul Anadolu 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/692 Esas-2019/150 Karar sayılı kararından davacı tarafça, takip alacaklısı … A.Ş. Aleyhine açılan davada, mahkemece ciro sıralamasına göre kendisinin Borçlu … Ayd. San. Tic.-…’ya karşı müracaat sorumlusu durumunda bulunan alacaklının çeki geriye ciro yoluyla alması halinde başkalarına ciro mümkünse de, bu şekilde ciro ile devraldıktan sonra, kendisinin sorumlu olduğu kimselere müracaat borçlusu olarak başvurmasının mümkün olmadığı, geriye ciro ile çeki devralan cirantanın çeki devretmeden önceki durumuna döneceği ve bu şekilde kimlere başvurma hakkı varsa ancak onlara karşı takip yapma hakkına kavuşacağı gerekçesiyle, şikayetin kabulüne, İİK 170/a maddesi uyarınca takibin davacı yönünden iptaline, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, davaya konu belge aslı üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda grafolog bilirkişiden alınan raporda; “…inceleme konusu çekin arka yüzünde … Ayd. San. Tic. – …”yla atfen atılmış ciro imzası ile davacı …’ya ait karşılaştırma imzaları arasında grafolojik ve kaligrafik tanı unsurları bakımından çok önemli farklılıklar saptandığından, söz konusu ciro imzasının, mevcut karşılaştırma imzalarına kıyasla davacı …’nın eli ürünü OLMADIĞI kanaatine varıldığı…” görüşüne varılmıştır.
G E R E K Ç E: İmza inkarına dayalı menfi tespit davasında ilk derece mahkemesince davanın kabulüne, davacının İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.İstinaf incelemesi 6100 Sayılı HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır.Dairemizce resen yapılan incelemede; yargılama sırasında İstanbul Anadolu 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/692 Esas-2019/150 Karar sayılı kararı ile icra takibinin davacı yönünden iptal edildiği anlaşılıyorsa da, davacı vekilinin dava dilekçesinde, müvekkilinin takibe konu çek nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitini karar verilmesini talep ettiği, mahkemece çek yönünden olumlu olumsuz karar verilmediği anlaşılmış, bu husus HMK 26. Madde ve HMK 297/son maddesi gereğince yerinde görülmemiştir.Davacı tarafça menfi tespit davasında imzanın davacıya ait olmadığının ileri sürüldüğü ve yapılan yargılamada, … Elk. Ayd. San. Tic.-… adına atılan ciranta imzasının davacıya ait olmadığının tespit edilerek davanın kabulüne karar verildiği, takibe konu çek örneğinin incelenmesinde, çekin arka yüzünde ciro silsilesinde, lehtar ciranta olarak davalı alacaklı … A.Ş.’nin cirosu ile çekin davacıya cirolandığı, davacı taraf adına atılan imza ve firma kaşesi ile yine alacaklı … A.Ş.’ye ciro edildiğinin görüldüğü, davalı alacaklının imzanın davacıya ait olmadığını bilebilecek durumda olup kötüniyetle takip yaptığı ve İİK 72/5 maddesi gereğince kötüniyet tazminatı koşullarının oluştuğu, ilk derece mahkemesince tazminat talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı kanaatine varılmış, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/02/2021 tarihli 2018/591 E. – 2021/147 K. sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-Davacının İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dayanağı, … Bankası Bartın Şubesi’ne ait, … çek numaralı, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 10/04/2018 (tashihli), 55.000 TL bedelli, keşidecisi … Taah. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti., lehtarı … A.Ş. Olan çekten dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, -İcra takibinin haksız ve kötüniyetli olarak yapıldığı kanaatine varılmakla, 61.098,22 TL takip alacağının %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 4-İlk derece yargılaması yönünden; -Karar harcı 4.173,62-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.043,41-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.130,21-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına, -Davacı tarafça yatırılan 1.043,41-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 169,40-TL tebligat ve müzekkere gideri, 550,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 760,50-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, -Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, -Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.775,72 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine, 5-İstinaf yargılaması yönünden; a-Davacı tarafın istinaf istemi kabul olunmakla, peşin yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, b-Davacı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 54,00TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, c-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/03/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.