Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1278 E. 2023/530 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1278 Esas
KARAR NO: 2023/530 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/04/2021
NUMARASI: 2020/580 E. – 2021/361 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı dava dilekçesinde özetle; hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında alacak nedeniyle icra takibi yapıldığını, takibe konu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını, davacıya hiçbir şekilde borcu olmadığını, davalıya borcu olmadığının tespit edilmesini, kötüniyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiş, ancak son duruşmada vekili aracılığıyla ibraz ettiği dilekçede; davalının kötü niyetli olmadığı, dava konusu kambiyo senedinde iyiniyetli hamil pozisyonunda olduğunu, davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/04/2021 tarihli 2020/580E. – 2021/361 K. sayılı kararıyla; “Davanın KABULÜ ile; Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının tespiti ile davacı yönünden takibin iptaline, Davalı tarafın kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkilinin çekte iyi niyetli hamil olduğunu, davacının imza doğruluğunu kontrol edebilme kabiliyet ve sorumluluğunun bulunmadığını, davanın davacıdan sonraki cirantaya yönlendirilmesi gerektiğini, taraflar arasında borç ilişkisi bulunmadığını, müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin de yerinde olmadığını, müvekkilinin takip başlatması üzerine davacının itiraz etmediğini, takibin kesinleştiğini, gelinen noktada menfi tespit davası açıldığını, müvekkilinin zarar gördüğünü beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin süre tutum dilekçesi ibraz ettiği, maktu istinaf harcı ve başvuru harcını yatırması için kendisine muhtıra tebliğ edildiği, harç yatırmadığı, davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; imza definin mutlak defi olup herkese karşı ileri sürülebileceği, menfi tespit davasının takip alacaklısına karşı açılacağı, husumete yönelik itirazın yerinde olmadığı, istinaf başvurusunun süreci uzatmak için yapıldığını ileri sürerek istinaf başvurusunun reddi ile kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya örneğinin incelenmesinde; davalı alacaklı … tarafından 01/04/2020 tarihli 4967 sayılı 85.000 TL bedelli çeke dayalı olarak davacı ve diğer çek borçluları aleyhine toplam 91.052,50 TL’lik takip başlatıldığı görülmüştür. Takip dayanağı … Metro Şubesi’ne ait, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 01/04/2020 olan, … sayılı 85.000 TL bedelli çekin keşidecisinin …Ltd.Şti, Lehtarın … Dış Tic. Ltd. Şti., olduğu lehtar cirantanın beyaz ciro ile …A.Ş., …, … (ciro iptal edilmiş) ve … ciro ve imzasının bulunduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince Grafoloji bilirkişiden alınan raporda; “…davacı şirket yetkilisi …’un referans imzaları ile aralarında ilk bakışta benzerlik olduğu izlenimi edinilmekle birlikte karşılaştırmalı incelemelerde esas alman kriterler itibariyle aralarında belirgin farklılıklar saptandığından; inceleme konusu, … İkitelli Metro Şubesine ait, keşidecisi “… Ticaret Ltd.Şti.” olan, “İstanbul – 01.04.2020” keşide yer ve tarihli, “…” numara vo “85.000/Seksenbeşbin TL” meblağlı çek aslının arka yüzünde “… DIŞ TİC.LT D.ŞTİ…” içerikli kaşe izi üzerinde atılı bulunan l.ciranta imzasının, davacı şirket yetkilisi …’un eli ürünü olmadığı, adı geçenin hakiki imzalarına benzetilerek yapılandırılmış olduğu” tespit edilmiştir.
G E R E K Ç E: İmza inkarına dayalı menfi tespit davasında, ilk derece mahkemesince menfi tespit isteminin kabulüne, inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, müvekkili aleyhine bu davanın açılamayacağını, husumet itirazı bulunduğunu, müvekkilinin imzanın davacıya ait olmadığını kontrol yükümlülüğünün bulunmadığını, vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin yerinde olmadığını ileri sürmüştür.İmza inkarı mutlak defilerden olup herkese karşı ileri sürülebileceğinden ve davalı takip alacaklısı olduğundan husumet itirazı yerinde değildir. Davalı vekilinin müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, imzanın davacıya ait olmadığını bilemeyeceğini ileri sürdüğü anlaşılıyorsa da, bu husus kötüniyet tazminatına hükmedilmesi halinde dikkate alınacağından, mahkemece davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmediğinden ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiş, imzanın davacıya ait olmadığı mahkemece tespit edildiğinden ve davanın kabulüne karar verildiğinden, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 6.219,79 TL nispi harçtan, peşin alınan 1.555,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.664,49 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 11,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/03/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.