Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1263 E. 2023/397 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1263 Esas
KARAR NO: 2023/397
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2020
NUMARASI: 2013/393 2020/540
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)|Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlular hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlularm icra takibine, borca işletilen faize ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini, borçluların icra takibine karşı yapmış olduğu itirazın haksız ve mesnetsiz olup itirazın iptali gerektiğini, müvekkili şirketi ile davalı … A.Ş. arasında 09/03/2010 tarihinde Factoring sözleşmesi imzalandığını, diğer davalılar … A.Ş. … ve …’nun da sözleşmeyi müşterek müteselsil borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borçlunun sözleşme gereği edimlerini ifa etmediğini ve ödeme yapmaması nedeniyle Beyoğlu … Noterliği’nin 21/03/2013 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ettiklerini, ihtara rağmen borcun ödenmediğini, taraflar arasındaki sözleşme gereği davalıların müvekkiline takip tarihi itibariyle 308.161,28-TL borçlu olduğunu takip sonrası yapılan bir kısım ödemeler sonucunda ana para alacaklarının 15/11/2013 tarihi itibariyle 185.126,69-TL olduğunu, takip borçlusu davalıların taraflar arasındaki sözleşmeye imzalara itirazları bulunmadığını, icra takibine konu asıl alacak toplamının dosyaya sunduktan faturalar ve alacak bildirim formları ile sabit olduğunu, davalıların herhangi bir hukuki mesnet olmaksızın yapılan takibe ve borca itiraz ettiğini ve müvekkilinin halen alacağının tahsil edemediğini haksız ve kötü niyetle yapılmış olan itiraz nedeiyle huzurdaki davayı açma zorunluluğunun doğduğunu, davalıların faize de itiraz etmiş iseler de factoring sözleşmesinin çeşitli hükümler başlıklı VII. maddesinin 7.bendinde aylık %20 temerrüt faizi uygulanacağının kararlaştırıldığını, talep edilen faizin sözleşmeye uygun olduğunu belirterek davalıların haksız olarak yaptıkları itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştirler.
CEVAP: Davalı Müflis … San. A.Ş.’nin cevap dilekçesinde özetle: Davacı vekilinin davcı dilekçesinde takipten sonra bir kısım ödemeler yapıldığını beyan ile harca esas değeri 185.126,69-TL olarak göstermesine rağmen netice talep kısmında itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ettiğini, beyanlarının çeliştiğini, bu yönde davacı tarafın açıklama yapması gerektiğini, takip dosyasına yaptıkları itirazlarında da belirttikleri üzere şirketlerinin takip alacaklısına borcu bulunmadığını, ancak kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı yanın dava dilekçesinde belirttiği rakamın da gerçeği yansıtmadığını, davacı ile yapılan sözleşme gereği kendilerine ciro edilerek teslim edilen kambiyo evraklarından ötürü kendilerine ve gerekse ciro silsilelerinde bulunan 3.kişiler hakkında açılan icra takiplerini bildirmelerinin istenmesi gerektiğini, zira davacı tarafından bu icra takiplerinde üçüncü kişilerden tahsilatlar yapıldığını bu nedenle davacının davasını ispat için öncelikle bu hususun açıklanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte talep edilen faizin de fahiş olduğunu bu nedenle davacının %20 temerrüt faizi iddiasının da kabulünün mümkün olmadığını beyan etmiştirler. -Davalılar … A.Ş., … ve … vekillerinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile müvekkili …’nun adresleri itibariyle Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu vekillerinin takip alacaklısına borçlu bulunmadığını, edilen faiz oranının fahiş olduğunu, 6098 sayılı TBK’nın 583. Maddesi uyarınca kefilin el yazısının bulunması gerektiğini, ayırca eş rızasının da bulunmadığını, bu açıdan kefaletin geçerli olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 03/11/2020 tarihli, 2013/393E-2020/540K. Sayılı kararı ile; “…Ankara Batı İcra Dairesi’nin … sayılı iflas dosyasına yazılan müzekkere cevabında; davacının dava konusu alacağa ilişkin 183.257,69 TL alacak talebinin masaya kaydının kabulüne karar verildiği belirtilmiş olup, yargılamaya konu başkaca alacak bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığında…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı Davalı Müflis … A.Ş. Vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı Müflis… Sanayi A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; kararın yargılama giderleri ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi bakımından hukuka aykırı olduğunu, davanın açılmasına iflas idaresinin sebebiyet vermediğini, zira davacının 31/10/2014 tarihinde iflas masasına alacak başvurusunda bulunduğunu, iflas idare memurları tarafından 28/06/2017 tarihli … No’lu karar ile talebin kabul edildiğini ve 4. Sırada değerlendirildiğini, davacının alacak başvurusunda bulunurken derdest bir davaya dayandığını beyan etmediğini, bu nedenle huzurdaki davada sıra cetveli yapılırken haberdar olunamadığını, şayet haberdar olunmuş olsa idi talebin nizalı olarak kaydedileceği ve davanın sonucunun bekleneceğini, neticeten alacağın kabul edildiğini ve sıra cetvelinin bu haliyle kesinleştiğini, buna göre müflis şirket yönünden davanın konusuz kaldığını, dolayısıyla müvekkili aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderinin yükletilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca bu tarz davaların masaya yük getirdiğini bildirmiştir.
DELİLLER: İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı icra dosyası celp edilmiş ve dosyanın incelenmesinde;308.161,28-TL asıl alacak, 2.786,12-TL faiz, 2.817,25-TL ihtar mas. Olmak üzere toplam 313.764,65-TL yönünden icra takibine girişildiği, 22/04/2013 tarihli dilekçe ile takibin durmasının talep edildiği ve takibin durduğu görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sırasında, asıl borçlu … San. AŞ. hakkında Sincan Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/30 Esas sayılı dosyası ile 26/12/2013 tarihinde iflas kararı verildiği öğrenilmiş olup, davacı vekiline iflas masasına alacak talebi başvurusunda bulunmak için süre verilmiştir. Ankara Batı İcra Dairesi’nin … sayılı iflas dosyasına yazılan müzekkere cevabında; davacının dava konusu alacağa ilişkin 183.257,69 TL alacak talebinin masaya kaydının kabulüne karar verildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 26/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; “…Davacı yanın 2013 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. Md. 64.hükmü uyarınca açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2013 yılına ait Ticari Defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı yanın davadaki savlarını delillerle doğrudan temas eden muhterem Mahkeme hukuki yönden benimsediği takdirde, alacaklı olduğunu savlayan davacının davalılardan 12.,04.2013 takip tarihi itibariyle, — mali incelemeye sunulmuş bulunan cari hesap (cari işlem akışı) evrakına nazaran göre 308.161,28 TL, asıl alacak 2.089,59 TL birikmiş faiz ve 2.817,25 TL ihtarname masrafı olmak üzere, toplam 313.068,12 TL alacaklı bulunduğunun düşünülebileceği, Davacı yanın bu davadaki savları hukuki bakımdan muhterem Mahkemece benimsenecek olursa, davacı vekilinin takip tarihinden sonraki yapmış olduğu tahsilat ve tarafımıza sunmuş olduğu cari hesap dökümlerine göre (Ekte Bilirkişiliğimizce de yüce Mahkemeye mübrezdir…) dava tarihi olan 20.12.2013 tarihi itibariyle ise 164.597,69 TL asıl alacak 2.089,59 TL işlemiş faiz 2.817,25 TL ihtar masrafı olarak toplamda 169.504,53 TL alacaklı bulunduğu, bakiye asıl alacak tutarı olan 164,597,69 TL için takip tarihinden sonra 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince (kısa vadeli avans faizi) uygulanması gerekeceğinin yüce yargı makamınca değerlendirilebileceği…” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 29/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…Davalı … A.Ş. 2013 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu, ancak kapanış tasdikinin bulunmadığı, 2013 yılı ticari defterlerinde hiçbir yevmiye kaydının bulunmadığı, Davalı … A.Ş. ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64. Ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartları tam olarak taşımadığından sahibi lehine delil gücüne sahip olmadığı, Davalı … A.Ş ticari defterleri ve belgeler üzerinde yapılan incelemede davalı ve davacı tarafların ticari ilişkisinin bulunduğuna dair tespit yapılamadığı…” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67. Maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.Davacı taraf davalılardan faktoring sözleşmesi uyarınca alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalılar ise davanın reddini savunmuştur.Yargılama sonunda davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, kararı davalılardan müflis … Sanayi A.Ş. İflas idaresi Vekili istinaf etmiştir. Dosyanın incelenmesinde; huzurdaki davanın 19/12/2013 tarihinde açıldığı, davalı … A.Ş.’nin 26/12/2013 tarihinde iflasına karar verildiği, davacı tarafça 31/10/2014 tarihinde iflas masasına başvurduğu ve 2017 yılı içerisinde alacağın masaya kaydının yapıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu alacağın masaya kaydı yapılmakla dava konusuz kalmıştır.Yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından ise dava tarihindeki haklılık durumuna bakılması gerekir. Alınan bilirkişi raporları içeriği dikkate alındığında davacının davalı taraftan sözleşme gereğince alacaklı olduğu, bu nedenle dava açmakta haklı bulunduğu, iflas hususunun dava tarihinden sonra gerçekleştiği gözetildiğinde mahkemece yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından Davalı Müflis … A.Ş. İflas İdaresi vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı Müflis … A.Ş. İflas İdaresi vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın Davalı Müflis … A.Ş. İflas İdaresi’nden alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı Müflis … A.Ş. İflas idaresi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.08/03/2023